Sosyal Medya

Kürsü

Abdurrahman Dilipak: Yeni savaş media ile STK’ların,görünen devletlerle derin devletlerin savaşıdır

07-02-2019 06:37

Abdurrahman Dilipak- Yeni Akit


Savaş başladı. Savaş yayılıyor ve derinleşiyor.
 
Aslında bu savaÅŸ, fiilen 11 Eylül 2001 Salı günü baÅŸladı. Sessiz ve derinden bugünlere geldi.
 
SoÄŸuk savaÅŸ bittiÄŸi gün, yeni dünya düzenine iliÅŸkin arayışlar baÅŸlamıştı. 1991’de, uluslararası sistem “yeni düÅŸman”ı ilan etti. Tehlikenin rengi “Kızıl”dan “YeÅŸil”e dönmüÅŸtü. Savaşın tam merkezindeydik. Zehir de panzehir de burada üretilecekti. Ä°lk önce BÇG üretildi. Yani “Ä°slam’a karşı sopa” politikası. Ä°ngiltere ve ABD bu konuda mutabıktı. Savaşın iÅŸaret fiÅŸeÄŸini Brezinsky ateÅŸledi. “Radikal Ä°slam’a karşı sopa” kullanacaklardı.
 
1989’de Salman RüÅŸdi “Åžeytan Ayetleri”ni Ä°ngiltere’de yayınlamış ve kızılca kıyamet kopmuÅŸtu. Zaten, RCD ve CENTO, BaÄŸdat Paktı vesilesi ile hep bölgedeki geliÅŸmeleri yakından izleyen Ä°ngiltere Ä°ran devrimine karşı bir çıkış yapması bekleniyordu. SSCB dağılınca tehlikenin rengi ile ilgili ilk uyarı Thatcher’dan gelmiÅŸti. Brezinsky halkaya daha sonra katıldı. ABD’den kısa süre sonra karşı bir tez daha geldi. “Ä°slam’a karşı havuç” politikasının patenti Graham Fuller’e aitti. Daha sonra NATO sürece dahil olunca Radikal Ä°slam’a karşı sopa, ılımlı Ä°slam’a karşı havuç politikası benimsendi. Fuller’in taÅŸeronu ya da ılımlı Ä°slam’ın adresi ise daha sonra FETÖ olarak anılacak olan örgüt olacaktı.
 
Radikal Ä°slam’ın bölgedeki bir diÄŸer adresi ise, daha sonra DAEÅž adını alacak olan El Kaide olacaktı. El Kaide ise, daha öncesi itibarı ile ABD’nin Rusya’ya ve bölgedeki diÄŸer Ä°slami grublara karşı desteklediÄŸi, Usame b. Laden’in lideri olduÄŸu El Kaide olacaktı. ABD, bölgedeki diÄŸer Ä°slami grubları Rusya’ya karşı desteklerken, daha sonra El Kaide’yi diÄŸer Sünni ve Åžii grublara karşı destekledi.
 
Dr. NeÅŸe KEMÄ°KSÄ°Z bir makalesinde BOP’un doÄŸuÅŸunu ÅŸöyle anlatır: “Haziran 2004’de Sea Island/ABD’deki G-8 Zirvesi’nde ortaya atılan ‘GeniÅŸletilmiÅŸ OrtadoÄŸu ve Kuzey Afrika GiriÅŸimi’ ya da bilinen adıyla Büyük OrtadoÄŸu Projesi, George W. Bush Yönetimi ve Neo-conların OrtadoÄŸu’ya yumuÅŸak yöntemler ve yeni aktörlerle ve demokrasiyi destekleme görüntüsü altında hakim olma stratejilerinin parlak sözlerle ifadesinden baÅŸka bir ÅŸey deÄŸildi. Bölgede Afganistan ve Irak iÅŸgallerinin daha da artırdığı ABD aleyhtarlığını dizginlemek, giderek güçlenen radikalizmi kontrol altına almak, ABD-Ä°srail karşıtı rejimleri çökertmek hedefleniyordu.”
 
Mavi Marmara, “One Minute” ile Çekiç Güç’le baÅŸlayan ve devam eden BOP süreci bitti. Bu iki olay evdeki bütün hesapları altüst etti. “Arap Baharı” kışa dönüÅŸtü. Huntington’un “Medeniyetlerarası SavaÅŸ”, Fukuyama’nın “Tarihin Sonu” bu senaryoların sonu oldu. 15 Temmuz’da FETÖ darbesi baÅŸarısız olunca sistem çöktü.
 
Aslında BOP baÅŸarılı olsaydı, 2005-2009 yılları arasında Amerika BirleÅŸik Devletleri’nin eski DışiÅŸleri Bakanı Condoleezza Rice’ın dediÄŸi gibi ilk etapta 22 ülkenin sınır, rejim ve iktidar yapıları deÄŸiÅŸtirilmiÅŸ olacaktı ve bu süreç ön Asya, Balkanlar, Kafkasya, Afrika’ya doÄŸru geniÅŸleyerek devam edecekti. Evdeki hesaplar çarşıya uymayınca, ne yapacaklarını ÅŸaşırdılar ve birbirlerine düÅŸtüler. Åžu anda derin devlet arasında bir iÅŸ savaÅŸ yaÅŸanıyor. Ä°ç hesaplaÅŸmaları bitince dünyaya meydan okumaya hazırlanıyorlar.
 
Bu sistem, aslında 2001’de kendi içinde ayrışmaya baÅŸlamıştı. Tamam, mevcut sistem deÄŸiÅŸecekti ama, yerine nasıl bir sistem kurulacaktı ve o sistemin kurucu önderi kim olacaktı. 11 Eylül bu konudaki mevcut düzen içindeki güç odaklarının kendi içindeki hesaplaÅŸmalarını açık eden bir çıkıştır.
 
