Kürsü
Yılmaz Özdil Hazretlerinin Fanusu Şerifi
![](resimler/detay/177039.jpg?1549014460)
GÜNEY UZUN / HAKSÖZ
Herkes gibi ben de haberi görünce bunun bir zaytung haberi olduÄŸunu, birilerinin bizleri trollemeye çalıştığını düÅŸündüm. Ä°ÅŸin ciddiyetine ancak kitapların hazırlanış videosunu izleyince erdim. Erdim diyorum çünkü öyle kutsi bir hava vardı ki! Matbaa, dini merasim öncesi bir ibadethane gibiydi. Orada çalışanlar da iÅŸçi deÄŸil birer keÅŸiÅŸ, havari gibi.
“Kemalizm bitti-öldü, artık tehlike deÄŸil!” diyenler için son olay herhalde öÄŸretici olmuÅŸtur. Kemalizm ile ilgili yazdığında en çok satanlar içinde ilk sıralara giren Özdil gibi yazarların varlığı kadar milyon adet basılan kitapları alanların varlığı da görmezlikten gelinemez. Kemalist bir yazar için saatlerce kuyrukta bekleyen, sarılıp aÄŸlayan psikologa terapiye gelmiÅŸçesine orada içini döken bir kitlenin, Kemalizmi savunuyor olmanın da duygusu ile diri, canlı ve aktif olduklarını söylemek gerekir. Bir de buna ErdoÄŸan faktörünü ekleyin! Çünkü Kemalistlere çok yüklendi. Onları kendi içlerine çekilmeye, gettolarında (BeÅŸiktaÅŸ, Kadıköy, Etiler) yaÅŸamaya zorladı. Uzun bir süredir iktidardan ve nimetlerinden uzaklaÅŸtırıldılar. Yeri geldi adam yerine konulmadılar. Taltif edileceklerine hakir görüldüler. Onlar da Sözcü, Cumhuriyet, Aydınlık, Odatv, HalkTv arasında gidip geldiler. Sonuçta böylesine ucube ÅŸeyler çıkması herhalde kaçınılmazdı.
Yılmaz Özdil’in de yazdığı, Kemalist muhalefetin yılmaz savunucusu, hatta son kalesi Sözcü gazetesinde; hayat pahalılığına, vatandaşın alım gücündeki daralma ile ilgili haberleri bolca görürdük. Ekonominin iyi gitmediÄŸine dair haberlerin Kemalizm ile soslanıp, yurttaÅŸlara servis edildiÄŸi bu gazetenin artık böyle haberler yapamayacağına üzülüyoruz. Artık kimse kâğıda, mürekkebe gelen zamdan bahsetmeyecek. Matbaa ve basım sektörünün sorunlarından dem vurmayacak. “Asgari ücret oldu 2020 TL ama maaşımızla bir kitap dahi alamıyoruz!” diyemeyecek.
Ama her ÅŸey para deÄŸil. Memleketin hali içler acısı. Ä°nsanımız bozulmuÅŸ. Kıskançlık, haset, çekememezlik diz boyu. Herkes adamın kazandığı parayı hesap ediyor. NeymiÅŸ efendim Yılmaz Özdil bir dakikada 1881x2500=4.702.500 TL kazanmış. Öyle deÄŸil. 54 yıl + 1 dakika. 54 yıllık ömrünü bu davaya harcamış. Haftada bir M. Kemal ile ilgili kitap yazmış. Bu nankörler bir de hesap soruyor. Bir dakikada 5 milyona yakın para kazanmışmış da. Bir önceki kitabı 1 milyon satmış da… Bazı üfürükçü, hurafeci rakiplerine toz yutturmuÅŸ da…
Sonra bir de ülkede ekonomik kriz var diyorlar. Åžimdi dakikada 5 milyon harcayabilen bir kitleye sahip Kemalist toplumun eline imkân verildiÄŸinde nasıl bir ekonomik açılım yapıp, katma deÄŸer üretebileceÄŸini siz hayal edin.
Önümüzde 23 Nisan, 19 Mayıs, 30 AÄŸustos, 29 Ekim ve 10 Kasım tarihleri var. DüÅŸünün (1920x2500) + (1919x2500) =9.597.500TL. Sırf KDV’sini hesaplayın. Devletin kasasına milyonlarca TL girecek. Bunlarla neler yapılmaz neler? Ve bunu tek bir kiÅŸi yapıyor. Elinizde 100 tane daha Yılmaz Özdil olduÄŸunu düÅŸünün. Çarpın bu tutarları 100 ile. Ä°nsan bir anda kendini Amerikalı, Alman gibi zengin hissediyor deÄŸil mi? Açıkçası benim CHP’nin ekonomiyi nasıl ÅŸahlandıracaklarına dair kuÅŸkularım bu olayla bir anda sona erdi. Ben ikna oldum.
Yılmaz Hocamız bir de bunları hiçbir destek almadan kendi “öz sermayesi” ile yapıyor. Arkasında devlet desteÄŸi olduÄŸunu varsaysak NASA da kimmiÅŸ demez miyiz? Burada naçizane Bakanımız Mustafa Varank Bey’den Yılmaz Hocamıza destek vermesini rica ediyoruz. Hocamızda bir TUBÄ°TAK Projesini hak ediyor. Bilmem robotmuÅŸ, yazılımmış, ilaçmış, uçakmış, roketmiÅŸ falan fistan. Bırakın bunları da hocamızı destekleyin. Yılmaz Hocamızın hakkı olan sanayi teÅŸviklerinden neden yararlandırılmıyor? Bu partizanlık da nedir ? Bir Yılmaz Hoca kolay mı yetiÅŸiyor?
