Sosyal Medya

Güncel

Halkın Mücahitleri Örgütü ve Arnavutluk: Varşova Zirvesi

Hem Arnavutluk krizi hem de Varşova’daki İran zirvesi, AB’nin İran konusunda direncini kırmayı hedeflemektedir. Zirve için NATO ve AB üyesi olan Polonya’nın seçilmesi, ABD yönetiminin müttefiklerinden destek talep etmenin ötesinde, elinde bulundurduğu ekonomik, diplomatik ve istihbarat gücünü masaya koyacağını göstermektedir



Yasemin Konukçu 

Güney Avrupa’da Balkan yarımadasında bulunan ve kısmen tecrit edilmiÅŸ bir ülke olan Arnavutluk, bölgenin en küçük ülkelerindendir. Buna karşılık Arnavutluk, ABD ve Ä°ran arasındaki çekiÅŸmede rol alan Halkın Mücahitleri Örgütü’nün (HMÖ) Avrupa’daki merkezi konumundadır.

HMÖ’nün Arnavutluk’ta yerleÅŸmesinin bazı temel nedenleri vardır. Bu nedenlerden ilki ABD-Arnavutluk iliÅŸkilerdir. ABD-Arnavutluk arasındaki yakın iliÅŸkinin temeli, Washington’un Yugoslavya’nın dağılması ve Kosova krizi sırasında izlediÄŸi politikaya dayanmaktadır. ABD, Tiran’ın NATO ve AB üyeliÄŸini desteklerken, Arnavutluk hükümeti, Afganistan, Irak ve Ä°ran konusundaki krizlerde Washington’un yanında olduÄŸunu açıklamıştır. Bu baÄŸlamda ABD, Arnavutluk üzerinden doÄŸrudan HMÖ ile iletiÅŸim kurabilmekte ayrıca Suudi Arabistan ve Körfez ülkeleri de örgüte finans desteÄŸi saÄŸlayabilmektedir.

Buna ilave olarak SoÄŸuk SavaÅŸ döneminde Sovyetler BirliÄŸi’nin silah depoladığı Arnavutluk, ucuz ve kontrol dışı silah arayan birçok örgütün ve ülkenin uÄŸrak yerlerindendir. Ülkedeki güvenlik açığı ve yasal boÅŸluklar nedeniyle bu silahları kolayca temin etmek mümkündür. Ayrıca, Arnavut siyasilerin halkın Mücahitleri örgütüne açıkça destek vermektedir. Bu nedenlerle Tiran, Ä°ranlı muhalifler için merkezi bir önem taşımaktadır.

HMÖ, 2013 yılından itibaren Arnavutluk’ta faaliyet halindedir ve bu grup kamuoyunun ve siyasilerin ilgi odağı haline gelmiÅŸtir. Örgütün propaganda faaliyetleri ve siyasi irtibatları tartışmalı olsa da ülkedeki etkinliÄŸi tartışmalı deÄŸildir.

Arnavutluk’un Silah ve Lojistik Potansiyeli

Arnavutluk, Halkın Mücahitleri Örgütü ve baÄŸlantılı gruplar için ciddi bir lojistik ülkedir. Özellikle SoÄŸuk SavaÅŸ döneminde Arnavutluk, SSCB tarafından bir silah deposu olarak kullanılmıştır. SSCB çökmesinden sonra ülke, silah depolarıyla baÅŸ baÅŸa kalırken, yasal olmayan yollardan silah temin etmek isteyen tüccarlar ve silahlı mücadele veren çeÅŸitli grupların uÄŸrak yeri haline gelmiÅŸtir.

Hatta belirmek gerekir ki yasa dışı yollardan silah temin eden ülkelerden biri de dünyanın en büyük silah üreticilerinden olan ABD’dir. Washington yönetimi, Afganistan iÅŸgali sırasında ucuz yollardan silah satın almak için aracılar kullanarak Rus ve Çin yapımı askeri teçhizatı Arnavutluk’tan almıştır. Ülkenin silah stoku tam olarak bilinmemekle birlikte, HMÖ’nün burada merkez kurması tesadüf görünmemektedir.

