Güncel
Taha Akyol / Bir çınar devrildi: Kemal Karpat
Follow @dusuncemektebi2
Taha Akyol - KARAR
Kemal Karpat hocamız sosyal bilimler ve tarih alanlarında büyük bir çınardı. Hem bir göçmen olarak, hem ideolojik ÅŸablonların dışına çıkan bir bilim adamı olarak yaÅŸadığı acı tecrübelerle de büyük bir çınardı...
Akademik hayatında bazen ÅŸucu, bazen bucu diye kötü muamelelere maruz kalmıştı.
Nehir söyleÅŸi tarzındaki “Dağı Delen Irmak” adlı kitabında ÅŸöyle anlatır:
“Asıl mücadele edilmesi gereken mesele, devlet adına hareket eden, ruhsuz, kalpsiz ve insanları hiçe sayan bu ‘ejderha’nın maskesini indirmek, bunun yerine daha insani bir yüz, bir varlık koymak için çalışmaktır. TopluluÄŸu kültürüyle, varlığıyla olduÄŸu gibi gösterecek bir devlete ihtiyacımız var.” (Ä°mge, Yay, Sf. 273)
Cemil Meriç de kendisini anlatırken aynı “ejderha”dan yediÄŸi sopaları sayarak ÅŸöyle yazmıştı:
“Batı ülkesinde büyük bir fikir adamı, bir teorisyen olabilirdi. Ezdiler... DüÅŸüncenin kuduz köpek gibi kovalandığı bu ülkede...”
En önemli eseri
Åžerif Mardin ve Aziz Sancar gibi Karpat Hoca da kariyerini Amerika’da tamamladı, dünyada kendisine en çok atıf yapılan Türk sosyal bilimcilerden biri oldu. Eserleri Türkiye’de son olarak TimaÅŸ tarafından yayımlandı. En önemlisi “Ä°slam’ın SiyasallaÅŸması” adlı 700 sayfalık kitabıdır.
Konusu bugün Siyasal Ä°slam denilen akımlar deÄŸildir, Osmanlı modernleÅŸmesidir. GeçmiÅŸte köyünde veya mahallesinde sakin oturan geleneksel kültürlerin modernleÅŸme yani eÄŸitim sürecinde siyasallaÅŸarak “kimlikler sorunu”nun ortaya çıkmasıdır: Hıristiyan azınlık milliyetçilikleri, Müslüman Arnavut ve Arap milliyetçilikleri gibi Osmanlıcılık, Ä°slamcılık, Türkçülük, Batıcılık akımları da bu sürecin eserleridir.
Tabii bu sürecin en ateÅŸli döneminde hükümdarlık yapan II. Abdülhamid’in uzun iktidar dönemi, kitabın en geniÅŸ konusudur.
Bu süreçte bugünkü Türkiye’nin oluÅŸmasında Karpat iki faktörün önemini özellikle vurgular: Göçlerle nüfusun MüslümanlaÅŸması ve TürkleÅŸmesi... Tanzimat’la baÅŸlayan modern eÄŸitim ve modern kurumlaÅŸma...
Ä°slam ve modernleÅŸme
Karpat’a göre, Osmanlı’da 1729-1829 arasındaki yüz yılda basılan kitap sayısı180’den ibaretti. Abdülhamid döneminde yaygınlaÅŸan eÄŸitim sayesinde 1893 ile 1907 arasındaki 14 yılda 10.601 kitap basıldı. ÇoÄŸu din dışı konulardadır. (s. 162)
Aynı şekilde telgraf şebekesi, dernekler ve gazete-dergi tirajları da arttı.
Evet sıkı bir sansür vardı. Karpat, Abdülhamid dönemi için “istibdat” tanımını kullanır fakat modernleÅŸme de hızla geliÅŸmiÅŸti.
Devlet kurumları açısından Karpat, Abdülhamid döneminde sekülerleÅŸme yaÅŸandığını anlatır. Mahkemelere medreselilerin deÄŸil, Mekteb-i Hukuk mezunlarının atandığını, hukuk sisteminin önemli ölçüde sekülerleÅŸtiÄŸini belirtir. (S. 183)
Abdülhamid elbette Ä°slamcıydı ve amacı uluslaÅŸma akımlarıyla dağılmakta olan imparatorlukta Müslüman Osmanlıları din bağıyla devlete sadık hale getirmek, Hilafet nüfuzuyla da diplomatik güç kazanmaktı.
Halife Abdülhamid’in Cava Müslümanlarına Amerikan hakimiyetini kabul etmelerini tavsiye etmesi Ä°ngiltere’ye karşı denge siyasetinin çarpıcı bir örneÄŸiydi. (S. 377-378)
Karpat’ın mesajı
Karpat Hoca’nın eserleri iktisat tarihimiz bakamından da önemlidir: Asker ve köylü olan Müslüman toplumundan eÄŸitimli giriÅŸimci (kapitalist) orta sınıf yaratma çabası ve ileride Cumhuriyet’in bu orta sınıfa dayanması...
DüÅŸünce tarihimiz bakamından da önemlidir: Cevdet PaÅŸa, Namık Kemal, Ali Suavi, Ahmet Mithat Efendi, Ziya Gökalp, Yusuf Akçura, Fuat Köprülü gibi simge düÅŸünürlerin rolünü anlatır.
Karpat, dinin siyasi otoriteyle iç içe geçmesinin dinde katılık ve dogmatizm yarattığı uyarısında bulunur.
Katı laikliÄŸi, toplumun ve tarihimizin Müslüman kimliÄŸini görmezlikten geldiÄŸi için eleÅŸtirir, bunun yarattığı sorunlara dikkat çeker.
Türk kimliÄŸinin etnik deÄŸil, kültürel nitelikli olduÄŸunu belirtir.
Tarihi tecrübeyi hatırlatarak Cumhuriyetçilerle Ä°slamcıların karşılıklı olarak hassasiyetlerini “kabul etmelerini” önerir.
Daima özgürlükten yanadır.
BaÅŸ eseri olan “Ä°slamın SiyasallaÅŸması”nı “bu kitabın mesajı budur” diyerek noktalar.
Kendisiyle defalarca görüÅŸmüÅŸ, TV programları yapmış naçiz bir talebesi olarak azız Hocamızı rahmet ve saygıyla anıyorum.
Henüz yorum yapılmamış.