Güncel
Sultan Abdülhamid'in kendisini tahttan indirilenlere yazdığı dilekçe
Sultan Abdülhamid’in tahttan indirildikten sonra kapatıldığı Selânik’teki Alâtini Köşkü’nden Hareket Ordusu Kumandanı Mahmud Şevket Paşa’ya yolladığı dilekçeyi yayımladı. Sultan Abdülhamid dilekçesinde ne talep etti?
Habertürk yazarı Murat Bardakçı bugünkü yazısında Sultan Abdülhamid'in kendisini tahttan indirilenlere yazdığı dilekçeyi okurlaryla paylaÅŸtı
Ä°ÅŸte Murat Bardakçı'nın yazısı
Geçen gün Ä°stanbul BüyükÅŸehir Belediyesi'ne baÄŸlı Taksim'deki Atatürk Kitaplığı'nda araÅŸtırmacılara açılan tarihî evrak arÅŸivinden bahsetmiÅŸ ve bu arÅŸivde bulunan bazı belgelerin listesini vermiÅŸtim.
Bu evrak arasında Sultan Abdülhamid'in 27 Nisan 1909'da tahttan indirilmesinden sonra gönderilip kapatıldığı Selânik'teki Alâtini KöÅŸkü'nden 31 Mart hadisesini bastıran Hareket Ordusu Kumandanı Mahmud Åževket PaÅŸa'ya yolladığı arzıhal, yani dilekçe de bulunuyordu.
Bugün bu mektubun günümüzün diline uyarlanmış tam metnini yayınlıyorum…
Devrik hükümdar, 5 Temmuz 1909'da yazdığı ve Mahmud Åževket PaÅŸa'ya posta ile gönderttiÄŸi arzıhalinde tahttan indirilen aÄŸabeyi BeÅŸinci Murad ve ailesi ile nasıl ihtimam gösterdi ise kendisinin de aynı alâkayı beklediÄŸini yazıyor, bazı taleplerde bulunuyor, bunların yerine getirilmesi hâlinde bankadaki, yani Alman Bankası'ndaki hesabıda bulunan parasının tamamını orduya devredeceÄŸini vaadediyordu.
Abdülhamid'in dilekçesinde “Ä°yi ve kötü, fakat iyi niyetle 34 yıl vallahi ve billâhi geceli gündüzlü devlet ve millete hizmet ettim. Åžehislâm Efendi vasıtasiyle ettiÄŸim yemine aykırı hal ve harekette bulunmadım. MeÅŸrutiyet aleyhinde nüfuzumu kullanmadım. Ä°stanbul'daki asker hâdisesinde (31 Mart olayında) vallahi bilgim yoktur. Ä°ÅŸte buralarını yeminle temin ederim” diyor, sonra içerisinde bulunduÄŸu vaziyet hakkında “…Servet ve eÅŸyam zaptedildi. PeriÅŸan ve ÅŸâyân-ı merhamet (merhamet gerektiren) bir halde kaldım” diye yazıyordu.
Sabık hükümdarın “Devlet, millet, Mebûsan ve askere hitâben arzıhalimdir” baÅŸlıklı dilekçesi Ä°stanbul'a hâkim olan Hareket Ordusu'nun kumandanı Mahmud Åževket PaÅŸa'yı hiddetlendirdi. PaÅŸa, dilekçe ile ilgili olarak emrindekilere gönderdiÄŸi yazıda “Hayatı ordu tarafından garanti edildiÄŸi halde yeni garantiler istemesi orduya hakarettir. Namus erbâbının nasihatlerini dinlemediÄŸi için felâketine sebep olan böyle tereddütlü davranışlardan vazgeçip mert ÅŸekilde hareket etmesi gerektiÄŸini kendisine bildirin” dedi ve Abdülhamid'in bütün taleplerini reddetti.
