'Sisi dönemi felâketler dönemi'

Middle East Monitor'da Dr Amira Abo el-Fetouh adlı yazar tarafından kaleme alınan yazıda, son tren kazası ve Mısır CumhurbaÅŸkanı Abdulfettah El Sisi'ye ağır eleÅŸtiriler yönetildi. Sisi rejiminin kanla beslendiÄŸi öne sürülerek, Sisi dönemindeki Mısır'ın öldürme, suçlar, yangınlar ve felaketler dönemi olduÄŸu ileri sürüldü.

Middle East Monitor'da çıkan yazının çevirisi ÅŸöyle:

DARBEDEN SONRA BÄ°TMEYEN CENAZEZ TÖRENLERÄ° VE DÄ°NMEYEN GÖZYAÅžLARI...

Geçen hafta adaletsizce daraÄŸacına sürüklenen 9 Mısırlı genç erkeÄŸin yasını tutabilecek vaktimiz olmadı. Hâlâ bir hafta önce teröristlerin tarafından öldürülen 15 asker ve onlar için gözyaşı döküyoruz. Åžimdi ise 25 kiÅŸiyi öldüren ve 50 kiÅŸiyi yaralayan, felaketle sonuçlanan bir tren kazasına ve yangınına maruz kaldık. 
Mısır halkı, 2013 askeri darbesinden bu yana hiç bitmeyen cenaze törenleriyle, sürekli keder içinde yaÅŸamaya mahkûm gibiydi.
Tren kazası; devlet kurumlarının bozulmasının, yolsuzluÄŸunun ve ihmalinin ve ülkedeki altyapının çöküÅŸünün derecesini gösterdi. Ayrıca, rejimin sıradan bir Mısırlı'nın hayatına ne kadar az deÄŸer verdiÄŸini de gösterdi; maÄŸdurların ailelerine ise kiÅŸi başına sadece 4.000 dolar tazminat ödendi.
Mısır'da birçok tren kazası yaÅŸandı, ancak 1851'de Ä°ngiltere'den sonra bir demiryolu ağı inÅŸa eden dünyadaki ikinci ülke oldu. AÄŸ,1854'de Mısır Hidivli Ä°smail PaÅŸa yönetiminde olduÄŸu gibi SüveyÅŸ Kanalı gibi açıldı. 
Bütün devlet kurumlarına yayılmış yolsuzluklar nedeniyle demiryollarının bakım ve onarımı saÄŸlıklı yapılamamıştır. Mısır Devlet Demiryolu idaresi, iyi bir hizmet sunamıyor. Bu yüzden daha fazla insan tren kazalarından hayatını kaybetti, çok sayıda Mısırlı yaralandı.

DEMÄ°RYOLLARININ BAKIMI Ä°ÇÄ°N
AYRILAN PARA BANKAYA YATIRILDI

Geçen yıl baÅŸka bir demiryolu kazasından sonra Sisi, demiryollarının bakımı ve ülkenin kalkınması için 10 milyar dolara ihtiyacı olduÄŸunu söyledi. 
Öfkeyle, “Hangisi daha iyi” diye sordu: 
“Demiryollarının bakımı mı, ya da ülkenin kalkınması mı? Ülke kalkınması için bankaya yatırılan 10 milyar doların getirisin karşılığı 2 milyar olacaktır.”
Sisi'nin bu tavrı, bir komisyoncu iÅŸidir. VatandaÅŸlardan sorumlu bir devlet baÅŸkanının önceliÄŸi halkın yararına olan önceliklerdir. 
Sisi'ye göre, Mısır halkı hiçbir deÄŸere sahip deÄŸil. Bu yüzden, insan haklarını sürekli olarak ihlal ediyor. Rakiplerini ayrıt etmeksizin öldürtüyor, tutuklatıyor, hapishanelerde ve karakollarda iÅŸkence yaptırıyor ve hukuksuz gözaltılarla sindiriyor.

