Sosyal Medya

Kürsü

Abdurrahman Dilipak: AK Parti döneminde AKP’liler üzerinden sekülerleştirildik

''CHP döneminde laikleştiremediler ama AK Parti döneminde AKP’liler üzerinden sekülerleştirildik. Sonuçta Ahmet Cevdetler kazandılar.''



Tereddi, soysuzlaÅŸma, yozlaÅŸma, gerilemek. SoysuzlaÅŸmak, aÅŸağı düÅŸmek gibi anlamlara gelir. Terakki ise bunun karşıtıdır. GeliÅŸme, ilerleme, yükselme.

Geriliyor muyuz, ilerliyor mu? Bu biraz da baktığınız yerle ilgilidir. Mesela paranız artarken itibarınızı kaybedebilirsiniz. Ya da para kaybedebilirsiniz ama itibarınız artabilir mesela. İnsanın ikisini birden kaybettiği ve kazandığı da olabilir.

Ä°ttihat ve Terakki, birlik ve ilerleme demek. Ama birlik ve ilerleme için “din”den kurtulmak  gerek. Bu fikir cumhuriyetle ortaya çıkmadı idi. 1880’de ölen Ziya PaÅŸa, “Ä°slam imiÅŸ devlete pâ-bend-i terakki / Evvel yoÄŸ idi iÅŸbu rivâyet yeni çıktı” der. Tanzimat sonrası, hatta Lale devrinden sonra bütün fikirler açıktan konuÅŸulmaya baÅŸlanmıştı “aydın”lar arasında. Ä°ttihat Terakkiciler arasında bu fikirde olanların sayısı da az deÄŸildi. Nihayetinde cumhuriyet dönemindeki tek parti zihniyeti de Ä°ttihat Terakkinin siyasi ayağı deÄŸil mi idi. Daha sonra onlar da aslına rücu etti ve militerleÅŸtiler.

Mahmut Esat Bozkurt meclis kürsüsünden haykırmak ister (Åžahid Karabekir) “Ä°slamın ilerlemeye engel olduÄŸu düÅŸüncesi.Ä°slam kaldıkça kimsenin yüzümüze bakmayacağı düÅŸüncesi” (…) Din ve ahlakı olanlar aç kalmaya mahkumdur.” Bu fikirler siyasete egemen olduÄŸunda bu lakırdıların konuÅŸulduÄŸu zaman 10 Temmuz 1923. Ana fikir ÅŸu: “Dini ve namusu olanlar kazanamazlar. Yoksul kalmaları kaçınılmazdır. Böyle kimselerle ülke zenginleÅŸtirilemez. Onun için din ve namus anlayışını kaldırmalıyız. Partiyi bunu kabul edenlerle güçlendirmeli ve bunları çabuk zengin etmeliyiz. Böylece kalkınma çabuk ve kolay olur.” (Kazım Karabekir anlatıyor /UÄŸur Mumcu AÄŸustos 1990)

Mehmet Akif de Safahat’ta demiyor mu idi: “Ä°rticaın sizin lehçede manası bu mu?” diye

Terakki Vakfı Okulları, 1877 yılında Selanik’te Mekteb-i Terakki adıyla kurulmuÅŸtu. ÅžiÅŸli Terakki, Selanik’teki Alatini efendinin sponsorluÄŸunda kurulan Åžimon Zwi mektebinin devamı idi. Åžimon Zwi mektebi mütegallibenin devamı olan yeni Cumhuriyetin kurucuları daha sonra, Moiz Kohen adını “Tekinalp”e çevirip,  Din yok milliyet var” diye sahne alacaklardır. O da tutmayınca, “Türkün dini Kemalizmdir” diye çıkacaklardır ortaya.

Dün dündür, bugünse bugün. Artık CHP iktidarda deÄŸil. Ama o malum aÅŸiret için “giden aÄŸam, gelen paÅŸam” Åžamanizm’den baÅŸlayıp, NLP ile devam edip, bir nesli dönüÅŸtürmek için Transandantal Meditasyon için çıkıyorlar ortaya. 

