Sosyal Medya

Murat Bardakçı'nın kaleminden: Fransa’nın vefat eden tahtsız kralı ve ailesindeki bin küsur senelik medyumluk yeteneği

Fransa’da aristokratlar sıralamasında en başta yeralan ve Fransız tahtının da vârisi olan Paris Kontu Henri, önceki gün Paris’te vefat etti.



Bazı unvanlar vardır, kendi mânâlarından daha geniÅŸ ve baÅŸka bir mânâya gelirler. Meselâ, “Roma Piskoposu”, “Papa”demektir! Katolik Kilisesi’nin Roma ve çevresindeki hâkimiyet alanının başında “Roma Piskoposu” vardır ama bu bölge Katolik âleminin de merkezi olduÄŸu için Roma Piskoposu kilisenin en yüksek makamıdır, yani “Papa”dır!
 
Aynı mânâ farklılığı “Paris Kontu” ibâresinde de mevcuttur ve “Paris Kontu”  “Fransa Kralı” demektir. Fransa bugün cumhuriyettir ama tarihlerine meraklı olan ve geçmiÅŸ ile bugün arasında romantik baÄŸ kurmayı seven Fransızlar “prens”, “prenses”, “kont”, “baron”, “dük”, “kral” “kraliçe” gibi unvanlara bayılırlar ve unvan kullanılması saÄŸcısı için de, solcusu için de normaldir.
 
“Fransa Kralı” mânâsına gelen “Paris Kontu”, hattâ bin küsur sene önce kullanılan “Frank Milleti’nin Dükü” unvanının modernize edilmiÅŸ ÅŸekli olan “Duc de France” yani “Fransa Dükü” ibâresi bugün hiçbir Fransız’ı ÅŸaşırtmaz. Basın ve halk Paris Kontu’na genellikle “Monseigneur” yani “Efendimiz” diye hitap eder ama bu söz sadece bir alışkanlıktır, yoksa “Aman efendimiz, aileniz gitti, bizler periÅŸan olduk. Dönün, gelin, hepimiz yolunuza kurban olalım” misâli bir saçmalık deÄŸildir. Zaten kontların, düklerin, prenslerin yahut prenseslerin hiçbirinden “Åžu saray benim dedemindir, dolayısı ile yine benim olmalı” yahut “Paris’in göbeÄŸindeki Aziz Louis Adası ailemin mülküdür” gibisinden bir söz iÅŸitilmez, zira böyle taleplerde bulunmak akıllarına bile gelmez!
 
GeçmiÅŸi onuncu asra uzanan Kapet Hanedanı’nın kolu Bourbonlar’ın Orleans branşına mensup olan Henri hem “Paris Kontu”, hem de “Fransa Dükü” idi. Fransızlar’ın meÅŸhur “GüneÅŸ Kral”ı 14. Louis’nin kardeÅŸi olan ve Fransız Tarihi’nde “Monsieur” denen Orleans Dükü Philippe’in soyundan geliyordu… 1933’te ailesinin sürgünde yaÅŸadığı Belçika’da doÄŸdu, 1948’de memleketine girmesine izin verildi, Paris’te siyaset okudu, üniversite diplomasının almasının ardından o dönemin Paris Kontu olan babası “Büyük” Henri tarafından “Clermont Kontu” yapıldı. 1959’da Fransız Ordusu’nun “Yabancılar Lejyonu”na girdi, yani paralı asker oldu ve sekiz sene boyunca lejyonerlik yaptı.
 
1967’de Lejyon’dan ayrılarak sivil hayata dönen Henri, halkla iliÅŸkiler alanında faaliyet gösteren bir Ä°sviçre ÅŸirketinin Paris temsilciliÄŸini yaptı, ressam ve yazar olarak Paris’in entelektüel çevresinde yeraldı ve kendisi ile aynı ismi taşıyan babası Paris Kont Henri’nin 1999’daki vefatından sonra Orlean Hanedanı’nın reisi, Paris Kontu ve Fransa tahtının vârisi oldu…
 
Katolik dünyasının önemli bir ailesine mensuptu, Katolik hanedanlarda çok sayıda çocuk sahibi olmak hem “sevap” hem de siyasî bakımdan ÅŸart idi ve Henri’nin on kardeÅŸi vardı ama sadece beÅŸ çocuÄŸu olmuÅŸtu!
 
