Kürsü
İbrahim Kahveci: Çiftçi kuru soğanı 2010'da 0,84 kuruşa, 2011'de 0,83 kuruş, 2018'de 0,79 kuruşa bugün 1.30 kuruşa satıyor
Follow @dusuncemektebi2
Ä°brahim Kahveci- Karar
Sorunu temelden çözmek mi, yoksa orasını burasını yama ile geçiÅŸtirmek mi?
Sayın Bakanın dediÄŸi gibi “Yapısal reform yapısal reform, nedir bu yapısal reform?”
İşte tam da burası.
Bakın kaçıncı kez yazacağımı ya da söyleyeceÄŸimi hatırlamıyorum bile, ama tekrar edeceÄŸim. Çünkü, maalesef ekonomi alanında uÄŸraÅŸanlarda rakamlara çok fazla bakmıyor.
Sorun ÅŸu: 2010-2018*
*Ä°lk on ay ortama
1-Toplam enflasyon %100 (Tabii ki burada gıda fiyatlarındaki yüksek artış olmasa toplam enflasyon daha düÅŸük çıkacaktır)
2-Gıda enflasyonu %117,8
3-Meyve fiyatlarındaki artış %123,5
4-Sebze fiyatlarındaki artış %138,6
Ama
Tarla fiyatlarındaki üretici artışı %74,6
Bu tabloyu hiç unutmayın lütfen. Çünkü bu tablo Türkiye’de gıda fiyatlarındaki artışın tarladan kaynaklanmadığını ortaya koymaktadır. Bu verilere göre raflarda yaÅŸanan artışın çiftçiye hiç gitmediÄŸini gösteriyor.
DüÅŸünsenize bir ürünün raf fiyatı bir zaman dilimi içinde 100 liradan 240 liraya çıkıyor ama çiftçi aynı ürünü 175 liraya satıyor. Zaman dilimi içinde çiftçi ile tüketici makası tam yüzde 85 artıyor.
Çiftçinin kullandığı girdi maliyetlerinin enflasyon oranında artması bile üreticiyi maliyet baskısı ile üretimden vazgeçirme noktasına taşımaz mı?
***
Peki, sorun rafta dediÄŸimizde o sorunu sadece nihai olarak marketlere yıkarak çözebilir miyiz?
Elbette hayır
Taşıma ve aracılık vergi ve maliyetleri de bir unsurdur. Özellikle paralı özel köprü ve yolların gıda fiyatları üzerinde yeni maliyet oluÅŸturduÄŸunu görmezden gelemeyiz.
Ä°kinci bir maliyet ise düÅŸük faiz ile oluÅŸan gayrimenkul fiyat ve kira artışıdır. Artık market açmak ve iÅŸletmenin kira maliyeti raflarda da kendini göstermektedir.
Üçüncü bir maliyet ise, perakende düzeninin oluÅŸturduÄŸu yoÄŸunlaÅŸmadır. Herkesin her istediÄŸi yerde mahalle arasında dahi çok rahat dükkan açması ile plansız-programsız bir yoÄŸunlaÅŸma oluÅŸmuÅŸtur. Elbette serbest piyasa bu verimsizliÄŸi bir süre sonra dengeleyebilir, ama ÅŸu anda piyasa dengesi maliyet yoÄŸunluÄŸu ile düÅŸük fiyatı imkansızlaÅŸtırmaktadır.
AB ülkelerinin çoÄŸunda neden her market her istediÄŸi yere dükkan açamıyor? Ülkemizde AVM’ler istediÄŸi yere kurulmadı mı? AVM’lerde bazı markalara gelmesi için ücret ödenirken, bazı markalara neden ekstra kira istenmektedir?
***
Bugün tarlada çiftçinin üretim sorunu vardır. Ama bu sorun emeÄŸinin-maliyetinin karşılanmamasıdır. Bu durumu izah etmek için iki ana söylev geliÅŸtirdim:
1-Çiftçi tarladan ürününü bedava verse dahi biz tüketiciler bu ürünleri bu pazar dengesinde yüksek fiyattan almaya devam ederiz. Sorun üretim deÄŸildir. Çöpe dökülen, tarlada çürümeye terk edilen o kadar ürün var ki.
2-Hazineye yılda 500 milyar ekstra dışarıdan para verseler dahi siyaset köprüleri, otobanları, ÅŸehir hastanelerini, havalimanlarını yine Hazine garantileri ile özel sektöre yaptıracaktır. Kamu-Özel Projelerinin kamuda az para söylemi ile alakası yoktur. Bu hesap baÅŸkadır ama bu baÅŸka hesabı onlardan baÅŸka da kimse bilmiyor.
***
2010 yılında çiftçi kuru soÄŸanı 0,84 kuruÅŸa, 2011 yılında 0,83 kuruÅŸa satarken 2018 yılının ilk on ayında da 0,79 kuruÅŸa satmıştır. Oysa aynı soÄŸan raflarda 1,20-1,30 liradan 2,25 liraya (2018 ilk on ay ortalaması) çıkmıştır.
Patates ise tarlada 2010 yılında 0,63, 2011 yılında ise 0,72 kuruÅŸtur. Ama aynı patates 2017 yılında 0,73 ve 2018 yılı ilk on ayında 0,94 kuruÅŸa ancak tarladan satılabilmiÅŸtir. Ä°ÅŸte o patatesin raf satış fiyatı da 1,0-1,25 liradan 2018 yılı ilk on ayında 2,30 liraya yükselmiÅŸtir.
Nerede ise bütün gıda ürünlerinde tarla-raf fiyat farkı böyle geliÅŸmiÅŸtir. Makas 2010-11 yıllarında yüzde 50’lerde seyrederken, artık tarla fiyatı ile raf fiyat farkı yüzde 150’lere çıkmıştır.
Ä°ÅŸte tam burada çok espriye alınan Belediye tanzim satış noktaları bir yama tedbir olarak iÅŸe yarayacaktır. Ama eÄŸer bu süre zarfında yapısal sorunlar çözülmez ise bu yama tedbir arkasından yıkım bile getirebilir.
Sümerbank’ı hatırlar mısınız?
Türk tekstil sektörünün geliÅŸmesi açısından bir mihenk taşıydı. Ama zamanı dolduÄŸunda özel sektör tekstilinin önünde rekabet engeli bile oldu. Ve kapanması ülke tekstili açısından bir geliÅŸim evresi saÄŸladı.
Yukarıda verdiÄŸim ve çok kez yazıp özellikle TV5 ekranında etraflıca verdiÄŸim verileri izlediÄŸinizde sorunun bir bütün olduÄŸunu göreceÄŸiz. Ama sorunun üretimde olmadığını, çiftçinin hala maÄŸdur olduÄŸunu, daha fazla üreterek raf fiyatlarını düÅŸüremeyeceÄŸini de sanırım artık anlamış olursunuz.
“Nedir bu yapısal reformlar derseniz” iÅŸte tam da budur. Sistemi ve sorunları bir bütün olarak ele alıp çözmektir. Yama tedbirler anlık olarak kolaylık saÄŸlasa da uzun sürdürüldüÄŸünde baÅŸlı başına yapısal sorun haline gelecektir.
Henüz yorum yapılmamış.