Kürsü
Resmi ideolojinin temsilcisi beceriksiz-ufuksuz-tutarsız düzen partileriyle mücadele bu kadar zor değildi?
Follow @dusuncemektebi2
31 Mart yerel seçimlerine doğru giderken sokaklar meydanlar henüz kıvama gelmiş, hararet dışarıdan gözlemlenebilir gibi değil henüz. İki partili sistem gibi işleyen Cumhur İttifakı-Millet İttifakı arasında kızışan rekabetin gerilimi ne düzeyde artmış olursa olsun toplumun geniş kesimlerinde ister belirsizlik ister kararsızlık isterse siyasetten soğuma şeklinde adlandırılsın negatif bir tutum ciddi bir yer tutuyor çünkü.
KENAN ALPAY / YENÄ° AKÄ°T
Anketlerin güvenilir olup olmaması sorunu, dünden bugüne, dünyanın hemen her ülkesinde tartışılıyor. Ancak seçmen davranışlarını ölçmeye yönelik araÅŸtırma sonuçlarının kamuoyuyla paylaşım biçimi Türkiye’de çoÄŸu zaman bizzat siyasal manipülasyon ve algı operasyonlarının öznesi gibi bir konuma oturtuldu. Üstelik bu konumlandırma tecrübesi için toplum oldukça çirkin ve kötü bir dizi tecrübe de biriktirmiÅŸ durumda.
31 Mart yerel seçimlerine doÄŸru giderken sokaklar meydanlar henüz kıvama gelmiÅŸ, hararet dışarıdan gözlemlenebilir gibi deÄŸil henüz. Ä°ki partili sistem gibi iÅŸleyen Cumhur Ä°ttifakı-Millet Ä°ttifakı arasında kızışan rekabetin gerilimi ne düzeyde artmış olursa olsun toplumun geniÅŸ kesimlerinde ister belirsizlik ister kararsızlık isterse siyasetten soÄŸuma ÅŸeklinde adlandırılsın negatif bir tutum ciddi bir yer tutuyor çünkü.
Keskin Söylem Siyaseti Zaafa Sürüklüyor
AK Parti ve CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan kamuoyu yoklamaları meselesini en ciddi biçimde takip ediÅŸleriyle biliniyor. Ä°ktisadi, siyasi, teknik hamlelere eÅŸlik edecek ÅŸekilde birbirini denetleyen çapraz sorgular gibi iÅŸletilen anketlerle kamuoyunun nabzını tutmak hususunda gösterilen hassasiyet AK Parti’ye siyaset-toplum dengesinde açık ara üstünlük saÄŸladı. Ne var ki iç ve dış operasyonlarla eÅŸ zamanlı olarak maruz kalınan ‘metal yorgunluÄŸu’ belası AK Parti için hiç de hayra alamet olmayan sinyaller hatta alarmlar verdiren hususların başında geldi.
7 Åžubat MÄ°T Krizi, Adana MÄ°T TIR’ları operasyonu, 17-25 Aralık süreci, 15 Temmuz darbesi, AB’nin üyelik müzakereleri üzerinde oynadığı oyunlar, Amerika’nın PKK-PYD üzerinden kuÅŸatma hamlesi, Rusya ve Ä°ran’ın Esed’i ayakta tutma yolunda sergilediÄŸi boÄŸucu hamleler gibi pek çok mesele AK Parti’nin hükümet etme noktasında dengesini bozan önemli geliÅŸmelerdi. Sıkıntı kaynaklarını ve ÅŸiddetini ifade ederken zuhur eden kritik bir sorunu da muhakkak iÅŸaretlemek lazım: Milliyetçi söylemlerin ağırlığı arttıkça eski devlet ve siyaset refleksi belirleyici olmaya baÅŸladı. Belki de tersi doÄŸrudur: Eski devlet ve siyaset refleksi arttıkça milliyetçi söylemler ağırlık kazandı.
Hangi durum öncelik sahibi olursa olsun AK Parti icraat ve tezleri üzerinden deÄŸil muhalefetin beceriksizliÄŸi, tutarsızlığı ve nihayet HDP üzerinden CHP, Ä°YÄ° Parti ve Saadet Partisi’nin Kandil’le irtibat ve iltisakı üzerinden gündem oluÅŸturmaya odaklandı. Peki, bu söylem ve pozisyon alış genelde siyasetin özelde AK Parti’nin elini rahatlatır ve kolaylaÅŸtırır mı? Tam aksine bu tercihin sıkıntıyı arttırıcı, zorlukları pekiÅŸtirici bir tercih olduÄŸu aÅŸikârdır. Seçim stratejisini bütünüyle beka meselesine odaklamak ve hemen bütün mesaiyi CHP, Ä°P ve SP’yi HDP’nin açık-gizli ortakları olarak kamuoyuna takdim ederek yerel seçimlerden zaferle çıkmak ne makul ne de kuÅŸatıcı bir duruÅŸtur.
