Gannuşi: İslâm’dan değil, diktatörlükten korkmalıyız

İslâm dünyasının önde gelen ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yakın dostluğu ile bilinen Türkiye sevdalısı Nahda Hareketi'nin lideri Raşid Gannuşi bir dergiye verdiği röportajında, "İslam'dan değil, diktatörlerden korkmalıyız" dedi. “Tunus özgürlüğün baharını yaşıyor ve devrim hâla devam ediyor” diyen Gannuşi, ülkedeki başarının sırrının birlikte yaşama kültüründen geçtiğini dikkat çekti.

 Gannuşi, 17 Aralık 2010'da çıkan ve 14 Ocak 2011'de Zeynel Abidin Bin Ali rejimini deviren Tunus devriminin, hedeflerine ulaşmaya devam ettiğini belirterek, yaşananların “Özgürlük baharı” olduğunu söyledi.

Khaleej Online tarafından gerçekleştirilen röportajda Raşid Gannuşi, şöyle dedi: 
"Devrimin en önemli kazanımları, kimin iktidarda olduğuna bakılmaksızın herkesin erişimine açık olmasıdır. Özgürlük baharı istikrarlı ve sürekli olduğu sürece vatan için geri döneceğiz ”

OTORİTEDEN VE DİKTATÖRLÜKTEN
KORKMALIYIZ

İslâmi bir parti olarak kabul edilen Tunus Nahda Hareketi'nin Başkanı Gannuşi, "Partiisinin 2011 yılında Ulusal Anayasa Meclisi seçimlerinde çoğunluğu kazandığı halde tek başına hükümeti kurmak yerine, laik ve İslamcıların bir arada olduğu hükümete başkanlık etmişti. 
Gannuşi verdiği röportajında, “İslam, kapsamlı bir kurtuluş devrimi; Firavun ve takipçilerine karşı bir devrim; kalpte ve akılda kapsamlı bir devrimdir. Bu nedenle özgürlükten, İslam'dan korkmamalıyız. Otoriteden ve diktatörlükten korkmalıyız” dedi.

ERBAKAN VE ERDOĞAN'A 
BÜYÜK SAYGISI VAR

Merhum Necmettin Erbakan ile Cumhurbaşkanı Erdoğan'a özel sevgisi bulunan ve her fırsatta Türkiye'ye ziyaret eden tanınmış İslam düşünürü ve davetçisi Gannuşi, Arap halkların adaletsizlik, diktatörlük ve yolsuzluk nedeniyle sıkıntı içinde bulunduğunu belirtti. 
Zeynel Abidin rejiminin yıkılmasına ve kendini yakarak özgürlük ateşi fitilini ateşleyen kişinin Sidi Bouzid'li esnaf Muhammed Bouazizi'nin olduğunu belirten Gannuşi, “Tunus'ta başlayan özgürlük ateşi, diğer Arap ülkelerine taşındı” dedi.

DEVRİM NEDEN BAŞARILI OLDU?

Tunus devriminin neden başarılı olduğunu ve diğer ülkelerdeki başarısızlıkların nelerden kaynaklandığına ilişkin soruya verdiği cevapta Gannuşi; Nahda Hareketi'nin başkalarıyla birlikte yaşama kültürünü hayata geçirme konusundaki anlayışlarının yattığı, en önemlisi ise imtiyazlar faktörü olduğuna dikkat çekti ve şunları söyledi: 
“Diğer partiler de, aynı amaçla, birlikte yaşama kültüründen taviz verdikleri ve devrimi benimsediklerinden dolayı, devrim başarılı oldu.
Tunus'taki devrimin başarısında ikinci sebep ise,Tunus ordusunun, diğer ülkelerde olduğu gibi iktidara atlamak için devrimi sömürmemesiydi. Devleti ve sınırı saldırılardan korudu. Ordu, Libya gibi diğer Arap Baharı ülkelerinde olduğu gibi içişlerimize karışmadı.”

ÖNÜMÜZDEKİ DÖNEMDE EN BÜYÜK ZORLUK TERÖRİZM

Nahda Hareketi'nin lideri Gannuşi, Tunus'un önümüzdeki dönemde karşılaşacağı en büyük zorluğun ise terörizm olduğunu belirterek şunları söyledi:
“Devrimden sonra serbest bırakılan 3 bin mahkûm çoğu özel kamplarda eğitildi ve Irak, Suriye ve Yemen'deki kirli savaşlara katıldılar. Terörist faaliyetlerde bulundular. Ve terörist faaliyetleri uygulamak için Tunus'a geri döndü. Ülkedeki ekonomik ve turizme acı veren darbe vurdular.
Ülkedeki ikinci zorluğun ise; ülkedeki yüzde 15 oranındaki genç işsiz insanlara, iş bulunamaması büyük hayal kırıklığı oluşturdu. Bu işsizlerin umudunu diriltmek için ekonomik planların yeniden gözden geçirilmeli. İş imkanları oluşturulmalı ve yatırımla hız verilmesi gerekiyor." 
Gannuşi, Nahda Hareketi'nin gelecek ekim ayında yapılacak seçimlere güçlü bir şekilde katılacağını ve konumlarını güçlendirmeyi umduklarını belirterek; cumhurbaşkanlığına aday olmak için herhangi bir tutkusu olmadığını da söyleyerek şöyle dedi: “22 yaşında ülkemin dışındaydım. Dışarıda ölebilirdim. Hatta İngiltere'de gömmek için toprak satın almayı bile düşündüm. Fakat devrim beni, ülkeme geri getirdi, bu benim için en büyük kazanç.”

RAŞİD GANNUŞİ KİMDİR?

* Tunus'ta Ilımlı İslamcı Nahda Hareketi'nin lideri. 1981'de kurulan hareket, şiddet içermeyen bir İslam anlayışını, çok partili sistemi ve demokrasiyi savundu. 
*Nahda Hareketi kuruluşundan kısa bir süre sonra, devrik lider Zeynel Abidin Bin Ali tarafından yasaklandı, destekçileri hapse mahkûm edildi. Gannuşi Londra'ya sürgüne gönderildi.
* 2011 yılında, Arap Baharı'nın Tunus'taki ayağında, Bin Ali'ye karşı başlatılan Yasemin Devrimi'nin ardından ülkesine geri döndü ve Nahda Hareketi'nin başına geçti.
* Nahda Partisi, 24 Ekim 2011'deki seçimde yüzde 37 oy alarak birinci parti oldu.
* Gannuşi, hükümeti tek başına kurabilecek sandalye sayısına sahipken seküler partiler ile işbirliğine giderek geniş tabanlı Ulusal Birlik Hükümeti'ni kurdu. Kısa süre sonra Nahda karşıtı protestolar nedeniyle kendi rızasıyla hükümetten çekildi.
* 2014'te seçimlerde seküler Nida Partisi galip gelirken, Nahda 2'nci oldu. Buna rağmen Gannuşi, Nida Partisi Lideri'ni kutladı ve koalisyona katılmayı kabul etti. Yaşadığı zorlu süreci “Eğer Nahda acı ödünler vermeseydi Tunus'ta demokrasi başarısı gerçekleşmezdi. Özgürlük ya herkes için olacaktır ya da hiç kimse için olmayacaktır” sözleriyle anlattı.
* 2012 yılında Time Dergisi tarafından dünyanın en etkili 100 ismi arasında gösterildi. Aynı yıl, İngiltere'de Chatham House Ödülü'ne layık görüldü.