Rasim Özdenören / O bina niçin çöktü?

ldığımız her nefes bir yandan hayatta kalmamızı saÄŸlarken, bir yandan da bizi bir nefeslik miktarda ölüme yaklaÅŸtırıyor. Kalbimizin her atışı da öyle: bir yandan hayatta kalmamızın önünü açarken bir yandan da bir o kadar ölüme yaklaÅŸtırıyor.

Her hareketimizin, her olgunun, olayın, her kıpırdanışın, açan her çiçeÄŸin, düÅŸen her yaprağın bir bedeli var... O olgu, o hareket, o ÅŸey her ne ise bir ödeÅŸme ile o hale geliyor veya o halde duruyor.

O olgunun olması bir bedel talep ediyor. Çünkü o son hale gelebilmesi için bir bedel ödemiÅŸtir.

Konulan her kural bedelini ödeyerek kural haline gelmiÅŸtir. O kuralın ihlali de kendi bedelini talep eder. Kaçınılmaz sonuç budur!

Birkaç gün önce Ä°stanbul Kartal’da sekiz katlı bir binanın çöktüÄŸü haberi geldi. Ä°lk açıklamaya göre binanın 3 katı kaçak yapılmış, en alt kattaki bir atölyenin de iÅŸletme ruhsatı bulunmuyormuÅŸ. Durumun mahiyeti kovuÅŸturma sonunda ortaya çıkartılacak. Bizi burada iÅŸin bu yanı ilgilendirmiyor. Olayın bizi ilgilendiren yanı ÅŸu: mukavemet hesabı beÅŸ kat üzerinden yapılmış ise, o beÅŸ katın üzerine hesabı yapılmamış fazladan üç kat daha ilave edilirse, o üç katın bedeli, binanın yıkılması ile ödenir.

Veya bina resmi verilere göre sekiz kat olarak inÅŸa edilmiÅŸ olabilir. Fakat mukavemet hesabı yanlış yapılmış veya mukavemet hesabı da doÄŸru yapılmış, ama kullanılan malzeme nitelik veya nicelik bakımından istenen evsafa uygun deÄŸil... Sonuç gene aynı: iÅŸin tabiatı bedelini tahsil eder. Bina yıkılarak ödeÅŸir. Hem de ne ödeÅŸme!

Sınıfını kopya çekerek geçen bir öÄŸrenci düÅŸünün. Alanı her ne ise... O, bedavadan sınıfını geçtiÄŸini düÅŸünebilir. Ama günü gelip meslek hayatına atıldığında, hekimse o kopyanın ceremesini hastası öder: yanlış teÅŸhisle veya yanlış tedavi ile... KiÅŸi hukukçu ise, yargıç veya savcı veya avukat, görülen davada uygulanan yanlış hüküm, nice insanın hayatının kararmasını sonuçlar: bedel böyle ödenir...

Bedeli ödenmeden sineÄŸin kanadı bile kıpırdamaz.

Yenilen, içilen her ne varsa; görülen, iÅŸitilen her ÅŸey bir bedel talep eder ve o bedeli tahsil eder. Vaktinde teÅŸhis edilemeyen hastalık, doÄŸru veya yanlış kullanılan her ilaç, atılan veya atılmayan her adım bir bedel tahsil eder. Ve bu bedelin yekûnu ömürdür, yani ölüm... Hayatın bir bedeli varsa, ölüm de bir bedel talep eder...