MAZLUMDER'den Erdoğan'a açık mektup: Sayın Cumhurbaşkanı... Nezarethanelerde kadınların başörtüleri çekip alınabiliyor

DÜÅžÜNCE MEKTEBÄ° / HABER MERKEZÄ°

“Darbeci, vesayetçi, elitist zihniyete”,

Halkının sırtında kırbaç ÅŸaklatmayı “Hikmet-i Hükümet” olarak sunanlara,

İnancı ve onuruyla insan olan vatandaşını asla dikkate almayanlara,

Sıkışmış yüreklerimizi bir nebze olsun rahatlatacak,

SolmuÅŸ umutlarımızı, örselenmiÅŸ aidiyet duygularımızı tazeleyecek sözler iÅŸitmiÅŸtik sizden:

“AK Parti bu ülkede her bir vatandaşımızın içinde kendi hayallerini, hedeflerini bulduÄŸu, kendine yer bulabildiÄŸi, kendini evinde hissettiÄŸi dev bir çatıdır. Bu çatının altında asla istismarı bulamazsınız, yalanı, kandırmacayı bulamazsınız, ayrımcılığı ötekileÅŸtirmeyi, haksızlığı göremezsiniz.

(…) Emniyet müdürlüklerini artık korkulan yerler olmaktan çıkardık. DoÄŸrusu eskiden karakola gittiÄŸimizde biraz ürperirdik, korkardık, çünkü malum oturtulan yerlerden tut da oradaki iÅŸlemlere varıncaya kadar hepsi insani olmayan bir yapıdaydı. Ama ÅŸimdi bizler geldiÄŸimizden bu yana ısrarla ÅŸunu söyledik, 'Ä°ÅŸkenceye sıfır tolerans' dedik.

Biz kimseyi kökeninden, dininden, inancından, kültüründen veya herhangi bir farklılığından dolayı ötekileÅŸtirmiyoruz, ayrıştırmıyoruz.” (AK Parti Kızılcahamam 19. Ä°stiÅŸare ve DeÄŸerlendirme Toplantısı)

Ne yazık ki, bugün gelinen nokta içler acısı.

“Devletin bekası” adına ifade ve örgütlenme özgürlüÄŸü iyice kısıtlandı.

Elbet biliyoruz; muhtıralar, 17-25 Aralık ve 15 Temmuz darbe giriÅŸimlerine; ÅŸiddete, örgütlü hukuksuz giriÅŸimlere açık tavır aldık ve almaya devam edeceÄŸiz.

Toplantı ve Gösteri YürüyüÅŸleri Kanunu, bizzat güvenlik görevlilerince ihlâl ediliyor.

Diyarbakır’da bir kadının site içindeki evine, gece yarısı 03.00’te, kapısı koçbaşı ile kırılarak girilebiliyor. Ä°nanca ve mahremiyete saygı gösterilmiyor.

Nezarethanelerde kadınların baÅŸörtüleri çekip alınabiliyor.

STK’lar üzerinde baskı kuruluyor, basın açıklamaları engelleniyor, kapalı dernek toplantılarında bile polisler kapılara dayanıyor.

Ä°çiÅŸleri Bakanı, suçu önleme adına güvenlik görevlilerine ÅŸiddet tavsiye edip, “yakalayın, ayaklarını kırın” diyebiliyor.

Bir kadın, erkek güvenlik görevlileri tarafından, “kargatulumba” gözaltına alınırken, cinsel taciz tartışmalarına neden olacak görüntüler basına yansıyor. Sorumlu Bakan, “suçlu bile olsa bir kadına böyle davranılmaz” diye polisini uyaracağına; “Yasadışı eylem yapıp direnirseniz, uyarılardan sonra ‘kargatulumba’ gözaltına alınırsınız. EÄŸer bir taciz varsa üzerine ilk biz gideriz. Hayatı kendi gibi düÅŸünmeyenleri tacizle geçenlerin ‘Babası FETÖ’den ihraç, kardeÅŸi DHKP-C’li, proje kadın’üzerinden polisi ezmesine müsaade etmeyiz” diye bir tweet atabiliyor.

Cezaların ÅŸahsiliÄŸi prensibi, üst düzey görevliler eliyle buharlaÅŸtırılıyor. FETÖ ya da diÄŸer örgütler bahane edilerek hukuk ve adâlet görmezlikten gelinmemeli.

Sizin de mensubu olduÄŸunuz medeniyetimizin, temel ve normatif deÄŸerleri bu tür hukuksuz yaklaşımları kabul etmez.

“’Ä°nsanı yaÅŸat ki devlet yaÅŸasın!’ felsefesinden hareketle geleceÄŸe yürüyoruz” diyorsunuz. Gönülden kabul ettiÄŸimiz bu misyonun hayatta karşılık bulması için, ÅŸöyle bir Türkiye istiyoruz:

Kutsanmış devlet algısından uzaklaÅŸmış, eleÅŸtiriden asla rahatsız olmayan, muhalifini yok etmeye çalışmayan, kendini dondurmayan, insanı merkeze alan bir Türkiye!

Hukuku egemen kılmanın zafiyet gibi algılanmadığı, adâletin devletin temeli olduÄŸu, gücün haksızlığa alet olmadığı bir Türkiye!

Güçlünün deÄŸil haklının üstün olduÄŸu bir Türkiye!

Lütfen, ülkemizin ve çocuklarımızın geleceÄŸi için, deÄŸerlerimize büyük zararlar veren söz konusu uygulamalara engel olunuz.

Ramazan BEYHAN

MAZLUMDER Genel Başkanı