Bugün devam eden “vekalet savaÅŸları” aslında bu hesaplaÅŸmanın devamı olan savaÅŸlardır ve 2019 itibarı ile artık vekalet savaÅŸları devam ederken, asıl patronların kendi aralarındaki derin hesaplaÅŸma gün yüzüne çıkmıştır.
 
Yeni savaÅŸ bankacılarla petrolcülerin savaşıdır. Media ile STK’ların, STK’larla görünen devletlerin, görünen devletlerle derin devletlerin savaşıdır.
 
Artık Cumhuriyetçi, Demokrat, Globalistler de yok. Cumhuriyet çoÄŸunlukçuluk rejimidir. Bunlar 8.5 milyar insanı nasıl önce 4, sonra 2’ye daha sonra 1 milyarın altına indiririz, onun hesabını yapıyorlar. Demokrasi imiÅŸ. Ne demokrasisi, halklar yok ki, çoÄŸulculuk yok ki, Cyber societe var. Cyber aristokrasi geliyor. Siz bırakın baÅŸkaları hakkında karar vermeyi, kendi hakkınızda bile karar veremeyeceksiniz bunlara göre. Her ÅŸey yeryüzü ilahları ve tanrılarının kararına baÄŸlı. Yönetme, savaÅŸ, barış, yasa koyma yetkisi onlarda olacak, akıllarına göre. Neo Globalizm, çok farklı. Nüfus, jeopolitik, jeo stratejik konumunuz, toprak büyüklüÄŸünüz, zenginliÄŸiniz ölçü olmayacak. Hammadde kaynaklarınızı ve pazarınızı yeni uluslararası sisteme açıyor musunuz. TeÅŸvik ve muafiyet uyguluyor musunuz onlara. O zaman nasıl isterseniz öyle davranın, ama bu düzene karşı risk oluÅŸturmayın. EÄŸer bu kurallara uymayacak olursanız, siz sistem dışına itilirsiniz ve yok hükmündesiniz. Adamlar böyle bir kafaya sahip. Ä°nsanları savaÅŸ çıkarıp öldürmek deÄŸil; su, gıda, ilaç, bio-resonance yöntemi ile insan neslini kurutmak istiyorlar. 
 
Ä°çimizde birileri hâlâ “Kaime” sorununu tartışıyor. Faiz ve enflasyon iliÅŸkisini tam olarak anlayamayanlar. Reserve para, LIBOR, IMF, Dünya Bankasını nasıl anlayacak.. Plastik parayı da geçtik, ÅŸimdi sırada sanal para var. Ne devlet, ne banka var sistemde. Bunu kime nasıl anlatacağız. Milli bilgi merkezi, süper bilgisayar, milli aÄŸ, arama motoru, sosyal media, HW, SW, Security, yazılım diyorum ama, kellim kellim la yenfaÄŸ!
 
Burada FED süreci bitiyor, NSA öne geçiyor. NSA 11 Eylül’ü bahane ederek sosyal media, internet ağı, süper bilgisayar, Bigdata, Blockchain, Deepweb, Blackweb, Raspberry Pi, GSM hangisini anlatayım ki!
 
KiÅŸisel bilgilerin gizliliÄŸi tam bir aldatmaca. Bütün veriler uluslararası sistemin kontrolünde. Verilerin korunma yasaları, sadece kıskançlıktan kaynaklanıyor. Yani kontrol dışı unsurların bu bilgilere ulaÅŸmaları engellenmeye çalışılıyor. Anti virüs programlarının neredeyse tamamı aslında virüs. Bir sızma ve kontrol aracı. Parmak izi okumaları, yüz taramaları, VatandaÅŸlık No, Pas No, DNA modeli, bio resonance hepsi, sizi kontrol aracına dönüÅŸebilir. Kan grubunuz, iris taramanız, ses frekansınız, alerjileriniz, her ÅŸey bir baÅŸkası tarafından size karşı kullanılabilir.
 
NSA diye bir örgüt, bu anlamda bütün dünyayı izliyor. Gizli, derin devlet ÅŸimdi bu yapı üzerinde kendini yeniden konumlandırmaya çalışıyor.
 
Bakın Nikola Tesla (10 Temmuz 1856,  Hırvatistan - 7 Ocak 1943 New York) 1943’de, ölümünden kısa süre sonra denendiÄŸi söylenen esrarengiz ‘Philadelphia Deneyi’nde çalışmış. Nikola Tesla, Sırp kökenli Amerikalı bir mucit, fizikçi ve elektrofizik uzmanı. Bugünkü Tesla yine bugün, Bio Resonance ve suya data yükleme teknolojisi ve bu dataların beyne aktarılması üzerinde çalışıyor. Bu konuda geliÅŸtirdiÄŸi ürünler de var.
 
Teknoloji üreten “Bilim” deÄŸil,  bilim üreten “Teknoloji” konuÅŸulmaya baÅŸlandı. Ä°nsanın kullandığı yönettiÄŸi teknoloji deÄŸil, insanı kullanan ve yöneten teknoloji dönemi baÅŸlıyor. Post modern deÄŸil “post digital” bir dünyadan söz ediliyor. Yapay zeka denen ÅŸey bir anda dünyayı Cyber diktatörlerin kölesi haline getirebilir..
 
Post digital devrime hazır mısınız? Ama eÄŸer gözleriniz Süper Bowl’a bakıyorsa, bu ayrıntıyı göremeyebilirsiniz. Selâm ve dua ile..

Etiketler :

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.