Ali Haydar Haksal: Artık "Barış çubuğu tüttürülsün"
Follow @dusuncemektebi2
Ali Haydar Haksal- Milli Gazete
Yukarıdaki deyim Kızılderililere ait. Vestern sinema filmlerinde bu dile getirilirdi. Barış çubuÄŸunu tüttürmek barışmak bir araya gelmek anlamında.
DoÄŸu ve GüneydoÄŸu Anadolu’da aÅŸiret ya da belli çevreler arasında gerilimler ve kavgalar oluyorsa, onlar bir araya getirilir, aynı kaptaki yemeÄŸe lokma bandırılır, barış saÄŸlanır. Ä°nsanın olduÄŸu yerde gerilim, kavga ve çatışmalar kaçınılmazdır. Dünya nimetleri veya baÅŸka birçok kavga ve gerilimlerin nedeni olur.
Peygamberimizin yeni dili, ilâhî soluklu bakışı, ırk, renk gibi çatışmalara neden durumlara yasak getirdi. Ä°slâm milletinin yüzyıllar boyunca birlikteliklerindeki temel anlayış budur. Sadece Müslümanları deÄŸil diÄŸer din veya kültürlere mensup insanları da bir arada tutan, birlikte yaÅŸamalarını saÄŸlayan anlayış. Ä°slâm devletlerinin tamamında Müslüman veya Müslüman olmayanlar birlikte yaÅŸayagelmiÅŸlerdir. Osmanlı Devleti bunun en somut örneÄŸi.
Anadolu coÄŸrafyamız küçük bir Osmanlı modelidir. Birçok ırka mensup kitleler bir arada yaÅŸadılar. Büyük çatışma ve gerilmeler olmadan. Ne yazık ki Tanzimat sonrası Batıcı ruha kapılanlar kendi ırklarını öncelemeye, üstün görmeye baÅŸladılar. Gereksiz abartma ve büyüklenmeler ile birbirinden uzaklaÅŸtılar.
CoÄŸrafyamızda ölen her insan bizim insanımız. Günahı ve sevabıyla, yanlışı ve doÄŸrusuyla. Egemen güçlerin ve emperyalizmin tuzağına düÅŸenler kurtuluÅŸlarını, bağımsızlıklarını ve özgürlüklerini onlara yaslanarak saÄŸlayacaklarını umdular. Böyle olunca asla özgür olamayacaklarını düÅŸünmediler.
Ä°slâm milletinin kahramanları bir bütünlük içinde ele alınamıyor. GeçmiÅŸ bile ırkî veya çıkar iliÅŸkileriyle deÄŸerlendiriliyor. Ä°ÅŸlerine geleni seçip alıyor gelmeyenleri unutmaya bırakıyorlar. Bu millet Sultan Selahaddin ile Sultan Alpaslan’ı birlikte anamıyor çekiniyor. Oysa her ikisi de Ä°slâm milletinin birer öncüsü ve kahramanı.
Milletimiz yakın zamana kadar sımsıkı birbirine sarılı iken ÅŸimdi tam anlamıyla parçalanmış, bölünmüÅŸ birbirine düÅŸman oluvermiÅŸ.
Irk faÅŸizmi insanların başını döndürüyor. Para ve sermaye faÅŸizmi insanların aklını başından almış bulunuyor. Korkuyla teslim olan krallar, sultanlar, demokrasinin oyunuyla sultayı ellerine geçirenler hem kukla olmayı hem de o hayatı benimsemeyi ilke ediniyorlar.
Ä°nsanlık için olan acı sadece rol gereÄŸi. Kimse hakiki anlamda acı çekmiyor asla umursamıyor. Kan akıtmaktan haz alınıyor.
DoÄŸu ve GüneydoÄŸu bölgemizin manevi yönü kuvvetli. Medrese ve tasavvuf geleneÄŸi olan bölgemiz Ä°slâm milleti ruhuna uygun yakın zamana kadar yaÅŸadı. Bu bölge insanının yakın zamana kadar ırkî bir kaygısı yoktu. Ne yazık ki devletin TürkleÅŸtirme politikalarıyla milyonlarca insanı asimile etme gibi bir yanlışa düÅŸtü. Bilinçli yapıldı. Ä°ttihatçılar geçmiÅŸte Osmanlı devlet yönetimini kendi ırkından olmayanları asimile etmedikleri için suçlar töhmet altında tutarlardı. Bugün Türkiye’nin geldiÄŸi son durum ne yazık ki budur.
Türkiye, tam anlamıyla aÅŸiret ve ırk ruhlu bir sürece itildi. Koca ülke, seksen milyonu aÅŸkın insan, birlikte yaÅŸamak yerine ayrıştırıcı ve bölücü bir anlayışa sürüklendi itildi. Uçurum giderek derinleÅŸtirildi. Emperyalizmin tuzağına düÅŸüldü. Bu öfkeli dil ve bakış kesimleri iyice ayrıştırdı. Bir araya gelme imkânları, Ä°slâm milleti ruhu ve bilinci ortadan kaldırıldı. Bir kesim diÄŸer kesime tam anlamıyla düÅŸman edildi.
Bu, millet bunu hak etmiyor. Birlikte yaÅŸayabilme imkânı ve fırsatı giderek azalıyor ve uçurum büyüyor.
Öfke ve nefret dili üzerine deÄŸil de sevgi ve barış dili olsun. Bu milletin ortak sevgi ve deÄŸerler dili var. Birlikte yaÅŸayabilmesinin sayısız nedenleri bulunuyor. Ergenekon ruhuyla deÄŸil Ä°slâm ruhu ve bilinciyle yeniden birlikte yaÅŸayabilmenin sonsuz imkân ve nedenleri var iken. Evet biz Ä°slâm milletindeniz ve kardeÅŸiz. Irklarımız ve renklerimiz çeÅŸitliliÄŸimizdir.
Henüz yorum yapılmamış.