Sosyal Medya

Ahmet Taşgetiren: Neresi benziyor Türkiye ile Venezuella’nın birbirine ya da Erdoğan ile Maduro’nun profilleri nerelerde kesişiyor?

Ahmet TaÅŸgetiren - Karar



Ä°ktidar yanlısı medyaya çok yansıyor, yer yer de CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan ve MHP Genel BaÅŸkanı Bahçeli’nin sözlerine yansıyor. Belki iktidar yanlısı medya, CumhurbaÅŸkanı’nın bu yönde bir stratejik deÄŸerlendirmesi olduÄŸu kanaatiyle böyle hareket ediyor. 
 
Neden bahsediyorum?
 
Bu yazı birbiriyle bağlantılı iki konuyu analiz edecek.
 
“Korkular” dediÄŸim ÅŸu: Ä°ktidar cenahı 31 Mart seçimlerinde Ankara, Ä°stanbul gibi sembolik deÄŸeri bulunan ÅŸehirlerde seçimi muhalefet adayları kazandığı takdirde, CumhurbaÅŸkanlığı Hükümet Sistemi’ne yönelik bir meÅŸruiyyet tartışması baÅŸlatılacağını, peÅŸinden de Gezi olayları benzeri sokak hareketleriyle ErdoÄŸan’ın devrilmek isteneceÄŸini söylüyor. Örnek olarak da Venezuella’da Maduro’nun karşı karşıya bulunduÄŸu durumu gösteriyorlar. Bu tarz olayların dış desteÄŸe de kavuÅŸacağını, hatta ABD’nin ErdoÄŸan’ın yerine mesela KılıçdaroÄŸlu’nu baÅŸkan atayabileceÄŸini iddia ediyorlar.
 
Ne denir?
 
- Evet, muhalefet sembol ÅŸehirlerde kazanırsa, bir meÅŸruiyyet tartışması açar. Gezi olaylarına benzer sokak hareketleri yapmak ister. ABD vs. gibi ErdoÄŸan karşıtı odaklar, bu hareketlere ümit baÄŸlayıp, desteklemeye yönelebilirler.
 
Ama bence bu kadar. Böyle bir hesabın Türkiye için hiçbir ÅŸansı yok. Gezi olayları kısa sürede marjinal sol grupların inisiyatifine girdi ve yine kısa sürede izole oldu ve etkisiz hale geldi ki, öyle bir giriÅŸimin hüsrana uÄŸraması kaçınılmazdır.
 
ErdoÄŸan ile Maduro arasında paralel deÄŸerlendirmeler yapanlar ise, ya aklını peynir ekmekle yemiÅŸ olmalı ya da ErdoÄŸan’ın imajına yönelik müthiÅŸ bir tahribat kampanyasının gizli ortağı olmalı...
 
Sormak lazım: Neresi benziyor Türkiye ile Venezuella’nın birbirine ya da ErdoÄŸan ile Maduro’nun profilleri nerelerde kesiÅŸiyor?
 
Böyle bir senaryoya kim prim veriyorsa, o, muhalefetse ham hayal peÅŸinde koÅŸuyordur, iktidarsa, kendi kendine gereksiz korku empoze ediyordur.
 
Öyle deÄŸil de, seçim stratejisi olarak “toplumu böyle bir kaygı atmosferine çekelim, dolayısıyla safların sık tutulmasına, irade gevÅŸemesinin önlenmesine çalışalım” diye düÅŸünülüyorsa, bence o da “Beka sorunu” gibi ülke için son derece hayati ve ancak gerektiÄŸinde kullanılması gereken bir enstrümanı bir seçim için ucuza harcamak oluyor.
 
SÄ°STEMÄ°N GÜCÜ
 
“Sistemin gücü” meselesine gelince...
 
Yukarıdaki deÄŸerlendirmede iÅŸaret ettiÄŸimiz korkular, aslında önemli ölçüde “Sistemin halktaki karşılığı ve gücü”ne iliÅŸkin kaygılarla ilgili.
 
CumhurbaÅŸkanlığı Hükümet Sistemi, bir sistem deÄŸiÅŸikliÄŸini getirdi. Ve halen bu yeni sistem, bir yandan kuruluyor bir yandan da sınanıyor.
 
Bir sistem var, bir de sistemin şahsında sembolleştiği sima olarak Cumhurbaşkanı Erdoğan var.
 
Bu sistemin;
 
1- BaÅŸkanlık modeli oluÅŸuyla tek adam yapılanmasına yol açıp açmayacağı...
 
2- Partili CumhurbaÅŸkanı hüviyetiyle devleti bir parti devletine dönüÅŸtürüp dönüÅŸtürmeyeceÄŸi...
 
3- CumhurbaÅŸkanı’nın “Cumhurun baÅŸkanı” olmakla baÄŸlı bulunduÄŸu siyasi partinin ve onun temsil ettiÄŸi toplum kesimlerinin baÅŸkanı olup olmayacağı...
 
4- Kuvvetler ayrılığı düzenlemesinin yeterince inÅŸa edilememesi yüzünden tüm alanların, özellikle her türlü aksaklığın düzeltilmesine imkan verecek olan hukuk alanının tekelci bir karakter kazanıp kazanmayacağı...
 
Bu sorular yönetimi üstlenecek her siyasi yapı için hayati önemdedir. Bu yetkiler ÅŸu parti ve liderin elinde olursa iyi, ÅŸunun elinde olursa kötü denecek bir durum, sistemin kapsayıcılığı söz konusu olduÄŸu için bir anlam taşımıyor.
 
Bir de yönetimi üstlenen kadroların ve birinci kiÅŸinin ortaya koyacağı dil-üslup-karakter sistem hakkında pozitif-negatif yargıların kaynağı olacaktır.
 
Bence CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan ve Ak Parti cenahı, asıl bu konu üzerinde kafa yormalı. Toplumun yarısının “Beka sorunu” çerçevesinde tehdit algısı içine sokulması herhalde yeni sistemin getirmesi istenen sonuç deÄŸildi.
 
YaÅŸanan süreci bir deneme dönemi olarak görüp, restorasyon ihtiyacı varsa onu hazırlamak ülke için de ErdoÄŸan ve Ak Parti için de iyi olacaktır.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.