“Günümüz ekonomik ablukaları, OrtaçaÄŸ döneminde kentlerin kuÅŸatılmasıyla eÅŸdeÄŸerdir. 21’inci yüzyılda ablukalar yalnız bir kenti ele geçirmeyi deÄŸil, devletleri dizlerinin üzerine çökertmeyi amaçlamaktadır. Bunu yapan devlet (Amerika) Roma AnlaÅŸması’nın 7’nci Maddesine göre yargılanmalıdır.” Bu sözler, 2012-2018 arasında BM Ä°nsanhakları Komisyonu raportörlüÄŸü yapmış ünlü hukukçu Prof. Alfred-Maurice de Zayas’a ait. 2017’de görevli olarak Venezuela’ya gitti.Maduro yönetiminin çürümüÅŸ kesimini deÄŸerlendirdi ama, raporunda esas olarak ÅŸunu yazdı: Asıl ölümcül darbe, Amerika’nın BM onayı olmadan, 2015 yılından bu yana sürdürdüÄŸü ekonomik ablukadır. Bu abluka, öldürüyor!.. Çünkü Venezuela gibi ülkelere karşı uygulanan ekonomik ablukalar, önce, toplumun en fakir kesimini vuruyor.

Rapor ABD’nin baskısıyla BM’de hasır altı edildi!.. 

Ä°nsanlık suçu iÅŸleniyor

Bilgilendirelim. Bir devlet/topluma karşı ekonomik abluka uygulamayı, 1’inci Dünya Savaşı sonrasında liberaller icat etti. Çıkış noktaları çok basitti. OrtaçaÄŸ’daki feodal savaÅŸlar, kent kuÅŸatmaları ve kuÅŸatılan kentin halkının açlıkla terbiye edilmesine dayanıyordu, liberaller bunu, yeni savaÅŸları önlemek ve hedefe kansız varmak için ekonomide uyguladılar. 

BirleÅŸmiÅŸ Milletler ve Avrupa BirliÄŸi’nin etkin kullandığı bir metod. ABD ise ÅŸu anda Türkiye dahil, 26 ülkeye ekonomik ambargo uyguluyor. 

Bir topluma ekonomik ambargo koymak mahkemede hesabı verilmesi gereken ağır insanlık suçu.

1- Ekonomik ambargo, hedefe oturtulmuÅŸ yönetim ve ekonomik oligarÅŸileri deÄŸil, doÄŸrudan o toplumun en fakir kesimini hedef alıyor. BM 1990-2003 arasında Irak’a ekonomik abluka uyguladı, Saddam ve adamlarına hiçbir ÅŸey olmadı, olan gıdasız ve ilaçsızlıktan ölen 1 milyon masum Iraklı çocuÄŸa oldu. Bugün de Venezuela’da halkın yüzde 65’i açlık seviyesinde. 

2- Ekonomik abluka, sorun çözmüyor. Rusya ve Ä°ran açık örnektir. Ä°ki devlet de aslında küresel entegrasyonun önemli aktörleri olmak istiyorlar. Abluka yaÅŸadıkça direnç kabiliyetleri artıyor, sert politikalara yöneliyor ve asla teslim olmuyorlar. Ablukacı strateji, anti-demokratik rejimlerin güçlenmesine, demokrasi güçlerinin ise ağır baskı görmesine neden oluyor. 

Ya bendensin, ya da yoksun

Amerikan-Ä°srail hattında ÅŸekillenmiÅŸ neo-con/Siyonist emperyalist yapılanmanın tek parolası var: Ya bendensin, ya da yoksun…

Brezilya’nın onurlu evladı Lula de Silva’yı hapse atıp yerine faÅŸist Bolsonaro’yu getiren bu ittifaktır, Netanyahu’nun topukları k.çına vurarak faÅŸistin yemin törenine koÅŸturması nedendir sanıyorsunuz… 

Bakın, Rahip Brunson gitti ama, Türkiye’ye konulan ambargo duruyor, Hakan Atillaemperyalistin kodesinde rehin ve Trump iki de bir “gazi ülkemizi” ekonomi üzerinden tehdit ediyor. 

Çünkü asla uzlaÅŸmayacaklar. Sürekli talep edecekler ve alacaklar. 

FETÖ’yü vermeyecekler, PKK için mermi bile sıkacaklar.

Milli beka önemlidir…

Bakın, Trump, Suriye’de Birinci Dünya Savaşı sonunda Ä°ngiliz BaÅŸbakanı Lloyd George ne yaptıysa onu yapıyor. Ä°ngiltere Suriye’yi Fransa’ya isteyerek teslim etmiÅŸ, petrol zengini Irak’ı elinde tutmuÅŸtu, ÅŸimdi Fransa’nın yerini Rusya aldı. Uygulamanın ana nedeni Ä°srail’in güvenliÄŸidir ve Rusya artık Ä°ran-Türkiye’yi bölgeden uzak tutmakla görevlidir.

Bir süre sonra orada bir adım ilerleyemezsiniz. 

Bu nedenle… 

Cerablus-Ayn el Arab arasındaki bölgeden Münbiç’e doÄŸru girin ve 1974’te Girne’de tuttuÄŸumuz köprü başının benzerini tutup, müzakere masasına öyle oturun!.. 

Emperyalist bundan anlar.