Özel / Analiz Haber
Onlarca sarayı olmasına rağmen İslam için at üstünde geçen bir ömür: Nureddin Zengî
Ortaçağ İslâm dünyasında Haçlılara karşı vermiş olduğu mücadele ile tanınan Nureddin Mahmud b. Zengî, Musul Atabegi İmâdeddin Zengî’nin oğludur. Nureddin 11 Şubat 1118’de Haleb’de doğdu. İyi bir eğitim alan Nureddin, gençlik yıllarında askerî kabiliyeti ile ön plana çıktığı için babası ile birlikte seferlere katıldı. İmâdeddin Zengî’nin ölümünden sonra (1146) Haleb’e gelerek Zengîler’in Haleb kolunu kurdu. Musul ve çevresine ise büyük kardeşi I. Seyfeddin Gazi hakim olarak Zengîler’in Musul kolunu tesis etti. Nureddin Mahmud’un tarih sahnesine çıktığı dönem, Haçlıların İslâm dünyasının ortasında, Urfa, Antakya, Kudüs ve Trablus’ta devletçikleri olduğu dönemdir.
Nureddin Mahmud’un Haçlılar’a Karşı Ä°lk Mücadeleleri
Ä°mâdeddin Zengî, ölümünden kısa bir süre önce Haçlıların elinde bulunan Urfa’yı alarak buradaki kontluÄŸa son vermiÅŸti (1144). Ancak onun ölümünden sonra Urfa Kontu II. Joscelin, bir kısım Ermeni ile anlaÅŸarak Urfa iç kalesi hariç diÄŸer yerleri ele geçirdi. Ä°ç kaleye çekilen Müslüman askerlerin yardım istemeleri üzerine harekete geçen Nureddin’in Urfa’ya yaklaÅŸması ile Kont kaçtı ve böylece Urfa yeniden Zengî hâkimiyetine girdi.
Nureddin Mahmud, daha sonra Haçlıların elinde bulunan Artah ve Keferlâsa’yı aldı. Haçlılar, babası Zengî’nin ölümünden sonra onun topraklarını kolaylıkla alacaklarını sandılar, fakat Nureddin daha iÅŸin başında buna izin vermeyeceÄŸini gösterdi.
Urfa’nın kaybı Avrupa’da büyük bir yankı uyandırdı. Bunun üzerine bölgedeki hakimiyetlerini kaybetmek istemeyen Haçlılar, 1147 yılında II. Haçlı Seferi’ne baÅŸladılar. 1148 yılının ilkbaharında Filistin’e ulaÅŸan Haçlılar DımaÅŸk’ı kuÅŸattılar. DımaÅŸk Atabegi Abak’ın yardım çaÄŸrısı karşısında büyük kardeÅŸi ile yardıma giden Nureddin, Haçlıların aralarındaki anlaÅŸmazlık nedeniyle geri çekilmeleri üzerine karşı harekete geçip Arima (Urayma)’yı kuÅŸattı ve kısa sürede ele geçirip kaleyi yıktı. Arima yenilgisine karşı misilleme yapmak için Haleb’e saldıran Haçlılar karşısında Nureddin, DımaÅŸk AtabegliÄŸi’nin veziri olan Üner’den gelen yardımcı kuvvetlerle Ä°nnib Kalesi’ni kuÅŸattı. Haçlılar Ä°nnib Kalesi önünde çok ağır bir yenilgi aldılar. Çok sayıda Haçlı askeri öldürülerek büyük miktarda ganimet ele geçirildi. Ölen Haçlılar arasında Esededdin Åžirkuh tarafından öldürülen Antakya Prinkepsi Raimond da bulunuyordu (1149).
