Sosyal Medya

Kürsü

Abdurrahman Dilipak: Halk darbesi ise o işin arkasında sosyalistler, ordu varsa büyük ihtimalle Amerika vardır

Abdurrahman Dilipak- Yeni Akit



ABD demek “darbe” demek. Halk darbesi ise o iÅŸin arkasında sosyalistler, ordu varsa büyük ihtimalle Amerika vardır. Aslında birçok ülkenin sınır, rejim ve iktidarlarını emperyal efendiler belirlemiÅŸtir. Mesela 23 Arap ülkesinin ne anlamı var. Aynı din, dil, tarih, gelenek, coÄŸrafya, ama devletler ve rejimler farklı. Toplam nüfus 425 milyon civarında. Moritanya, Batı Sahra, Fas, Cezayir, Tunus, Libya, Mısır, Sudan, Cibuti, Somali, Yemen, Suriye, Irak, Suudi Arabistan, Ürdün, Lübnan, Filistin, Bahreyn, Katar, Kuveyt, BirleÅŸik Arap Emirlikleri, Umman ve Ürdün. Nüfus olarak ilk 3’te Mısır, Sudan Cezayir var. Toprak olarak Cezayir, Suudi Arabistan ve Libya. Genel olarak Ä°ngiltere’nin yönetimler üzerinde ciddi bir ağırlığı var. Sonra Fransa, Ä°talya, biraz Rusya, ama her zaman tabii ki Amerika.
 
ABD, BOP üzerinden 22 Ä°slam ülkesinin sınır, rejim ve iktidar yapısını deÄŸiÅŸtirecekti.. Ama olmadı..
 
Nereye girdilerse fitne çıkarttılar. Aynı ülkenin çocuklarını, dini, mezhebi, etnik, ideolojik, politik, felsefi ve vicdani kanaat farklılıklarını kullanarak birbirine düÅŸürdüler ve hâlâ da aynı ÅŸeyi yapıyorlar.
 
Dünyadaki bütün çatışma alanlarında onlar var. Önce çatışma çıkarıyor, sonra barış bahanesi ile gelip yerleÅŸiyor. Son 10 yılda Arap ülkelerinin toplam askeri harcamalarının yaklaşık 1 trilyon dolar olduÄŸu tahmin ediliyor. Yıkılan ÅŸehirlerin imarı yine beyaz efendilerin kasalarına döviz olarak geri dönüyor. ABD demode olan, kullanma süresi dolan ya da yeni üretilip test edilmesi gereken silahları sıcak ortamlarda kullanıyor ve bu silahların parasını savaÅŸan taraflara ödetiyor. Bu anlamda silah üreticilerinin refah ve mutluluÄŸunun faturasını savaÅŸan taraflar ödüyor.
 
Bu savaÅŸlara bir de “Bahar” adını veriyorlar. Åžimdi tezgâhta Venezuela var. Bir yandan ABD’nin desteklediÄŸi, kendini  “geçici devlet baÅŸkanı” ilan eden Ulusal Meclis BaÅŸkanı Guaido, öte yandan seçilmiÅŸ baÅŸkan Maduro! ABD BaÅŸkan Yardımcısı Mike Pence’in Venezuela Devlet BaÅŸkanı Nicolas Maduro hükûmeti karşıtlarına destek verdiÄŸinin açıklaması aslında suç itirafı gibi bir ÅŸey. Maduro’yu, siyasetini, ideolojisini ayrıca tartışabiliriz. Bu durum, ABD’nin darbe giriÅŸimine karşı çıkmamıza engel teÅŸkil etmez. ABD’nin darbecilere arka çıkması sürpriz deÄŸil. Türkiye’deki darbe giriÅŸimlerinin hepsinin arkasında (Dostumuz ve müttefikimiz) ABD vardı. Terörün arkasında dün de onlar vardı, bugün de onlar var.
 
