AK Parti'den helikopter kazasına ilişkin ilk açıklama

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, gündeme iliÅŸkin önemli açıklamalarda bulundu

Ä°ÅŸte Ömer Çelik'in açıklamalarından satır baÅŸları:

"Hepsine Allah'tan rahmet diliyoruz. Mekanları cennet olsun. Alınan tedbirlere yapılan uyarılara uyulmasının ne kadar önemli olduÄŸu ortaya çıktı. MYK toplantımıza girerken acı bir haber aldık. Çekmeköy'de bir askeri helikopter düÅŸtü. Ve burada 4 ÅŸehidimiz var. Bu 4 ÅŸehidimize rahmet diliyoruz. Åžehitlerimizin mekanları cennet olsun. Çok üzücü bir kaza. Ä°lk gelen bilgiler acil iniÅŸ yaparken helikopterin düÅŸtüÄŸü ÅŸeklinde. Gerekli soruÅŸturma baÅŸlatıldı, çok yönlü araÅŸtırılıyor.

Belediye Meclis üyelerinin belirlenmesi

Genel merkezimizden giden arkadaÅŸlarımız, gerek MYK gerek MKYK üyelerinden oluÅŸan komisyon baÅŸkanlarımız bütün ilçelerde teÅŸkilatla, adaylarımızla bir araya gelerek gerçekleÅŸtirmeye çalışıyorlar. Böylece bir ilçenin, ilin bütün dinamiklerini yansıtan Belediye Meclis üye listelerinin çıkması için hassasiyet gösterilmiÅŸ oluyor.

Biliyorsunuz MYK toplantımızda yerel seçim gündemimiz devam ediyor. Ayrıca tabi çeÅŸitli yerlere giden arkadaÅŸlarımızın çalışmalarıyla ilgili deÄŸerlendirmeler de ciddi ÅŸekilde MYK'mızda deÄŸerlendiriliyor. Bundan sonrası için daha güçlü ÅŸekilde, daha güçlü sonuçların ortaya çıkması için arkadaÅŸlarımız görüÅŸlerini belirtiyorlar.

Cemal Kaşıkçı cinayeti

GeçtiÄŸimiz haftalarda önem verdiÄŸimiz geliÅŸmelerden bir tanesi Kaşıkçı soruÅŸturma kapsamında, BM Yargısız ve Keyfi Ä°nfazla Özel Raportörü'nün ziyareti ve raporun yayımlanması olmuÅŸtur. Bu raporda elde ettikleri deliller ışığında, Kaşıkçı cinayetinin önceden tasarlanmış bir cinayet olduÄŸu sonucuna varmışlar. Cinayet ve acımasız vahÅŸetin delillerle ortaya konduÄŸunu belirtiliyorlar. BM soruÅŸturması halen devam etmektedir.

Halen talep ettiÄŸimiz iÅŸbirliÄŸi ile yeterli ÅŸekilde karşı karşıya deÄŸiliz. Suudi Arabistan tarafından tutuklananların yargılamasının Ä°stanbul'da yargılanması gerektiÄŸini söylüyoruz. Olumlu bir yanıt bulamadık. Buraya gelen Suud savcısı elimizde neler olduÄŸunu öÄŸrenme gibi amacın içerisine girmiÅŸtir. Biz açık çaÄŸrıyı bir kez daha yapıyoruz. Olayın sorumlularının, emir verenlerinin ortaya çıkması çerçevesinde güçlü bir soruÅŸturma yürütülmelidir. BM tarafından yürütülen soruÅŸturmayı önemsiyoruz.

'Macron, Fransa tarihi ile yüzleÅŸmeli'

