Sosyal Medya

Güncel

İsrail’in Suriye’yi vurmasında Kasım Süleymani detayı

Stratejist Abdullah Ağar İsrail’in Suriye’yi vurması ile ilgili bir analiz yazısı kaleme aldı.



Oyun içinde Oyun, Kurgu içinde Kurgu!

Ä°srail'in Suriye'de Yaptığı Saldırılar ve ‘Suriye Rejimine baÄŸlı, ama Rus yanlısı' 5. KOLORDU ile ‘yine Rejime baÄŸlı, ama Ä°ran Yanlısı' 4.TÜMEN Arasında YaÅŸanan Ä°ç Çatışmalar ASTANA'nın SONU MU?

Analizim.

Okumanız dileğiyle...

Geçen hafta sonu Ä°srail'in Åžam kırsalında gerçekleÅŸtirdiÄŸi son saldırılarda ‘daha öncekilerde olduÄŸu gibi' Ä°ran'ın bölgede konuÅŸlu Kudüs Tugaylarını, Hizbullah'ı ve Ä°ran'ın vekillerini hedef aldığı ifade edildi.

Ä°srail, bu son saldırılarına: iÅŸgal altında tuttuÄŸu Golan Tepelerine atılan ve Demir Kubbe tarafından durdurulan füzeyi gerekçe gösterdi. Bu saldırılarda mesajın genel muhatabı elbet Ä°ran'dı, ama özel muhatabı bir kez daha Kudüs Tugaylarının komutanı Kasım Süleymani'ydi.

Kasım Süleymani'nin Ä°ran'ın Irak, Suriye, Yemen ve Lübnan baÅŸta yurtdışı operasyonlarını yürüten kiÅŸi olduÄŸunu hatırlatma fayda var. Ä°srail'in bir önceki Åžam'a kırsalındaki hedeflere yönelik Ä°srail saldırılarında da bizzat Kasım Süleymani'nin hedef alındığı ifade edilmiÅŸ, aynı güncede hayatta olduÄŸunu gösteren kinayeli ve alaycı bir göndermeyle Kasım Süleymani Tahran'dan bir fotoÄŸraf karesi paylaÅŸmıştı.

Belli ki Kasım Süleymani üzerinden kurulan Tel Aviv-Åžam-Tahran denklemi var.

Ama denklemin en önemli öznesi artık Moskova. Çünkü Ä°ran ve Ä°srail arasında Suriye topraklarında yaÅŸanan bilek güreÅŸinde Moskova'nın alacağı pozisyon ve tutum, özellikle Ä°srail saldırıların engellenmesinde Rusya'nın inisiyatifindeki hava savunma sistemlerinin üreteceÄŸi etki üzerinden Rusya-Ä°ran iliÅŸkilerinin geleceÄŸi, dolayısıyla Astana ve Türkiye baÄŸlamı, küçük grubun doÄŸrusal ve asimetrik saha ve diplomasi çalışmalarıyla birlikte Fırat'ın batısının kimyası-ÅŸekillenmesi adına büyük deÄŸer taşıyor.

Artık Eylül ayında Ä°srail'in ‘harp sahasına özgü bir taktik kurnazlıkla' kalkan olarak kullandığı ve bizzat bir Rus S-300'le vurularak düÅŸmesine neden olduÄŸu Rus elektronik harp uçağı IL-20'den sonra Suriye hava sahasında Rusya ile Ä°srail arasındaki angajmanların yeni bir boyut kazandığını görmek gerekiyor.

Belli ki artık Ruslar, geliÅŸen yeni konjonktür eÅŸliÄŸinde, ‘Ä°ran'a çokta angaje olmadan!' Rus menÅŸeili hava savunma sistemlerini sadece Rus menfaatlerini korumak, geliÅŸtirmek ve belki de deÄŸiÅŸtirmek için kullanıyor.

Burada Ä°srail'in sadece 2018'de Suriye topraklarına 2.000 füze ve bomba gönderdiÄŸini ve Rusya'nın bu saldırılarda pasif durduÄŸunu ifade etmek gerekiyor. Bu ÅŸekillenme Ä°ran'ın, Ä°ran vekillerinin, Hizbullah'ın ve Suriye Rejiminin ateÅŸ altında kalması sahanın kimyasındaki deÄŸiÅŸime dair çok kuvvetli emareler barındırıyor.

Geçen 10 gün içinde, buna baÄŸlı çok ilginç ve önemli bir geliÅŸme Hama'nın kuzeyinde yaÅŸandı. ‘Suriye Rejimine baÄŸlı' Rusya yanlısı 5. Kolordu ile ‘yine Suriye Rejimine baÄŸlı' Ä°ran yanlısı 4. Tümen arasında yaÅŸanan çatışmalar geçen pazar gününe kadar sürdü. Kamuoyundan mümkün olduÄŸu kadar gizlenmeye çalışılan bu çok ilginç ve çok önemli geliÅŸmelerde her iki askeri birlikten de çok sayıda çok ölen ve yaralanan olduÄŸu ifade edildi.