Oysa haklı olarak HDP’yle hesaplaÅŸma meselesini HDP’ye oy vermiÅŸ kitlelerle hesaplaÅŸmaya çeviren, kitleler nezdinde böyle anlaşılabilecek her adım sadece AK Parti’nin deÄŸil bütün toplumun aleyhinedir. HDP’nin Ä°stanbul, Ankara ve Ä°zmir baÅŸta olmak üzere dokuz büyükÅŸehirde ve birçok ilçede aday göstermemekteki amacı hiç kimseye sır deÄŸil. Ancak ortada ikna edilmeyi bekleyen yaklaşık 6 milyonluk bir kitle var. Üstelik bu kitlenin çok önemli bir kesimi daha önce AK Parti’ye oy vermiÅŸ durumda. Bu kitlenin irade ve tercihini ikna etmek yolunda dil ve ter dökmek, siyasi ve hukuki düzenlemeler yapmak varken neden suçlayıcı, kriminalize edici bir üslupta inat ediliyor?
Belirsizlik Neden Azalmıyor?
CHP-Ä°P iÅŸbirliÄŸini HDP’ye yanaÅŸan yönünden göçertme politikasının neye karşılık kurulduÄŸunu herkes biliyor. CHP’nin yerel seçimlerden sorumlu Genel BaÅŸkan Yardımcısı Seyit Torun hiçbir ÅŸüpheye gerek kalmayacak ÅŸekilde durumu tekrar ilan ediyordu: “EÄŸer biz kazanamıyorsak AKP’ye kaybettireceÄŸiz. Sonuçta ittifakı bu formül üzerine kurduk.” Tuhaf deÄŸil çünkü kendi baÅŸlarına iktidar olma ÅŸansları sıfıra yakın.
Peki, AK Parti, CHP-Ä°P ittifakının beÅŸ büyük ÅŸehirde önde olduÄŸu iddialarına nasıl bir izah getiriyor? CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan “çok açık, net bir ÅŸey söyleyeyim. Benim artık bu anketlere vesaire güvenim kalmadı” cümlelerini kurarken esasen beklenmedik bir tavır geliÅŸtirmiÅŸti. Dahası AK Parti Genel BaÅŸkan Yardımcısı Mahir Ünal da seçmen davranışları üzerine pek de alışık olmadığımız deÄŸerlendirmelerde bulundu mesela. Ünal’a göre 2014’ten sonra seçmen davranışları ve psikolojisi üzerinde dijital dönüÅŸümün oluÅŸturduÄŸu sisli ve müphem bir tabloya dikkat çekiyordu. Her ne kadar Ünal “Günlük olarak sahayı kontrol ediyoruz” ve “AK Parti teÅŸkilat mensubuyla algı operasyonuna dönük sosyal aÄŸlarda mücadele ediyoruz” dese de oldukça kritik hatta riskli bir tespiti beyan ediyor: “Anketlerle artık bugün sahadan aldığınız veri 31 Mart’taki sonuca dair size bir kanaat vermiyor.” Neden böyle oldu, dijital dönüÅŸümü de 16 yıllık iktidar sürecinde AK Parti hükümetleri teÅŸvik etmiÅŸti oysa.
Dijital dönüÅŸümü ya da face/sahte hesaplar üzerinden sosyal medyada giriÅŸilen algı operasyonlarını günah keçisi ilan edip iÅŸin içinden sıyrılmak doÄŸru bir çözümleme olmasa gerek. Kabul edelim ki, Hükümeti destekleyen medya organlarını ve sosyal medya hesaplarını saymaya güç takat yetmez. Algı operasyonu söylemini etkisini bir yere kadar kabul edebiliriz elbette. Ä°yi ama toplumu, her yanlış ve kötülüÄŸü izah baÄŸlamında kurulan “bunlar kripto Fetöcü”, “ÅŸunlar Kandil’den emir alıyorlar”, “bu partiler çete” veya “ÅŸunlar ihanet ÅŸebekesi” gibi ithamlarla ikna etmek pek mümkün gözükmüyor. Esaslı bir özeleÅŸtiri, samimi bir yaklaşım, temel hak ve özgürlüklerin daha çok geniÅŸletileceÄŸine dair somut beyan ve planlar bekliyor toplum.
Balkonda yapılan son konuÅŸmadaki “mesaj alındı” sözünün yeterince ve gereÄŸince pratiÄŸe dökülememiÅŸ olması seçmenleri belirsizliÄŸe itekliyor olabilir mi acaba? Resmi ideolojinin temsilcisi beceriksiz, ufuksuz, tutarsız düzen partileriyle mücadele bu kadar zor deÄŸildi? Onlar ideolojik ve örgütsel olarak güçlenmediÄŸine, itibar kazanmadığına göre AK Parti’nin samimi ve derinlikli içeriye bakması gerekiyor. Sakın toplum özellikle AK Parti tabanı 16 yıllık icraat ve açılımlarda bir tıkanma, gerileme veya ÅŸaÅŸkınlık görüyor olmasın.
Amigolar ve troller en önemli sıkıntı kaynağını örtmekle memur olsa da toplumla inatlaşılmaz. Toplumla inatlaÅŸan siyaset hızla çürür, bundan önceki göz ucuyla olsun örneklere bakmak bile yeter.
Henüz yorum yapılmamış.