Sıra “Helal Disco”ya geldi. Ankara’da açılıyor. “EÄŸlenmek bizim de hakkımız”! deÄŸil mi! Tabii ki helal. Helal ÅŸarap, helal ÅŸampanya, helal bira, helal likör! DüÄŸün salonu gibi, “kına gecesi salonu” deÄŸil, doÄŸum günü partilerinin verildiÄŸi, eÄŸlence partilerinin yapıldığı bir disco’dan söz ediyorlar. Artık Kâbe’nin hemen karşısındaki AVM’de bile satılıyor bunlar. Yan taraftaki kuleye çıkıp, Kâbe’ye tepeden bakarak ÅŸampanyanızı yudumlayabilirsiniz. Ee artık bizim “Disk Jokey”lerimiz de olur!

Ne var bunda. Kına gecesi yapmıyorlar mı? Onun VIP versiyonu. Daha profesyonelcesi. Hem zaten yöneticisi Kur’an Kursu mezunu, hafize. Tabii ki mahremiyet kurallarına uygun. Erkek giremez. Cep telefonu yasak. “Disko, dans müziÄŸinin bir tarzıdır. Funk, soul, pop ve salsa ögeleri içerir”miÅŸ.

Hay Allah, bizim emekli birkaç eski kafalı hoca gitmiÅŸler, belediye baÅŸkanını ziyaret etmiÅŸler. Sabah namazında bizim camiye de buyurun, dua edelim de Allah bizi korktuÄŸumuzdan emin eylesin demiÅŸler. “Eski kafa” adamlar. “BaÅŸkan adayı, programımızı tanıtım grubumuz hazırlıyor, onlar reklam ajansları ve halkla iliÅŸkiler uzmanları, kamuoyu araÅŸtırma ÅŸirketleri ile çalışıyorlar” demiÅŸ. Kibarca  yolcu etmiÅŸler. Sonra kendi aralarında konuÅŸuyorlarmış, 3 nesil geçti onların zamanı ile bugün arasında, bunlar o günlerde kalmış. XYZ kuÅŸağından haberleri yok amcaların” demiÅŸler.

Bir emekli Prof. gidip, bazı konularda aday olan zatı uyarıp, nasihat edecek olmuÅŸ, “Siz Ä°lahiyat Profesörüydünüz deÄŸil mi” diye sormuÅŸ. Sonra da arkadaÅŸlarına dönmüÅŸ. “Ä°ÅŸine bak, bilmediÄŸin ÅŸeye karışma” demeye getirmiÅŸ kaba bir ÅŸekilde.

Cafeler kesmiyor artık gençlerimizi, Diskotek lazım bize, biraz oynamamız gerek. Dansing lazım. Rock’n Roll eÅŸliÄŸinde zikir çeken derviÅŸlerimiz var artık. Bunlar hayatın gerçekleri. Biraz horon teper, zeybek oynar. “Yerli ve Milli” Kafkas halk oyunları var, halay çekeriz. Gençlik bunu istiyor. Biraz da biz kam alalım dünyadan!

Diskotek deyince mütedeyyin hanımlar için ayrı yer, aile için karma, erkekler için ayrı olmalı. Fonda enstrümantal “telaal bedrü”. 

Bir arkadaÅŸ memlekette bir SPA’ya gitmiÅŸ. Tayland masajı da yapılıyor. Erkek masör de var, kadın da. Erkek masörler dolu. Aralarında bir de emekli müftü var. Grub bir iÅŸadamı grubu. Müftü fetvayı veriyor. Masörler gayrimüslüm, üstelik saÄŸlık için yapılan bir iÅŸ sözkonusu. Caizdir. Helal!

Zaten artık memlekette herkes için her türlü fetva var. Hormonlu, geni ile oynanmış fetvalar herkese her konuda çözüm imkanı sunuyor..

Bir grub iÅŸadamı yurtdışında SPA’ya gitmiÅŸler. Yine masaj konusu. Bizim eski radikallerden biri, ben kadın masöre gitmem diyor. Erkek masöre gidiyor. MeÄŸer adam gaymiÅŸ, Gay’lar gidiyormuÅŸ ona!..

Deizm’i geçtik, agnostik oldu insanlar. Yıllarca tekrar tekrar yazıp durdum, bizi önce atomize edecekler. Sonra nötralize, ardından agnostik. Bu gerçekleÅŸti. Bu nasıl mı oldu. Artık aklımız ve imanımız servetimiz ve gücümüze yön veriyor. Servetimiz ve gücümüz aklımız ve imanımıza hükmediyor. Ä°nandığımız gibi yaÅŸamayınca yaÅŸadığımız gibi inanmaya baÅŸladık. Bu iÅŸ bu kadar basit.

