Sosyal Medya

Kürsü

Ali Haydar Haksal: Siyasal dalgalar insanların fazla düşünmesini arzu etmez

Ali Haydar Haksal- Milli Gazete



DüÅŸüncenin olmadığı yerde duygular baskın olur. DüÅŸünme hâlinin olması için birikim ve zaman gerekli. Zaman ve çile. Zihni meÅŸguliyet ve yorumlama gücü. DüÅŸünenlerin ortamında insan rahatlar, huzur bulur. Sorular doÄŸar sorulara karşılıklar aranır. Sadece birkaç kiÅŸinin deÄŸil genel anlamda düÅŸünme çilesine yatmış olanların tamamı bir ruh hâli içinde olurlar.
 
DüÅŸünenler düÅŸündüklerini zamanla içselleÅŸtirirler. Ellerinden geldiÄŸince çabalarlar, bu hâlleri dışa yansır. Sadece kendileri deÄŸil çevrelerinde bulunanlar da bu durumlardan nasiplenirler.
 
Günümüz koÅŸullarında insanların düÅŸünmelerine fırsat verilmez. Onları oyalayan kimi ortamlar ve hâller oluÅŸturulur. Siyasal dalgalar insanların fazla düÅŸünmesini arzu etmez. DüÅŸünmeyen, baÄŸlanan ve güdülenleri olsun istenir. Duygu salt görsel ve reklâma dayanır. Ä°nsanın yanılsatılması için bir ÅŸeyi olduÄŸundan daha iyi gösterme çabasına girilir. Bir kimse hak etmediÄŸi bir durumdan daha fazlasıyla görüntülenir. Abartılır.Ä°nsanlar dalgalara kaptırılır onunla idare edilir. Kendilerinin düÅŸünmelerine fırsat verilmez. Kültürsüz, bilgisiz, bilinçsiz bir insan tipi.
 
KiÅŸilerin putlaÅŸtırılması, onun etrafında oluÅŸturulan bir dünya ile insanlar avutulur. Birikimi, bilgisi olmayan ve sadece köpürtmelerle ayakta duran ve var olan bir hareket. GeleceÄŸi olmayan ve içinde bulunduÄŸu an ile sınırlı olan bir bakış açısı.
 
Kutlu kitabımızda, “Siz hiç düÅŸünmez misiniz?” vurgusu sık olarak yer alır. Bir olay, bir kıssa, bir durum anlatıldıktan sonra bu soru sorulur. Ä°nsan için olması gereken en temel özellik düÅŸünme yetisi ve yeteneÄŸidir. DüÅŸünme ortamının saÄŸlanması önemli. Durduk yerde insanları düÅŸünmeye çağırma boÅŸ bir avuntu.
 
Günümüz toplumu bilgiden çok görsele ve duyuya dayalı olarak var oluyor. Bilgilenme daha çok okumadan geçer. Çok okuma ve çok düÅŸünme. Ä°nsan okudukça düÅŸünme bilinci artar. Soru sormaya ve sorgulamaya baÅŸlar.
 
Günümüz düÅŸünceleri ilahi olana yaslanmadıklarından kutsal olma özelliÄŸinde olmazlar. Batıcı bir ruhtan beslenmiÅŸ olanların çarpık düÅŸünceleriyle saÄŸlıklı sonuçlara varılamaz. Ä°slâm milleti için bu böyledir.
 
Ä°nsan duygusuz olamaz. Duygu kalple ilgili. Kalbin de bir aklı var. Ä°man daha çok kalbidir, kalbe dayanır. Kalbin baÄŸlanışı ve imanı makbul olanı. Akıl, katıdır, acımasızdır. Sevgi ve merhamet daha çok kalbe dayalı.
 
Sözünü ettiÄŸimiz duygu ile kalbin hissediÅŸi birbirinden farklı.
 
BoÅŸ duygular dalgaların köpükleri gibi anlık görünür, sonra da yiterler. Köpürtülen duygular da böyledir. Onlar sadece kulaklarına gelen seslerle var olur onunla yaÅŸamaya bakarlar. Bu, günden güne deÄŸiÅŸim gösterir. Ä°nsanların düÅŸünce deÄŸiÅŸtirmelerinin nedeni de bu yaÅŸama biçimi.
 
Günümüz insanın sık fikir deÄŸiÅŸtirmesinin nedeni duygu köpürmelerinden kaynaklı. Geriye dönüp bakıldığında yirmi yıl içinde insanların deÄŸiÅŸimleri, kendisiyle tamamen zıt ve aykırı olanları benimsemesi, bir süre sonra onlardan da vazgeçmesi duygu yüklü yaÅŸama alışkanlıklarından ileri geliyor.
 
Bilinçli Müslüman kitlenin zaman içinde öz deÄŸerlerinden vazgeçiÅŸi, kendisine tam anlamıyla aykırı olanları benimsemesi, düÅŸüncesizlik ve duygu yüklü yönelimlerinin sonucudur.
 
Ä°slâmî duyarlıkların yitimi, ırkî, çıkarcı, pragmatist bir anlayışa bürünmesi yanlış dalgalanmalardan kaynaklanıyor. DüÅŸünce olarak kendisini besleyen özden uzaklaÅŸması. DüÅŸünce boÅŸluÄŸunda, ortamda birbirine aykırı, çeliÅŸkili kitlelerin oluÅŸumu bir rastlantı deÄŸil. BoÅŸluklardan sonra, kapılanlara umut baÄŸlaması ve bunun sonucu da bir baÅŸka savrulma olarak görülebilir. Aslolan Müslümanların geçmiÅŸinden beslenerek, günü iyi özümseyerek bir gelecek oluÅŸturması. Yeni bir dil, bir yaklaşım ve bilinçli bir duruÅŸ ile.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.