Gıda fiyatları: Destekler, sopa, havuç… neden işe yaramaz?
Güldem Atabay / Paraanaliz
Tarım sektöründe özellikle son 10 yıl içinde keskinleÅŸen erime, çiftçilerin gelir yaratamaz halleri nedeniyle üretimden vazgeçmeye baÅŸlamaları ve sorunun asıl temelinde Türkiye’de hükümetin bir tarım politikasının olmayışı son zamanlarda en çok tartışılan konular arasında. Tabi, tarım sektörünün sorunları ancak markette, bakkalda, pazarda gıda fiyatları el yakar hale gelip de dönüp dolaşıp seçim öncesi iktidarın canını yakmaya baÅŸlayınca böylesine dikkat çekici bir konu olarak gündemde.
“Gıda terörü” veya “hal terörü” gibi yaklaşımlarla bir günah keçisi aranırken, kurtarıcı rolünü üstlenen AK Parti hükümeti; kapsamlı ve tarım/gıda sektörünün çok katmanlı problemlerine çözüm üretecek bir master tarım planı oluÅŸturmak yerine, ÅŸimdilik günü kurtarıcı önlemlerle gıda fiyatlarını aÅŸağıya çekmeye çalışmakta.
Dün Bakan Albayrak’ın twitter üzerinden bir infografikle açıkladığı Ziraat Bankası üzerinden seracılık desteÄŸi bu eleÅŸtiriler açısından dikkat çekici. DoÄŸru yönde fakat eksik atılmış adımlardan yeni bir tanesi.
Hal baskınları, market fiyatları üzerinde polisiye denetimler bir yana, üretim miktarını artıracak destekler, üretim maliyetlerini indirecek yeni bir yapının geliÅŸtirilmesi Türkiye’de tarım sektörü açısından yaÅŸamsal önemde. Aslında, gıda fiyatlarındaki aşırı yükseklikler nedeniyle elbette herkes için önemli. Fakat, yumurta kapıya dayandıktan sonra alınan bu bütüncül olmaktan uzak önlemlerin birleÅŸip de bir yere varabilmeleri çok fazla iyimser bir beklenti olabilir. Nasıl 2011’den bu yana geri ölçümsüz ve en önemlisi üretim maliyetlerini düÅŸürmeyi göz ardı ederek akıtılan hayvancılık destekleri bugün atıl kapasiteye, ölü, boÅŸ çiftliklere neden olduysa; sebze fiyatları artınca hemen ilk iÅŸ sera yatırımlarına teÅŸvikli kredi ile ortaya çıkmak da benzer bir sonuç doÄŸurma riskini beraberinde taşıyor.
Bakan’ın açıklamalarına göre hükümet tarımsal üretimi artırmak ve gıdada fiyat istikrarını saÄŸlamak için tüm alanlarda yoÄŸun bir programı hayata geçirecek. Bu “programın” yeni ve gerçekçi bir tarım politikası olmasını hep beraber umalım.
Ä°lk adım seracılık tarafında; çünkü kışın sebze fiyatlarının düÅŸük tutulabilmesi için sera üretimi çok önemli. Hazine destekli Ziraat Bankası “Seracılık Kredi Paketi” ilk adım olarak sera altyapısını güçlendirmeyi, verimliliÄŸi ve kapasiteyi artırmayı hedefliyor.
Åžimdilik Albayrak’ın twitter hesabından öÄŸrenebilinen, devlet destekli bir ucuz ve uzun vadeli yatırım kredisi ile beraber Ziraat Bankası’nın piyasa koÅŸullarında saÄŸlayacağı 14 ay vadeli iÅŸletme kredisi de olduÄŸu. Paket kapsamında, %8,25 faizli, yapılan yatırımın %75’ine kadar kapsayan, toplamda 7 yıla kadar vadeli, 2 yıla kadar ödemesiz, 10 milyon liraya kadar olan yatırımlar için Hazine destekli kredi verilecek.
Hazine ve Maliye Bakanı Albayrak seracılık için devlet sübvansiyonlu Ziraat Bankası kredisini açıklarken, bir açıklama da ÅŸimdiye dek sergilediÄŸi performansıyla pek beÄŸeni toplayamayan Tarım ve Orman Bakanı’ndan geldi.
Bu sefer konu “su ürünleri yetiÅŸtiriciliÄŸi”; ve “”Ä°yi Tarım Uygulamaları Hakkında Yönetmelik kapsamında yapan yetiÅŸtiricilere “iyi tarım desteÄŸi” saÄŸlanacak. Çipura, levrek ve alabalık türlerinin toplamı için alınabilecek kilogram başına 25 kuruÅŸluk destek en fazla 250 bin kilogramla sınırlı olacak.
Ve ÅŸu çok ses getiren ancak asıl sorun çiftçinin açlık sınırında olması nedeniyle üretim tarafındayken, ülke genelinde gıda fiyatlarını nasıl olup da düÅŸüreceÄŸi bir bilinmezlik olan tanzim satışları da AK Parti hükümetinin son dönemlerde aldığı önlemler içinde.
Tarımsal üretimin “tarladan-sofraya” oluÅŸturduÄŸu zincir üzerinde önemli sorunlar olduÄŸu; katma deÄŸerin çiftçi yerine aracılar ve marketlerde yoÄŸunlaÅŸtığı tarım sektörüyle biraz ilgili olan hemen herkesin söyleyebileceÄŸi bir gerçek. Bu anlamda 1980’lerde Ä°zmir TANSAÅž modeli olarak doÄŸan bu tür bir yaklaşımın amacı, çiftçi ile marketleri beraber çalışır hale getirip aracıları azaltmak, düzenlemek ve tabi kaliteli ürünü halka daha ucuz ÅŸekilde aktarırken de çiftçinin üretime devam edebilecek ÅŸekilde gelirden pay almasını saÄŸlamak. Fakat, TANSAÅž örenÄŸini bilenler ya da hatırlayanlar, adet olrak ne kadar çok maÄŸaza ile tüm Ege bölgesinde yayıldıktan sonra TANSAÅž modelinin etkili olabildiÄŸini de hatırlayacaklardır.
Bu anlamda, tanzim satışlar önemli bir kavram. Ancak, acil önlem olarak alınan; dün alınan kararın hemen bugün uygulamaya konduÄŸu bu belediyeler liderliÄŸindeki sınırlı sayıda tanzim satış merkezinin sayılı üründe gıda fıyatlarında etkili olması çok iyimser bir beklenti olur. Hatta, neredeyse imkansız demek de gerek.
Henüz yorum yapılmamış.