Güncel
'Avrupa için öncelik, demokratik değerler değil; çıkar bağları!'
ABD’de çıkan etkili dergilerden Foreign Policy’de çıkan bir analizde, Avrupa’nın gerçekçi olmadığı ileri sürülerek; AB liderlerinin Ortadoğu ve Afrika ülkelerinde halkını baskı uygulayan otoriter liderlerele olan bağını eleştirdi. Derginin analizinde, başta Sisi gibi darbeyle işbaşına gelmiş liderlere gösterilen ilginin Avrupa’nın değerlerine uymadığı hatırlatmasında bulunuldu.
ABD'in önde gelen dış politika dergilerinden Foreign Policy, son sayısında ilginç bir analize yer verdi. Analizde Avrupa'nın gerçekçi olmadığı ileri sürülerek; AB liderlerinin, haklarına baskı ve zulüm uygulayarak demokratik dışı yollarla iktidara gelen Sisi gibi bazı Arap ve Afrika ülke liderlerle olan bağını eleÅŸtirdi.
Avrupa ülkelerinin bakış açının, demokratik deÄŸerler olmadığı ileri sürülen derginin analizinde; AB ülke liderlerinin OrtadoÄŸu ve Afrika'daki askeri otoritelere ‘dış kaynamak saÄŸlama sözü' vermesi de eleÅŸtirildi.
ZÄ°RVEYE KATILAN ÜLKELERÄ°NÄ°N
ÇOÄžUNDA, 'DEMOKRATÄ°K
DEÄžERLER'E UYAN ÜLKE YOK
Avrupa'nın Arap komÅŸuları eski sömürge mülkleriyle olan iliÅŸkilerinde, sadece söz konusu olan dolu tarih deÄŸildir.
24 ve 25 Åžubat'ta Mısır, Åžarm El Åžeyh'de, Arap BirliÄŸi ile Avrupa BirliÄŸi arasındaki eÅŸi benzeri görülmemiÅŸ zirve, siyasi rejimlerin çatışmasıydı. AB, demokrasiyi, hukukun üstünlüÄŸünü ve insan haklarını onaylayan deÄŸerlere dayalı bir dış politika ile gurur duyuyor. Mısır'da buluÅŸtuÄŸu 30 Arap ülkesinden sadece Tunus bu kriterlere uyuyor.
Sonunda, zirveye Almanya Åžansölyesi Angela Merkel de dahil olmak üzere 20 Avrupa hükümet baÅŸkanı katıldı. Ancak zirveye katılanlar, iki özel konuk olan Sudan Devlet BaÅŸkanı Ömer El BeÅŸir ve Suudi Veliaht Prensi Muhammed Bin Selman'a yakın olmaktan çekindiler.
AB LÄ°DERLERÄ°, SÄ°SÄ°'YE KARÅžI
GERÇEK YÜZÜNÜ GÖSTERMEDÄ°
AVrupalıların kızarıklıklarını engellemiÅŸ olabilir; ancak, Avrupa BirliÄŸi (AB), idam tartışmalarının gölgesindeki Mısır CumhurbaÅŸkanı Abdulfettah Sisi'ye karşı uyumsuzluÄŸunu gösterebilirdi.
Sisi, 2013 yazında Müslüman KardeÅŸler'in usulüne uygun, demokratik yollardan seçilmiÅŸ hükümetini yüzlerce can pahasına deviren eski bir general. Ä°nsan Hakları Ä°zleme Örgütü'ne göre; 60 binin üzerinde siyasi muhalifini çok sayıda gazeteciyi hapse tıkan, ülkeyi ‘demir yumrukla' yöneten Sisiy'di…
Sadece geçen ay, Müslüman KardeÅŸler'in 9 üyesi öldürüldü. 2011 devrimi tarafından uygulamaya konulan demokratik olarak seçilmiÅŸ hükümetin devrilmesi, baÅŸlangıçta geçiÅŸ niteliÄŸindedir. Sisi'nin destekçileri, generalin 2034 yılına kadar iktidara gelmesini saÄŸlamak için baskı yapıyorlar.
Toplantıya kadılan Suudiler bile, AB liderlerini rahatsız etmiyor. Kral Selman, sahneyi terk etmeden önce yaptığı zirve konuÅŸmasında utanç verici bir ÅŸekilde tökezledi.
