Kürsü
Yasin Aktay: Beka sorunu ne zaman biter?
Follow @dusuncemektebi2
Yasin Aktay- Yeni Åžafak
Yerel seçimlere gidilirken, tartışma gündeminin beka sorunu gibi, aslında siyasalı da aÅŸan bir konu etrafında ÅŸekillenmesi doÄŸal olarak birilerine anlamlı gelmiyor. DoÄŸrusu, herÅŸeyden önce ifade etmek gerekir ki, siyasal hermenötik açısından anlamlı olmayan hiçbir tartışma yoktur. En alakasız gibi görünen bir gündemin veya tartışma konusunun veya ifadenin bile bir anlamı vardır. Belki anlam, sadece temanın, konunun veya ifadenin kendisinde deÄŸil, onu telaffuz edenlerde, veya ona muhatap olanlarda karşılığı bulunabilecek bir ÅŸeydir.
Bu arada beka sorununun konuÅŸulmasını yerel seçimler için anlamsız bulanlar, belli ki bunu genel seçimler için anlamlı buluyorlar, itiraz ettikleri bunun yerel seçimlerde de sürdürülmesi. Oysa genel seçimler için bir beka sorununun anlamlılığından bahsediyorsak bunun bir sene bile geçmeden girilen seçimlerde tamamen gündemden düÅŸeceÄŸini beklemek karşıdakini enayi yerine koymaktan farksızdır.
DoÄŸrusu bir ülkede siyasal tartışmayı sürekli güvenlik ve beka tartışmalarının gölgesinde yürütmenin veya bu sorun bahanesiyle bitirmeye çalışmanın siyasala karşı iÅŸleyen bir tarafı olduÄŸu ayrı bir gerçek. Özellikle yerelde bütün tartışmaların, ayrışmaların sanki kendine ait hiçbir anlamı, hakkı ve münasebeti yokmuÅŸ da bütün ihtilaflar yukarıdan veya dışarıdan dayatılıyor gibi bir çıkarsama yapmak elbette haksızlık olur. Siyasalın bütün ihtimalleri, bu tür bir tümdengelimle tüketilemez.
Bununla birlikte bu tartışılmaz gerçeklik, Türkiye için bir beka sorununun atlatılmış olduÄŸunu ve bu sorunun Türkiye’ye üç günlük bir ara vermiÅŸ olduÄŸunu göstermiyor. MeÅŸhur tabirle, paranoyak deÄŸiliz, ama olmamamız, takip edilmediÄŸimiz anlamına da gelmiyor. Üstelik halihazırda yaÅŸamakta olduÄŸumuz, kökü uluslararası iliÅŸkilere dayalı bir sürü saldırının bütün etkilerini ve sonuçlarını da beraber yaşıyoruz.
Türkiye’nin son sekiz yıl içinde arka arkaya maruz kaldığı saldırıların hiç biri ciddiye alınmayacak ÅŸakalar deÄŸildi. 7 Åžubat MÄ°T müsteÅŸarının ifadeye çaÄŸrılması, Gezi hadisesi, 17-25 Aralık FETÖ yargı darbe teÅŸebbüsü, 2014 mahalli seçimlerine gidilirken yaÅŸanan gerilimler, 6-8 Ekim Kobani olayları, 7 Haziran 2015 seçimlerine gidilirken yaÅŸananlar ve 15 Temmuz darbe teÅŸebbüsü ve sonrasında yaÅŸanan örtük darbe teÅŸebbüsleri…
Bütün bu saldırılar Türkiye’nin kendi içinde yaşıyor göründüÄŸü tartışma ve gerilimlerin Türkiye sınırlarında baÅŸlayıp bitmediÄŸini, dış baÄŸlantılarını ve desteklerini de yeterince ifÅŸa ederek göstermiÅŸtir.
Ä°lginç ve tehlikeli olan demokrasinin en önemli saç ayağı olan seçimlerin de gerektiÄŸinde sonuç alabilmek üzere önemli bir fırsat alanı olarak deÄŸerlendirilebilmesidir.