CHP döneminde laikleÅŸtiremediler ama AK Parti döneminde AKP’liler üzerinden sekülerleÅŸtirildik.

Sonuçta Ahmet Cevdetler kazandılar.

Artık ilahiyatlarda bile namaz kılan %50’lerde. Bunun sorumlusu kim? Kaldı ki, muamelattan yoksun bir ibadet sadece  seremoni ve ritüelden ibarettir. Ä°badetin ruhu yokolur, yapılan iÅŸ ÅŸekil ve cesetten ibaret kalır. Zaman içinde bu iÅŸ “münafıklık alameti”ne dönüÅŸür. Çünkü o iÅŸ bir ibadet deÄŸil, insanları aldatmaya dönük bir istismara ve aldatmaya dönüÅŸür.

Hadi diyelim ki, necasetten temizleniyoruz da, “Hadesten taharet” ne olacak hiç düÅŸündünüz mü. Sahi “Hades” ne demekti, çevrenizdekilere sorun bakalım. Gençlerin 32 farz seviyesinde bile dinle baÄŸları kalmadı neredeyse. Bağışlayın, sizi gereksiz ÅŸeylerle meÅŸgul ediyorum. Biliyorum sizin “para kazanmak” gibi daha ciddi iÅŸleriniz var.

Prof. Dr. Fikret Akınerdem’in 14 Nisan 2017’li “Ä°slam Terakkiye Manidir Hristiyan Olmamız Gerekir” baÅŸlıklı bir makalesi var. Orada bir olay anlatılır: Kazım Karabekir, 1923 senesinde mecliste yaÅŸadığı ilginç bir olayı ÅŸöyle anlatıyor: Tevfik RüÅŸtü Bey konuÅŸuyordu: “Ben kanaatimi millet kürsüsünden de haykırırım. Kimseden korkmam. TeÅŸkilâtı Esasiyemizde dinimiz apaçık yazılmalıdır” diyordu. Ben söz aldım ve sordum: “TeÅŸkilâtı Esasiye’de dinimizin Ä°slâm olduÄŸu yazılıdır. Tevfik RüÅŸtü Bey? Hangi kanaati haykıracaksın? TeÅŸkilâtı Esasiye’ye hangi dini yazdıracaksın? Hıristiyanlığı mı? Mahmut Esat Bey söz aldı ve sertçe cevap verdi: “Evet Hristiyanlığı. Çünkü Ä°slamlık terakkiye (ilerlemeye) manidir. Bu dinle yürünmez mahvoluruz. Ve bize kimse de ehemmiyeti vermez” dedi.

Halide Edip’i dinlemiÅŸ olarak Avukat Yusuf Türel de 6 Åžubat 1995 tarihli Türkiye Gazetesi’nde yayınlanan A. Ä°hsan Gülcü ile röportajında Halide Edip’ten naklen bir olay anlatılır: Bir gün Naci Åžensoy ve Ferruh Ä°lter ile Halide Hanım’ı ziyarete gittik. Halide Hanım’a, bizde ve diÄŸer devletlerde Ä°slam’a karşı yapılan saldırıların nereye varacağını sordum. Åžöyle konuÅŸmuÅŸtu: “Bir toplantıda isimlerini vermek istemediÄŸim kiÅŸiler bana, ikna kabiliyetim olduÄŸunu ifade ederek, Avrupa devletleri arasına girebilmemiz için Ä°slamiyet’i bir tarafa bırakıp onların inançlarına yakın, daha ziyade Protestanlıka yakın bir çizgiye gelmemiz için yazılar yazsanız iyi olur. Bu hurafelerle hem geride kaldık hem daima geriye itileceÄŸiz dediler. Ben onlara, hayır beyefendiler ben bu kanaatte deÄŸilim. Belki çaput baÄŸlama gibi bazı hurafeler olabilir, ama bunlar dinin esasları deÄŸildir. Ä°slam en mükemmel dindir. Ä°lim adamları kürsülere çıktığı zaman hurafeler ortadan kalkar dedim”.

Dili yok kalbimin ondan ne kadar bizarım”. Bugünlük de bu kadar! Selâm ve dua ile.

Abdurrahman Dilipak- Yeni Akit

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.