Ä°ran yanlısı güçlerle-Rus yanlısı Rejim baÄŸlısı güçler arasında yaÅŸanan bu çatışmalar, ürettiÄŸi kimya ve neden olabileceÄŸi eksen deÄŸiÅŸiklikleri ile büyük önem taşıyor.

Rusya'nın Ä°srail'i S-300'ler ve S-400'lerde durdurmadığı veya bloke etmediÄŸi, Ä°srail'in de S-300 ve S-400 vurmadığı, ama Suriye ordusuna ait Rus yapımı SA2, 2SA3, SA17, SA22 ve bir radarların hedef alındığı saldırılar yaptığı bir fiili durumun hemen sonrasında Rejime baÄŸlı Rus yanlısı güçlerle Ä°ran yanlısı güçler arasından günlerce süren çatışmalar yaÅŸanıyor.

Altını çizerek bir kez daha ifade etmek gerekiyor: Ä°srail'in Ä°ran'ı hedefe aldığı saldırılarında Rus ve Suriye S-300'leri ile Rus S-400'leri kullanılmıyor, Ä°srail, ‘Farj-5'ler dahil' Ä°ran yığınağını-güçlerini ve menfaatlerini koruyan alçak ve orta irtifayı hedef alıyor ve hemen sonrasında Rusya ve Ä°ran'a yakın güçler kapışıyor.

Gerilimin tavan yaptığı bu güncede Rus yanlısı 5. Kolordu ile Ä°ran yanlısı 4. Tümen arasında yaÅŸanan çatışmalara; “Sorumluluk alanları-Hama kuzeyinde Rejimin kuvvetlerin toplanması ve bu duruma Rusların karşı çıkması gibi bir durumun” neden olduÄŸu ifade ediliyor.

Ancak asıl sorun ya da sorunlar bu mu?

Ya da bu kadar mı?

Geçen hafta Ruslarla Ä°srail'in bir toplantı yaptığı biliniyor. Bu toplantı da Ä°ran unsurlarına karşı Ä°srail operasyonlarının gündeme geldiÄŸi ifade ediliyor. Malum, yakın geçmiÅŸte Ruslar güneyde Ä°ran unsurlarını Ä°srail sınırından uzaklaÅŸtırmıştı.

İsrail rahatlıkla Suriye hava sahasını kullanarak İran hedeflerini vurmaya devam ediyor.

Bir diÄŸer tarafıyla havada güçlü olan Rusların, karada güçlü olan Ä°ran ve Hizbullah'a karşı, etki altına aldığı, eÄŸittiÄŸi-donattığı-yönettiÄŸi ve yönlendirdiÄŸi Rejim kökenli Rus yanlısı güçler üzerinden karada da inisiyatifini arttırdığı görülüyor.

Aynı çatı altındaki iki ÅŸarj ekseni arasındaki çatışmalar, Soran'daki Rus gözlem noktasında yapılan bir anlaÅŸmayla dün itibariyle ‘ÅŸimdilik' durmuÅŸ gibi gözüküyor. Aslında iki askeri birlik arasında bir anlaÅŸma yapılması bile iÅŸin ruhunu özetliyor.

AnlaÅŸmayla ise 5. Kolordu'nun bariz inisiyatif elde ettiÄŸi gözüküyor: Gab vadisi cephe hattı ve bölgedeki köy ve kasabaların denetiminin Rus yanlısı 5. Kolordu'ya veriliyor, Ä°ran yanlısı 4. Tümen'in karargâhlarını 5. Kolordu'ya devrediliyor, Rejim'in bölgedeki operasyon odası 5. Kolordu'ya geçiyor, Ä°ran destekli 4. Tümen'e baÄŸlı birliklerin Gab vadisi cephe hattında 5. Kolordu denetiminde olmasına ve Rusya destekli Kaplan birliklerinin bölgede kontrol noktaları kurulmasına karar veriliyor.

Burada Ä°srail'in Suriye'deki bu son Ä°ran-Hizbullah ve Ä°ran vekili güçleri vurmasıyla Ä°ran ekseninden sert tepkilerin geldiÄŸini ifade etmek gerekiyor: “Ä°srail'in Suriye'ye saldırıları sırasında Rusya'nın S-300 sistemlerini devre dışı bıraktığını” söyleyen Ä°ran Ulusal Güvenlik ve Dış Politika Komisyonu BaÅŸkanı HaÅŸmetullah FelahetpiÅŸe FelahetpiÅŸe; “Siyonist rejimin Suriye'ye saldırıları sırasında S-300 hava savunma sistemlerini devre dışı bırakan Rusya ciddi biçimde eleÅŸtirilmelidir. Rusların S-300 sistemleri faal olsaydı Siyonist rejim Suriye topraklarına rahatlıkla saldıramazdı” diyor ve ekliyor: “Ä°srail'in Suriye'ye saldırılarının Moskova'nın koordinasyonunda gerçekleÅŸmiÅŸ olabilir.”

