Kürsü
Ali Haydar Haksal: Sorun Müslümanların yeniden öz ve samimi duruşlarına kavuşmaları
Follow @dusuncemektebi2
Ali Haydar Haksal- Milli Gazete
KarmaÅŸa çağında insanlığın denge sorunu var. Kim nereye, niçin ait? Bu belirsizlik insanı yönsüz ve merkezsiz bırakıyor. Dünyayı kuÅŸatan, insanlığı bir alaboraya tutan durum kiÅŸilik sorunu da oluÅŸturdu. Hangi yönden ve durumdan bakarsak bakalım bu durum belirgin.
Ä°nsanlık sorunu bizim sorunumuz. Daha da önemlisi önceliÄŸimiz Müslümanlar ve Müslümanların içinde bulunduÄŸu durum. Dengesizlik, karmaÅŸa, kiÅŸilik belirsizliÄŸi, düÅŸünce boÅŸluÄŸu ve savruluÅŸ. Bu derin dalga ya da kaos, insanlığın geleceÄŸini karartacak bir durum.
Bir Müslüman’ı diÄŸerinden ayırt edecek özellikler nelerdir? Müslümanlar bir araya geldiklerinde birbirlerini tamamlayan, oluÅŸturan ruh nedir? Bırakalım toplulukları kent hayatında komÅŸuların birbirlerine bakışı nedir? Aynı kurumda çalışan insanların ortak ne gibi özellikleri bulunuyor?
Bu soruların muhatabı elbette ki önce kendimize. Biz, bir Müslüman olarak hangi özelliÄŸimizle duruÅŸumuzla bir varlık gösterebiliyoruz. Ya da biz bir Müslüman olarak nasıl görünüyoruz?
Åžu karmaÅŸa çağında Müslümanların iÅŸi oldukça zor. Nefsi, çıkarları, konumları kendilerini zorluyor. AteÅŸler arasında ve bocalıyor.
Yukarıya, tepeye ya da belli kiÅŸilere bakarak Ä°slâm sorgulanamaz. Sorgulanması gereken Müslümanlar ve onların öncülerinin tutumları. EÄŸer Ä°slâm’ın özünün dışında bir hâl ile yaşıyorlarsa bu bir sorun. Müslümanlar, davranışları ve yaÅŸayışları ile, onların kiÅŸiliklerinden Ä°slâm sorgulanıyor ve eleÅŸtiriliyorsa bu daha vahim bir sorun. Müslüman olmayanlar ve bu düÅŸünceye karşı olanlar için bulunmaz bir fırsat olmuÅŸ oluyor. Özün kendisine deÄŸil de kiÅŸiler üzerinden Ä°slâm’ın sorgulanıyor olması büyük bir sorumluluk ve vebal oluÅŸturuyor.
Günümüz siyasa insanları asla ölçü olamaz. Bu davranışlarıyla olamaz. Çok deÄŸil geçen on yıllık zaman dilimindeki deÄŸiÅŸkenlikler, iniÅŸ çıkışlar bile çok ÅŸey söylemeye yetiyor. Ä°nsanın bu kadar pragmatist olması elbette düÅŸünülemez, ama ne yazık ki bir gerçek olarak önümüzde duran baÅŸlıca bir sorun.
Ä°nsanların deÄŸiÅŸkenlikleri sosyal medya üzerinden de kendini çok açık olarak gösteriyor.
Günümüz sistemi içinde konumlarını koruma adına insanlar bu kadar deÄŸiÅŸkenlik gösterebiliyorlarsa, bu kadar iniÅŸli ve çıkışlı iseler ve hatta gerçeÄŸin dışında kimi beyanlarda bulunuyorlarsa asıl sorun burada. Bu kimseler ancak kendilerini temsil edebilirler. Bu zarar kendilerine ve elbette Müslümanlara olur. Ä°slâm zaten Kur’an ve sünnet ve hadisler ve geçmiÅŸ koca bir medeniyet ve onun kültürü var ise bu açıdan bir sorun yoktur. Sorun Müslümanların yeniden öz ve samimi duruÅŸlarına kavuÅŸmaları. KiÅŸilik olarak kendilerine yakışan hâlleriyle olmaları.
Elbette ki Müslümanlar Ä°slâm’ın savunucularıdır. Ancak öncelikle yaÅŸayışları, davranışları, söz ve eylemleriyle olabilir. YaÅŸanarak savunulabilir. KiÅŸilikli, adil, merhametli, hakkaniyetli, sevgi ve içtenlikli kiÅŸiliklerle. Karşıt duygulularla olamaz. Bir hayvanın incinmesine bile gönülleri razı olmayanlar bunu baÅŸarabilirler. Ä°nsan deÄŸerli ve aziz bir varlık. Son ana kadar en olumsuz olandan bile umut kesilemez. Allah’ın insanın kalbine ne zaman ışık düÅŸüreceÄŸi belli olamaz. Ama bu ışığın düÅŸmesine vesile olacak olan da insandır. Kendi kendine durup dururken kalbe ışık düÅŸmez. Her ÅŸey nedenlere baÄŸlıdır.
Peygamberler olmasa Allah’ın dini nasıl bilinecek ve yaÅŸanacaktı ki?
Her sahih Müslüman Peygamberin vekilidir, sözcüsüdür. Kuru laf kalabalıklığı ile deÄŸil, asil ve Müslüman’ca soylu duruÅŸuyla olabilir. Peygamberin kiÅŸilik örneÄŸiyle olunabilir. Emin, güvenilir bir kiÅŸilik ile. Yönetim erkini elinde bulunduranlar ancak Ä°slâm’ın adalet terazisini dengeli tutarlar ise, her an duyarlı olabilirlerse ancak olabilir. Ä°slâm’ın özünde ve ruhunda kalarak. KiÅŸilerin gölgesi ancak kendisiyle sınırlı, toplumun gölgesi bütünlüÄŸü ve güzelliÄŸi çok daha büyüktür.
Henüz yorum yapılmamış.