Sosyal Medya

Kürsü

Leyla İpekçi: ​ İstanbul’a ‘kentsel dönüşüm’ için ‘içerden dönüşüm’ gerekiyor

Leyla İpekçi- Yeni Şafak



Otobüs duraklarında, vapurda, metroda, bizim mahallenin ve herhalde diÄŸer bütün mahallelerin erkekler kahvesinde hep seçim tartışmaları devam ediyor. Geçen gün kulak misafiri oldum bizim kahvenin önünde. “Ben partiye bakmam, tanıdığım adaya bakarım” diyordu biri. Karşısındaki ise ona karşı çıkıyordu.
 
“Öyle diyorsun ama senin aday benim adayı dövdü. Zorbaya oy mu verilir!” Bunun üzerine beriki “adamın iÅŸine bakılır” diye cevap verince, “zorbaya oy vermem” lafını yedi. Ve giderek sesler yükseldi. Kim kimi dövecek, dövmenin siyasetiyle kim övülecek kim sövülecek bilemem. Lakin Ä°stanbul ve semtleri için en eksikliÄŸini duyduÄŸumuz ÅŸey nedir diye düÅŸününce ilk gönlüme gelen ÅŸu:
 
Ä°stanbul’un gündelik yaÅŸantısındaki bir edep, bir üslup, bir maneviyat eksikliÄŸi. Lakin siz bunu dini ritüeller filan olarak anlamayın. Kastım bu deÄŸil. Hayatımızın toplamına yayılan bir vakıf kültürü eksikliÄŸinden söz ediyorum.
 
Herkes çok benci oldu bu ÅŸehirde. Biraz da senci olmak lazım. Çünkü benlik arttıkça tatminsizlik ve tüketim artıyor. Tabii talan da. Kentsel dönüÅŸümden ziyade ben’sel dönüÅŸüm oldu bizimkisi.
 
Åžunun da altını çizeyim bu vesileyle: Din kültürü kamusal alanda görünür olmaya baÅŸladıkça tevazu azaldı, riya ve gösteriÅŸ arttı. Bu da dinin maneviyatını yani iç yüzünü örttükçe bize kalan görünüÅŸten ibaret yanı oldu. Yani dini kültür sosyolojik olarak yaygınlaÅŸtıkça dünyevileÅŸti ve kalbi zevkten uzaklaÅŸtırdı. HuÅŸudan, edepten, estetikten uzaklaÅŸtıkça hikmetten, irfandan ve mayamızın sırrından da uzaÄŸa düÅŸtük.
 
Din kültürü görünmez hale elbette gelmesin yeniden. Yasakçı yönetimlerden çok çektik. Lakin mânâyı ÅŸekilden ibaret tutarsanız kalpsiz bir eylemler bütünü ile gönül medeniyeti kuramazsınız. Her tür kışkırtmaya açık hale gelir, tuzaklardan tuzaklara düÅŸersiniz. Bugün hâlâ olduÄŸu gibi.
 
***
 
Åžehrin yöneticileri -özellikle de ilçelerdeki belediye baÅŸkanları- Ä°stanbul’un bir bütün olarak yaÅŸantısındaki maneviyat kültürünü baÅŸtan aÅŸağı ele almalı. Artık bugüne kadar gerçekleÅŸtirilen fiziki ve somut icraların manasına odaklanmalı ve ÅŸehir sakinlerinin yaÅŸantısında bunun tecellilerini oluÅŸturmalılar. Yani artık icralarının hakikatini açmalı ve bir tür gönül fethi ve ihya mahareti sergilemeliler.
 
Salonları dolduran kültür kurumları mesela konuk konuÅŸmacılara verecekleri üç kuruÅŸu cebe atmaya devam etmemeli. ‘Güzel ahlak’ tatbikat ile olur. Kalp ilmi eksik kaldıkça istediÄŸiniz kadar dini ibadetlerinizi yapın Süleymaniye’ye girer çıkarsınız. Ona taÅŸ yığını olarak baktıkça sizi mahremine almaz. Ä°stanbul da böyledir iÅŸte.
 
Åžehir, insanın ruhunu yansıtır. Çünkü mekân insanla kaim. Ä°nsanı yücelten bir ihya hareketi olmaksızın ÅŸehrin imarı eksik kalacaktır. Bunun da yolu maneviyatın yapı taşı olan kültür ve sanat hayatımızın güçlendirilmesinden ve bir yaÅŸantı kültürü olarak hayatımızda ve tavırlarımızda, davranışlarımızda canlanmasından geçiyor.
 
Kadim geleneksel ritüellerin sanatta ve hayatta güncellenmesi bu ÅŸekilde ihya hareketinin bir parçası olur. Giderek yaÅŸayan kültüre dönüÅŸür.
 