Yine geçen haftalarda önemli bir gündem maddesi vardı. Bununla ilgili olarak da hem içerden hem yurt dışından soruyla karşı karşıya kaldık. Bu da Macron'un tarihi ve hukuki dayanaklardan yoksun bir açıklama yapmasıdır. Burada soykırım günü ilan etme yaklaşımı var. Bu tarihi dayanaktan yoksun yaklaşım, esasında Fransa yargı tarafından da reddedilmiÅŸ bir yaklaşımdır. Aldığı karar Fransa Anayasa Mahkemesi ve AÄ°HM kararlarıyla da çeliÅŸmektedir. Kararlara karşı da bir tutumdur. Trajik olan ÅŸu, tarihle yüzleÅŸmekten bahsediyor. Bu tarihle yüzleÅŸmek ifadesi Fransa için baÅŸka bir açıdan kullanılması gereken ifade. Biz sayın Macron'a bu yaptığının yanlış olduÄŸu, eÄŸer ısrar içerisindeyse Fransa'nın Cezayir'de Burkina Faso, Gine, Kamerun, Nijer, Senagal, Tunus ve Çad'da insanlığa karşı Fransız otoriterlerle iÅŸlenmiÅŸ suçlara bakmalı. Fransız yetkililer tarafından iÅŸlenmiÅŸ suçlar ortadayken tutup da tarihle yüzleÅŸmek gibi bir tavrın arkasına sığınması tabi içerde politik sıkışma yaÅŸayan Macron'un lobi desteÄŸi yaklaşımının neticesidir.

Burada bir çıkar ekonomisi var. Bir takım çevreler var. Bunlar asılsız sözde soykırım iddialarından güç alan insanlar. Fransa gibi ülkeler de kendilerine politik çıkar saÄŸlamaya çalışıyorlar. Bu konuyu sadece kınamakla yetinmiyoruz. Fransa ve Türkiye iliÅŸkilerine bir maliyeti olacaktır. Burada Macron'un yaptığının, Türkiye Ermenistan arasını sabote etmek olduÄŸunu görüyoruz. Ä°kincisi de içeride, iç politikada sarı yelekliler konusunda biraz kan kaybetmiÅŸ bir politikacının kendisine çıkış yolu bulmak için dirayetli politika üretmek yerine böylesine bir iftiranın arkasına sığınmakla ilgili tablo

Tarihle yüzleÅŸmek Fransa için gereklidir. Kendisinin yüzleÅŸmesi gereken ÅŸey, hukuki olarak yüzleÅŸmesi gereken ÅŸey Kamerun'dan Cezayir'e kadar Fransız otoritelerinin karıştığı cinayetler ve insan haklarını ihlal eden eylemlerdir. Kendisine bunu tavsiye ediyoruz.

Bir yerde darbeyle iÅŸbaşına gelen birisine kırmızı halıyla karşılıyorlar. Öbür tarafta kimyasal silahlarla katleden bir baÅŸkasıyla diyalog kurmak için sabırsız olduÄŸunu söyleyenler var. Sonra baÅŸka bir ülkeye demokrasi adına geçici devlet baÅŸkanı atayacaksınız.

'ABD ve Rusya'nın tavrını kaygı verici buluyoruz'

Gündemimizde olan konulardan bir tanesi; biliyorsunuz 1988'de yürürlüÄŸe giren Orta Menzilli Nükleer Kuvvetler AnlaÅŸması. Bu anlaÅŸmadan Amerika çekildiÄŸini açıkladı. Ardından Rusya çekildiÄŸini açıkladı. Biz bu geliÅŸmeyi kaygı verici buluyoruz. Böylece Avrupa'ya bu füzelerin girmesi engellenmiÅŸ oluyordu. Åžimdi bu anlaÅŸmanın iptaliyle birlikte soÄŸuk SavaÅŸ'tan beri elde edilen kazanımdan geriye düÅŸülmüÅŸ oluyor. Kaygı verici buluyoruz. Karşılıklı restleÅŸmelerin krizi artıran tabloyu ortaya çıkardığını deÄŸerlendiriyoruz."

CHP'de istifalar...

CHP'de istifalar oluyor, bununla ilgili görüÅŸlerimizi soruyorlar. CHP'nin iç iÅŸleri bizi ilgilendirmez. Ama ÅŸöyle bir durum var. Kapalı kapılar ardında, hangi deÄŸerlere rastlandığı belli olmayan aday belirleme süreçleri ortaya çıkıyor deniyor. CHP'de siyaset yapanların ortak noktası ÅŸu; KılıçdaroÄŸlu'nun CHP'de bir tek adam yönetimi kurduÄŸu ÅŸeklindedir. Sayın KılıçdaroÄŸlu'nun geldiÄŸi noktada yol arkadaÅŸları tarafından bugün kendisinin tek adamlıkla eleÅŸtirilmesi ibretlik bir durum olarak deÄŸerlendiriyoruz.

