Kürsü
Hakan Albayrak: Polis, siren çalarak Kuytul’un sesini bastırdı
![](resimler/detay/176703.jpg?1548640751)
Follow @dusuncemektebi2
Hakan Albayrak- Karar
Furkan Vakfı’nın kurucu baÅŸkanı Alparslan Kuytul tahliye edildi diye sevinirken, bir de duyduk ki yeniden tutuklanmış.
Bu iki geliÅŸmenin arasında Adana polisinin sireni var; önemli.
***
Kuytul hapishaneden çıkıp Adana’ya geldiÄŸinde kalabalık bir grup tarafından karşılandı.
O gruba birkaç kelam etmek istedi.
Eline bir megafon alıp konuşmaya başladı ki, o da ne?
Polis, siren çalarak Kuytul’un sesini bastırdı.
KonuÅŸma boyunca siren, siren, siren…
Vukuat yok, acele yetiÅŸilmesi gereken bir yer yok; ama siren, siren, siren…
Kuytul konuÅŸuyor, polis siren çalıyor.
Kuytul konuÅŸuyor, polis siren çalıyor.
Kuytul konuÅŸuyor, polis siren çalıyor.
Åžaka gibi.
Kötü ÅŸaka.
Belki de, hakkındaki dava dosyasının “suç deÄŸil sus dosyası” olduÄŸunu söyleyen Kuytul’un haklılığını vurgulamaya matuf bir shock art (ÅŸok sanatı) atraksiyonuydu bu.
Öyleyse Adana polisine kocaman bir alkış!
***
Åžimdiye kadar ihtiyatı elden bırakmamaya çalışan Furkan Vakfı camiası, Kuytul’un tahliye edildikten bir gün sonra göz altına alınması ve tekrar tutuklanması üzerine hükümete ateÅŸ püskürmeye baÅŸladı. (“Yargı kararlarıyla hükümetin ne alakası var?” diye ciddi ciddi sorabileceÄŸimiz bir durumda olmamızı ne çok isterdim.)
Havada husumet var artık.
Halbuki, bazı konferanslarının valilikler tarafından engellendiÄŸi Kasım 2014’te Alparslan Kuytul ÅŸu açıklamayı yapmıştı: “Kanaatime göre konferanslarımıza yapılan bu engellemeden hükümetin ve siyasilerin haberi yok. Ama bürokratlara karanlık yerlerden talimat geliyor. Bu sadece bize yapılıyor gibi görünse de esasında AK Parti tüm cemaatlerle düÅŸman edilmeye çalışılıyor. Hedeflerinin bu olduÄŸuna inanıyorum. AK Parti uyanık olmalı. AK Parti’ye kimler düÅŸmansa bu iÅŸ onların tezgâhı olabilir.”
İşi o noktadan şimdiki noktaya getirmeyi başaran AK Parti iktidarına da kocaman bir alkış!
Kriz, bundan daha kötü yönetilemezdi.
Hiç deÄŸilse bundan sonra akl-ı selim ile hareket edilse…
Çığırından çıkan iÅŸ, çığırına sokulsa…
***
Alparslan Kuytul’un konuÅŸmalarında tasvip etmediÄŸim, yanlış bulduÄŸum, hatta kızgınlıkla karşıladığım bir sürü laf var.
Furkan Vakfı’nın Ankara’daki bir mitinginde taraftarlarına hitap ederken “Ankara’dan iki tane hanım kardeÅŸimizin gördüÄŸü sadıka rüyalarda Peygamberimiz de ÅŸu anda aranızda… (Allah) melekleriyle de, peygamberiyle de desteklemektedir bizi” demesini sorunlu buldum mesela. (Peygamber Efendimiz aleyhisselatu vesselam ölmüÅŸtür. Bu dünyada sadece sünnetiyle yaÅŸar, kendisi aramızda dolaÅŸmaz. Hazret-i Ebubekir, Hazret-i Ömer, Hazret-i Osman, Hazret-i Ali radıyallahum bile Efendimizin ölümünden sonra asla ‘O aramızda, destek için yanımızda’ dememiÅŸken Kuytul’a ne oluyor?)
15 Temmuz darbecilerine direnen kimselerin bu direniÅŸ kapsamındaki hareketlerinden ötürü cezalandırılamayacaklarına iliÅŸkin kanun hükmünde kararnameye veya Fırat Kalkanı Harekâtı’na itiraz ederken kurduÄŸu bazı cümleleri de fena halde yadırgadım.
Böyledir diye “Ä°yi ki Kuytul’u zindana tıkıp susturdular” mı demeliyim?
E o zaman “Takrir-i Sükun Kanunu”na dayanarak muhalif sesleri susturan tek parti rejiminin istibdâdını da savunayım bari!
Metin KarabaÅŸoÄŸlu’na kulak vermek gerek:
“Yanlış gördüÄŸü fikre karşı mücadeleyi fikirle deÄŸil, devletle yapma gibi bir eÄŸilimin, yazık ki, dindarlar arasında da yaygınlaÅŸtığını görüyoruz. Ä°htiyacımız olan, fikir özgürlüÄŸünü korumaktır. DoÄŸrunun yanlıştan korkusu olmaz. DoÄŸrunun ihtiyacı olan ÅŸey müzakere ve özgürlüktür.”
Budur.
***
“Ama bunlar potansiyel FETÖ!”
Konuya böyle yaklaÅŸacaksak, her cemaat ve tarikatın potansiyel FETÖ olduÄŸunu söyleyebilir ve bunların alayının zindana tıkılmasını savunabiliriz.
Olacak ÅŸey deÄŸil.
Henüz yorum yapılmamış.