Adam tek başına katma deÄŸer üretiyor. Kitabının Türkçe baskısı bir dakikada tükenince Azerice, Rusça, Çince baskılarının yapılacağı duyuruldu. Ne mi oldu? Ülkedeki tüm dil kursları bayram etti. Yöneticiler sırf Özdil’in Türkçe kitabını alamayıp Rusça ya da Çincesini alma ÅŸansını kendinde gören birçok kiÅŸinin dil kurslarına yazıldığını ifade ediyor. Dünün Leninist ve Maocusu bugünün tövbekâr Kemalistleri ise bu durumu gözleri dolmuÅŸ ve ÅŸaÅŸkın bir ÅŸekilde hayretle izliyor.
Tekstil ve turizmden sonra Yılmaz Özdil diye bir sektör ortaya çıktı. Åžimdiden söyleyeyim: yastık altında dolarınız, euronuz varsa bozdurun. Çünkü Özdil’in Ä°ngilizce kitabı ile Türkiye dolara, euroya boÄŸulacak. Amerika’nın Iphone XS varsa bizimde Yılmaz Özdilimiz var.
Ülkenin turizmine de katkı saÄŸlıyor. Biliyorsunuz bir dakikada biten kitabı alamayan gariban Kemalistler için kitap evinde özel camekânlı bir alanda kitap sergilenmeye baÅŸlandı. Türbenin pardon yayınevinin önünde kuyruk sokaÄŸa taÅŸmış. Kitapevinin sokağına BeÅŸiktaÅŸ Belediyesi kahverengi turistik-dini mekânları gösteren tabelalardan asmış. Özdil Fanusu Åžerifleri diye. Gelenler kapıda bir Sözcü gazetesi alıyor, ücretsiz girebiliyormuÅŸ. Yayınevi sahipleri önceliklerinin Kuzey Kore olduÄŸunu, Küba ve diÄŸer sosyalist ülkelerden turist çekmeyi de düÅŸündüklerini belirtmiÅŸ.
Hindistan guruları, Uzak doÄŸunun Budist rahipleri, new age tarikatların kurucuları Yılmaz Özdil’i duymuÅŸ mudur? Özdil Hindistan’da doÄŸsa idi ÅŸimdi nasıl bir kitleye sahip olurdu? Ama hakkını yemeyelim. Yılmaz Özdil çok yönlü biri olduÄŸunu ispatladı. KemalistliÄŸinin yanında ayrıca iyi bir giriÅŸimci. Büyük holdinglerin CEO'ları kendisine gıpta ile bakıyordur. Ä°ktisat fakülteleri, teknoparklar start-up proje sahiplerine giriÅŸimcilik dersi vermesi için Özdil’den daha iyi kimi bulabilir?
Ülkenin Tek Ümidi Gizemli 1881 Kemalist Kim?
Kim bu kitabı alan 1881 kiÅŸi? Bu aydın, çaÄŸdaÅŸ, pozitivist, yurtsever bir o kadar halkçı, devrimci, iÅŸçiden yana olan, anti-kapitalist, tüketim kültüründen kendilerini kurtarmış bu ÅŸanlı toplulukla tanışmak isteriz. Yüzünü batıya dönmüÅŸ, hayatta en hakiki mürÅŸit ilimdir diyen, istikbali göklerde arayan, bizlere hep dogmalardan, batıl inançlardan uzak durmamızı öÄŸütleyen, din ile bizlerin uyutulduÄŸunu, sömürüldüÄŸümüzü, kullanıldığımızı ifade eden bu elit kitle kimlerdir bilmek isteriz.
Herhalde Özdil bu özel havarileri ile kapalı oturumlar, seanslar falan yapacaktır. Çünkü böyle bir kitle asla bir daha bulunmaz ve kaçırılmaz. Mesela devre mülk iÅŸine girse bu iÅŸte adı piyasada bilenen bazı iÅŸadamlarını sollar geçer. Tencere-tava iÅŸi de kârlı olur. Aynı kulvarda bir Kemalist tarikatçı ile rekabet içinde olabilirler ama olsun. Çünkü Özdil de kendi kalkınma modelini geliÅŸtirmiÅŸ bir alım. Sonuçta rekabet iyidir ve bundan Kemalistler fayda saÄŸlayacaktır.
Ama benin aklım hala ÅŸu kitabı alan 1881 kiÅŸide. Acaba kitapla ne yapıyorlar? O kitap nerde duruyor? Kitaplık rafında mı, duvarda mı, özel para kasasında mı? Evlerine hayırlı olsuna gelenler oluyor mu? Gelenleri Yılmaz Özdil’in evine doÄŸru döndürüp kitaba hürmetlerini sunuyorlar mı? Metroda, otobüste elinde 2500 TL’lik kitabı okuyan biri ile karşılaÅŸacak mıyız mesela? Korsan kitapçılar bu mevzuda ne düÅŸünüyorlar? Bir hazırlıkları var mı? Bu kitabın korsanı çıkarsa alanlar sahte Kemalist mi olacaklar? Korsan kitapçılar yakalanırsa adi suçtan mı yoksa ideolojik bir davadan mı yatacaklar?
Ä°çinde gerçek dışı birçok bilgi de barındıran bu kitabı ve yazarını eleÅŸtirmek Atatürk’ü eleÅŸtirmekle eÅŸ tutulacak mı? Son olarak Atatürk’ü koruma kanunu duracaksa kanuna Yılmaz Özdil gibiler için özel bir fıkra eklenecek mi?
Kaynak: Yılmaz Özdil Hazretlerinin Fanusu Åžerifi - GÜNEY UZUN
Henüz yorum yapılmamış.