Güncel
Beril Dedeoğlu / Fransa-Almanya işbirliği: Güvensizliklerin tahriki
Beril DedeoÄŸlu - STAR
Macron ile Merkel, yeni bir Alman-Fransız iÅŸbirliÄŸi antlaÅŸması imzaladılar. Ä°mza töreni için seçilen Aix-La Chapelle’de 1668’de Fransa’nın Ä°spanya’da iÅŸgal ettiÄŸi bazı yerleri terk ettiÄŸi bir anlaÅŸma imzalanmıştı., Fransa, Bavyera, Ä°spanya ve Prusya ittifakı ile Avusturya, Hollanda ve Ä°ngiltere arasında yaÅŸanan Avusturya Veraset Savaşı sonrasında 1748’de imzalanan anlaÅŸma da aynı yerde yapıldı. Fransa, bu anlaÅŸmanın en fazla kaybedeniydi ve Prusya’nın güçlenmesine neden olmuÅŸtu.
Macron’un Merkel’le yaptığı anlaÅŸma Fransa’da tabir yerindeyse, kıyametin kopmasına neden oldu.
Macron, Eysée antlaÅŸmasının 56. yılında tarafların zaten çok yakın olan iliÅŸkilerinin derinleÅŸtirilmesi saÄŸlanıyor dedi. Elysée anlaÅŸması, De Gaulle ile Adenauer gibi büyük vizyon sahibi iki liderin ülkeleri arasında iÅŸbirliÄŸi ve dostluk kurdukları bir anlaÅŸma. Macron kendisini De Gaulle yerine koymuÅŸ mudur bilinmez; ancak Elysée anlaÅŸmasının Alman-Fransız dostluÄŸuna iÅŸaret ettiÄŸi kadar Ä°ngiltere’yi Avrupa dışında tutma ve ABD karşıtı pozisyon alan bir Avrupa kurma fikrine dayandığı hatırlatılmalı.
Avrupa içinde sert çekirdek
ABD’de Trump gibi Avrupa’ya son derece mesafeli yaklaÅŸan bir iktidar varken ve Ä°ngiltere de AB’den çıkarken Macron’la Merkel kendileri için bir fırsat çıktığını düÅŸünmüÅŸ olmalılar.
AnlaÅŸmaya göre, Fransa ve Almanya, birbirlerinin kabine toplantılarına katılabilecek, Alsace bölgesinin resmi iki dili olacak ve burası iki devletin sınır aÅŸan tüm faaliyetleri kapsamında ortaklaÅŸa yönetilecek.
Sadece bu iki konu bile, Fransa’da ağır eleÅŸtirilere a neden oldu. Macron, Alsace bölgesini Almanya’ya vermekle suçlanıyor. Buna ne gerek duyulduÄŸu sorusu sorulduÄŸunda verilen yanıtlar ise, tıpkı eskiden olduÄŸu gibi Fransa’nın kendisi için iyi bir ÅŸey yaptığını zannederken “Prusya’yı güçlendirdiÄŸi” ÅŸeklinde.
Muhalefetin genel yaklaşımı, kabaca, “yok bir de Fransa’nın anahtarını Merkel’e verseydik” ÅŸeklinde. AnlaÅŸmayı derinleÅŸtirilmiÅŸ bir iÅŸbirliÄŸi olarak görmek yerine, derinleÅŸmiÅŸ bir güvensizlik olarak görenlerin sayısı azımsanmayacak kadar fazla. Macron’un ekonomik sıkıntılar nedeniyle Merkel’e sığındığı ve ona fazlasıyla taviz verdiÄŸi iddia ediliyor.
Anglo-sakson karşıtı blok
AnlaÅŸma’nın en tartışmalı konusu ise, Fransa’nın BM Güvenlik Konseyi’ndeki daimi üyeliÄŸini Avrupa üyeliÄŸine dönüÅŸtüreceÄŸinin öngörülmesi. Ayrıca BM Güvenlik Konseyi’nin reformu için çalışılacağı ve Almanya’nın da veto yetkisi olan bir koltuk kazanması hedefleniyor.
Bu, Fransa’nın koltuÄŸunu Almanya’ya terk etmesi, dolaylı yoldan Fransa nükleer gücünü kullanabilir hale gelmesi olarak görülüyor ve Macron’un neden altın tepsiyle ülkeyi Merkel’e sunduÄŸu sorusu soruluyor.
Ortak ordu, ortak hükümet ve BM Güvenlik Konseyi’nde ortak ya da birlikte temsil konularının Almanya açısından tartışılacak bir yanı yok; zira kazanç onun hanesinde gözüküyor. Fransa’da ise tartışmalar büyüyecek. Ancak bu anlaÅŸma sadece iki ülkeyi ilgilendiren bir içeriÄŸe sahip deÄŸil.
Öncelikle, anlaÅŸmanın AB’yi güçlendireceÄŸi iddiasını makul görecek bir siyasal konjonktür bulunmuyor; tam tersine Brexit’in yarattığı durumu fırsat sanırken, AB’nin bölünmesini hızlandıracak bir etkisi olacak gibi.
Ayrıca, “AB olmasa da, biz yek vücut olarak varız” mealindeki yaklaşımın ABD’ye de kafa tutmak anlamına geldiÄŸine ÅŸüphe bulunmuyor. Putin, yüzünü kendisine dönecek bu koalisyonu ayakta alkışlarken ABD’nin de elbet atacak adımları olacak ve bu adımları da muhtemelen Buckingham Sarayı ile birlikte atacak.
Henüz yorum yapılmamış.