Sosyal Medya

Özel / Analiz Haber

İsmet Özel: Türkiye''nin pençesine düştüğü derûnî kolonyalizmin ne olduğunu doğru ve tam anlayabilmek

Türkiye''nin siyasi coğrafyasındaki sınırlar baştan beri, yani Tanzimat''tan itibaren serbest yerleşime açılmamış bölgelerin belirleyici olduğu bir anlayışla çizilmişti. Siyasi çatkının (nexus) millet katılımına fırsat vermeyen özelliği yaşanılan her yapısal değişim aşamasında oyuna dahil edilmeyen insanları hep çok bilinmeyenli denklemler karşısında bıraktı. Ülkede neler döndüğünden en az haberdar olan kişiler hep ülkenin insanları oldu. Veri noksanlığı yüzünden icbar edildiğimiz teori kolaycılığı bizi Türkiye''nin durumunu kendi kendini sömürgeleştirme (auto-colonisation) ibaresi yoluyla izahtan başka bir çaremiz kalmadığı düşüncesine götürdü. Bu düşüncemizi artık bir adım ileri götürecek şartların doğduğu günlerdeyiz.



Turgut Özal''ın CumhurbaÅŸkanı seçilmesine fırsat veren köklü deÄŸiÅŸim bize öÄŸretti ki Türkiye''de "auto-colonisation" ibaresindeki "auto" yürürlükten kalkmış, hükmünü kaybetmiÅŸti. Geriye kalan "colonisation" ise kolonyalizmin evrelerinden hiç birine benzemiyordu. Öcalan operasyonu ve akabinde dışa vuran âraz yeni dönemin adını koyma imkânı saÄŸladı. Türkiye bundan böyle "derûnî kolonyalizm" çemberine kıstırılmış haldedir. Bu kolonyalizm türüne derûnî sıfatını uygun görmemizin sebebi hem tahakkümün hasseten iç tarafa müteallik kılınmasına ve hem de onun gönlü midesine kalbedilmiÅŸ insanlarımız katında gönülden bir tahakküm oluÅŸuna baÄŸlıdır.
 
Türkiye''nin pençesine düÅŸtüÄŸü derûnî kolonyalizmin ne olduÄŸunu doÄŸru ve tam anlayabilmek için 1571 Ä°nebahtı (Lepanto) yenilgisinden sonraki siyasi olaylar dizisini ve bu olaylarda rol alan kiÅŸilerin yaklaşımlarını bir bir sergilemek gereklidir. Bunun altından kalkılması imkânsız denecek kadar ağır bir uÄŸraÅŸ olduÄŸu görülüyor. Daha hafif bir uÄŸraÅŸ kavramlar yardımıyla olayları bir kalıba sokmaktır. Yani kolonyalizmin ne olduÄŸuna, nereden nereye geldiÄŸine bakacağız ve durumumuza bir teÅŸhiÅŸ koyacağız.
 
Derûnî kolonyalizm sadece Türkiye topraklarının maruz kaldığı bir vakıa deÄŸil. Münasebettar olduÄŸumuz ülkelerden ikisi, Rusya ve Yunanistan da bizimkine benzer bir derûnî kolonyalizmin konusudur. Yani oralarda da kolonyal kuvvet etkileyici unsurlarını ülke içinden harekete geçiriyor.
 
Meselenin düÄŸüm noktası siyasi çatkının neye hizmet etmek üzere ayarlandığındadır. Demek ki bir siyasi güç bir toprak parçasını mensup olduÄŸu topluluk adına ilhak ettiÄŸi zaman deÄŸil; o toprak üzerinde hakimiyetini ilân ettiÄŸi, o toprağı uzun vadeli olarak iÅŸgal ettiÄŸi ÅŸartlarda kolonyalizmden sözedebiliyoruz. Antik çaÄŸda koloniler var; ama kolonyalizm yok. Modern çaÄŸda ise topraÄŸa el koyuÅŸ el koyanın vatanı ve vatandaÅŸları hesabına cereyan ettiÄŸi için kolonyalizm var. Kolonyalizmin bütün türlerinde esas olan iÅŸgal altındaki toprakların iÅŸgalcinin vatanı lehine ekonomik, sosyal, siyasi bakımdan tanzim edilmesidir. Derûnî kolonyalizm iÅŸgal altındaki ülke yöneticilerin (metropol vekillerin) ikna yoluyla dayatılan nizamı özlenen bir hedef, bir ideal gibi algılamaları suretiyle doÄŸuyor.
 
ARŞİV

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.