BOÅžANMAK HANÄ° YASAKTI? 
 
Katolik Kilisei boÅŸanmayı kabul etmez, nikâhın mezara kadar olduÄŸunu söyler ama bu kaide sadece sıradan insanlara mahsus gibidir, zira boÅŸanmak isteyenler kral, prens, prenses yahut ÅŸaÅŸaâlı bir servet sahibi olduÄŸu takdirde Papa ÅŸakır ÅŸakır boÅŸanma kararı verebilmektedir…
 
Bu ayrıcalık, Paris Kontı Henry için de uygulandı!
 
Henri 1957’de bir Alman asili, Württemberg DüÅŸesi Marie Therese ile evlenmiÅŸ, beÅŸ çocuk yapmışlar, 1984’de boÅŸanmışlar ve Paris Kontu birkaç ay sonra Ä°spanyol Prensesi Micalea Cousino Quinones de Leon ile dünya evine girmiÅŸti.
 
Ama sadece medenî nikâh yapabildiler, zira kilisede evlenebilmeleri için Papa’nın ilk nikâhı feshetmesi ÅŸarttı…
 
Bir tarafta Fransa’nın tahtsız da olsa kâğıt üzerindeki kralı, diÄŸer tarafta da Almanya’nın servet sahibi düÅŸeslerinden biri bulunacak da kendisi de Alman olan zamanın Papa’sı “Hayır!” mı diyecekti?
 
Papa 16. Benedict dinî bakımdan ne bahane buldu ise buldu, 2009’da Paris Kontu ile Württemberg DüÅŸesi’nin nikâhlarını iptal etti ve Paris Kontu zaten belediyeden nikâhlı olduÄŸu ikinci eÅŸi Prenses Mikaela ile Ä°spanya sınırına 35 kilometre mesafedeki zengin sahil kasabası Biarritz’de dillere destan bir kilise nikâhı kıydı…
 
Asırlar boyunca krallıkla idare edilen Fransa’da, bugün tahtın iki önemli vârisi mevcuttur: “Paris Kontu” unvanını taşıyan Orleans Hanedanı’nın reisi ile ÅŸimdi Ä°spanya’ya hükmeden Bourbonlar’ın Fransız kolundan gelen ve aynı zamanda Ä°spanya diktatörü Franko’nun da torun çocuÄŸu olan Anjou Dükü Louise Alphonse…
 
Bu iki vârisin az sayıda destekçileri de vardır, hattâ Paris Kontu’nun taraftarları diÄŸerine göre daha fazladır ama ne tahtta hak iddia edenler ve ne de destekçileri “cumhuriyeti ortadan kaldırıp kraliyeti geri getirmek” gibi bir niyet taşımazlar. Romantik ve magazinel bir kralcılık oynanır, o kadar…
 
Önceki gün 86 yaşında vefat eden Paris Kontu Henri’nin yerini 54 yaşındaki büyük oÄŸlu Vendome Dükü Prens Jean aldı …
 
226 SENE SONRA, AYNI GÜN!
 
Tuhaf bir tesadüf: Paris Kontu Henri, büyük-büyük-büyük-büyük-amcası olan Kral 16. Louis ile 226 sene ara ile aynı gün vefat etti: 21 Ocak’ta… Kral’ı 21 Ocak 1793’te giyotine çıkartıp doÄŸramışlardı; Henri de dünyaya 2019’un 21 Ocak’ında ama yatağında veda etti…
 
21 Ocak 1793’te Paris’in Concorde Meydanı’nda kurulan giyotine çıkartılan 16. Louis’nin yanına idamdan hemen önce günah çıkartması için bir papaz gönderilmiÅŸti…
 
Fransızlar, papazın Kral’a nasıl hitap ettiÄŸini hâlâ tartışılar. Kral’a “Majeste, günahlarından arın!” demeye çekindiÄŸi, zira “majeste” dediÄŸi takdirde kendisinin de Kral’ın ardından doÄŸranması ihtimalinin bulunduÄŸu; sadece “Louis!” diye hitâp etmeyi ise kendine yakıştıramadığı söylenir.
 