AVRUPA NEDEN OTORÄ°TER
LÄ°DERLERLE Ä°LÄ°ÅžKÄ°LERÄ°NE
ÖNEM VERÄ°YOR?
Avrupa, insan hakları fedakarlıklarını anarÅŸik bir dünyada gerekli diplomasi ücretleri olarak göstermeye alışmıştır. Bu kendi kendini beÄŸenmedir - aynı zamanda kendini aldatmadır. Asıl soru, Avrupa'nın neden bu tür otoriter rejimlerle hükümetten hükümete iliÅŸkilerin geliÅŸtirilmesinin çok önemli olduÄŸunu düÅŸündüÄŸüdür.
Arap BirliÄŸi ile bir toplantı için temel gerekçesi, Avrupa'nın komÅŸularıyla konuÅŸması gerektiÄŸidir. Bunu inkar etmek zor. Åžarm El Åžeyh'te konuÅŸmadan baÅŸka bir ÅŸey yapılmadı. Ancak bu, etkileri olmadan olmaz. Sisi meÅŸruiyeti arzu ediyor. AB, Sisi'ye tribün için bir platform sunar. Avrupa Konseyi BaÅŸkanı Donald Tusk, toplantıyı, Sisi'nin otoriter rejimini kültürel milliyetçilik afiÅŸine sardığı tuhaf bir basın toplantısı ile sonlandırdı.
Sisi'nin, bazı AB ülke liderlerin eleÅŸtirilerine tepki göstererek “Bize insanlık hakkında bilgi vermeyeceksin” dedi. Sisi, sadık Mısırlı gazetecilerin saflarından övgüyle alkış aldı. Sisi, Avrupalılar ve Araplar'ın insanlık deÄŸereleri ile etik anlayışlarının farklı olduÄŸunu söyledi.
Aslında o toplantıda bulunanlar Sisi'nin bu açıklamalarına tepki göstermeliydiler. Bağımsız bir oylama yaptığımızda, Mısır kamuoyunun büyük bir bölümü Sisi rejiminin ÅŸiddetine itiraz ediyor.
AVRUPA'NIN, 'GÜCÜN KÄ°RLÄ° BÄ°R KELÄ°ME'
OLDUÄžUNU KABUL ETMESÄ°NÄ°N
ZAMANI GELDÄ° ARTIK
AB'nin otoriter liderlerle olan bağını sorugulayan eski üst düzey Avrupalı bir diplomat da, Mısır zirvesinden önce Ä°sviçre'de yaptığı konuÅŸmada, Avrupa'nın artık “gücün” kirli bir kelime olduÄŸunu kabul etmesinin zamanı geldiÄŸini belirterek, “Bazen dans pistinde olanlarla dans etmek zorundasınız” dedi.
Bu aslında mantıklı geliyor mu? Avrupalıların dans ettiÄŸi tür güçler nelerdir? Avrupa'nın neden hiç dans etmesi gerekiyor?
Elbette, Sisi'nin iktidar gücünü elinde tutması, ÅŸimdilik saÄŸlam görünüyor. Kesinlikle acımasız. Fakat onun rejimi Mısırlılara uzun vadeli olumlu bir bakış açısı sunuyor mu? Bu çok daha az açıktır ve Mısır'ın ana ticaret ortağı olarak Avrupa'nın konuyla ilgili bir sözü var. Halen ticaret payı yüzde 30'dur. Çok daha büyük olabilirdi. Sisi'nin mahkemesinde AB, Arap Baharı 2011'de baÅŸladığında alçakgönüllü olarak bırakılan Libya'nın Muammer el-Kaddafi'siyle veya Mısır'ın kendi Hüsnü Mübarek'le olan baÄŸlılığının utancını unutmuÅŸ mu?
CoÄŸrafya gerçeÄŸinin yanı sıra, AB'yi bu tür yöneticilerle uÄŸraÅŸmaya zorlayan ÅŸey nedir? “Gerçekçilik”e atıfta anlatım var. Sıklıkla, kirli ellerin trajik gerekliliÄŸini öne sürerek, bu tür bir konuÅŸma “neden” ve “nedense” hakkındaki soruları öngörmez.
Henüz yorum yapılmamış.