Sosyal Medya

Kürsü

Abdullah Yıldız- Müslüman Bireyi ve Toplumu İnşa Eden Bazı İlkeler

Abdullah Yıldız- Yeni Akit



Önceki yazımızda, Ä°slâm’ın insan hayatını üzerine bina etmeyi amaçladığı ilkelerin baÅŸlıcalarının (“On Ä°ki Emir”in) yer aldığı Ä°sra/22-39. âyetlerin ilk bölümündeki iki ana ilkeyi görmüÅŸtük. 
 
Bugün ise Ä°sra/26-32. âyetlerde buyurulan dört ilahî emri görelim:
 
26. Akrabaya, yoksula ve yolcuya hakkını ver. Gereksiz yere saçıp savurma! 27. Çünkü savurganlar ÅŸeytanların dostlarıdır. Åžeytan da Rabbine karşı çok nankördür. 28. EÄŸer sen kendin dahi rabbinden umduÄŸun bir lütfu beklemek durumunda olduÄŸun için onlara ilgi gösteremiyorsan, hiç deÄŸilse kendilerine rahatlatıcı bir söz söyle! 29. Eli sıkı olma, ölçüsüzce eli açık da olma; sonra kınanacak, kendi kendine hayıflanacak duruma düÅŸersin! 30. Rabbin rızkı dilediÄŸine bol bol verir de kısar da. Åžüphesiz ki O, kullarından haberdardır, onları görmektedir. 31. Fakirlik korkusuyla çocuklarınızı öldürmeyin! Biz onların da sizin de rızkınızı veririz. Onları öldürmek gerçekten büyük bir günahtır. 32. Zinaya yaklaÅŸmayın! Çünkü o hayâsızlıktır, çok kötü bir yoldur. 
 
3. emir; akrabaya, yoksullara ve yolcu vb. diÄŸer muhtaç insanlarahaklarınıvermektir (26-28. âyetler). KiÅŸi diÄŸer insanların kendisi ve serveti üzerinde hakları olduÄŸunu kabul ederek, onlara iyilik yaptığını deÄŸil, bilakis haklarını verdiÄŸini düÅŸünmelidir.
 
“Hakkını ver” ifadesi, nafaka borcu ve zekât ibadeti ile birlikte nafile cinsinden hayırları da kapsar. Burada yoksulların da zikredilmesi, yardımın özellikle malî olanının söz konusu edildiÄŸini gösterir.
 
“Savurganlar ÅŸeytanların dostlarıdır” ifadesindeki “kefûr”; ÅŸeytanın varlığını isyana adaması, yeryüzünde bozgunculuk yapıp insanları yoldan saptırmasıdır. Allah’ın kendisine mal ve mevki lütfettiÄŸi kimse de bunu Allah rızasına aykırı yollarda kullanırsa, ÅŸeytanın niteliÄŸi olan kefûr sıfatıyla nitelenir. 
 
KiÅŸi, yardım isteyen birine olumlu cevap verme imkânına sahip deÄŸilse ümit verici, yatıştırıcı, güzel sözler söylemeli; onu kırmamaya, gönlünü incitmemeye çalışmalı, tatlı dille mazeretini açıklamalıdır.
 
4. emir; cimriliktenve israftan sakınmaktır (29. âyet). Cimrilik de savurganlık da aşırılıktır, bu sebeple haramdır. Ä°kisinin ortası cömertliktir. Savurganlık ifrat, cimrilik tefrittir. Ä°frat, aklın ve dinin uygun gördüÄŸü ölçünün ilerisinde veya uygun bulmadığı yollarda harcamayı; tefrit de gerekli yerlere gerektiÄŸi ölçüde harcamaktan kaçınmayı ifade eder. Ä°sraf ve cimrilik erdemsizlik, itidal ise cömertliktir.
 
“Elini boynuna baÄŸlı olarak asma” deyimi ‘cimri olma’, “Onu büsbütün açıp saçma” ise, ‘savurgan ve müsrif olma’ anlamına gelir. 27 ve 29. âyetler birlikte okunursa Kur’an’ın insanlardan orta yolu izlemelerini yani cimri ve savurgan olmamalarını istediÄŸi anlaşılır. Gerçekte parayı insanın gerçek ihtiyacı olmayan faydasız yerlere yani gösteriÅŸ, lüks, günah fiiller vb. yerlere harcamak, Allah’ın verdiÄŸi nimete karşı nankörlüktür. Bu iki âyet sadece bireye yapılan ahlâkî tavsiyeden ibaret deÄŸildir; Ä°slâm toplumunu ahlâkî eÄŸitim, sosyal baskı ve hukukî sınırlamalarla savurganlıktan korumaya da yöneliktir.
 
5. emir; çocukların hayatını korumaktır (31. âyet). Ä°slâm öncesinde bazı Araplar geçim korkusuyla çocuklarını öldürürlerdi; zamanla sebebi ve ÅŸekli deÄŸiÅŸse de insanlar, doÄŸrudan ya da dolaylı olarak çocuklarını öldürmeye devam ettiler ve ediyorlar. Âyetin hükmü mutlaktır: “Çocukların öldürülmesi büyük bir günahtır.” Mevdudi, bu ayetin doÄŸumkontrolünü, özellikle de kürtajı kökten yasakladığı görüÅŸündedir: ‘Ä°slâm, açlık korkusu ile insanların suni metotlarla çoÄŸalmayı engellemesini yasaklar ve Allah’ın emrettiÄŸi doÄŸal yollarla üremeyi ve çoÄŸalmayı teÅŸvik eder. Açlık ve kaynakların azlığına doÄŸum oranını kontrol etmek gibi bir çözümü öne sürmeleri, insanların en büyük hatasıdır.’
 
6. emir; zinadan, fuhuÅŸtan kaçınmaktır. 32. âyette ‘zina etmeyin’ denilmeyip “Zinaya yaklaÅŸmayın” denilmesi, zinaya götürme tehlikesi olan tutum ve davranışlardan da uzak durmayı ifade eder. “Çünkü o hayâsızlıktır, çok kötü bir yoldur” ifadesi, zinanın insanın temiz fıtratına ve akl-ı selime aykırı olduÄŸuna iÅŸaret eder. Bu emir, insanları sadece zinaya ve fuhÅŸa karşı uyarmakla kalmaz, ayrıca ona yönelten sebep ve araçları ortadan kaldırıcı önlemler almayı da gerektirir (Tefsirlerden özetledik). 
 
On Ä°ki Emir içinde yer alan diÄŸer altı emri de haftaya görelim inÅŸallah. 

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.