Ben, iÅŸin aslını Paris Kontu Henri’den öÄŸrenmiÅŸtim…
 
Kont, papazın Fransız Edebiyatı’na girmeye lâyık bir hitap ÅŸekli bulduÄŸunu ve “Sen, ey Aziz Louis’nin torunu! Günahlarından arın!” dediÄŸini söylemiÅŸti…
 
Kafası kesilen 16. Louis, Fransız tarihinin en önemli hükümdarlarından olan, 1226 ile 1270 arasında hüküm süren ve 1297’de aziz ilân edilip “Saint Louis” yani “Aziz Louis” yapılan Dokuzuncu Louis’nin soyundan geliyordu. Papaz, idam mahkûmuna “Sen, ey Aziz Louis’nin torunu!” diye hitap ederek hem kendi kellesini kurtarmış, hem de birkaç dakika sonra ölecek olan Kral’ın kalbini kırmamış oluyordu.
 
Henri, daha sonra “Papaz yaptığı iÅŸten yine de öyle bir suçluluk hissi ve azap duymuÅŸ ki, Allah’a kendisini affettirebilmek için sahip olduÄŸu köy evinin kapılarını ailemin idamdan kurtulan mensuplarına açmış ve hayatının sonuna kadar onlara hizmet edip bakmış” demiÅŸti…
 
Ve, Orleans Hanedanı hakkında biryerlerden iÅŸitemeyeceÄŸiniz bir malûmat:
 
Bu ailenin asırlardan beri devam eden ve nesilden nesile geçen tuhaf bir yeteneÄŸi vardır: Mensuplarının bazıları yüksek seviyede medyumdur ve medyumluk ailenin reisi ile eÅŸinde en yüksek seviyededir…
 
Bu gücü nasıl mı kullanırlar?
 
Åžifacılık, onlar için basit bir iÅŸtir; ruh çağırmak, çağırırken masaları havalandırmak yahut bizzat transa geçip asırlar öncesine ve uzak diyarlara giderek oralardan haber getirmek eÄŸlence kabilindendir…
 
Ama yaptıkları bir başka iş vardır ki, işte orada duracaksınız:
 
Åžato, fakat öyle yeni deÄŸil, birkaç asırlık ÅŸato sahipleri Paris Kontu ile hanımını yani Paris Kontesi’ni binbir rica ile mekânlarına davet ederler, krala ve kraliçeye gösterilmesi gereken hürmetin azamîsini gösterip bir ricada bulunurlar: Åžatodaki gizli mezarları ortaya çıkartmalarını!
 
Monseigneur yani “Efendimiz” teklifi kabul ederse Kontes ile beraberce transa geçer, gözleri kapanır, sesleri deÄŸiÅŸir, hareketleri ağırlaşır, derken “Ä°ÅŸte burası” diye bir yer gösterirler, o yer kazılır ve  kucak kucak kemik çıkar! Asırlar önce kesilip biçilen ve öldürüldükleri yere sessiz-sadâsız defnedilen kurbanların kemikleri!
 
EÄŸer gittikleri yerde sadece mezar deÄŸil toprak altında kalmış tapınak ve hattâ önemli eÅŸya vesaire varsa onlar da ortaya çıkar!
 
Bahsi “Paris Kontu’nun bu yaptıklarına bizzat ÅŸahit oldum” diye noktalayayım ve milleti yoldan çıkartmamak için ayrıntı falan vermeyeyim…
 
Tahtsız kralın toprağı bol olsun…
 
1990’ların ortalarında, Paris’teki meÅŸhur Tayland lokantası “Blue Elephant”tayız (soldan): Bendeniz, Fransa’nın önceki gün vefat eden tahtsız kralı Henri, (saÄŸdan) Sultan Abdülhamid’in torun çocuÄŸu  rahmetli Bülent Osman, Paris Kontesi Prenses Mikaela ve Bülent Osman’ın hanımı Jeannine Osman.1990’ların ortalarında, Paris’teki meÅŸhur Tayland lokantası “Blue Elephant”tayız (soldan): Bendeniz, Fransa’nın önceki gün vefat eden tahtsız kralı Henri, (saÄŸdan) Sultan Abdülhamid’in torun çocuÄŸu  rahmetli Bülent Osman, Paris Kontesi Prenses Mikaela ve Bülent Osman’ın hanımı Jeannine Osman.
Paris Kontu ve Fransa Dükü Henry ile hanımı Prenses Mikaela.Paris Kontu ve Fransa Dükü Henry ile hanımı Prenses Mikaela.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.