Sosyal Medya

Güncel

Eski Musul valisi: PKK ve DEAÅž Irak'taki kaostan beslendi

Eski Musul Valisi Esil Nuceyfi, "ABD işgali sonrası tüm ülke sisteminde kriz ortaya çıktı. Kürt projesi ve İran tarafından desteklenen Şii projesi, aynı zamanda DEAŞ'ın kısa zamanda etkinliğini artırması tamamen bu kaosa dayanıyor. Bu gruplar kendilerini bir alternatif olarak görerek güçlendiler. PKK ve DEAŞ bu kaostan beslendi" açıklamasında bulundu dedi



Eski Musul Valisi Esil Nuceyfi, Irak'ta ABD iÅŸgali sonrası baÅŸlayan karmaÅŸanın tüm devlet sistemini etkilediÄŸini belirterek, "Ä°ÅŸgal sonrası tüm ülke sisteminde kriz ortaya çıktı. Kürt projesi ve Ä°ran tarafından desteklenen Åžii projesi, aynı zamanda DEAÅž'ın kısa zamanda etkinliÄŸini artırması tamamen bu kaosa dayanıyor. Bu gruplar kendilerini bir alternatif olarak görerek güçlendiler. PKK ve DEAÅž bu kaostan beslendi." dedi.

Ä°stanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi Ä°slam ve Küresel Ä°liÅŸkiler Merkezi tarafından Musul'un geleceÄŸine yönelik düzenlenen sempozyumda konuÅŸan Nuceyfi, Irak'ın üniter yapısının ve tüm sistemlerinin ABD iÅŸgali sonrası zarar gördüÄŸünü, oluÅŸan kaostan PKK ve DEAÅž'la birlikte bölgede etkinliÄŸini artırmaya çalışan Ä°ran'ın faydalandığını söyledi.

Nuceyfi, Irak'taki siyasi belirsizliÄŸin en az 100 yıllık bir geçmiÅŸi olduÄŸunu fakat son 20 yılda ülkenin yapısının çökme noktasına geldiÄŸini vurgulayarak, ÅŸöyle konuÅŸtu: 

"Irak her zaman çok farklı milletlerin birlikte yaÅŸadığı bir yerdi. Musul ve çevresi zamanla farklı gruplar arasında siyasi bir anlaÅŸmazlık merkezi oldu. Ä°ran, ABD ve aÅŸiretlerin de dahil olduÄŸu gerilimler yaÅŸandı. 1960'tan bu yana sürekli olarak yer deÄŸiÅŸiklikleri oldu. Kerkük ve Musul bu deÄŸiÅŸimlerin merkezinde yer aldı. Etnik ve dini kimlikler uzun yıllar beraber yaÅŸamak için giriÅŸimde bulundu. Fakat bu giriÅŸimler maalesef baÅŸarısız oldu. Amerikan iÅŸgaliyle beraber Musul'daki yapı da ülkedeki yapı gibi ciddi bir deÄŸiÅŸikliÄŸe uÄŸradı. Bölgeler önceye nazaran daha net olarak ayrılmaya baÅŸladı. Adli, mali sistem gibi tüm sistemler iÅŸgal sonrasında yok oldu. Musul ve çevresinde maalesef alternatif sistemler de yaratılamadı. Bölgenin geleceÄŸi Irak Anayasasındaki 140. maddenin çözülmesine baÄŸlı."

Ülkedeki karmaÅŸanın ve gruplar arasındaki çatışmaların farklı denklemleri de beraberinde getirdiÄŸini dile getiren Nuceyfi, "Kaos, DEAÅž ve PKK'nın güçlenmesine neden oldu. Iraklılar Sünni ve Åžiiler arasından mezhep ayrılıklarından, etnik anlaÅŸmazlıklardan dolayı ciddi sorunlar yaÅŸadı. ABD ve Ä°ran tarafından desteklenen Åžii ve Kürt bölgeleri arasında bir birleÅŸme ve yakınlaÅŸma da söz konusu oldu. Irak hükümeti buna müdahale etmek istemedi. Zamanla birçok ihtilaflı bölge ortaya çıktı." diye konuÅŸtu. 

- "Sistem zafiyeti, üniter bir devlet oluÅŸumunu engelledi"

Nuceyfi, özellikle yoÄŸun nüfus hareketlerinin yaÅŸandığı bölgelerde birtakım silahlı yapıların meÅŸruiyet kazandığını ve hükümete alternatif olarak kendini konumlandırdığını belirtti. 

Eski Musul Valisi Nuceyfi, sözlerine ÅŸöyle devam etti: 

"Arap gruplarının siyasi boÅŸlukları doldurmadığı yerlerde DEAÅž'tan darbe geldi. Bölgenin düÅŸüÅŸü ve tüm gruplarının kendini korumaya baÅŸlaması ile beraber PKK da Sincar, Mahmur hattında varlık gösterdi. Kendini bir Kürt hareketi olarak kabul ettirmeye çalıştı. 

