Sosyal Medya

Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı: Seçimden sonra soğan 10 TL'yi bulacak

Tanzim satışları ve gıda ürünlerindeki enflasyonu değerlendiren Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Özden Güngör, 31 Mart'ta düzenlenecek yerel seçimden sonra fiyatların yeniden artacağını ileri sürdü ve kuru soğanın 2019 yılı içinde 10 liraya çıkacağı tahmininde bulundu.



iraat Mühendisleri Odası (ZMO) BaÅŸkanı Özden Güngör, artan gıda enflasyonunu, buna çözüm olarak sunulan tanzim satışları ve soÄŸan-patates depolarına yapılan baskınları ve CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan'ın kenevir üretim kararıyla ilgili açıklamasını deÄŸerlendirdi.

‘31 MART SONRASI GIDA ENFLASYONU ARTACAK'

ZMO BaÅŸkanı Özden Güngör tanzim satışların 2 buçuk ay sonra sona ereceÄŸinin açıklandığını hatırlattı ve ÅŸöyle konuÅŸtu:

"Bütün girdilere yüzde 60 ile yüzde 120 oranında zam yap, ondan sonrada domates, soÄŸan ve patlıcanı 1-2 lira ucuzlattım diye reklam yap. Tarım kredi kooperatifleri kanalıyla üreticiden sebze alınıyor. Halcilerin ödediÄŸi rüsum belediyeye ödenmiyor, halcilerin ödediÄŸi BaÄŸ-Kur katkı payı ve hal kirası ödemesi yapılmıyor, üreticiden aldığı ürünü tanzim satış maÄŸazalarına götürmek için nakliyeye ödenen para verilmiyor, nakliye devlet imkanlarıyla yapılıyor. Tanzim satışlarda çalıştırılan kimseler belediyeden çalışıyor. Ürünleri tanzim satışlara sattırırken marketlerden alınan vergi alınmıyor. Devlet ÅŸu anda bunları kendisi üstleniyor. Böyle olunca otomatik olarak fiyatlar düÅŸer. Bu satışlar seçim için yapıldı. Seçimler bittiÄŸi an eski tas eski hamama dönecek. Yine üreticinin sıkıntısı olacak ve yine fiyatlar yükselecek. 31 Mart'tan sonra gıda enflasyonu artacak."

Güngör, artan fiyatları ve ithaliyle gündemde olan gelen soÄŸan, patates konusunda da ÅŸu bilgileri verdi:

"Üretici, ‘kâr etmiyorum ne diye ilaç atayım' dedi, ürünlerini ilaçlamaktan vazgeçti ya da ilacı kıstı. Depolardaki ürün hastalandı. Bir kısım depoların uygun olmaması da ayrı bir faktördü. 2018'in ekim ayında soÄŸan fiyatları ocak ayında 6-7 lirayı bulabilir dedik, öyle de oldu. Çünkü ekim alanları daraldı, üretim az, soÄŸan tüketimimiz belli. 2019 yılında soÄŸan fiyatları 9-10 liraya kadar çıkabilir… Hükümet fiyat çıkınca ithal soÄŸan getirmeye baÅŸladı. KiÅŸi başı tüketimi hesaplayıp ona göre üretim yapmamız gerek. Bizde üretici istediÄŸi ürünü, istediÄŸi yerde ekiyor. Ekim planlaması yapılıp teÅŸviklerin ona göre verilmesi lazım, kooperatifçiliÄŸe önem verilmesi lazım."

'TÜKETÄ°M ARTTI AMA SOÄžAN-PATATES EKÄ°M ALANLARI AZALDI'

"2017 yılında 57 bin hektar olan soÄŸan ekim alanımız 2018 yılında 52 bin hektara, 2,1 milyon ton olan üretimimiz 1,9 milyon tona düÅŸtü. Nüfusumuz ise geçen yıla göre 2 milyon arttı. Ülkemizde kuru soÄŸanın yıllık kiÅŸi başına tüketim ortalamasının 23 kilogram olduÄŸunu, 2018 yılında Adana ve Hatay baÅŸta olmak üzere birçok ilimizde doÄŸal afetler ve hastalıklar nedeniyle kuru soÄŸanda rekolte düÅŸüÅŸü yaÅŸandığını, girdi maliyetleri, çiftçilerin örgütlü yapılarının olmaması, üretim planlaması yapılmaması gibi nedenlerle 2019 yılının başında soÄŸan fiyatlarının artacağını söylemiÅŸtik. Nitekim soÄŸan fiyatları 7 liraya kadar çıktı. Patates için de aynı durumun olacağını belirtmiÅŸtik. 2017 yılında 142 bin hektar olan patates ekim alanı 2018'de 135 bin hektara, üretim de 4.8 milyon tondan 4.5 milyon tona düÅŸtü. KiÅŸi başı tükettiÄŸimiz patates miktarı ise 55-60 kg. 2019 yılında patates fiyatlarının da artacağı noktasında kamuoyunu ve yetkilileri bilgilendirdik. Patates fiyatları arttığı gibi Azerbaycan, Mısır ve Ä°ran'dan ithal etmek zorunda kaldık."

