Güncel
Taha Akyol / Türkiye’nin bekası
Follow @dusuncemektebi2
Taha Akyol - Karar
Türkiye bir muz cumhuriyeti, bir aÅŸiret devleti deÄŸildir. Köklü tarihe ve kurumlara sahip bir ülkedir.
Ekonomik ve sosyal düzeyi ve savunma kudreti itibariyle de bu coÄŸrafyada çok önemli bir güçtür.
Daha bir yıl önce dünyanın en güçlü ülkelerinden biri olduÄŸumuzu söylemiyor muyduk?
Böyle bir ülkenin bekası, belediye seçimlerine baÄŸlı olamaz.
Elbette ağır sorunlarımız var: Terörle mücadele gibi; fakat Türkiye kırk yıldır terörle mücadele ediyor, hiçbir zaman zaafa düÅŸmedi.
Bugün ekonomik kriz var ama geçmiÅŸte de krizler yaÅŸadık, krizlerden reformlarla güçlenerek çıktık. 1980’de 24 Ocak Kararları, 2001’de finans sektörü reformları gibi…
Bugün Türkiye 170 milyar dolar ihracat yapıyor ve krize raÄŸmen güçlü bir finans sektörüne sahip bulunuyorsa o reformların bunda payı büyüktür.
‘Sosyal yarılma’
O reformlar ekonomik akılla baÅŸarılmıştı. Bugün de beka paniÄŸine kapılmadan rasyonellikle davranmak zorundayız.
Ama MHP lideri Bahçeli’nin deyimiyle “sosyal yarılma” halinde kutuplaÅŸmış bulunuyoruz maalesef.
2015 seçimlerinde sandıktan koalisyon tablosu çıktığında, BaÅŸbakan Ahmet DavutoÄŸlu CHP ve MHP ile samimi koalisyon görüÅŸmelerine baÅŸlıyordu. Devlet Bahçeli, Ahmet Hakan’a ÅŸu açıklamayı yapıyordu:
“Bugün Türkiye’de kutuplaÅŸma var... Bugün Türkiye’nin en önemli meselesi bu sosyal yarılmadır. Bu ayrışma, tam manasıyla bir felakete dönüÅŸmüÅŸtür. Yeniden kaynaÅŸmanın saÄŸlanması nesiller alacaktır… Toplumsal yarılma en önemli mesele. KaynaÅŸma, kucaklaÅŸma saÄŸlanmalı.”
Bu gerçekçi tabloyu çizen Bahçeli, DavutoÄŸlu’na vereceÄŸi cevabı da ÅŸöyle dile getiriyordu:
“Tek başına iktidar olmadığına göre bu sorunları çözecek bir koalisyon kurulmalı diyeceÄŸiz. Bunun için de en geçerli model AK Parti/CHP modelidir…” (8 Temmuz 2015)
Ben de yazılarımda, eÄŸer erken seçimlere gidilmeyecekse, kutuplaÅŸmanın aşılması için bu iki partinin koalisyonunu savunmuÅŸtum.
Reformlar dönemi
Partiler konjonktüre göre konum alıyorlar ama “en önemli mesele”miz iÅŸte bu kutuplaÅŸmadır, “sosyal yarılma”dır.
Ä°nsanımızın dikkat ve enerjisinin yatırıma, üretime, bilime, teknolojiye, sanata yönelmesi gerekirken, siyasi gerilim bu enerjiyi israf ediyor. “Ortak akıl” üretmek ve büyük mutabakatlar gerektiren sorunları çözmek mümkün olmuyor.
Ä°ÅŸte, Binali Yıldırım sistem deÄŸiÅŸikliÄŸi konusunda “Toplumun yüzde 100’ü deÄŸilse bile büyük bir kesimini, kahir ekseriyetini kapsaması lazım” demiÅŸti. (25 Temmuz 2016)
Çok doÄŸruydu bu sözler.
Ama iki partinin kararıyla ve referandumda yüzde 52 oyla, süratle sistem deÄŸiÅŸtirildi..
Ve sistem kavgası siyasette hâlâ devam ediyor.
“Türkiye yatırımlar için güvenli limandır” dediÄŸimizde, hem kuvvetler ayrılığı, kurumların etkinliÄŸi gibi faktörler hem siyaseten dingin bir toplum ortaya koymamız lazım. Bunun en iyi örneÄŸi, 2002’den itibaren AB reformlarını AK Parti’nin CHP’nin desteÄŸiyle baÅŸarmış olmasıdır; yılda 20 milyar dolar yatırım sermayesi getirmiÅŸti o süreç.
Sonra, kutuplaÅŸmanın tırmanmasıyla ekonomik ve siyasi sorunlarımız da tırmandı; bunu hiç akıldan çıkarmamak lazım.
Sakin akılla…
Türkiye’nin ciddi sorunları ‘beka meselesi’ diye görülebilir. Ama seçim propagandasına baÄŸlamak beka kavramını sıradanlaÅŸtırıyor, etkisini aşındırıyor.
Ä°ÅŸte kendi sakin ve esprili Ä°stanbul adayı Binali Yıldım “Beka endiÅŸem yok” diye konuÅŸtu. (19 Åžubat)
Ä°zmir adayı Nihat Zeybekci “Vatandaşın baktığı yerden beka sorunu yok” dedi. (24 Åžubat)
AK Parti’nin üç kurucusundan biri olan Bülent Arınç “Åžu anda ülkede bir beka sorunu yok” diyor. (6 Mart)
Çünkü toplumun deÄŸiÅŸik kesimleriyle iletiÅŸim kurmak için kutuplaÅŸma dilinin dışında bir ÅŸeyler söylemek gerektiÄŸini görüyorlar. Bunları söylemek için de birkaç tane kalmış olan muhalif TV ve gazeteye konuÅŸma ihtiyacı duyuyorlar; bunu arkadaşımız Akif Beki yazmıştı.
Aslında kutuplaÅŸma hepimizin ufkunu daraltıyor, ‘mahalleler’i duygusal surlarla kuÅŸatıyor.
Artık hepimiz görelim, beka kavramını seçim sloganı haline getirmek asıl beka sorunlarımızı sakince konuÅŸmamızı engelliyor: EÄŸitim, hukuk, yapısal reformlar, diplomasi...
En vahimi, 82 milyon vatandaşımızın doÄŸallıkla hissetmesi gereken “aidiyet duygusu”nu zedeliyor.
Sakin akılla düÅŸünmeye ve birbirimizle konuÅŸmaya acil ihtiyacımız var.
Ali
Mart 08, 2019 Cuma 07:03
Yanı başımızda kurt devleti kurtulmaya çalışılırken beka meselesi nasıl olmaz 3. Dünya savaşı çıktı çıkacak nasıl beka sorunu olmaz Akdeniz de bütün dünya donanmaları orada beka sorunu nasıl yok