Sosyal Medya

Fehmi Koru'dan Gül ve Davutoğlu'na yeni parti uyarısı: Hüsrana uğrayabilirler

Fehmi Koru yeni parti kuracağı iddia edilen 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve eski Başbakan Ahmet Davutoğlu'na isim vermeden uyarılarda bulundu.



11. CumhurbaÅŸkanı Abdullah Gül'e yakınlığıyla bilinen Fehmi Koru, yeni parti kuracağı iddia edilen Gül ve eski baÅŸbakanlardan Ahmet DavutoÄŸlu'na isim vermeden uyarılarda bulundu. Koru, kiÅŸisel internet sitesi üzerinden "Yeni parti kurmak isteyenlere benim de katıldığım uyarılar…" baÅŸlıklı yazısında, "Bir heves veya yarım kalmış ikbal uÄŸruna var olan tapulu arazi üzerine parti kurmaya kalkışanlar olursa hüsrana uÄŸrayabilirler" ifadesine yer verdi. 
 
Ak Parti'nin politikalarından rahatsız olduÄŸunu bilinen 11. CumhurbaÅŸkanı Abdullah Gül ve eski BaÅŸbakan Ahmet DavutoÄŸlu'nun yeni parti kuracağı iddiaları son aylarda siyaset kulislerinin ilk gündemi arasında yer alıyor. Ak Parti içindeki rahatsızların 31 Mart yerel seçimleri sonrası harekete geçeceÄŸi konuÅŸulanlar arasında yer alıyor. 
 
Yeni parti iddialarının tartışıldığı konuya Fehmi Koru'da katıldı. Son zamanlarda iktidar partisinin itibar ettiÄŸi Türkiye gazetesinden Nebi MiÅŸ'e teÅŸekkür ettiÄŸini belirten Koru yazıdaki tespitlerin doÄŸru olduÄŸunu ifade etti. 
 
Koru, yazısını ÅŸöyle tamamlıyor:
 
"Uyarı yerinde olmasına yerinde de…
 
“Siyasette bir boÅŸluk var” hüsnü zannıyla ortaya atılacak veya hevesi yarım kaldığı için yeni bir parti için kollarını sıvamaya hazırlanan birileri varsa onlara ciddi bir uyarı yerine geçebilecek bu yazıyı okuduktan sonra, tam tersi bir tezin sahibi olarak beni bir düÅŸünce aldı.
 
Ä°lk önce tezin en anlamadığım noktasını kendime bir soru olarak yönelttim: Uyarıyı yapan yazar sadece AK Parti’nin itibar ettiÄŸi bir gazetede yapmıyor bu uyarıyı; aynı zamanda AK Parti’ye fikri katkılarda bulunan bir düÅŸünce kuruluÅŸunun da sorumlusu, muhtemelen bu görüÅŸünü raporlaÅŸtırmış ve ilgililerle tartışmıştır da. Öyleyse, o çevrelerde hala var olduÄŸunu her fırsatta yapılan açıklamalardan fark ettiÄŸimiz ‘yeni parti’ endiÅŸesinin sebebi ne?
 
Daha dün AK Parti’ye yakın bir gazetede –Hürriyet’te- çıkmış ÅŸu satırlarla sona eren bir yazı bütünüyle aynı endiÅŸeyi yansıtıyordu:
 
“Yeni parti kurma çalışmasına gelince, AK Parti tabanında bir umut olarak deÄŸil, ‘ihanet hareketi’ olarak görülüyor.”
 
Aylardır çok ciddi bir ihtimal olarak görülüyor böyle bir potansiyel giriÅŸim ve bunun üzerine tonlarca mürekkep tüketiliyor.
 
Oysa iÅŸte gerçek artık bir tez halinde gazete makalesi olarak karşımızda: Vaktiyle bir parti içerisinde yer almışken farklı bir parti kurmuÅŸ olanlar sonunda armut topluyorlar.
 
BaÅŸarısız oluyorlar. Partileri sonunda unutulmaya terk ediliyor…
 
EndiÅŸe edilecek bir durum yok yani. O halde, ÅŸimdi de haddini bilmeyenler ve aynı yola baÅŸvuranlar çıkarsa, bırakılsın, onlar da boylarının ölçüsünü alsınlar…
 
Neden henüz ortada fol yok yumurta yokken, sanki varmış ve bir tehdit teÅŸkil ediyormuÅŸ gibi senaryolar yazılıp üzerine üzerine gidiliyor?
 
Aslına bakılırsa, yalnızca bir siyasi partiden koparak kurulanlar deÄŸil, öncesi olmayan ve sıfır kilometre olarak kurulmuÅŸ pek çok parti de baÅŸarısız kaldı ve tarihin unutulanlar sayfalarında yerlerini aldı.
 
Cem Boyner’in Yeni Demokrasi Hareketi olarak baÅŸlatıp sonradan partileÅŸen bu yoldaki giriÅŸimini hatırlıyorum.
 
Üzerinde düÅŸünsem baÅŸka örnekler de aklıma gelebilir.
 
Zamanı gelmiÅŸ görüÅŸleri olanlar ne yapsın?
 
Parti kurmak netameli bir iÅŸtir. Arkasında halk desteÄŸi bulunmadan bu iÅŸe soyunanlara, uzun yıllarını siyasi hayatı gözlemlemekle geçirmiÅŸ biri olarak, böyle bir ham hayal peÅŸinde koÅŸmayı hiç tavsiye etmem.
 
Öyleyse neden bu kadar makbul gördüÄŸüm tezin tam tersini savunuyorum?
 
Åžundan: Partiler yalnızca iktidar olma hevesiyle kurulmazlar. Mevcut ortamda tam anlamıyla temsil edilmediÄŸine inanan görüÅŸlerin sahipleri, onların ülke gündemine girmesini saÄŸlamak amacıyla da parti kurabilirler. Zaten partiler aslında demokrasilerde bunun için vardır ve halk, kurucularının geçmiÅŸte hangi partilerde bulunduklarına da bakmadan, zamana uygun doÄŸru görüÅŸleri savunduÄŸunu gördüÄŸü partilere teveccüh edip onları iktidara da taşıyabilir.
 
Örnekleri az da olsa böyle partiler hem baÅŸka ülkelerde vardır, hem de bizim siyasi hayatımızda…
 
Tez sahibi yazarımızın yazısında ‘istisna’ olarak sunduÄŸu, Demokrat Parti (DP) ile Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) birer baÅŸarılı örnek…
 
Her ikisi de baÅŸka partilerde (DP’yi kuranlar CHP’de, AK Parti’nin ilk çekirdek kadrosu MSP/RP/FP’de) bulunmuÅŸ siyasilerdi. Vaktiyle içinde yer aldıkları partinin geçmiÅŸte savunduÄŸu görüÅŸlerden uzaklaÅŸtığını veya kendi görüÅŸlerinin içinde yer aldıkları partiden farklılaÅŸtığını görerek yeni bir yol arayışına giren siyasiler tarafından kuruldu DP ile AK Parti…
 
Başarılı da oldular.
 
Günümüzde durum ne?
 
Sizleri bu ve biraz yukarıda sorduÄŸum “Neden bu kadar endiÅŸe duyuluyor?” soruları ile baÅŸ baÅŸa bırakıp ben ortadan çekilmek istiyorum.
 
Ä°stiyorum, ama tezine deÄŸer verdiÄŸim yazarın uyarısını tekrarlamaktan da kendimi alamıyorum: Bir heves veya yarım kalmış ikbal uÄŸruna var olan tapulu arazi üzerine parti kurmaya kalkışanlar olursa hüsrana uÄŸrayabilirler."

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.