‘ÜRETÄ°M PLANLANMAZSA BUGÜNKÜ FÄ°YATLARI ARARIZ'

"Ülkemizde ekim planlaması yok, girdi maliyetleri çok yüksek, üretici para kazanamıyor, üstüne üstlük doÄŸal afetlerle mücadele etmek zorunda kalıyor. Üreticilerin girdi maliyetlerini düÅŸürmezsek, ÖTV- KVD düÅŸmezse ve üreticiye doÄŸru düzgün teÅŸvik verilmezse, tarım politikası doÄŸru dürüst uygulanmazsa 2019 yılının sonundan itibaren bugünkü fiyatları ararız çünkü tarım alanları daralıyor. 16 yıl önce 26 milyon 593 bin 178 hektar olan tarım alanı, 3.4 milyon hektar azaldı ve 23 milyon 199 bin 946 hektara düÅŸtü. Giden tarım alanlarına yol, fabrika yapıldı, buralarda altın arandı. 16 yıl önceki nüfus da artarak 82 milyona çıktı. Peki sen bu insanları nasıl duyuracaksın? Onun için tarım alanlarının korunması lazım."

‘TARIM BAKANI ZÄ°RAATÇI OLMALI'

"Tarım Bakanlığına bu iÅŸi bilen insanların gelmesi lazım. 16 yılda Türkiye'de bakandan bakana deÄŸiÅŸen bir tarım politikası var. Bir ülkenin politikası belli olmalıdır. 2002 yılında bakan iktisatçı Sami Güçlü'ydü. 2005'te veteriner olan Mehdi Eker geldi. Ziraat mühendisi deÄŸildi ama hadi yine veterinerdi! 2015'te Faruk Çelik geldi, Ä°slam Enstitüsü mezunuydu. 2017'de Ahmet EÅŸref Fakıbaba geldi, tıp doktoruydu. O gitti Bekir Pakdemirli geldi, o da iktisatçı. SaÄŸlık Bakanlığı'nın başına ziraatçı koysalar baÅŸarılı olur muyuz? Tarım Bakanlığı'nın başına tıp doktoru koyuyorsun. ÇoÄŸu bakan yardımcıları da meslekten deÄŸil."

‘DEVLET ÜRETÄ°CÄ°YE BORÇLU'

‘2006 yılında yürürlüÄŸe giren Tarım Kanunu'nun 21'inci maddesi, her yıl tarımsal destekleme için bütçeden ayrılacak kaynak, gayrisafi milli hâsılanın (GSMH) en az yüzde 1'i düzeyinde olacak diyor. Ancak bu destek hiçbir zaman verilmedi' hatırlatmasını yapan Özden Güngör, "Destek hep yüzde 0,3- yüzde 0,5 oranlarında kaldı. Yasa çerçevesinde 2018 yılında tarıma 37,4 milyar TL destek verilmesi gerekirken yapılan destekleme ödemesi yaklaşık 14.6 milyar TL'de kaldı. Buna karşın tarıma verilen desteÄŸin 5 kat fazlası faiz ödemelerine ayrıldı" diye konuÅŸtu.

‘HAZÄ°RAN 2019 Ä°TÄ°BARÄ°YLE BÄ°ZÄ° KURAKLIK BEKLÄ°YOR'

Dünyada ve Türkiye'de iklim deÄŸiÅŸiklikleri yaÅŸandığını söyleyen Güngör, 2019 yılına iliÅŸkin ÅŸu uyarıda bulundu, "Bundan sonra yaz ayları kış, kış ayları da yaz olabilir. Åžimdiden söylüyorum, bizi 2019 yılının haziran, temmuz, aÄŸustos ve eylül aylarında kuraklık bekliyor. Buna karşı önlem alınması gerekiyor. Planlama yapacaksın, tedbirler alacaksın, bazı bitkileri bazı bölgelere kaydıracaksın. Mesela pamuk çok su isteyen bir bitki. PamuÄŸu her yerde yetiÅŸtiremezsin. Kurak geçecek yerlerde suya dayanıklı bitkileri yetiÅŸtireceksin. Ä°ç Anadolu, Ege bölgelerinde kuraklık tehlikesi var, Karadeniz'de aşırı yağışlar var."

‘KENEVÄ°R, MUCÄ°ZE GÄ°BÄ° GÖSTERÄ°LÄ°YOR'

CumhurbaÅŸkanı ve AK Parti Genel BaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan'ın kenevir üretimine baÅŸlanacağı açıklamasını da deÄŸerlendiren Güngör'ün verdiÄŸi bilgilere göre 1961 yılında yaklaşık 20 bin hektar alanda lif ve tohum olarak 15 bin tonu aÅŸkın kenevir üretimi yapılırken, 2017 yılında 12 hektar alanda 9 ton kenevir lif ve tohumu üretildi. Türkiye kenevir ihtiyacını bu ürünü ithal ederek karşılıyor. Kenevir, ilaç, kâğıt, biyoyakıt, kumaÅŸ, kozmetik alanlarından sabun üretimine ve otomotiv sektörüne kadar geniÅŸ bir kullanım alanına sahip. Petrol ve petrokimyanın kullanıldığı her alanda da alternatif bir ürün.

ZMO BaÅŸkanı Özden Güngör, kenevir üretimiyle ilgili "Çiftçimizin üretim yapmasını saÄŸlayıcı her türlü giriÅŸim önemli. Birçok üstün özellikleri olan kenevir üretiminin geliÅŸmesi ülke ekonomisine önemli katkılar saÄŸlayabilecek. Ancak bu katkının bir mucize gibi gösterilmesi yanılgısına düÅŸülmemeli. Kenevir üretiminin geliÅŸtirilmesine iliÅŸkin söylemlerin, bu konuda geliÅŸtirilecek bir politika ile desteklenmesi gerekir. Bu politikanın bir ayağı kenevir üretiminin kârlı bir üretim haline getirilmesi, diÄŸer ayağı ise kenevirin farklı kullanımına iliÅŸkin tesislerinin kurulması olmalıdır" dedi.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.