Giacomo Matteotti Cinayeti, İtalyan Faşizminin Dönüm Noktasıydı
Follow @dusuncemektebi2
İtalya’da 1924 seçimleri faşist terörün ve hilekarlığın egemenliği altında geçti. Anayasal oyunun kurallarına uyar görünen Benito Mussolini ve Faşist Parti, el altından yasaları çiğniyor ve diktatörlüğünü hazırlıyordu. Yasal olarak çıkan gazetelere bile el konuyor, basımevleri yağmalanıyor, işçi sendikaları merkezleri ve kooperatifler ateşe veriliyor, İtalyan sokaklarında her gün Mussolini karşıtlarının kimliği belirsiz kişilerce öldürülmüş cesetleri bulunuyordu.
Bütün bunlara raÄŸmen, 6 Nisan 1924 seçimlerinde, faÅŸistlerin tam bir baÅŸarı elde ettiÄŸi söylenemez. Seçmenlerin % 37’si oy kullanmamıştı; muhalefet ise oyların % 35’ini almış durumdaydı. Ama yine de faÅŸistler zafer türküleri okumaktan geri kalmadılar. Çünkü FaÅŸist Parti toplam 535 sandalyeli mecliste 355 sandalye kazanmıştı. Paralel listelerdeki 19 milletvekili de bu sayıya dahil edildiÄŸinde, faÅŸistler 1924 seçimlerinde 374 milletvekili ile Ä°talya Parlamentosu’nda atık ezici çoÄŸunluÄŸa sahiptiler. Bir önceki seçimde yalnızca 37 milletvekili çıkarmayı baÅŸaran bir parti için muazzam bir baÅŸarı…
Parlamento açıldığında muhalif partiler Mussolini’yi, “anayasaya aykırı” davranmakla ve seçimleri baskı altında yürütmekle suçladılar. 29 Mayıs’ta sosyalist milletvekili Giacomo Matteotti çok sert bir konuÅŸma yapmış, seçimlerde yapılan yolsuzlukları bir bir açıklamıştı. Meclisin “yasadışı” olduÄŸunu ilan ediyor ve seçimlerin yenilenmesini istiyordu. Matteotti, bir sosyalist toplantısında da ÅŸöyle diyecekti: “Ä°talyan deneyinin dışında, faÅŸizmin, uluslararası bir yanı vardır. Savaşın zararlarını kendi ödemek zorunda kaldığımı görünce, burjuvazi baÅŸkaldırmış, korunma yolunu faÅŸist diktatörlüklerde bulmuÅŸtur. Özgürlüklerinizi bütün gücünüzle savununuz!”
Giacomo Matteotti’nin Öldürülmesi
Mussolini hükümetinin güvenoyu almasından yalnızca üç gün sonra, 10 Haziran 1924’te evinden çıkan Matteotti, Roma’nın göbeÄŸinde altı faÅŸist tarafından kaçırıldı. Görgü tanıklarının ifadeleriyle, Matteotti’nin kaçırılması olayında kullanılan arabanın izini süren polis, aracın FaÅŸist Parti yöneticilerine ait olduÄŸunu belirlemiÅŸti. Araçta kan izleri vardı ama ortada bir ceset yoktu.
Matteotti’nin kaçırılması, faÅŸizmin karşılaÅŸtığı en büyük bunalımı doÄŸurmuÅŸ, faÅŸist iktidarın düÅŸmesi beklenmeye baÅŸlamıştı. Uzun süre Matteotti’nin cesedinin bulunamayışı bu bunalımı daha da arttırdı. Sonunda Matteotti’nin cesedi 18 AÄŸustos’ta Roma’nın 23 km. uzağındaki Ouartarella Ormanı’nda bulundu (Bu nedenle bu bunalım dönemine Ouartarellista adı verilir).