Bu suçlayıcı ve tehdit edici açıklamalardan sonra Rusya Dış iÅŸleri Bakan Yardımcısı Sergei Ryabkov ise; “Ä°ran ile Suriye'deki iliÅŸkimize müttefiklik diyemeyiz. Suriye'de Israil'in güvenlik ihtiyaçlarını göz ardı etmiyoruz” diyerek, duruÅŸlarını kısaca tanımlamış oluyor.

Belli ki herkes herşeyin farkında!

Nereye gider?

Ä°ran ve Rusya arasında özellikle Ä°srail'e yaklaşım ve Suriye'deki inisiyatifler konusunda çok ciddi ve derin bir rekabet ve fırtınalı bir aÅŸk var.

Öte yandan Ä°ran'ın Suriye'de varlık ve etki üreten Irak ve Lübnan Hizbullah'ı baÅŸka kullandığı ve beraber hareket ettiÄŸi örgütlerden hem Lübnan'a hem de Irak'a çok ciddi bir kayış var.

Özellikle Irak çok ciddi sarsıntılara gebe.

Ä°ran Dış Ä°ÅŸleri Bakanı Zarif Necef'e yakın geçmiÅŸte yaptığı ziyarette; “ABD ile Irak'ta çetin bir hesaplaÅŸmamız var” demiÅŸti. 

Irak BaÅŸbakanı Adil Abdülmehdi ve Pompei yaptıkları görüÅŸme ve sonrasında; “Ä°srail HaÅŸdi Åžabi'yi vurursa sesimizi çıkartmayız mealinde cümleler kurdular.

“El Kifai Cihat” fetvasıyla HaÅŸdi Åžabi'li bir döneme damgasını vuran Sistani'nin; “HaÅŸdi Åžabiler artık lav edilsin!” diye yeni bir fetva verdiÄŸi iddia ediliyor.

Ve bu güncede artık ABD'nin BaÄŸdat'ta bile kontrol noktaları görülmeye baÅŸlanıyor, Anbar çöllerinde HaÅŸdi Åžabilerin vurulduÄŸu görülüyor, Ä°ran'ın; “Dışarıdaki silahlı gruplar beni baÄŸlamaz(!) dediÄŸi duyuluyor.

Åžii Siyasal Ä°slamı, silahlı baÄŸlantıları ve menfaatleri üzerinden Ä°ran yanlısı HaÅŸdi Åžabiler ile, Irakçı-Arapçı-Ä°ran'a mesafeli duran HaÅŸdi Åžabiler arasında bir kırılma söz konusu. Necef ve Kum eksenleri arasında fay hattının aktif hale gelmesi için fırsat kollayan, göbek atan-dengeyi maniple eden çok.

BaÅŸta Kerkük olmak üzere tartışmalı bölgelerde ve petrol alanlarında saÄŸlanacak hakimiyet, coÄŸrafyanın dizaynı, Musul-Kerkük petrolleri baÅŸta petrolün akacağı rotaların belirlendiÄŸi bir dönemdeyiz.

Belki de Ä°ran-Kerkük-Kerkük petrol imtiyazları üzerinden Ä°ngiltere-ABD rekabeti-gerilimi ile baÅŸ baÅŸa kalıveriririz.

Peki bunların Türkiye ile ne iliÅŸkisi var?

Aslına bakarsanız ilişkisi yok!

Çünkü Türkiye iÅŸin tam göbeÄŸinde, ortasında.

Sorunun Türkiye lehine çözülmesi, Türkiye'nin durumu okumada ortaya koyacağı maharete, ortaya koyacağı dirence ve saha etkisine, saha etkilerindeki zamanlamalara, ittifaklarına, ittifaklarının saÄŸlamlığına, gücüne ve ittifaklarının kimyasına baÄŸlı.

Aslında her ÅŸey Türkiye'nin alacağı risklere ve ortaya koyacağı güce baÄŸlı.

Yoksa ortalık gene başkalarına kalacak.

Yani mesele sadece “GÜVENLÄ° BÖLGE” meselesi filan deÄŸil.

Orası sadece denklemin sadece bir parçası.

Saygılarımla.

Okumanız dileğiyle.

Abdullah AÄŸar

  1. Ocak.2019

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.