Kürsü
Hüseyin Akın- Gençliğim eyvah romanının çağrıştırdıkları
Follow @dusuncemektebi2
Hüseyin Akın- Milli Gazete
Tarık BuÄŸra’nın diÄŸer romanlarında olduÄŸu gibi “GençliÄŸim Eyvah” romanı da Türkiye’nin yakın tarihinde geçirdiÄŸi dönemsel kırılmaları konu edinir. ‘GençliÄŸim Eyvah’ romanını diÄŸerlerinden ayıran en belirgin özellik geçmiÅŸte olup bitenle gelecekte olan ya da olabilecek vakaların bir kara ütopya ÅŸeklinde iÅŸlenmiÅŸ olmasıdır. Anlatılan prototip ve olay örgüsü negatif öngörüleri de içinde barındırmaktadır. Bu durumu tarih-tekerrür iliÅŸkisi içerisinde anlayabileceÄŸimiz gibi sinema ve roman gibi sanat dallarının karanlık yapılar için bir esin kaynağı olabileceÄŸi ihtimalini de akla getirmektedir. Roman’da ana karakter, yan karakterler, mekân ve de zaman yaÅŸadığımız yakın olaylarla ilgili birtakım kodlar oluÅŸturup ÅŸifreler vermektedir.
1977’de yazılıp bir sene sonra tefrika edilen roman ülkemizin ağır tahribatlar yaÅŸadığı 1980’in meÅŸum anarÅŸi ve karmaÅŸa dönemlerine denk gelmektedir. Roman kiÅŸileri MeÅŸrutiyetten Cumhuriyete geçiÅŸ sürecinin içerisinde tahlil edilirken bir taraftan da toplumun yaralı bilinci ve de eÄŸreti karakteri de dikkatten kaçırılmamaktadır. Yazarın negatif baÅŸ karakter ihtiyar’dan bahsederken ‘yüz, yüz elli yıl zarfında Türkiye’nin gidiÅŸatına etkili olmuÅŸ bütün yanılgıların, kasıtların ve idraksizliklerin sembolü” ifadesini kullanması zihinleri somut bir ÅŸebekeye taşıması açısından önemlidir. ‘Devleti devlet eliyle yıpratmak, çürütmek ve çökertmek!’ ‘Artık bu ilkeye bir de paralel bulmuÅŸtu: Muhalefeti muhalefet eliyle yıpratmak, çürütmek ve çökertmek!..’ ÅŸeklindeki tespitler yazarın bu topraklara ait kumpas geleneÄŸini ve onun muhtemel aktörlerinin kullanabilecekleri enstrümanları çok iyi öngörüp resmettiÄŸini göstermektedir.
‘EÄŸitimi eÄŸitim eliyle yıkmak’ Milli EÄŸitim mekanizmasını dinamitlemek makam-mevki ve baÅŸarı üçgeninde dünyayı tek boyutun dışında kavrayamayan bir kuÅŸak oluÅŸturma hedefi bu ihtiyar düÅŸüncenin tezahürlerini nerdeyse birebir yansıtmaktadır. Roman her ne kadar 12 Eylül öncesi kaotik ortamı konu alsa da yazar bu ortamın ve bu ortamı hazırlayanların görünmeyen taraflarını ortaya çıkarmaya çalışır. Bunu yaparken de geri dönüÅŸ tekniÄŸine baÅŸ vurur. Bu son oyunun fark edilip müntesiplerinin ihtiyardan kopup çözülüÅŸleri sahnesidir. Böyle bir yöntemle yazar okuyucu tasavvur ve muhayyilesini bir dizi olaylar silsilesinden geçirerek sonun başı denilen noktaya götürür. Roman kiÅŸisi olan ihtiyar bir ÅŸeyhin oÄŸlu olma elbisesine sığınarak bu gizemlilik etrafında çevresine yaydığı tartışmasız güven hissiyle devletin en stratejik kurumlarına varıncaya dek adamlarını yerleÅŸtirmiÅŸ, halkı manipüle ederek elde ettiÄŸi paralarla sayısız kurum ve kuruluÅŸun düzenini bozup iÅŸleyiÅŸine engel olmuÅŸtur. Bab-ı Ali baskınının ve Ä°zmir suikastının gerçek düzenleyicisi olduÄŸu halde hepsinin içerisinden sıyrılmasını bilmiÅŸ, devlet içerisine yerleÅŸtirdiÄŸi adamlarıyla kendisini saklamayı baÅŸarmıştır.
Romanda roman kiÅŸilerinin isimleri yerine delikanlı, ihtiyar ve elma çiçeÄŸi gibi özellikleriyle yer alması pek rastlanır olmayan bir durum olmakla birlikte okuyucunun tasavvurunu ÅŸahıslara takılıp kalmadan zaman ve mekân açısından geniÅŸ tutabilmeye matuf olsa gerektir. Zira ‘GençliÄŸim Eyvah’ romanı zaman-mekân ve insan noktasında tarihsel roman örgüsünün çok üzerinde seyreden bir romandır. DiÄŸer romanlarında sıklıkla rastlanan hayat ve insan karşısında umduÄŸunu bulamayan bireylerin yaÅŸadığı çıkmaz burada da belirgindir.
Vatan ve millet sevgisinden uzak kimliksiz bir devlet yapısını oluÅŸturmaya çalışan bu kozmopolit örgütün cemaat kisvesi altında kendini güncellemiÅŸ bir ÅŸekli olan Fethullahçı Terör Örgütü (FETÖ) de birebir aynı heves ve reflekslere dayanmaktadır. Devleti bir menfaat kapısı haline getirerek ciddiyetini kundaklayıp varlığını tartışılır hale getiren bu örgüt bugün de çok uluslu bir ÅŸer ağının taÅŸeronluÄŸunu yapmaktadır. Bürokratlar, gazeteciler, senato üyeleri ve daha baÅŸka devlet birimlerinde çalışan kiÅŸiler hep bu güruhun içerisindedir.
Doktora tezini Tarık BuÄŸra’nın Romancılığı üzerine hazırlayan Yıldıray Bulut’un ifadesiyle Tarık BuÄŸra nezdinde ihtiyar mozaik bir tiptir: “Onun benliÄŸine, kiÅŸiliÄŸine ve fikir yapısına bakıldığında Türkiye’nin kaderiyle oynamış, son yüz- yüz elli yılın bütün politikacıları, aydınları ve bilim adamlarının özeti görülebilir.”
Henüz yorum yapılmamış.