AÅŸağıda, Abdülhamid'in “…Servet ve eÅŸyam zaptedildi. PeriÅŸan ve ÅŸâyân-ı merhamet (merhamet gerektiren) bir halde kaldım” dediÄŸi mektubunun 1950'li senelerde zamanın CumhurbaÅŸkanı Celâl Bayar tarafından kaleme alınan ve 1965'ten sonra yayınlamaya baÅŸlayan “Ben de Yazdım” isimli hatıralarda bizzat Bayar'ın günümüz Türkçesi'ne naklettiÄŸi tam metni yeralıyor:
“YEMÄ°NÄ°ME SADIK KALDIM”
“1325 Nisanı'nın ondördüncü Salı günü (27 Nisan 1909) akÅŸamı Âyân ve Mebûsan Meclisleri tarafından tertip edilen TebliÄŸ Heyeti hayatımın emniyet altında olduÄŸunu ve her türlü taarruzdan âzâde bulunduÄŸunu, oÄŸlum Abdürrahim Efendi ve hizmette bulunanların bir kısmının huzurunda ve yanımdaki ailemin iÅŸitebileceÄŸi bir ÅŸekilde bildirdi.
Gecesi de Ferik (Korgeneral) Hüsnü PaÅŸa, beraberindeki ümerâ ve subaylarla gelerek adı geçen heyetin taahhütlerini ve ifâdelerini tasdik ederek hayatımın kat'i olarak hiçbir ÅŸekilde tecavüz ve taarruza hedef olmıyacağını ve Ä°kinci ve Üçüncü Ordu ve askerin hayatımı korumayı üzerlerine almış olduÄŸunu ve Selânik'te hazırlanan yerde son derece hürmetle ikamet edeceÄŸimi bildirerek ÅŸayet bu hususta tereddüt edilirse birlikte arabaya binerek ve elime revolver vererek Allah korusun bir tecavüz olduÄŸunda ilk önce kendisini revolverle yok etmekliÄŸimi ‘Vallah, Billâh, Tallah' kelimeleriyle yemin etmiÅŸ ve Kur'an-ı Åžerîf'i dahî getirip ona da yemin edeceÄŸini söylemiÅŸ ise de, ‘Allah korusun, ben kaatil olamam' diyerek teminât ve yeminlerine kanaat edip husûsî trenle Selânik'e gelindi. Burada gördüÄŸüm nazik muamele ve subayların muhafaza etmek iÅŸinde gayret ve hamiyetleri takdire deÄŸer.
Ä°yi ve kötü, fakat iyi niyetle 34 yıl vallahi ve billâhi geceli gündüzlü devlet ve millete hizmet ettim. Åžehislâm Efendi vasıtasiyle ettiÄŸim yemine aykırı hal ve harekette bulunmadım. MeÅŸrutiyet aleyhinde nüfuzumu kullanmadım. Ä°stanbul'daki asker hâdisesinde vallahi bilgim yoktur. Ä°ÅŸte buralarını yeminle temin ederim.
Biraderim merhum Sultan Murad Hazretleri 26 yıl daha yaÅŸayıp yanında birçok harem aÄŸaları ve merhum Hayrettin PaÅŸa'ya hizmet etmiÅŸ olan Server AÄŸa ve lüzumu kadar hizmetçi vesaire bulunduruldu. Hazine-i Hassa ve mutfaktan her türlü yiyecek ve içecek ve diÄŸer eÅŸyalar kendileri için temin edildi ve istirahatleri için her türlü vasıtalar tedarik edildi.
Rus askeri henüz Ayastafanos'da bulunduÄŸu bir sırada Ali Suavi Vak'ası meydana gelmesiyle adı geçen zâtı hemen yanıma alıp ortalığın sakinleÅŸmesiyle oturdukları yere gönderip ölünceye kadar emniyet içinde muhafaza edilmelerinde ne derece gayret ve dikkat edildiÄŸi ve ailelerinin ailemin geçimi ile müsavî bir ÅŸekilde faydalandığı ve hasta ve vücutça malûl oldukları halde bunca müddet her türlü arzusunu yerine getirmek suretiyle yaÅŸadıkları meydanda ve son olarak ölümlerinin ne yolda olduÄŸu dahi hususi doktoru Rıza PaÅŸa'nın raporuyla âÅŸikârdır.
