Sosyal Medya

Kürsü

Resul Tosun: Suudi cömertliği adaletten daha mı önemli?

Resul Tosun- Star



Kaşıkçı suikastı, dünya kamuoyunu yaralayan ve petrodolarlarla üstü örtülemeyecek boyutta fevkalade çirkin bir cinayettir!
 
BM Raportörünün açıklamasından sonra tekrar gündeme gelen cinayet Suudi Devletini sıkıştırmaya devam ediyor. 
 
ABD BaÅŸkanı Trump’ın, “Suudi cömertliÄŸi adaletten daha önemli” diyerek konunun üzerini kapatmaya çalışması, insan onuruna verdiÄŸi önem açısından gerçekten yüz kızartıcı bir yaklaşım!  
 
*** 
 
Gerçi ABD Kongresi Trump’ı bu tavrından ötürü kınıyor olsa da yaptığı açıklama Trump’ın küstahlığından geri kalır deÄŸil. 
 
Kongre’nin Trump’a verdiÄŸi 120 günlük sürenin dolması üzerine yaptığı açıklama tam da ‘ÅŸecaat arz edeyim derken, merdi kıpti sirkatin söyler’ kabilinden bir açıklama olarak sırıtıyor. 
 
ABD Kongresi’nin Kaşıkçı cinayetiyle yakından ilgilenmesi, Trump’a, onun üzerinden Suudi devletine baskı yapıyor olması alkışlanacak bir tutumdur. 
 
Ancak Trump bu iÅŸin üzerine gitmezse suçluları bizzat kongrenin cezalandıracağı açıklaması kongrenin haddini aÅŸtığı ve emperyal yüzünü gösterdiÄŸi noktadır.   
 
*** 
 
DediÄŸim gibi konuyu gündemde tutarak ilgili tarafları baskı altında tutması isabetli ve takdir edilecek bir tavırdır ama ‘cezayı biz veririz’ açıklaması tam bir küstahlıktır ve tam bir kabadayı tavrıdır. 
 
Çünkü cezayı meclisler deÄŸil mahkemeler verir. Kaşıkçı cinayetinde ceza vermeye en fazla yetkili olan yargı Türk Yargısı’dır, ikinci derecede Suudi Yargısı gelir, üçüncü derecede de Uluslararası Yargı gelir. 
 
Ama asla ABD Kongresi gelmez. 
 
ABD kongresinin bu tavrı hem Türkiye’nin ve Suudi Arabistan’ın iç iÅŸlerine hem de yargıya müdahaledir.
 
Her iki durumda da Kongre demokratik sınırların dışına çıkmış demektir. Hem baÅŸka devletlerin bağımsızlığına saygısızlık ediyor, hem de kuvvetler ayrılığı ilkesini hiçe sayıyor demektir.   
 
***
 
Türkiye, Kaşıkçı cinayetinin iÅŸlendiÄŸi ülkedir ve olayla doÄŸrudan ilgilidir. Türkiye suçluların yargılanmasını ve gerçeÄŸin açığa çıkmasını talep etmektedir. 
 
Bugüne kadar da isim vererek kimseyi suçlamamıştır. Sadece basit üç sorunun cevabını istemiÅŸtir: Suikast emrini veren kimdir? NaaÅŸ nerededir? Yerli iÅŸbirlikçi kimdir?
 
Bu sıradan sorulara maalesef Suud yönetimi cevap vermemiÅŸ, Türk tarafıyla dayanışma içine girmemiÅŸ tam tersine olayın üstünü örtmeye çalışmıştır. 
 
Suudilerin olayın üstünü örtme çabasına karşı Türk tarafı cinayeti gündemde tutarak uluslararası camiayı harekete geçirmiÅŸ, BM gönderdiÄŸi inceleme heyeti ile olaya dâhil olmuÅŸtur.   
 
*** 
 
BM Heyeti’nin raporu Mayıs sonuna doÄŸru resmiyet kazanacak ve büyük bir ihtimalle Haziran ayında Ä°nsan Hakları Konseyi’ne oradan da BM Genel Kurulu’na gönderilecektir. 
 
BM Genel Kurulu da Kudüs davasındaki duyarlılığı gösterirse dosya Güvenlik Konseyi’ne intikal edecektir. 
 
Güvenlik Konseyi’den Suudi Arabistan’ı suçlayan bir kararın çıkması halinde dosya Uluslararası Yargı’ya intikal eder. 
 
Ama Trump’ın, “Suudi cömertliÄŸi adaletten daha önemli” anlayışı devam ederse oradan öyle bir karar çıkmaz!   
 
*** 
 
Suudiler böylece biraz rahatlamış olurlar ama bu karar onların aklanmasını saÄŸlamaz! 
 
Vicdanını yaraladıkları dünya kamuoyu Suudileri affetmez!
 
Oysa o basit üç soruya cevap verseler, sorumluların ÅŸeffaf biçimde yargılanması için Türkiye ile dayanışma içine girseler suçlular cezasını çeker devlet aklanmış olur. 
 
Suudiler bugünkü tavırlarıyla cinayetin sorumluluÄŸunu devletlerinin omuzuna yüklemek gibi bir basiretsizlik sergilemektedirler! 
 
BaÅŸkan ErdoÄŸan Kral Selman’ı hariçte tutmuÅŸtu ama bu yaklaşım Selman’ı da sorumlular arasına sokmuÅŸ bulunuyor! 
 
Dedik ya devlet olmak o kadar kolay deÄŸil! 

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.