Arjantin’de seçimle iÅŸbaşına gelen Isabel Peron, 1976’da ABD’nin desteklediÄŸi General Jorge Rafael Videla tarafından iktidardan indirildi. Çatışmalarda 30 bin kiÅŸi kayboldu! Toplu infazlar yapıldı. Richard Nixon ve Henry Kissinger bu darbenin arkasındaki isimlerdi. Bir yandan dünyaya demokrasi ve insan hakları dersi veriyorlar, aynı zamanda darbe ve terör örgütlüyorlardı. Afganistan’da El Kaide’nin arkasında kim vardı, ya da Guantanamo’da veya Irak’ta Ebu Gureyb’de neler yaÅŸandı, unuttuk mu!
 
Brezilya Devlet BaÅŸkanı Sosyal Demokrat Joao Goulart, 31 Mart 1964 tarihinde ABD destekli General Olimpia Mourao tarafından darbeyle indirildi. ABD BaÅŸkanı John F. Kennedy Amerika kıtasında 2. bir Küba istemiyordu. “Brezilya’nın baÅŸka bir Küba olmasını engellemek” için desteklenen darbe sonrası ülke, yoksulluk ve yolsuzlukla periÅŸan edildi.
 
Åžili’de Sosyalist Salvador Allende’nin 1970’de seçilmesinin ardından, Richard Nixon tarafından ekonomik savaÅŸ ilan edilerek ülke krize sürüklendi. 1973’te General Augusto Pinochet CIA destekli bir darbe ile iÅŸbaşına geçti. 1973-1990 arasında Pinochet 3 binden fazla muhalifin öldürülmesinden sorumlu tutuldu. On binlerce kiÅŸi iÅŸkence gördü.
 
El Salvador’da “United Fruit Company” isimli ABD ÅŸirketi milli çıkarları savunan siyasi partilere savaÅŸ açtı. Sonuçta ABD’yi ve neoliberal politikaları destekleyen, iÅŸbirlikçi muhafazakâr ARENA hükûmetleri 4 seçim yönetimde kaldı. Dönemi yoksulluk, yolsuzluk ve gelir dağılımı eÅŸitsizliÄŸin tavan yaptığı bir dönem oldu. Ä°lk serbest seçimlerde sol iktidar oldu. 2009’da Farabundo Martí Ulusal KurtuluÅŸ Cephesi adayı Mauricio Funes ve 2014’te Salvador Sánchez Cerén oldu. Cerén 2014’ten beri El Salvador’un başında. United Fruit Company” Guatemala’ya el attı. Guatemala’nın solcu Devlet BaÅŸkanı Jacobo Árbenz 1954 yılında gerçekleÅŸtirilen ABD destekli darbe ile devrildi. ABD BaÅŸkanı Ronald Reagan, Honduras’ta soykırım iÅŸlemekle suçlanan Guatemala’nın aşırı saÄŸcı diktatörü Efraín Ríos Montt ile 1982 yılında görüÅŸmüÅŸ, darbecilere destek vermiÅŸti.
 
Nikaragua’daAmerika’nın kuklası Anastasio Somoza Debayle’nin devrilmesiyle sonuçlanan Sandinista Devrimi’nden sonra ABD Nikaragua’ya karşı adeta savaÅŸ açtı. Aşırı saÄŸcı Kontra gerillalarını kullanarak ülkede terör estirdi.
 