Financial Times yazarı Borzou Daragahi, Halkın Mücahitler örgütünün Arnavutluk’ta “devlet içinde devlet” kurduÄŸunu iddia etmektedir.  Arnavutluk’a ilk yerleÅŸtiklerinde ÅŸehrin etrafına dizilmiÅŸ apartmanlarda ikamet etmeye baÅŸlayan grup, daha sonra Arnavut kırsalında bir yamaçta yer alan ve iyi korunan 84 dönümlük bir arazide kamp kurmuÅŸ kendi radyo iletiÅŸim ağını inÅŸa etmiÅŸtir. Söz konusu radyo ve ilave olarak sosyal medya ağı, Ä°ran rejimi ile ilgili tartışmaların sıcak kalmasını saÄŸlamaktadır.

Örgütün Arnavutluk’taki yerleÅŸmesi,  Temmuz 2017’den sonra daha stratejik bir görünüm kazanmıştır. Tiran ile Adriyatik Denizi arasında yer alan Manza kasabasında yerleÅŸmeye baÅŸlayan HMÖ, yeni araziler satın alarak kampı geniÅŸletmiÅŸtir. Kampın güvenliÄŸi bir Arnavut güvenlik firması tarafından saÄŸlanmaktadır. Ayrıca HMÖ, Tiran Dağı’nın zirvesindeki Dajti tepesinde iletiÅŸim mekanizmasını güçlendirmek üzere teçhizat için resmi izin almayı da baÅŸarmıştır.

Ä°ran, Arnavutluk’ta bulunan kampta birçok kiÅŸinin zorla tutulduÄŸunu ve Örgüt liderlerine muhalefet eden üyelerin ortadan kaldırıldığını iddia ederken HMÖ, çeÅŸitli ÅŸekillerde ölü bulunan üyelerin Ä°ranlı istihbaratçılar tarafından hedef alındığını savunmaktadır. Kısacası Ä°ran ve HMÖ arasında, Arnavutluk bir çeÅŸit propaganda savaşına ev sahipliÄŸi yapmaktadır.

Tiran’ın Siyasi DesteÄŸi

Tiran yönetiminin HMÖ’ne desteÄŸi, örgütsel faaliyetlere izin vermek ve alan açmakla sınırlı deÄŸildir.   Arnavut siyasiler, örgütün propaganda toplantılarına doÄŸrudan iÅŸtirak etmektedirler. ÖrneÄŸin, 2017’de, yapılan toplantıya Devlet Bakanı ve eski Arnavutluk BaÅŸbakanı Pandeli Majko; Parlamento DışiÅŸleri Komitesi Sekreteri Elona Gjebrea; Arnavutluk Cumhuriyetçi Partisi ve eski Savunma Bakanı Fatmir Mediu katılmıştır.

Daha geniÅŸ bir çerçeveden bakılacak olursa Arnavut siyasilerin HMÖ’ne gösterdiÄŸi yakınlık, Ä°ran-AB iliÅŸkilerini tehlikeye atmaktadır. Özellikle Ä°ranlı reformcu siyasileri AB ile Ä°ran arasındaki iliÅŸkilerin gerilmesinden son derece endiÅŸelidirler. Bu nedenle Reformcular, Örgütün faaliyetlerini, AB-Ä°ran iliÅŸkilerini zarar verebilecek bir “istihbarat tuzağı” olarak tanımlanmaktadırlar.

Ä°ranlı yetkililerin bu endiÅŸeleri yersiz de deÄŸildir. Zira Tahran’a göre 1980’lerden itibaren HMÖ ile baÄŸlantılı kiÅŸilerin Ä°ran’a terör saldırılar düzenleyebilmesinin nedenleri Saddam Hüseyin’in Muhaberat örgütleri (Gizli Servisleri) ve Ä°srail gizli servisi MOSSAD tarafından istihbarat toplama ve gizli operasyonlar konusunda eÄŸitilmeleridir.

Arnavutluk’ta Ä°ran Gerilimi

ABD’nin Ä°ran üzerinde baskı ve gerilimi tırmandırma adımlarının etkisinin Avrupa’da ölçülebileceÄŸi ilk merkez kuÅŸkusuz Tiran’dır. Ä°ranlı diplomatlar, son iki yıl sürecinde Arnavut istihbarat yetkilileri tarafından yakından takip edilmektedir. Bu baÄŸlamda 20 Aralık 2018 tarihinde iki Ä°ranlı diplomat sınır dışı edilmiÅŸtir.  Bu karar, iki diplomatın Devrim Muhafızları Kudüs Gücü aracılıyla, HMÖ’nün üslerine veya bu üslerde faaliyet gösteren üyelere yönelik patlayıcı bir saldır planlamakla suçlanması neticesinde alınmıştır. Arnavutluk makamları “diplomatik statüyü” ihlal ettiklerini gerekçe göstermekle birlikte Tahran yönetimi bu adımı ABD’nin organize ettiÄŸini ileri sürmektedir. Amaç, AB-Ä°ran iliÅŸkilerini baltalamak olarak deÄŸerlendirilmektedir.