İş Bankası hisseleri

CumhurbaÅŸkanımız grup konuÅŸmasında Ä°ÅŸ Bankası hisselerinin devriyle ilgili konuyu gündeme getirdi. CHP tarafından bazı eleÅŸtiriler yöneltiyor. Buna daha önce de cevap vermiÅŸtik. Burada aslında CHP'de bu hisselerin olmaması gerekiyor. GeçmiÅŸte devlet ve CHP arasında özdeÅŸlik söz konusu iken 5 Eylül 1938'de TDK'nın gelirlerini garanti altına almak için bu hisseler bu ÅŸekilde miras bırakılmıştır. Dolayısıyla bugünkü tablo içerisinde herhangi bir partinin bu ödevi üstlenmesi düÅŸünülemez. Atatürk'e saygı gereÄŸi CHP'nin bu tutumdan uzak durması gerekirdi. Ve esas olan burada, devletin garantisi altında TDK'ya saÄŸlanan gelirlerin garanti altına alınmasıdır. Peki CHP Atatürk'ün vasiyetine uymuÅŸ mudur? Türk Dil Kurumu ve Türk Tarih Kurumu'na gelirleri aktarmış mıdır? Tam tersine mirası çiÄŸnemiÅŸtir. Bu geliri aktarmama durumu 1966'da ortaya çıkmıştır. Arkasından mahkemeye gidilmiÅŸtir ve mahkeme CHP'ye miras hükümlerine uy, vasiyete uy ve ödemeni yap demiÅŸtir. Arkasından 1973'te sonra 1977'de 1978'de ve 1993 yıllarında aynı ÅŸekilde ödemeleri geciktirmiÅŸlerdir. Bu meblaları ödememek için; Türk Tarih Kurumu ve TDK Atatürk'ün kurduÄŸu kurumlardan çıkmıştır diyor. Tüm davalar CHP aleyhine sonuçlanmıştır.

"CHP vasiyet hükümlerini yerine getirmedi"

CHP'ye ait olan bir hak CHP'den alınmıyor. Ä°kincisi, CHP'nin Atatürk'ün vasiyetine direnerek aktarmadığı bir sürü tarih vardır. Ve bütün bunlar mahkemelerin emriyle zorla yaptırılmıştır. Bugün de artık bu mirasın Atatürk milletimizin ortak deÄŸeridir, bu vasiyetin hükmünün devlet tarafından, Hazine tarafından temsil edilmesi gerektiÄŸi açıktır. Bu düzenleme de en kısa zamanda yapılacaktır. Vatandaşımızın, bu vasiyet hükümlerini yerine getirmeyerek Atatürk'ün bıraktığı gelirleri ödemeyerek vasiyet hükümlerini yerine getirmediÄŸini bilmesini arzu etmek isterim.

DoÄŸu Türkistan...

Çin'deki Sincan bölgesindeki; Uygur Türkleri'nin ve Müslüman topluluklara yönelik insan haklarına yönelik tutumlardır. Çin'in 2017'de tüm din ve inançların ÇinlileÅŸtirilmesi kararını aldı. Ve burada Müslüman topluluklara, Uygur topluluÄŸuna dönük olarak asimilasyon uygulamalarını biliyoruz. Burada toplama kampı söz konusudur. En son DoÄŸu Türkistanlı sanatçının ölüm haberinin gündeme gelmesiyle bu konuda yoÄŸunlaÅŸma oldu. Bir video yayınlandı. Pek çok kiÅŸi kayıptır. Alimler var, kayıplar var. DoÄŸu Türkistan'ın önemli kanaat önderleri var. Her Türkistanlı'nın evine bir Çinli yerleÅŸtirildiÄŸi yönünde haberler geliyor. Tüm bunlar aydınlığa kavuÅŸturulması gereken konulardır. Çin'in toprak bütünlüÄŸünü ve güvenliÄŸini önemsiyoruz. Tabi ki Uygur Türklerine dönük keyfi tutuklamaların meÅŸru bulunmayacağını söylüyoruz. Aydın sanatçı din adamlarından haber alınamamaktadır. Çin hükümeti bunların eÄŸitim kampı olduÄŸu söylüyor. Çin'in güvenliÄŸini önemseyen bir ülke olarak böyle bir siyasete destek veren ülke olarak, DoÄŸu Türkistan ile ilgili kaygılarımızı ifade ediyoruz