Bu cinayet, bütün Ä°talya’da büyük bir nefret dalgasının kabarmasına yol açtı. Basın da buna katıldı. Sonunda, faÅŸizmle “dirsek temasında” olan liberaller dahi kuruntularından kurtulup faÅŸizmin gerçek yüzünü görmeye baÅŸlamışlardı. FaÅŸist Parti içinde bile bölünmeler oluyordu. Sonunda katiller yakalandı ve bunlarla iliÅŸkide olan FaÅŸist Parti’nin ileri gelenlerinden Marinelli ve Cesare Rossi tutuklandı. FaÅŸizm yanlısı gazeteler bile faÅŸizme saldırıyordu. Bunun üzerine Roma dışındaki faÅŸist milisler eyleme geçirildi ve Bologna’da büyük bir toplantı yapılarak faÅŸist ruh canlandırılmaya çalışıldı. Dışardan Roma’ya faÅŸist birlikler getirildi.
Sosyalist milletvekili Giacomo Matteotti’nin öldürülmesi, baÅŸlangıçta faÅŸizmi önemli ölçüde tehdit edecek, doÄŸmakta olan diktatörlüÄŸün geliÅŸmesini bıçak gibi kesecek bir darbe gibi göründüÄŸü halde, aslında rejimin faÅŸizme mutlak bir biçimde dönüÅŸmesine yol açan bir olayla sonuçlanacaktı.
Matteotti cinayeti, parlamentoda da söz konusu edildi ve faÅŸizmin tarihinde karşılaÅŸtığı en büyük muhalefet eylemine yol açtı. 13 Haziran tarihli meclis toplantısına, olayı protesto için katılmayan muhalefet, 24-25 Haziran günü tartışmaya katıldı. Albertini, Abbiate, Carlo Sforza sert bir biçimde cinayeti eleÅŸtirdiler; cinayetten, hükümeti ve Mussolini’yi sorumlu tuttular. Mussolini ise, cinayeti faÅŸizm düÅŸmanlarının hazırladığını ve kendisinin olayla bir ilgisinin bulunmadığını ileri sürüyordu!
Matteotti’nin katillerinin duruÅŸması 1926 yılında komik bir biçimde sonuçlandı: Mussolini temize çıkartıldı. Karara göre, öldürme olayında bir kasıt yoktu! Matteotti, karşılıklı dövüÅŸ sırasında öldürülmüÅŸtü! Katilleri, FaÅŸist Partisi sekreteri Farinacci savunmuÅŸ ve katiller 5 yıl hapis cezası ile kurtulmuÅŸlardı. Zaten iki ay sonra da Ä°talya Kralı Victor Emmanuel tarafından affedilip cezaevinden çıkacaklardı.
Antifaşist Cephenin Basiretsiz Politikası
Giacomo Matteotti FaÅŸizmin bunalıma düÅŸtüÄŸü bu dönemde senatodaki iktidar grubu Mussolini’yi kurtarmak için güven oylaması istemiÅŸ ve Mussolini güvenoyu alarak iktidarda kalmıştı. Kral da Mussolini’yi desteklediÄŸini bildiriyordu. Mussolini, bu arada, iki liberali ve milliyetçilerin önderi Federzioni’yi kabinesine alarak durumunu güçlendirdi. Muhalefet ise Federzioni’nin Mussolini’yi yıkarak iktidarı ele geçireceÄŸini ummaktaydı.
Ä°talyan sosyalistleri ise hâlâ yasallığa ve Anayasaya baÄŸlı kalmakta kararlıydılar. Üçlü yasal öneriyle ÅŸunları istiyorlardı: Hükümetin istifası, milislerin kaldırılması ve yeni seçimlere gidilmesi. Sosyalistler hâlâ krala güven besliyorlar, onu Mussolini’den uzak durmaya teÅŸvik ediyorlar, kendisini aydınlatmak için gazetelerde yazı üstüne yazıyorlardı! Ama kral, sosyalistlerin umutlarını bir kez daha boÅŸa çıkaracaktı…
Bu durum karşısında komünistlerin dışında kalan muhaliflerin yaptığı tek eylem, meclisi boykot ederek oturumlara katılmamak oldu! Parlamentonun yasal hukuk düzeninin dışına çıktığını ve faÅŸist milisler dağılıp yasal anayasa düzeni iÅŸletilinceye kadar, parlamentoya katılmayacaklarını belirterek tıpkı eski çağın pleb’leri gibi Avertino’ya çekildiler. Bu eylem ile bir hükümet bunalımı yaratılabileceÄŸi umulmuÅŸtu. Mussolini ise alayla, “Rakiplerimiz ne haldeler, ne yaparlar? Genel grev, hatta mahalli grevler mi düzenliyorlar? Ordu içinde isyan çıkarmaya mı çalışıyorlar? Hiçbiri deÄŸil; basın kampanyalarıyla yetiniyorlar!” diyordu.