Ölümlerinden sonra aileleri fertlerine kendi çocuklarım gibi bakarak huzur ve rahatlarının temini hususunda zerre kadar ihmal vuku bulmadı. Hattâ, adı geçen zâtın hanımı, baÅŸkadınefendi idareci ve dindar olan bahsi geçen Server AÄŸa vasıtasiyle ailemle beraber maaÅŸ aldıkça memnuniyetini bildiren teÅŸekkür mektupları hâlâ saraydaki evrakım arasında mevcuttur. OÄŸulları Salâhattin Efendi'nin aleyhimde bulunacağına inanmam, yalnız bir isnattan ibarettir.
BulunduÄŸum felâketli hal ÅŸu ÅŸekilde hülâsa olunur:
Ailemin ve çocuklarımın çokluÄŸundan Ä°stanbul'da bulunan çocuklarımdan Nureddin Efendi kendi annesiyle diÄŸer ihtiyar kadınlardan meydana gelmiÅŸ bir aile efradıyla bugün bir lokma ekmeÄŸe muhtaç haldedir.
Maaşım ÅŸimdilik burayı idare etmeye yetiyorsa da Ä°stanbul'dakilere yardım edecek ve onları besleyecek derecede deÄŸildir. Bununla beraber zaruret sebeplerinin ortadan kaldırılmasını devlet ve milletin nazar-ı dikkate alacağına eminim. Çünki, servet ve eÅŸyam zaptedildi. PeriÅŸan ve merhamet gerektiren bir haldeyim.
Bu basit teferruattan yegâne maksat ÅŸunlardır: Ä°lk önce kendimin, ailemin ve çocuklarımın hayatının her türlü taarruz ve tecavüzden korunacağı hakkında evvelce verilen vaadler ve taahhütler Âyân, Mebûsan, devlet ve asker tarafından teminat ve karar altına alınsın. Bu karar da açık ibare ile resmî ÅŸekilde yazı ile bildirilsin.
Ä°kinci olarak, ikamet etmekte olduÄŸum Alâtini KöÅŸkü namıma satın alınarak hayatım boyunca oturmak üzere tahsis olunsun.
Üçüncü olarak, hizmetimde bulunanların ÅŸahsî hürriyetlerinin verilmesi çâresine bakılsın.
Ä°ÅŸte, temennilerim bu üç ÅŸeyden ibarettir. Çünki hayattan emniyetsizlik insan için her an bir ölümdür, hayat ise mukaddestir. Hayattan emin olmamak gibi felâket olamaz. Bundan dolayı zikredilen ÅŸu üç ÅŸart yerine getirildiÄŸi takdirde her ne ÅŸekilde arzu edilir ve kimin huzurunda icabederse, bankadaki malubumun (hesaplarımdaki paranın) teslimine dair evrakın takrir ve imzasına hazırım. Servetimin asker için muhafaza edildiÄŸini samimî bir hakikat olmak üzere beyan edebilirim. Mevcut servetimin, keÅŸke daha çok olsa idi, tamamını askere terketme ÅŸerefine nâil olma temennisinden kendimi alamamaktayım.
Cenâb-ı Hakk'a yemin ederim ki, bu fânî dünyada yegâne maksadım yalnız devlet ve millete duacı olarak emniyet içerisinde sayılı nefeslerimin bulunduÄŸum mevkide tamamlanmasıdır. Kat'iyyen baÅŸka fikrim yoktur. Arzu olunacak ÅŸekilde teminat vermeye hazırım. Bundan dolayı bu arzıhâlimin Meclis'te okunmasiyle bu büyük millet ve MeÅŸrutiyet devletinin medanda olan haÅŸmet ve âtıfetine nisbetle ehemmiyetsiz olan bu dileklerimin kabulünü rica ederim. 15 Cemâziyelâhır 1327 ve 22 Haziran 1325 (5 Temmuz 1909).
Abdülhamid”.
KAYNAK: HABERTÜRK
Henüz yorum yapılmamış.