Güncel
Ergün Yıldırım / Cemaatler-tarikatlar ve seçimler
Ergün Yıldırım - Yeni Şafak
Türkiye’de cemaat ve siyaset iliÅŸkileri her zaman önemli. Ne kadar din ve siyaset ayrı denirse densin, bir biçimde devlet de partiler de birbirlerini önemserler. Özellikle demokrasi ile beraber cemaatlerin siyasetle iliÅŸkileri daha da önem taşımaya baÅŸladı. Çünkü siyasal partiler artık siyaseti seçimlerle yapıyor. Seçimler, siyaseti belirleyen önemli faaliyetlerden biri. Partiler iktidara gelmek için seçime ihtiyaç duyarlar. Ayrıca seçimler yoluyla millet de devleti etkilemeye baÅŸlar. Bu baÄŸlamda temsil ettikleri oy potansiyelleri açısından ve toplum içindeki ağırlıklarından dolayı partiler cemaatleri görmek, dinlemek ve iliÅŸkide bulunmak zorunda kalıyorlar. Siyasal katılım, bütün toplum kesimleriyle görüÅŸmeyi ve oy istemeyi zorunlu hale getirdiÄŸi gibi cemaatlerle de aynı ÅŸeyi gerekli kılıyor. Bu demokratik siyasetin nesnel gerçekliÄŸidir.
Meselenin bir de cemaatlerin aradıkları inanç ve din etrafındaki taleplerle örtüÅŸen siyasetler ve partiler tarafı var. Burada cemaatlerin saÄŸ partiler ve özellikle muhafazakâr tonu belirleyici olan Ak Parti gibi bir partiyi tercih etmesi ve desteklemesi daha da önem taşıyor. Çünkü cemaatlerin siyasetteki beklentileriyle en fazla örtüÅŸen partiler saÄŸ partiler ve en son Ak Parti olmuÅŸtur. Bu nedenle Ak Parti’nin bütün dönemlerinde, Türkiye cemaatler tarihinde ilk defa neredeyse bütün cemaatler bu siyasete dayanışma içinde destek verdiler. Gülen yapısı ile ayrışma ve FETÖ’ye karşı tavır almada bu cemaatler ve tarikatlar çeÅŸitli bildiriler yayınlayarak Ak Parti iktidarından yana tavır aldılar.
Cemaatlerin ve tarikatların nazarında, devlet tarafından zaman zaman maÄŸdur edilmelerinin temelinde de CHP siyaseti vardır. Buna karşın Ak Parti ise onlara destek veren, önlerini açan, hizmetlerine yardım eden ve inanan insan çevresinin bir siyasetidir. Bundan dolayı NakÅŸiler, Nurcular ve Kadiriler ezici çoÄŸunluk olarak her seçimde Ak Parti’ye oy verdiler. Onun yanında yer aldılar.
Hala Kemalist, laik ve ulusalcı kesimler tarafından yüksek yargıya atanan bir ÅŸahsın bir cemaat liderine olan sevgisini belirtmesi suç olarak algılanıyor. Oysa onlar bir çok artisti, ünlü lobi baÅŸkanlarını ya da kulüp ÅŸeflerine olan sevgilerini izhar etmekten sakınca görmüyorlar. Mevcut anayasamızda bir tarikat liderini sevmek ve övmek üst göreve gelmek için de bir engel oluÅŸturmuyor. Bu örnek bile tek başına CHP ve devleti din karşıtı kadroların eline geçince neler yapabilecekleri konusunda cemaatlerin kaygı duymaları için yeterli.
Cemaatleri ve tarikatları, bir siyasal parti gibi düÅŸünemeyiz. Ne kadar çok politikleÅŸirlerse politikleÅŸÅŸinler nihayetinde ana amaçları siyaset yapmak deÄŸil. Toplum içinde var oldukça önemlerini korurlar. Yurtlar, burslar, Kur’an kursları, yardım dernekleri ve eÄŸitim çalışmalarıyla daha fazla önem taşırlar. Bunun da farkındadırlar. DeÄŸillerse zaten yok olup giderler. Nitekim önemli bir tarikat, bir parti çalışmasına yöneldi ve hatta partiyi de kurdu. Fakat sonu hezimetle bitti. Çünkü toplumun cemaatlere ve tarikatlara verdiÄŸi rol siyasal parti olmak deÄŸildir. Pratik siyaset yapmak da deÄŸil. Ancak çalışmalarını sürdürmek ve devlet müdahalelerinin getirdiÄŸi maÄŸduriyetleri önlemek için devlet ve siyaset ile de iliÅŸkilerini sürdürüyorlar. Her seçimde olduÄŸu gibi bu seçimde de siyasal davranışlarını buna göre ortaya koyacaklar.
Cemaatlerden siyasal iktidara karşı açık ve çıplak eleÅŸtiriler ve tepkiler beklemek beyhude bir çabadır. Aydınlar bunu yapabilir. Çünkü aydınlar nihayetinde ferttir. Onlar ÅŸahsi pragma ile hareket ederler. Buna karşın cemaatler ise ferdi aÅŸan bir kolektif pragmayı temel alırlar. Bunun için de bu pragma ve idealleri ile en fazla bütünleÅŸen siyasal parti hangisi ise onunla beraber hareket ederler. Türkiye siyaset pratiÄŸinde her zaman merkez saÄŸ ile olmuÅŸlardır. Çatışmaya ve meydan okumaya yönelmezler. Ak Parti, bütün zaaflarına ve olumsuzluklarına raÄŸmen cemaatler için hala onların ideallerine en yakın ve onları koruyabilecek tek siyaset. Ak Parti tek ana siyasal merkez oldukça, cemaatlere özgür çalışma ortamı saÄŸladıkça ve muhafazakâr deÄŸerleri savundukça seçimlerde onların oylarını almaya devam edecek.
Henüz yorum yapılmamış.