Abdurrahman Dilipak: Çanakkale geçilmez diyor, ben geçildi diyorum

SON DAKÄ°KA: Bu yazı, konuyla ilgili haberin çıktığı gün yazıldı. Dün gelen bir haberde, “CumhurbaÅŸkanlığı kaynakları, basın organlarında yer alan ‘CumhurbaÅŸkanlığı Spor Kulübü kuruldu’ baÅŸlıklı haberlerin gerçeÄŸi yansıtmadığını bildirdi” denildi. Ben aynı yazıyı aynı ÅŸekilde yayınlıyorum. Bu konuyla ilgili son bir not: TeÅŸekkürler CumhurbaÅŸkanım!

Politikacılar, “reel politik” bir yol izleyebilirler. Bu iÅŸte bilmediÄŸim bir baÅŸka “maslahat”tan söz edebilirler. Demokrasi var memlekette; bu iÅŸe raÄŸbet de var. Ufukta seçim de var. O zaman!.. Bu onların hesabı. Herkes “Çanakkale geçilmez” diyor, ben “geçildi” diyorum. Ben kendi fikrimi yazıyorum.

Ä°nÅŸallah bu haber doÄŸru deÄŸildir: CumhurbaÅŸkanlığı Spor Kulübü kuruyormuÅŸ, hedef Süper LigmiÅŸ. “Faydasız ilimden Allah’a sığınırım.” Bu iÅŸ, moda tabiri ile “Yerli ve milli“ deÄŸildir. Bu iÅŸi başımıza önce Ä°ngilizler, iÅŸgal yıllarında bela ettiler. Ä°ttihat Terakki ile baÅŸladı, sonra da devam etti.

Bizde Ä°dman vardı. Åžimdi adını “Cultur physics” koydular. “Cultur” da aslında “Aydın” gibi bize yabancı bir kavram. Kültür; ekin, tarım ve hayvancılık için kullanılır. Bitki ve hayvanda “üstün bir ırk” elde etmek için yapılan araÅŸtırma ve çalışmalara verilen ad’dır. Kafatası ölçümleri bu üstün ırkı tesbit etmek için gerekli idi. Hitler, sakat doÄŸanları onun için öldürüyordu. O üstün ırk, kültür ırkı olarak fiziki yöntemlerle bedenen güçlendirilecekti. Çünkü “saÄŸlam kafa saÄŸlam vücutta bulunur”du. Spor fizik yönünden kültür de sizi zihinsel faaliyetler açısından daha donanımlı hale getirecekti. Bunun için bir “Norm” oluÅŸturmak gerekiyordu. Normalizasyon, toplumları belli bir skalaya göre dönüÅŸtürmeyi hedefler. “A-normal” iseniz dışlanırsınız. Bu dünya size göre deÄŸil.

Batı bunu “aydınlanma” kafası ile yaptı. Bunun aracı da “bilim” olacaktı. Bu seküler dünyada “Ahlak” yok, “Din” yok. “Din” yerine “Religio” var. “Ahlak” yerine, Seküler anlamda “vicdan”la iliÅŸkilendirilmiÅŸ bir “Moral” ve mesleki “stand-art”larla iliÅŸkilendirilmiÅŸ bir “etik-deotoloji” kavramı üretildi. Bunun “Mod’ları, “Motto”ları, “Mode”leri, “Rol modelleri”, “Moda”ları üretildi. Bunlar “art” ile iliÅŸkilendirildi. “Art-Ä°st”ler (Sanatçılar) tarafından dönüÅŸtürülmek istendiler. Fizik, entelektüel ve estetik açıdan fenomen hale getirilen insanlar, kültürel bir “idol: Put”a dönüÅŸtürüldüler.

CHP laikçi bir kafa ile bizim bedenimize dokundu. AK Parti içindeki AKP’liler, sekülerleÅŸtirme konusunda beynimize dokunuyorlar.

Ben geçen gün “EÄŸitim’e karşıyım” demiÅŸtim. Bizde eskiden “Maarif” vardı. Ne oldu ise ambalajına “Milli” etiketi yapıştırıp, “Fulbright” kafası ile nesilleri dönüÅŸtürmek için “eÄŸitim” iÅŸine soyunduk. “Ä°rfan” ve “yaratılış gayesi” olan “Tearüf”i ıskaladık. “Talebe” gitti, “öÄŸrenci” geldi. Mektep-Medrese gitti “L’ecole” geldi. Nesil, “eÄŸitim”, “spor”, “kültür” yoluyla ifsad edildi.