Nureddin, Antakya Prinkepsi’nin ölümünü fırsat bilerek ÅŸehirdeki Haçlı hâkimiyetine son vermek adına DımaÅŸk AtabegliÄŸi’nin askerleri ile Antakya’ya sefere çıktı. 1149 yılında Antakya önünde karargah kurdu. Åžehri teslim etmelerini istediyse de buna olumlu bir cevap alamadı. Bunun üzerine Efâmiye Kalesi’ne doÄŸru yola çıktı. Nureddin, kaleyi savaÅŸmadan ele geçirdi (1150). Ardından tekrar Antakya’ya geldi. Åžehrin düÅŸmeyeceÄŸini anlayınca kuÅŸatmayı kaldırdı ve Haleb’e döndü. Antakya ve çevresine yaptığı geniÅŸ çaplı akınlarda çok sayıda Haçlı askeri öldürüldü ve bir kısmı da esir alındı.
Nureddin, II. Joscelin’in elinde bulunan yerleri almak için yaptığı bir seferde ağır bir yenilgi aldı. Yenilgiye raÄŸmen mücadeleyi bırakmayan Nureddin, Türkmenlere haber göndererek II. Joscelin’i yakalayana büyük ödüller vereceÄŸini ilan etti. Nihayetinde II. Joscelin, Nureddin’in hizmetindeki bir Türkmen tarafından yakalandı ve Haleb Kalesi’nde hapsedildi (1150). Böylece onun elinde bulunan Antep, Tell-BâÅŸir, Azâz, Tell-Hâlid, Râvendân, Burcu’r-rasas, Bâre Hisan, Kefersûd, Keferlâsa, Dülûk ve MaraÅŸ gibi ÅŸehir ve kaleler Nureddin Mahmud ve ittifak yaptığı Türkiye Selçuklu Sultanı I. Mesud ile Artuklu Beyi TimurtaÅŸ tarafından zaptedildi (1151).
Nureddin Mahmud’un DımaÅŸk’ı Alması
Nureddin, vezir Üner’in ölümünden sonra DımaÅŸk’ı almak için harekete geçti. Yaptığı ilk seferde Haçlıların DımaÅŸk’a yardıma gelmesinden dolayı kesin bir baÅŸarı elde edemedi, ancak ÅŸehri tâbiiyeti altına aldı. 1151 yılındaki ikinci seferde de Haçlılar ÅŸehre yardıma geldi, fakat bu kez etkili olamadılar. Haçlıların geri dönmesinden sonra Nureddin, ÅŸehri tekrar kuÅŸattıysa da yine ÅŸehri alamadı. Askalân’ı ele geçiren Haçlılar, bölgede hakimiyetlerini güçlendirmek adına DımaÅŸk’a da göz dikmeye baÅŸladılar. Bunun üzerine Nureddin, Haçlılara karşı verdiÄŸi mücadelede iÅŸini kolaylaÅŸtırmak ve Mısır yolunu açmak için DımaÅŸk’ı ele geçirmeyi zorunlu gördü. Zira Haçlıları Askalân’dan uzaklaÅŸtıramamasının nedeni de arada DımaÅŸk’ın olmasıydı. Nureddin iyi bir plan ile DımaÅŸk Atabegi Abak’ı kumandanları hakkında kuÅŸkuya düÅŸürerek kumandanları ÅŸehirden uzaklaÅŸtırdı ve böylece ÅŸehri ele geçirdi (1154).
Haçlılar ile Mücadelenin Doruk Noktasına UlaÅŸması
Nureddin, DımaÅŸk’ı ele geçirmesiyle birlikte artık Haçlılara karşı mücadelede doruk noktasına ulaÅŸtı. Yaptığı seferlerin çoÄŸu Haçlıların güçten düÅŸmesine ve artık kendisi karşısında tutunamayacaklarını anlamalarını saÄŸladı. Bu sâyede Nureddin, zaman zaman savaÅŸmadan Haçlıların ellerinde bulunan yerlere hâkim oldu. Buna örnek olarak, Tell-BâÅŸir Kalesi’nde bulunan Haçlıların kaleyi kendiliklerinden Nureddin Mahmud’a teslim etmeleri gösterilebilir.