Panama lideri solcu Omar Torrijos’un 1981’de bir uçak kazasında ölümü, istihbarat ÅŸefi Manuel Noriega ile ABD’li ajanların iÅŸi olarak görüldü. Dünya Bankası, IMF gibi global ekonominin kilit kuruluÅŸlarının geri kalmış ya da az geliÅŸmiÅŸ, geliÅŸmekte olan ülkelerindeki ayak oyunlarını anlatan John Perkins’in “Bir Ekonomik Tetikçinin Ä°tirafları” kitabında anlatıldığına göre, Torrijos’un ölümünün arkasındaki sebep, Torrijos’un Japon iÅŸ adamları ile Panama Kanalı’nı geniÅŸletme konusunda ABD’li ÅŸirketlerin dışlandığı müzakerelerdi. Voice Of America’nın bir haberine göre, ABD ile Noriega’nın arası 1985’te muhalif bir politikacının öldürülmesi ve Noriega’nın Latin Amerikalı uyuÅŸturucu kaçakçılarına yardımı üzerine bozuldu. Aralık 1989’da dönemin ABD BaÅŸkanı George H.W. Bush tarafından Panama’yı iÅŸgal emri verildi ve Noriega yakalanarak Miami’ye götürüldü. Baba Bush bu kirli oyunda baÅŸrol oyuncusuydu.
 
Uruguay 150 yıl saÄŸ hükûmetler tarafından yönetildikten sonra 1973’te ABD destekli darbe ile ülkede 1973-1984 yılları arasında hüküm sürecek sivil-askeri diktatörlük baÅŸladı. Yaygın tutuklamalar, cinayetler, sürgünler yaÅŸandı. 2009’da devlet baÅŸkanlığı seçimini, 12 yıl hapis yatan eski bir gerilla olan solcu Jose Mujica kazandı. 
 
Geçen gün Yeni Akit’te bu konuda bir haber vardı. Burada o haberin önemine binaen özetini de sunmaya çalıştım aslında. Sadece 1947-1989 arasında diÄŸer ülkelerin hükûmetlerini 72 kez deÄŸiÅŸtirmeye çalışan ABD’nin desteklediÄŸi bir dizi darbe ve darbe giriÅŸimi oldu. Bunlar özetle ÅŸöyle: Suriye / 1949, Mısır / 1952, Ä°ran / 1953, Endonezya / 1957-1959, Suriye / 1956-1957, Kongo / 1960, Laos / 1960, Türkiye / 1960, Dominik Cumhuriyeti / 1961, Güney Vietnam / 1963, Irak / 1963, Endonezya / 1965-1967, Yunanistan / 1967, Bolivya / 1971, Türkiye / 1971, Türkiye /  1980 / 12 Eylül Darbesi, Haiti  / 1991, Irak / 1994-2000, Türkiye / 28 Åžubat 1997, Mısır / 2013, Ukrayna / 2014, Türkiye 2016/15 Temmuz darbe giriÅŸimi. Kimse bunlar bu iÅŸin hesabını sor(a)madı. Irak’ı, Afganistan’ı kim nasıl iÅŸgal etti? Yemen ya da Libya’da olanlar, Sudan’da yaÅŸananlar. Asya, Afrika, Latin Amerika’da hangi taşı kaldırsanız altından batılı ülkelerin biri ya da bir kaçı çıkacaktır. Sahi, Ruanda’da ne olmuÅŸtu da Hutti’ler ve Tutsi’ler birbirinin boÄŸazına sarılmıştı. Bunlar; Kızılderilileri yok edenler, kara derilileri köleleÅŸtirenler, sarı ırkı sömürenler deÄŸil mi? Bunlar deÄŸil mi, sömürü mirasını paylaÅŸamadıkları için kendi aralarında 100 yıl savaÅŸları verenler. Ve bunlar deÄŸil mi, 1., 2. ve adı konulmadık bir dünya savaşı olan soÄŸuk savaşı dünyanın başına bela edip, aynı ülkenin çocuklarını birbirine kırdırıp, onların kanları ve gözyaÅŸları üzerine kendilerine iktidar ve servet üretenler. Åžimdi de Trump geldi, bunları katladı ve üstüne bir de tüy dikti. Allah’ın laneti o darbeci zalimlerin üzerine olsun. Allah bizlerin ellerimiz ile o zalimleri, soyguncuları,  o müfsit topluluÄŸu cezalandırsın ve mazlumlara yardım etsin. Selam ve dua ile.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.