Bizde idman “bedenin gücünü korumak, geliÅŸtirmek,  saÄŸlıklı yaÅŸamak, vb. için yapılan hareketlerin bütünü”nü ifade eder. Bizim sahih geleneÄŸimizde bu anlamda yarış olmakla birlikte, bu kumara ya da profesyonel bir iÅŸe dönüÅŸtürülmez. Ä°dman seyirlik deÄŸil, herkes için gerekli olan bir harekettir. At biniciliÄŸi, yüzme, ok, savunma ve iktisadi faaliyetler için de gerekli boyutudur iÅŸin. DaÄŸcılık, kayak, koÅŸmak, yüksek atlamak, bunlar hayatın o günkü ihtiyaç ve icapları ile ilgilidir.. Bugün spor denen ÅŸey batının “Gladyatör” geleneÄŸinden gelen, onun devamı olan, insanın tanrısal güçlere ulaÅŸmasının aracı olan, ahlak ve ilimle deÄŸil, “güç” itibarı ile eriÅŸilmez olan bir makama eriÅŸme aracıdır.

Roma Ä°mparatoru Jul Sezar 21 asır önce Hatay üzerinden Tokat’ın Zile ilçesi civarında gerçekleÅŸen savaÅŸta  Farnakes komutasındaki kuvvetleri yenilgiye uÄŸratarak Anadolu’yu Roma’ya baÄŸlamıştı. Sezar o meÅŸhur “Veni Vidi Vici”, yâni “Geldim, Gördüm, Yendim” sözünü Anadolu’yu iÅŸgal ettiÄŸi gün söylemiÅŸti. O söz NTV’de bir spor programının adı. Spor diye, Anadolu’nun Batı Roma tarafından iÅŸgal ediliÅŸindeki o büyülü sözleri tekrarlıyoruz.

Bu spor denen ÅŸey başımızın belası. Siesta Fiesta Futbol gidiyoruz! Bunun baÅŸka ifade ediÅŸ biçimleri de var. Mesela Fiesta, Flamenko, Futbol, Siesta Fiesta, Festival, eÄŸlence, müzik, dans. Dini, Milli, tarihi günleri vesile edip dans ediyorlar. Hayat onlar için ”oyun ve eÄŸlence”. Flamenko en sevdikleri “Milli” dansları. Ä°spanyollar “bir çingenenin hayata isyanı” olarak tanımlıyorlar. Åžuh bir kadın güçlü bir erkek imajı var. Ä°syan var. Bohem bir  hayat!  Ve Futbol. Salazar’ın beÅŸiÄŸi. Hayali baÅŸarı ve zaferlerin armaÄŸan edildiÄŸi bir arena. Siesta deyince Ä°spanya’da  resmi daireler 14.00-17.00 saatleri arasında kapalıdır. Endülüs’den kalan “kaylule” denilen öÄŸle uykusudur. Ama içip eÄŸlenenler için uyku dinlenme ve gerçek hayata dönmeden önce ihtiyaç duyulan sükûnet anlamına gelir.