Avertino eyleminden önce Torino’da, 18 Haziran’da, Piero Gobetti yönetimindeki bir grup, muhalefetin birleÅŸmesini ve birlikte eyleme geçilmesini önermiÅŸti. Bu grup, “Avertino davranışı” gibi kiÅŸiliksiz ve pasif bir politikanın tersine, aktif ve savaÅŸçı bir davranış istemekteydi.
Matteotti olayının yarattığı hava, bazı baÅŸkaldırıları da birlikte getirdi. ÖrneÄŸin, Haziran ayının sonlarına doÄŸru, Floransa’da, faÅŸizme karşı gizli bir dernek kuruldu. “Ä°talia Libera” diye anılan bu dernek, 16 Haziran’da yayınladığı bir bildiri ile faÅŸizmin iktidardan ayrılmasını istedi. Bildiride faÅŸizm, cinayetle suçlanıyor ve faÅŸistleri parayla besleyenler ağır bir dille suçlanıyordu. Bu bildiri üzerine öteki muhalif çevreleri bu derneÄŸi desteklemeye karar verdi. Dernekte çeÅŸitli düÅŸüncelere baÄŸlı kiÅŸiler vardı. Hepsinin ortak amacı, Ä°talya’yı faÅŸizmden kurtarmaktı. Bu maksatla çeÅŸitli gösteriler ve toplantılar düzenlendi. Özellikle 4 Kasım’da Milano’da yapılan gösteriler çok parlak oldu; ama gösteriler, faÅŸistler tarafından sayısız insanın yaralanması ve dövülmesi ile sonuçlanacaktı. Bütün çabalara raÄŸmen bu örnek, faÅŸizme karşı silik bir baÅŸkaldırıdan öteye gidemedi.
Olayların sonunda sistem bir sarsıntı geçirdiyse de muhalefet, protesto eylemlerinden öteye gidemedi ve antifaÅŸist bir cephe birliÄŸi oluÅŸturulamadı. Ayrıca muhalefetin parlamentodan çekilmesiyle, Mussolini parlamentoda her istediÄŸini yapabilecek duruma gelmiÅŸ, faÅŸizme kendini toplama ve yeniden saldırıya geçme olanağı verilmiÅŸti. Sokak çeteleri yeniden baÅŸkaldırıyor, bir an için kazanılan üstünlük, yeniden faÅŸizme geçiyordu.
DiktatörlüÄŸe gitmenin tam zamanı olduÄŸunu anlayan Mussolini, 3 Ocak 1925’te mecliste verdiÄŸi ünlü söylevinde, suratındaki maskeyi bütün bütüne attı ve gerçek niyetini açığa vurdu. Polis, Mussolini’ye karşı bir dizi uydurma suikastler düzenliyor, bu suikast giriÅŸimlerine dayanarak da Mussolini, “olaÄŸanüstü durum” yasaları çıkararak muhaliflerini ezme, demokratik partileri, sendikal örgütleri kapatma, bütün özgürlükleri ortadan kaldırma ve diktatörlük yetkileriyle yasa gücünde kararnameler çıkarma olanağını elde ediyordu.
Mussolini birkaç ay sonra, 22 Haziran 1925’te, Augusteo’da toplanan faÅŸist kongre önünde “faÅŸizmin yırtıcı totaliter iradesinin eriÅŸmek istediÄŸi devleti” ÅŸöyle tanımlayacaktı: “Ulusu faÅŸistleÅŸtirmek istiyoruz, tüm iktidarı faÅŸistlere vermek istiyoruz.”
Gerçekten de 1925-1926 yıllarında çıkarılan yeni yasalarla Ä°talya’da artık yalnızca faÅŸizmin sözü geçiyordu. Meclis oturumlarını boykot etmek gibi parlak mücadele yöntemleri Ä°talya’da faÅŸizmin yükseliÅŸini engelleyememiÅŸti.
SERENTÄ°
Henüz yorum yapılmamış.