Marx’ın burjuva demokrasilerine yönelik eleÅŸtirilerinden beri, Avrupa’daki geliÅŸmiÅŸ halleriyle bile bu tür bir ihtimale veya imkana açık olabildiÄŸine elbette muttaliyiz. Emperyalist ülkelerin kontrolündeki OrtadoÄŸu ülkelerinde seçimler doÄŸrudan sandıklara yapılan sipariÅŸlerle kolaylıkla garantiye alınır zaten. Türkiye gibi açık, ÅŸeffaf ve rekabete açık bir demokraside ise müdahaleler seçmen psikolojisi üzerinde yapılabilecek ÅŸok etkiler ve manipülasyonlar üzerinden kotarılmaya çalışıldı hep.
Yerel seçimleri beka sorunuyla birlikte düÅŸünmekte zorlananlar için 2013 yerel seçimlerinin nasıl 17-25 Aralık yargı darbe giriÅŸimlerinin gölgesinde cereyan etmiÅŸ olduÄŸunu hatırlatalım. O seçimler de mahalli seçimlerdi ama Türkiye gibi bir coÄŸrafyada hiçbir ÅŸeyin mahalli kalamadığını en iyi anlatan örnek olarak tarihe geçmiÅŸtir. O gün yerel seçimlere yaptıkları müdahalelerden istedikleri sonuçları alsalardı bu aynı zamanda AÄŸustos ayında yapılan ilk CumhurbaÅŸkanlığı seçimlerini etkilemiÅŸ olacaktı ve ErdoÄŸan’ı seçimler yoluyla indirmiÅŸ olacaklardı. Seçimler ki, demokrasilerde hiç kimsenin meÅŸruiyetini tartışamayacağı olaylardır.
7 Haziran seçimleri yerel seçim deÄŸildi, ama sandıktan çıkacak sonuca giden yolun siyaset dışı güçler tarafından döÅŸenmesinin yine mükemmel bir örneÄŸini vermedi mi? O seçimlerde HDP’ye yedi düvelin ve Türkiye içindeki bir çok kesimle birlikte bizzat anamuhalefet partisinin destek verme görevine yazılmış olması basitçe Türkiye içinde cereyan eden bir demokratik tartışmanın doÄŸal bir sonucu muydu? Kabul etmek gerekir ki, bir yere kadar, yani millet sınırına dayandıkları yere kadar çok baÅŸarılı götürdükleri bir operasyondu.
Türkiye’de siyaset ne yazık ki, taraflar arasında yürütülen bir müzakereci demokrasi romantikliÄŸinde yürümüyor.
Bugün dünyayı istedikleri gibi dizayn etmeye çalışan sözümona demokratik dünyanın güçlerinin yitip giden hiçbir demokrasinin arkasından yas bile tutmadıklarını yeterince gördük. Türkiye düÅŸtüÄŸünde arkasından aÄŸlayacak olan Avrupa demokrasileri deÄŸil, bugün bütün dünyada zulme maruz kalanlar ve sığınacak bir yer aradığında neticede Türkiye’den baÅŸka bir sığınak bulamayan mazlumlar olacaktır. Onları daha fazla aÄŸlatmamak lazım.
Türkiye’nin beka sorunu sadece yerel veya genel seçimlerinde deÄŸil, her türlü siyasetinde ve eyleminde gözetmesi gereken bir konudur.
Buna raÄŸmen, yerel seçimlerin yine de siyasetçilerin millet nezdinde kendilerine ayna tuttukları en önemli fırsat olduÄŸu gerçeÄŸi deÄŸiÅŸmiyor. Kimin ne dediÄŸine bakmaksızın, beka sorununu da elbette ihmal etmeksizin, ÅŸimdi, karar verici olanın millet olduÄŸu gerçeÄŸine daha fazla kulak kesilmenin zamanıdır.
Henüz yorum yapılmamış.