FaÅŸist ve diktatoryal rejimlerin halkı uyuÅŸturmak adına kullandıkları 3 F; Fado, Fiesta, Futbol ÅŸeklinde de tanımlanır. Fado “Güzel”, Fiesta “Leziz, Nefis”, Futbol aÅŸkı uÄŸruna mücadeleyi anlatır kimine göre. Fado, Futbol, Fatima diye tanımlayanlar da vardır. Portekiz’in Fatima köyünde 13.7.1917 tarihinde 3 çoban çocuÄŸa göründüÄŸü iddia edilen Meryem Ana’nın verdiÄŸi 3 sırla ilgili bir inanış var. Fatıma ona gönderme. Bunlar halkın afyonu olarak görülür. DeÄŸiÅŸen baÅŸlıklar olsa da futbol her zaman yerini korur. Bakın bir spor zararlıdır. Boks insani, ahlaki deÄŸildir. Ä°nsanın yüzüne vurulmaz. O hızla gelen topa kafa ile vuran da o iÅŸten zarar görür. Kafa ile kiremit kırılmaz. Bunlar “Haddi aÅŸmak”tır. Fıtratı zorlamaktır. O spor dediÄŸiniz ÅŸeylerin çoÄŸu, kadınların doÄŸurganlıklarını kaybetmelerine sebeb oluyor. Erkeklerde belli sporları aşırı yapınca bazı kaslar aşırı geliÅŸiyor, bazıları zayıf kalınca denge kayboluyor. Bırakınca vücudları pörsüyor. Futbol Club’ları birer ÅŸirket. Bunlar zarar ettikleri halde Borsadaki tahtaları açık. Asgari ücretliden vergi alıyorsunuz, bunlardan vergi alınması ÅŸöyle dursun, sanayiciye verilen destek için 40 dereden su getirmesi istenirken, devlet futbol takımlarının kefili, sponsoru. Bunlar merkezi hükümeti de, yerel yönetimleri de, halkı da iÅŸadamlarını da sömürüyorlar. Devlet ve belediye bunların arazisini veriyor, bunların stadyumlarını yapıyor, ama yine de zarar ediyorlar. Astronomik transfer paraları ödeniyor. Bu kadar destek var hâlâ futbolcu ithal ediyorlar. Burada para da aklanıyor, rüÅŸvete de aracılık yapılıyor. Belediyeler iÅŸ verdikleri iÅŸadamlarından aldıkları rüÅŸvetleri, vakıf, dernek, media reklam, birtakım faaliyet sponsorlukları yanında, büyük ölçüde futbol takımları üzerinden gerçekleÅŸtiriyorlar. Bütün bunlar suçtur. Gençlere sahip çıkıyorlarmış! Ne saÄŸcı, ne solcu futbolcu bir gençlik. Bu mu istenen. Media desen, var gücü ile bu fitneyi destekliyor. Bu saÄŸlıklı bir iÅŸ deÄŸil. Bu millete, bu gençlere harcanan bu paraya yazık, günah! Ä°sraf.  Okullarda “beden eÄŸitimi” dersi veriliyormuÅŸ. Öyle beden eÄŸitimi filan olmaz. O mekanlar da, o dersler de anlamsız. Saçma sapan ÅŸeyler. Birkaç ay önce bu konularda konuÅŸmak için, BeyoÄŸlu’nda bir toplantıda “görüÅŸelim” demiÅŸtik ama görüÅŸemedik. Bu konu ile ilgili olarak Milli EÄŸitim, Aile, Gençlik Spor, Kültür Bakanlıkları ile bir temasım yok. 

Bu iÅŸin bir “Mikro FaÅŸizm” yanı var. Aidiyet duygusu, rekabetin ahlaki sınırlarını zorluyor ve Holiganizme dönüÅŸüyor. Hafazanallah Fanatik / Körü körüne taraf olma sonucu doÄŸuruyor. BaÅŸkasının yenilgisi üzerine haz üreten, adrenalini yüksek bir davranıştan söz ediyoruz. Takımın içinde senkronize hareket etmesi ve tek bir hedefe dönük ortak hareket, güzel gibi gözükse de bu iÅŸin ekonomisisakat, sosyo psikolojisi, sosyo politik yanı felaket. Bu iÅŸ bağımlılık yapan bir hastalık. Beyni bloke eden bir yanı da var. Maç seyreden fanatik bir adamın evi yansa umurunda deÄŸil sanki.

Bu farklı bir sektör. ABD’deki Süper bowl’da bunu gördük. Bir antrenör bir fabrikatörden daha zengin olabiliyor. Bir antrenör maaÅŸ olarak 100 milletvekiline bedel! Spor kumarında dönen para dev bir kumar sektörünün doÄŸmasına sebeb oluyor. Kumar yanı ayrıca baÅŸka bir para aklama vesilesi.

Spor yaptığını sanan insanların yedikleri içtikleri felaket. Enerji içecekleri, protein ve glikoz içeren gıdalar, haplar insan saÄŸlığı için tehdit. Havuzda yüzenler saÄŸlık kazanmıyorlar. Vücud çalışanlar ya da “fit olmak” için spor yapanlar fıtratlarını zorluyorlar. Yol kenarındaki yeÅŸil saha denilen yerde top koÅŸturanlar zehir soluyorlar. Hırsla koÅŸarken menisküs’lerini yırtıyorlar. Yanlışın neresinden dönülürse kârdır. Allah rızası için bu yanlıştan dönün artık. Gidilen yol yol deÄŸil.. Ä°yi niyetli birtakım giriÅŸimcilerin haline gelince, unutmayalım ki, aynı zamanda cehennemin yolları iyi niyet taÅŸları ile döÅŸelidir. Bu konuda daha yazacak daha çok ÅŸey var. Yine yazacağım. Selâm ve dua ile.