Tiran’ın diplomatları sınır dışı etme karanının 14 Aralıkta Trump’ın Avrnavutluk BaÅŸbakanı Edi Rama’ya “Ä°ran’a ve istikrarsızlaÅŸtırıcı faaliyetlerine karşı koyma konusundaki kararlı çabalarını” öven bir mektup göndermesiyle eÅŸ zamanlı gerçekleÅŸmiÅŸ olması, Ä°ran’ın “istihbarat tuzağı” konusunda daha fazla endiÅŸelendirmektedir. Zira bir süredir ABD basınında, Avrupa’da Ä°ranlı muhalifleri hedef alan gizli operasyonların yeninden canlanacağına dair analiz ve yorumlar yer almaya baÅŸlamıştır. Hatta Arnavutluk’ta bulunan BektaÅŸi azınlığı, Tahran’ın Balkanlardaki ağının bir parçası olduÄŸu öne sürülmektedir.

12-13 Åžubat Ä°ran Zirvesi

Arnavutluk’taki krizin devamında ABD ve Polonya hükümetleri, VarÅŸova’da 12-13 Åžubat 2019 tarihinde “Ä°ran zirvesi” düzenleyeceklerini açıklamışlardır. KuÅŸkusuz uluslararası normlara ve kurallara riayet etme konusunda oldukça dirençli bir siyasi aktör olan Trump’ın öncülük ettiÄŸi zirvenin arkasında ne olduÄŸu sorusunun cevabı henüz net deÄŸildir.

Zirveye 70 civarında ülkenin davet edilmiÅŸtir. Avrupa’da katılımın bakanlar düzeyinde gerçekleÅŸmesi beklenmekle birlikte, Rusya, Fransa ve AB yüksek temsilcisi zirveye katılmayacaklarını açıklamışlardır. Buna karşın Çin ve Almanya’nın zirveye katılımı beklenmektedir. Katılımcı ülkelerin çeÅŸitliciliÄŸi ve görüÅŸ farklılıkları göz ününde bulundurulduÄŸunda, ortak bir bildirinin çıkması ihtimali bile hayli güç görünmektedir.  Ancak AB ülkelerinde Ä°ran’a karşı izlenecek politikalar konusunda görüÅŸ ayrılıklarının ortaya çıkması beklenebilir.

Hem Arnavutluk krizi hem de VarÅŸova’daki Ä°ran zirvesi, AB’nin Ä°ran konusunda direncini kırmayı hedeflemektedir. Zirve için NATO ve AB üyesi olan Polonya’nın seçilmesi, ABD yönetiminin müttefiklerinden destek talep etmenin ötesinde, elinde bulundurduÄŸu ekonomik, diplomatik ve istihbarat gücünü masaya koyacağını göstermektedir. Aksi halde diÄŸer adımlarda olduÄŸu gibi Ä°ran’ı tecrit etme hamlesi, Washington’un daha fazla yalnızlaÅŸmasıyla sonuçlanabilir.

Not: 2006 yılında Afganistan’a lojistik ve askeri destek saÄŸlamak için ABD gerekli mühimmatın bir bölümünü eski komünist bloÄŸunun stoklarından ve Arnavutluk üzerinden temin etmiÅŸtir.  Arnavutluk’tan yüz milyondan fazla mermi ve mühimmat 22 yaşındaki Efraim E. Diveroli isimli bir gencin kurduÄŸu paravan silah ÅŸirketi üzerinden satın alınmış ve Afganistan ordusuna gönderilmiÅŸtir. Bu dönemde Pentagon, birkaç belirsiz sınırlama dışında en ufak bir inceleme yapmadan silahları almıştır. C. J. Chivers, Supplier Under Scrutiny on Arms for Afghans, The New York Times, 8 Agustos 2018

Kaynak: ORDAF

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.