Sosyal Medya

Murat Bardakçı: Bu adamlar mı hoca olup öğrenci yetiştirecekler? İnsanı güldürmeyin!

İstanbul’da devam eden bir hukuk ve bir de ceza dâvâsı üniversitelerimizde, özellikle de sanat eğitimi veren üniversitelerde bilginin ve kalitenin ne vaziyette, daha doğrusu nasıl yerlerde sürünür halde bulunduğunu mükemmel şekilde gösteren bir örnek teşkil ediyor!



Önce, dâvâlara konu olan hadiseyi hatırlatayım:
 
Bir organizasyon ÅŸirketi, Türkiye’nin sanat eÄŸitimi veren en önemli okulu olarak bilinen Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi ile bundan altı sene önce bir protokol yaptı, 1893 ile 1993 arasında yaÅŸayan ve 20. asrın en önemli ve en pahalı ressamlarından olan Joan Miro’nun 56 adet tablosunu üniversiteye ait Tophane-i Âmire binasında sergiledi. Åžirket ile üniversite Ä°spanyol ressamın eserlerini Ä°stanbul’dan önce üstelik Ä°zmir’e ve Gaziantep’e götürüp oralarda sergilediler ama ama ses getiren asıl sergi 2013’te Tophane’de açılanı oldu.
 
Miro sergisi bütün haÅŸmeti ile devam ederken tabloların sahte oldukları iddiası ortaya atıldı, Ä°spanya’daki Miro Vakfı’nın uzmanları eserleri incelediler ve tabloların birkaçının deÄŸil, tamamının sahte olduÄŸu, yani memleketimizin en güzide sanat okulu zannedilen Mimar Sinan Üniversitesi’nin bir güzel kandırıldığı anlaşıldı!
 
Derken konu mahkemeye intikal etti, rezalete sebep olanlar para ve hapis cezaları aldılar ama Yargıtay kararı sanık lehine bozunca dâvâ yeniden görüldü, bu arada Mimar Sinan Üniversitesi sergiyi düzenleyenin aleyhine yeni bir dâvâ açtı. Üniversite sergi için 11 bin 500 liralık katalog bastırdığını söyleyip bu paranın reklâm ÅŸirketinden tahsilini istiyor, ayrıca daha önceki manevî tazminat talebini tekrar ediyordu. Geçen günkü duruÅŸma bilirkiÅŸi raporlarının reddi ve ek rapor talebi gibi teknik itirazlarla geçti, derken devam eden ceza dâvâsının neticesine kadar ertelendi…
 
Buradaki asıl mesele eserlerin sahteliÄŸi deÄŸil, resim konusunda Türkiye’nin en kıdemli öÄŸretim kurumu olduÄŸu söylenen ve isminde “Güzel Sanatlar” ifadesini kullanan Mimar Sinan Üniversitesi’nin düÅŸtüÄŸü içler acısı durumdur!
 
BÄ°R-Ä°KÄ° OLSA Ä°YÄ° AMA TAM 56 ADET!
 
Tasavvur buyurun: Adamın biri eski senelerin “Devlet Güzel Sanatlar Akademisi” olan Mimar Sinan Üniversitesi’ne müracaat ediyor, “Elimde Joan Miro’nun 56 adet tablosu var” deyip sergilemek istediÄŸini söylüyor, memleketin önde gelen, hattâ ilk sırada yeralan sanat üniversitesinin anlı ÅŸanlı hocalarından hiçbiri burunlarının dibindeki tabloların tamamının sahte olduÄŸunu anlamıyor, sergi büyük tantana ile açılıyor ve rezalet tâââ Ä°spanya’dai, Miro Vakfı’nın devreye girmesi ile ortaya çıkıyor!
 
Ä°ÅŸte, “çaÄŸdaÅŸlığın ÅŸartı” olduÄŸu iddiası ile yüz küsur sene önce baÅŸlayan “resim” eÄŸitimimizde geldiÄŸimiz vaziyet: Memleketin en önemli resim okulunun hocaları dünyanın en meÅŸhur ressamlarından birine ait olduÄŸu iddia edilen tabloların sahte olup olmadığını anlamaktan âciz kalıyorlar, üstelik ortada dolaÅŸan tablolar öyle bir-iki, yahut sekiz-on deÄŸil, tam tamına 56 adet! Bu eserlerin birkaçını gerçek zannedip diÄŸerlerinin sahte olduÄŸunu farkedebilmiÅŸ olsalar az da olsa teselli bulacağız ama hiçbirini anlamıyor, yani bu utanmaz resmigeçitteki sahte resimlerin tamamını gerçek zannediyorlar; mensubu oldukları üniversite de sahtekârlığa kapılarını açıyor, üstüne üstük sahte tabloları dünya kadar masraf yapıp sergiliyor ve akılları baÅŸlarına ancak Ä°spanya’nın “Bu ne cehalet?” diye araya girmesi ile gelebiliyor! Ä°ÅŸ mahkemeye intikal edince de üniversite kadrosundaki hocaların ilmî kalitelerini sorgulayıp akademik namusunu temizlemeyi akıl etmek yerine 11 bin 500 liralık katalog masrafının derdine düÅŸüyor!
 
Miro rezaleti sanat eseri piyasası üzerinde artık ciddî ÅŸekilde düÅŸünmemizi gerektirmektedir; zira Türkiye’de baÅŸta tablo olmak üzere bu eserler hakkında bilirkiÅŸilik yapanların başında Miro’ya mâledilen resimlerin sahte olduklarını anlamada âciz kalan bu üniversitenin hocaları gelir! Edirne’den dışarı çıkartıldığı anda birkaç yüz dolar bile etmeyen ama Ä°stanbul’daki sosyete mezatlarında yüz milyonlarca liraya müÅŸteri bulan Türk ressamlarının eserlerinin orijinallikleri konusundaki raporlar bu zevâttan alınmakta, hattâ mahkemelerde de yine resmin gerçeÄŸi ile sahtesini ayırabilmekten âciz kaldıklarını kahramanı oldukları Miro rezaleti ile ispat eden aynı zevât bilirkiÅŸilik etmektedir!
 
Åžimdi gelin, böyle hocaların ve yetiÅŸtirdikleri talebenin vereceÄŸi “Bu eser gerçektir” raporuna güvenin ve yine bu kiÅŸilerin bilirkiÅŸiliÄŸine dayanan mahkeme kararlarının da âdil olduÄŸuna inanın!
 
HABER TÜRK

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.