Burada Åžii projesi de ortaya çıktı. Åžii derken Åžii halkından bahsetmiyorum, din temelli bir devlet kurmaya çalışan partilerden bahsediyorum. Bunların bir kısmı aynı zamanda silahlı oluÅŸumlar. Onlar da DEAÅž'la mücadele esnasındaki boÅŸluktan faydalandı. Irak'ta, Ä°ran desteÄŸini de alarak ortaya çıktı. Irak ordusuna askeri ve siyasi en büyük desteÄŸi saÄŸlayan meÅŸru bir yapıya dönüÅŸtü." 

ABD'nin Irak iÅŸgali sonrası ortaya çıkan sistem zafiyetinin üniter bir devlet oluÅŸumunu engellediÄŸini dile getiren Nuceyfi, ÅŸu deÄŸerlendirmede bulundu:

"ABD'nin Irak iÅŸgali sonrasında tüm ülke sisteminde kriz ortaya çıktı. Kürt projesi ve Ä°ran tarafından desteklenen Åžii projesi, aynı zamanda DEAÅž'ın kısa zamanda etkinliÄŸini artırması tamamen bu kaosa dayanıyor. Bu gruplar kendilerini bir alternatif olarak görerek güçlendi. PKK ve DEAÅž bu kaostan beslendi. Bu grupları kontrol etmeye çalışmıyor. KomÅŸu ülkeler ve ABD Irak projesini ve ülkenin sisteminin güçlendirilmesini önemsemiyor. Ä°ran kontrolüne karşı kimse tepki göstermiyor. Güvenlik açısından Ä°ran'dan Suriye'ye uzanan ve Musul'un güneyinden geçen koridorda aslında ABD ve Ä°ran arasında bir çatışma var. Burayı sıcak bir nokta olarak adlandırabiliriz."

- "Musul'da yaÅŸananlar, Türkiye'nin de ulusal güvenliÄŸini ilgilendiriyor"

Sakarya Üniversitesi OrtadoÄŸu Enstitüsü (ORMER) ÖÄŸretim Üyesi Doç. Dr. Osman Ali de "Musul ve Türkiye çevresi" baÅŸlıklı sunumunda, Türkiye'nin Musul'la ilgili önemli ve meÅŸru güvenlik sorumlulukları olduÄŸunu, ayrıca tarihi ve ahlaki sorumluluÄŸu bulunduÄŸunu söyledi.

Misak-ı Milli kararlarında Musul'un Türkiye'nin bir parçası olduÄŸunu, Lozan AnlaÅŸması'yla Musul'un ayrı tutulduÄŸunu hatırlatan Ali, Türkiye için o dönemde mevzunun petrol deÄŸil ulusal bilinç olduÄŸunu dile getirdi.

Türkiye'nin Irak'ın kuzeyiyle ilgili ulusal güvenlik kaygıları bulunduÄŸuna dikkati çeken Ali, "ABD 10 mil öteden 'Irak ve Suriye bizim ulusal güvenliÄŸimizi etkiliyor' diyor. Hakeza, Ä°ran buralarda bulunarak ulusal güvenliÄŸi gerekçe gösteriyorsa ve bu meÅŸru görülüyorsa, Musul'da yaÅŸananlar, Türkiye'nin de ulusal güvenliÄŸini ilgilendiriyor ve bu meÅŸru bir kaygıdır. Türkiye'nin bin kilometreden fazla bir sınırı var bu bölgelerde ve bunlardan birisi de Musul. Türkiye'nin PKK'nın Sincar'daki varlığını sonlandırmak istemesinin meÅŸru bir gerekçesi var." diye konuÅŸtu. 

Ä°slam ve Küresel Ä°liÅŸkiler Merkezi Direktörü Prof. Dr. Sami Al-Aryan ise Irak ve Orta DoÄŸunun tarihsel geçmiÅŸini ve modern Irak'ın oluÅŸumunu anlattı.

DEAÅž saldırılarından sonra Irak'ın çok deÄŸiÅŸik bir duruma geldiÄŸine deÄŸinen Al-Aryan, ABD ve Batı'nın dil-inanç farklılıklarını kullanarak bölgeyi parçalamaya çalıştığını vurguladı.

Yerel ve Bölgesel Politikalar Uygulama ve AraÅŸtırma Merkezi Koordinatörü Tarık Çelenk de Musul'u örnek bir vaka olarak gördüÄŸünü, bölgenin farklı etnisiteler ve dini grupların bir arada yaÅŸayabileceÄŸi bir potansiyele sahip olduÄŸunu kaydetti.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.