Kentsel dönüÅŸüm, kültürel dönüÅŸüm olmadan olmaz! Hayatın kültürü, onun iç yaÅŸantısında yani maneviyatında gizlidir, açığa çıkarmak için gereken üslubu oluÅŸturmak da ÅŸehrin güzel sanatını meydana getirir.
 
Evet artık en çok ihtiyaç duyduÄŸumuz ‘güzel’ sanatlar. Ä°nsan ki O’nun en güzel sanatı! Ä°nsana ve insanın yaÅŸadığı yere ‘En güzel suret’ olarak bakmasının inceliklerine / sanatına vakıf olmalıyız. Suretin ardındaki siret güzelliÄŸinde buluÅŸmalıyız. Medine (nurlanmış ÅŸehir) orada. Ä°stanbul’un bir gönül olarak hayatımızdaki diriliÅŸinde. Peki nasıl olacak bu?
 
***
 
Ä°stanbul’un en eksikliÄŸini duyduÄŸu ‘güzel ahlak’ ve üslup. Ve bunu kadim vakıf geleneÄŸimizi hayatın her alanında bugünün ruhuyla canlandırmakla yükümlüyüz. Yoksa yine içimizdeki Ä°stanbul ile yaÅŸadığımız Ä°stanbul arasındaki uçurumdan kurtulamayız.
 
Tabii bu biraz terlemeyi gerektirecek. Toplumsal gündelik hayatımızın en ücra, en sıradan ve olaÄŸan, minik ayrıntılarında gizlenen o benci tavırdan kurtulmamız için söz dinlemeyenlere ciddi ceza keserek iÅŸe baÅŸlamalı yöneticiler. Örnek vereyim:
 
EÄŸer bizim sahildeki parkımızda olduÄŸu gibi kocaman tabelalara “çimlerde mangal yakmak yasaktır” yazılmışsa ve siz elan tabelaların tam altında on on beÅŸ kiÅŸi bir araya gelmiÅŸ et kızartıyorsanız, spor yapanların ciÄŸerlerine duman dolduruyorsanız, piÅŸkince etrafı kirletip çöpleri toplamadan kargalara ve köpeklere terk ederek çekip gidiyorsanız bu benci tavrınızın bir yaptırımı, cezası olmalı. Ki piÅŸman olun.
 
Çünkü ancak ibret almak ve bir daha yapmamaktır kiÅŸiyi dönüÅŸtürecek olan. Ve insanın kendi içindeki dönüÅŸümü (ki biz buna maneviyat diyoruz) kentsel dönüÅŸümlere de etik ve estetik olarak mim koymamıza vesile olacaktır.
 
BaÅŸkalarının hakkına girdiÄŸinizi, çevrenin ahengini bozduÄŸunuzu, kurallara riayet etmediÄŸinizi, otorite boÅŸluÄŸu yaÅŸayan ve bir türlü yetiÅŸkin olamayıp ana babalarına bağımlı kalan çocuklara kötü örnek olduÄŸunuzu size fark ettirecek bir ceza. Ceza kaç kere kesilebilir?
 
***
 
KuÅŸlar veya kediler için vakıf kurmuÅŸ bir kültürden geliyoruz. Bizler Ä°stanbul’un sakinleri deÄŸil aktifleri olmalıyız. Ve her adımımızda Hakkın iÅŸini yaptığımızın ÅŸuuruyla ÅŸehir dediÄŸimiz ama çoktan beridir kainat kadar geniÅŸlemiÅŸ Ä°stanbul’un nefsini ruha dönüÅŸtürmek için iÅŸe kendimizden baÅŸlamalıyız. Güçlü maneviyat iÅŸte böyle bize bir tür aslımıza dönüÅŸ yolculuÄŸu yaptırmalı.
 
Ä°stanbul’un belediyelerine aday olanlar buranın ruhunu yüceltebiliyorlarsa, kendisine nefes veren azizlerinin kelamında imar edebiliyorlarsa izbe konakları: Ä°stanbul’un vakıf kültürünü canlandırmaya baÅŸlayalım artık.
 
Benci yerine senci bir ÅŸehir yaÅŸantısının bize katacağı deÄŸer ile kendini ÅŸehrin ruhuna, eÅŸyaya, çevreye, yaÅŸantının inceliklerine, ihtiyaç sahiplerine vs vakfetmeyi öÄŸrenen nesiller yetiÅŸecektir.
 
Onların imar ettiÄŸi ÅŸehir kentsel dönüÅŸümün maneviyatını keÅŸfetmiÅŸ olarak ruhsal dönüÅŸümünü de gerçekleÅŸtirmiÅŸ olacaktır vesselam. (Bu önerilerle inÅŸallah devam edeceÄŸim.)

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.