Güncel
Rasim Özdenören / Değişim zorlu bir iştir
Rasim Özdenören - Yeni Şafak
Hiç kuÅŸku yok.
Her doÄŸum zahmetlidir. EÄŸer zahmetli olmayaydı dünyaya getirilen varlığın bir deÄŸeri olur muydu?
Durum yalnız canlı varlıklar için deÄŸil, kurumlar için de geçerli...
Bir hukukî kurumun kurulması veya ortadan kaldırılması, kısaca deÄŸiÅŸim de zahmete katlanmayı gerektirir. Onlar da zahmetle kurulduÄŸu için deÄŸer taşır. Yoksa bir statüden ötekine geçmek ne kolay olurdu!
J. H. Kircmann, geleneksel hukuk bilimine hücum ederken ÅŸunları söylüyor: “Hukukçuların onda dokuzunun hatta daha çoÄŸunun uÄŸraÅŸtığı, pozitif kanun boÅŸlukları, iki anlama gelen kelimeler, çeliÅŸkiler, eskimiÅŸ ve keyfî hükümlerdir. Kanun koyucunun bilgisizliÄŸi, ihmali, ihtirası, eserlerin konusu olmaktadır... Pozitif hukuk yüzünden hukukçular, yalnız çürümüÅŸ tahta yiyen, yalnız hastalıklarla uÄŸraÅŸan kurtlar haline gelmiÅŸlerdir. Ä°lim rastlantısal olanı kendisine konu yaptığı için, kendisi de rastlantısal olmaktadır. Kanun koyucunun üç yeni düzeltici kelimesi, koca kitaplıkların okkalık kâğıt haline gelmesine yetmektedir.” (Hukuk Felsefesi, Adnan Güriz, Ankara, 1992, s. 3).
Pappini de, Gog adlı ironik eserinde Roma hukuku için “hasis ve açgözlü köylülerin hukuku” olduÄŸunu söyleyerek benzer bir durumu vurguluyor.
ÇürümüÅŸ bir statükonun kaldırılması aslında tam da çürümüÅŸ tahtaların kemirilmesi gibi bir ÅŸeydir. Tahta çürümüÅŸtür, kurtçuklar tarafından kemirilmektedir ve kemirilip bitirilecektir. Ancak bu, hiç de yeni bir doÄŸumu müjdeleyen bir olay deÄŸildir. Gerçi statükonun bitirilmesi, yok edilmesi de her ÅŸeye raÄŸmen bir ÅŸeydir.
En azından yeni bir statükonun kurulmasına zemin hazırlama bakımından bir ÅŸeydir. Yeni bir statükonun kurulması gereÄŸinin ihsas edilmesi de gereklidir.
Fakat eski statükonun kemirilip bitirilmesi kendiliÄŸinden yeni bir statükonun kurulmasını sonuçlamaz.
Yeni bir statükonun ortaya çıkması, yeni bir çabaya ihtiyaç gösterir.
O çaba ortada olmalı ve yeni statüko o çabanın ürünü olarak doÄŸurulmalıdır.
Yeni statükonun deÄŸeri ancak o zaman ve o takdirde bilinebilir olacaktır.
DeÄŸiÅŸim böyle bir ikili süreçten geçmeyi gerektiriyor: Bir yanda eski statüko çürümüÅŸ tahtalar halinde ayağımızın altından kayıp gidiyor. Bir yandan da yeni bir statükonun kurulması ihtiyacı kendini gösteriyor.
Türkiye’ye biçim vermek üzere yolu çıkmış olan kurumlar, kuruluÅŸlar, siyasî partiler bu gerçeÄŸi görmek zorunda... Bu gerçeÄŸi görebilen ve kendini ve ülkeyi ona göre hazırlama çabasında bulunan teÅŸebbüs sahipleri halkla birlikte olduklarını göstermiÅŸ olacağı için onun desteÄŸini almayı da hak edecektir. Bu gerçeÄŸi göremeyen kiÅŸi, kurum ve kuruluÅŸlar ve siyasî partilerse tarihin çöplüÄŸüne atılıp bırakılacaktır.
Ama bir kere daha söylemiÅŸ olayım: Bu bir doÄŸum süreciyse elbette zahmetli olacaktır. DoÄŸumdan sonraysa her anne katlandığı zahmete deÄŸdiÄŸini söylüyor.
Henüz yorum yapılmamış.