Nureddin Mahmud’un DımaÅŸk’ı almasından sonra Suriye’de ele geçirdiÄŸi yerleri tahkim etmesi için zamana ihtiyacı vardı. DiÄŸer taraftan da Hârim’i Haçlıların ele geçirmesi, onun karşı harekete geçip burayı kuÅŸatmasına neden oldu. KuÅŸatma sırasında Kudüs Kralı’nın barış teklifine olumlu cevap verdi. Yapılan bir antlaÅŸmayla Hârim’e baÄŸlı bölgenin yarısı Nureddin’e verildi (1156). Kudüs Krallığı ile antlaÅŸma yapılmasına raÄŸmen Kudüs Kralı, 1157 yılında Banyas’ta konaklamış bir Türkmen kafilesine saldırdı. ÇoÄŸunu esir alarak bütün sürülerini ele geçirdi. AntlaÅŸmanın bozulması üzerine DımaÅŸk valisi Esededdin Åžirkuh ve Nureddin’in kardeÅŸi Nusretüddin, DımaÅŸk yakınlarında Haçlıları bozguna uÄŸratıp çok sayıda esir aldılar. Alınan esirler Banyas’taki olaylara karşılık kılıçtan geçirildi.
Bu olaylardan sonra Nureddin, Banyas’ı almak için harekete geçti ve ÅŸehri ele geçirdi, fakat iç kaleyi alamadı. DiÄŸer taraftan Kudüs Kralı’nın yaklaÅŸtığını öÄŸrenince geri çekilerek beklemeye baÅŸladı. Kral bölgeye ulaşıp, tahribatı tamir etti. Sonra Taberiyye’ye doÄŸru yola çıktı, ancak daha bölgeden ayrılmadan Nureddin âni bir baskın ile onları bozguna uÄŸrattı (1157).
Nureddin, Banyas’ta Kudüs Kralı’nı bozguna uÄŸratmasından bir süre sonra Haleb’de ağır bir hastalığa yakalandı. Bunu fırsat bilen Haçlılar, Ba’lebek ve Åžeyzer’e saldırdılar, ancak kaydadeÄŸer bir baÅŸarı elde edemediler. Nureddin, iyileÅŸtikten sonra, hastalığında bölgesine saldıran kardeÅŸi Nusretüddin’den Harran’ı geri aldı (1159).
1164 yılına gelindiÄŸinde çevresindeki emîrlere Haçlılara karşı cihad çaÄŸrısında bulundu. Bunun üzerine ona katılan Musul Atabegi Zeyneddin Ali Küçük ve Artuklular’dan Fahreddin Kara Arslan ile beraber Hârim Kalesi önüne geldiler. Kale kuÅŸatması sırasında Antakya Prinkepsi Bohemond, Trablus Kontu Raimond ve Hugues de Lusignan idaresinde Haçlı ordusu yardıma geldi. Müslüman ve Haçlı ordusu arasında Hârim önünde çok ÅŸiddetli bir savaÅŸ vuku buldu. SavaÅŸ sonunda ağır bir hezimete uÄŸrayan Haçlılar, çok telefat verdiler. Haçlı liderlerinin tamamı (Ermeni Toros ve kardeÅŸi hariç) esir edildi. Bu ÅŸekilde Hârim kolayca ele geçirildi. Nureddin, Haçlılara bir darbe daha vurmak için Ali Küçük ile birlikte Arka, Arima ve Safisa’yı zapetti. Ardından Haçlılara bir darbe daha vurarak 1148 yılından beri hakim oldukları Banyas ve Hunin’i aldı.
Nureddin’in Haçlılara karşı verdiÄŸi baÅŸarılı mücadelede zaman zaman maÄŸlubiyetler aldığı da görülmektedir. Nitekim Haçların Askalân kuÅŸatmasında, 1162 yılında Hârim Kalesi’ne yaptığı seferde ve 1163 yılında Hısnü’l-Ekrâd önünde baÅŸarısız oldu.
