Kürsü
Mehmet Acet: İspanyol Yusuf’un ‘Müslüman oluş’ hikâyesi
Follow @dusuncemektebi2
Mehmet Acet- Yeni Åžafak
Kısa boylu adam, mütevazi bir eda ile karşıma geçmiÅŸ ve “Are you Turkish-Türk müsünüz?” diye sormuÅŸtu.
Elimdeki mikrofondan gazeteci olduÄŸum belli oluyordu.
Türkiye’den geldiÄŸimi de yanımdakilere sorarken öÄŸrenmiÅŸti.
Dünyanın öbür ucunda, Amerika’nın Los Angeles kentindeydik.
Amerikalı farklı Müslüman gruplar, Suudi Arabistan Yönetimi’nin yaptırdığı bir caminin açılış töreninde bir aradaydı.
O’da oradaydı.
“Yes” diye cevap verdim kısa boylu adama.
“Evet Türk’üm.”
“Size anlatacak bir hikayem var” dedi.
“Benim hikayemde Türkiye çok önemli bir yer tutuyor” dedi.
Ve anlatmaya başladı:
“Ben bir dinsizdim. Ä°nançlarım yoktu. Ama bir taraftan da bu hayatta ne iÅŸimiz var diye kendi kendime sorup duruyordum. Bir arkadaşım UzakdoÄŸu dinlerinden söz etti. Ben de gidip bu dinleri yerinde araÅŸtırayım diye buradan (Los Angeles’tan) yola çıktım.”
“Elimde Budizm’i, Hinduizm’i anlatan kitaplar vardı. Avrupa üzerinden Ä°stanbul’a geldim. AkÅŸama doÄŸru Sultanahmet Meydanı’nda aylak aylak dolaşırken karşıdaki minarelerden birden o ana kadar hiç duymadığım bir ses yükseldi.”
“Ezan” diye araya girdim.
Devam etti kısa boylu adam.
“Sonradan öÄŸrendim ki o gün Ramazan ayının ilk günüymüÅŸ. Etrafımda insanlar bir taraftan oruçlarını açıyor, öbür taraftan telaÅŸlı adımlarla camilere akın ediyordu. Zaten dinlediÄŸim ezan çok hoÅŸuma gitmiÅŸti.”
Elini kalbinin üzerine doÄŸru tutup “burada bir hareketlilik olduÄŸunu fark ettim.”
“Sonra ne oldu?” diye devam etmeye zorladım.
“Kararımdan henüz vaz geçmemiÅŸtim. Hindistan’a kadar yolum vardı. Ama ezan sesini duyduktan sonra içimde bir heyecanlanma oldu ve Ä°slam dini ile ilgili bir ÅŸeyler öÄŸrenmem gerektiÄŸini düÅŸündüm. Aldığım kitapları yolda okuyordum. Ve okuduÄŸum her ÅŸey beni Müslümanlığa yaklaÅŸtırıyordu.”
Sonra?
“Böylece Afganistan’a kadar ulaÅŸtım. Amerika’nın batı yakasından baÅŸlayan yolculuÄŸun sonlarına doÄŸru gelmiÅŸtim. Ä°ÅŸte buradan sonra Hindistan’a ‘son duraÄŸa’ varacaktım. Ancak Ä°stanbul’dan sonra yaÅŸadıklarım, görüp okuduklarım, yola çıkarken koyduÄŸum hedefleri ‘iÅŸlevsiz’ hale getirmiÅŸti.”
“Afganistan’da bu yolculuÄŸu daha fazla devam ettirmenin bir anlamı kalmadığına karar verdim. Orada Müslüman oldum. Sonra gerisin geriye buraya ‘Amerika’ya’ döndüm. Sultanahmet’te bir iftar vakti okunan ezan, bütün hayatımı deÄŸiÅŸtirmiÅŸti.”
O böyle konuÅŸtukça, etraftaki her bir ÅŸeye sağır olup sadece onun hikayesinin kalan kısmını öÄŸrenmeye çalıştım.
“Ä°sminiz ne?” diye sordum kısa boylu adama.
“Ben bir Ä°spanyolum. Müslüman olduktan sonra Yusuf ismini aldım” diye karşılık verdi.
“Bu hikaye ne zamana ait” diye devam ettim.
“Yıllar öncesine ait” diye karşılık verdi.
“Yeni hayatınızda ne deÄŸiÅŸti” diye son bir soru sordum.
Tek cümlelik müthiÅŸ bir final cümlesi kurdu.
“I found my compass which I lost” dedi.
“KaybettiÄŸim pusulamı buldum.”
Hollanda’nın aşırı saÄŸcı partisi PVV’nin eski üyesi Joram Van Joram Van Klaveren’in Ä°slam’ı karalamak için araÅŸtırmalar yaparken Müslüman olmasıyla ilgili haberi okuyunca, kalbim yumuÅŸadı, kendimi ‘iman tazelemiÅŸ’ gibi hissettim ve 2010 yılında, Haber7.com için kaleme aldığım, büyük bölümünü yukarıda okuduÄŸunuz yazıyı sizlerle paylaÅŸayım istedim.
Klaveren, “EÄŸer Allah’ın var olduÄŸuna inanıyorsanız, Hz.Muhammed (s.a.v)’in Hz.Musa, Hz.Ä°sa ve diÄŸer peygamberlerden biri olduÄŸuna inanıyorsanız, resmen Müslüman olmuÅŸsunuz demektir” diyor.
Gençlerle konuÅŸurken kendisine, Müslümanlar arasındaki ihtilaflar meselesi sorulunca “Allah bir, Peygamber hak” diye kestirip atan Mustafa Kutlu’nun sözlerinin Hollandacası da aÅŸağı yukarı böyle bir yere tekabül ediyor.
Klaveren’in Müslüman oluÅŸunu haberleÅŸtiren Hollanda basını, Ä°slam karşıtı PVV partisinin üyeleri için “Sırada hangisi var” diye soruyor.
Birkaç sene önce aynı partinin liderliÄŸini yapan Geert Wilders’in saÄŸ kolunun aynı tercihi yapmış olmasına atıfla.
Ä°nÅŸallah sıra Wilders’e de gelir.
Hollanda’da yaÅŸayan Müslümanlara “Yeriniz burası deÄŸil” diyerek kapıyı gösterirken, bir bakmışsınız kendi kalbinin kapıları bambaÅŸka bir yere açılmış.
Bu son cümleyi dua niyetiyle kurmuÅŸ olalım.
Henüz yorum yapılmamış.