SÄ°SÄ°'NÄ°N GÖZÜNDE HALKIN DEÄžERÄ° YOK

Sisi, geçen ay Åžarm El Åžeyh'te düzenlenen Avrupa-Arap zirvesinden sonra düzenlediÄŸi basın toplantısında infaz ve tutuklamalar hakkında sorular sorulduÄŸunda ÅŸiddetle cevap verdi:
“Bize insanlık hakkında öÄŸüt vermeyeceksin. Kuralların etik ve deÄŸerlerine sahipsin. Size saygı duyuyoruz. Bizimkine saygı göstermelisin. ”
Bu dehÅŸet verici olay, insanlık anlayışını ortaya koyuyor. Sisi'nin gözünde, halkı diÄŸer ülke insanlarından daha az deÄŸerlidir. Nerede olursa olsun, insanların insanlar olduÄŸu ve insani deÄŸerlerin ve standartların evrensel olduÄŸunu ve deÄŸiÅŸmediÄŸini unutmuÅŸ ya da görmezden gelmiÅŸtir. Bu sözler ülkedeki en yüksek otoritenin aÄŸzından çıktığında, uluslararası sözleÅŸmelere ve Ä°nsanlığın Evrensel Beyannamesi'ne önem vermeyerek ırk ayrımcılığını ifade ettiÄŸi için uluslararası yasal standartlara göre insanlığa karşı ırkçı bir suç olarak görülmek zorundadır.
Sisi'nin bu söylemi aslında, dinler ve felsefi doktrinler tarafından kabul edilen adalet ve eÅŸitlik tüm deÄŸerleri ile çeliÅŸmektedir. Sisi, Mısırlıları diÄŸer insanlardan daha aÅŸağı olarak görüyor; onların özgürlüÄŸü, demokrasiyi ve iyi bir hayatı hak etmediÄŸini inanıyor. Mısır'daki insanlar, dünyadaki diÄŸer insanlardan farklı olduÄŸu için, bedelsiz ölümü hak ettiklerini düÅŸünüyor.

Ä°NSANLARIN YAÅžAMADIÄžI ÇÖLLERE
CAMÄ°, KÄ°LÄ°SE YAPTIRDI

Sisi, demiryolunun geliÅŸimi için 10 milyar dolar harcamayı reddetmekle birlikte; baÅŸkent Kahire'ye büyük bir harcama yaparak en büyük camiyi, en yüksek minareyi ve Orta DoÄŸu'daki en büyük kiliseyi çorak bir çölde inÅŸa etme konusunda övünüyor.

Tren kazası ve yangından söz ederken, baÅŸkentin elektrikli trenlerini geliÅŸtirmek için Çin bankalarından 1.2 milyar dolar borç alması ironik. Ayrıca, tren enkazının Afrika'nın en yüksek kulesinin temellerini atmasıyla aynı zamanda olması da ironiktir.

TREN KAZALARI, 'RABÄ°A KATLÄ°AMI'NI HATIRLATTI

Tren ateÅŸinin alevleri, halkın imajları, bana 14 AÄŸustos 2013 yılında Sisi ve ona baÄŸlı askerler tarafından gerçekleÅŸtirilen Rabia katliamını ve protestocuları içine alan alevleri büyük bir farkla hatırlattı. Rabia katliamında, yaralıları tedavi etmeye çalışanlar, devlet keskin niÅŸancıları tarafından vuruldu. Tren kazasında, insanlar ve ambulanslar kurbanların cesetlerini taşıyordu; ancak Rabia katliamında cesetler buldozerler tarafından taşındı. Tren kazasında maÄŸdurların aileleri, cesetleri kayıtsız ÅŸartsız almak zorunda kaldı. Rabia katliamından sonra aileler ise, ÅŸehitlerin cesetler teslim edilmeden önce intihar ettiklerini söyleyen bir ifade imzalamak zorunda kaldılar.
Bu, Sisi dönemindeki Mısır; öldürme, suçlar, yangınlar ve felaketler dönemi. Bu rejim kanla beslenirken, Mısır'ın cenaze töreni gerçekten de halka açık.