Mısır’ın Alınması
Fâtımî veziri Åžaver, vezirlikten azledildikten sonra Nureddin’den yardım istedi (1163). Kendisinin tekrar vezir olması durumunda Nureddin’e bütün askerlerinin masraflarını karşılayacağını ve Mısır’ın gelirlerinin üçte birini ona göndereceÄŸine dair söz verdi. Nureddin, Åžirkuh komutasında bir orduyu Mısır’a gönderdi ve bu yardımla Åžaver tekrar vezirlik makamına oturdu. Ancak Åžaver, daha önce verdiÄŸi sözü tutmadı ve üstüne Nureddin’e karşı Haçlılarla ittifak kurdu.
Nureddin, 1169 yılında Caber Kalesi’ni ele geçirerek en önemli hedeflerinden birini gerçekleÅŸtirmiÅŸ oldu. Mısır’ı ele geçirmek için harekete geçip Bilbîs’i alan Haçlılar, Kahire önlerine gelip karargah kurunca Fâtımî Halifesi Âdıd-Lidînillah ile Åžaver, Nureddin’e mektup göndererek acil yardım isteÄŸinde bulundular. Åžaver bir yandan da Haçlılarla iyi iliÅŸkiler kurup onları uzaklaÅŸtırmaya çalışıyordu. Yapılan görüÅŸmeler sonunda Haçlılar, 100 bin dinar peÅŸin olmak üzere 1 milyon dinar karşılığında geri çekilmeyi kabul ettiler. Mısır’ın Nureddin’e teslim edilmesinden korktukları için 100 bin dinarın gelmesini beklemek üzere yakın bir yere çekildiler. Bu sırada Nureddin, Åžirkuh’un komutasında Mısır’a bir ordu daha gönderdi. Haçlılar gelen kuvvet karşısında geri çekilmekten baÅŸka bir çare bulamadılar. Åžirkuh, Kahire’ye girdi ve idareyi ele alarak vezir tayin edildi. Ancak bu görevde sadece iki ay kalabildi. Ä°ki ay sonra ölümü ile yerine yeÄŸeni Selâhaddin-i Eyyûbî vezir oldu (1169). Mısır’ın alınmasından sonra büyük bir korkuya kapılan Haçlılar, Kudüs’ü kaybetme korkusuyla Avrupa’dan yardım istediler. Avrupa’dan gelen yardım ile 1169 yılında Dimyat’ı kuÅŸattılar. Åžehir 50 gün boyunca kuÅŸatma altında kaldı. Åžirkuh’un ölümüyle yerine geçen Selâhaddin, Nureddin’e elçi gönderip durumdan haberdar etti. Bunun üzerine Nureddin, kuÅŸatmaya katılmış olan Haçlıların boÅŸalttığı yerlere seferler düzenledi. YaÄŸma ve tahribatta bulundu. Bu durum karşısında Haçlılar, Dimyat kuÅŸatmasını bırakıp geri dönmek zorunda kaldılar.
Haçlılar’a Karşı Yaptığı Son Seferleri
1172 yılında Lâzıkiyye limanına demirleyen mallarla dolu olan iki gemiyi Haçlılar ele geçirdi. Nureddin ve Haçlılar arasında barış antlaÅŸması olduÄŸu bir dönemdi, ancak Haçlıların yaptıkları bu hareket barışın bozulmasına neden oldu. Nureddin’in uyarılarına olumsuz mukabelede bulunuldu. Bunun üzerine harekete geçen Nureddin, Haçları maÄŸlup etti. Ordusuyla Trablus yakınlarına kadar giderek bölgeyi tahrip etti ve pek çok Frank öldürdü. Yine aynı yıl Haçlıların DımaÅŸk’a baÄŸlı Havrân’ı yaÄŸmalamaları üzerine harekete geçen Nureddin, onları DımaÅŸk’a baÄŸlı es-Sevâs’ta yakaladı ve maÄŸlup etti. Ardından bu kez Nureddin, Haçlılara karşı sefere çıktı ve önlerine çıkan tüm Haçlıların mallarını yaÄŸmalayıp onları esir etti. Bunun üzerine Haçlılar, bölgeden geri çekildiler.
Sonuç
Nureddin Mahmud, Mısır’a gitmek üzere hazırlık yaptığı sırada DımaÅŸk Kalesi’nde vefat etti (15 Mayıs 1174). O bir Ä°slâm mücahidi, dindar ve adaletli bir lider olmanın yanında, üstün kâbiliyetli bir devlet adamıydı. Siyaset açısından büyük baÅŸarılar elde ederken bir yandan da devleti ayakta tutan kurumlar tesis etmiÅŸtir. Bu sebeple onun Ä°slâm müesseseleri tarihinde müstesna bir yeri vardır. Hükümdarlığı boyunca Haçlılara karşı pek çok sefere çıkmış, onlara en ağır yenilgiler tattırmış ve bölgede Haçlıların etkinliÄŸini kırmış bir liderdir. Hükümdarlığı boyunca en büyük ideali, Haçlılarla komÅŸu olan Ä°slâm ülkeleri arasında bir birlik oluÅŸturup kendisinin komuta ettiÄŸi bir cephe oluÅŸturmaktı. Bu yolda bir takım ittifaklar kurmuÅŸsa da isteÄŸini tam anlamıyla yerine getirememiÅŸtir. Haçlılara karşı yaptığı amansız mücadele bütün Haçlı devletçiklerinin ortadan kaldırılmasını o anda saÄŸlamamış olsa da daha sonra Kudüs’ün Selâhaddin-i Eyyûbî tarafından fethine zemin hazırlamıştır.
Suat KAYMAK yazdı. Tarih ve Medeniyet
Kaynaklar
Alptekin, CoÅŸkun, “Musul AtabegliÄŸi (Zengîler) 1127-1233”, DoÄŸuÅŸtan Günümüze Büyük Ä°slâm Tarihi, Ä°stanbul 1988, s. 533-578.
Cahen, Claude, Haçlı Seferleri Zamanında DoÄŸu ve Batı, trc. Mustafa DaÅŸ, Ä°stanbul 2010.
Holt, P. M., Haçlı Devletleri ve KomÅŸuları, trc. Tanju Akad, Ä°stanbul 2007.
Ä°bnu’l-Esîr, Ä°slâm Tarihi: el-Kâmil fi’t-târîh tercümesi, XI, trc. Abdülkerim Özaydın, Ä°stanbul 1987.
Kök, Bahattin, “Nûreddin Mahmud Zengî”, DÄ°A, XXXIII, (2007), s. 259-262.
Kök, Bahattin, “Nuruddin Mahmud’un Mısır’ı Ele Geçirmesi ve Fatimilerin Yıkılışı”, A. Ü. Ä°lahiyat Fakültesi Dergisi, 9, (1990), s. 165-187.
Kök, Bahattin, “Nuruddin Mahmud’un Mısır’ı Ele Geçirmesi ve Fatimilerin Yıkılışı”, A. Ü. Ä°lahiyat Fakültesi Dergisi, 10, (1991), s. 130-148.
Runciman, Steven, Haçlı Seferleri Tarihi, I-II, trc. Fikret Işıltan, Ankara 20084.
Setton, M. K., “Nureddin’in Faaliyetleri”, trc. K. YaÅŸar Kopraman, A. Ü. Tarih AraÅŸtırmaları Dergisi, IV/6-7, (1966), s. 505-520.
Usta, Aydın, Çıkarların Gölgesinde Haçlı Seferleri: Müslüman-Haçlı Siyasî Ä°ttifakları, Ä°stanbul 2008.
Henüz yorum yapılmamış.