Sosyal Medya

Kürsü

İbrahim Kiras: Mahallemizin çocucuğa döve döve sahip çıkalım

Ä°brahim Kiras- Karar



Türkiye’nin gündeminde “mahalle” kavgaları -galiba ufuktaki seçim ikliminin etkisiyle- yine zirve noktasında. Oturup kalkıp yeni bir mahalle kavgasına giriÅŸiyoruz… “Bizimkiler böyle böyle yapıyor ama sizinkiler de ÅŸöyle ÅŸöyle yaptı” tartışması daha çok…
 
Gerçek ÅŸu ki bugünkü toplumumuzda her koyun kendi bacağından asılmıyor. Her koyunun bir mahallesi var. Mahallesiyle birlikte asılıyor her koyun. Onun için koyunlar arası her itiÅŸme mahalleler arası bir savaÅŸ mahiyeti kazanıyor kendiliÄŸinden.
 
Bu anomalinin elbette sosyokültürel yapımızdaki tarihî ve güncel birtakım geliÅŸmelerle ilgisi var… Ä°mparatorluÄŸumuzla birlikte geleneksel toplum yapımızın da dağılmasının ardından modern anlamda bir millet olma hedefimizin önüne çıkan en büyük engel 1950’lerden sonraki süreçteki hızlı ÅŸehirleÅŸme ve örneÄŸi görülmemiÅŸ büyüklükteki iç göç hareketi oldu. Köyler köy olma özelliÄŸini kaybetti, ÅŸehirler ÅŸehir özelliÄŸini. Bırakın millet olmayı, bugün modern anlamıyla toplum vasfı taşıdığımız bile tartışılır.
 
Demek istediÄŸim, bizde insan toplulukları henüz “toplum” ÅŸeklinde örgütlenme aÅŸamasına ulaÅŸabilmiÅŸ olmadıklarından bu ülkede hâlâ mahalleler ÅŸeklinde ayrışıyoruz. Kadim zamanların kabileleri gibi... Kabile mensupları kendi kiÅŸisel özellikleri itibarıyla deÄŸil mensubiyetlerinin gerekleri bakımından bu dünyada bir yer kaplamaktadırlar. Bunların hiçbir kiÅŸisel özelliÄŸi veya eylemi mensubiyetlerinden bağımsız olarak deÄŸerlendirilemez. Sözgelimi bir insanın herhangi bir alandaki baÅŸarısı kabilesinin baÅŸarısı, iÅŸlediÄŸi suç kabilesinin suçudur.
 
***
 
Burada siyasetin rolü de aslında olması gerektiÄŸi ÅŸekilde pozitif bir nitelik taşımıyor. Siyaset mahalleyi toplum, toplumu millet haline getiremedi ama “kabileler konfederasyonu” oluÅŸturdu. Daha doÄŸru bir tabirle, cepheler ortaya çıktı. Böylece binlerce mahalle bir noktada birkaç büyük mahalle ÅŸeklinde bir araya gelmiÅŸ oldu.
 
Bu saÄŸlıklı bir yapı mı? Tabii ki deÄŸil. Sürdürülebilir bir çözüm sunmadığı gibi ayrıştırıcı ve kutuplaÅŸtırıcı gücü “mikro mahalle” zihniyetinden kat kat daha fazla.
 
Mahalle veya kabile zihniyeti problemlere çözüm üretmiyor, tepki üretiyor. Hatta çoÄŸu zaman tepkimiz sorunların kendisine deÄŸil bu sorunların tezahürlerine, semptomlarına karşı geliÅŸiyor.
 
Dolayısıyla fikrimiz olmadığı ama tepkimiz olduÄŸu için mahalle kavgalarımızın konusu da fikirlerimiz olmuyor. Zaten kavga eden taraflar konu bir fikir anlaÅŸmazlığı olsa belirli bir aÅŸamadan sonra belki oturup konuÅŸacaklar, konuÅŸup anlaÅŸacaklar. Ortada fikir olmayınca bu da olmuyor.
 
***
 
Mesela, “solcu bir ÅŸair” iktidar yanlısı gazeteye röportaj vermiÅŸ diye lince uÄŸruyor. Daha doÄŸrusu, mahallesi döve döve sahip çıkıyor kendi çocuÄŸuna. Çok fazla tanımıyorum röportaj veren kiÅŸiyi. GeçmiÅŸte dergilerde rastladığım ürünleri hiç ilgimi çekmeyen bir imza. Ama galiba sol çevrelerde itibarı varmış. Oluyor bizim memlekette bu. Sadece saÄŸcıların bildiÄŸi, sadece solcuların tanıdığı “ÅŸair”ler kendi mahallelerinde ÅŸairlik ederler. Tıpkı kadim çaÄŸlardaki kerameti kendinden menkul kabile büyücüleri gibi... Öbür kabilelere faydası dokunmaz. Zaten büyülerinin, tılsımlarının veya ÅŸerbetlerinin gücü de yalnızca kendi kabilesinin sınırları içinde geçerlidir, baÅŸkalarını etkilemez nedense.
 
Demek ki adı geçen kiÅŸi böyle deÄŸil. Kendi mahallesini aÅŸmış, toplumun bütününe mal olmuÅŸ. Ne güzel… Öyle olmasa karşı mahallenin solculara sevgi duyduÄŸu söylenemeyecek gazetesi neden röportaj yapmak için onca isim arasından bu ismi tercih etsin?
 
Her neyse... Bahse konu kiÅŸinin karşı mahalleyle iliÅŸkisinden ziyade kendi mahallesinin bu iliÅŸkiye gösterdiÄŸi tepkide problem var. Peki, kendi mahallesinin mensupları bu kiÅŸiye neden bu kadar çok kızmışlar? Yanlış bir ÅŸey mi söylemiÅŸ, arkadaÅŸlarını ele mi vermiÅŸ, sırlarını mı paylaÅŸmış, mahallesinin ipliÄŸini pazara mı çıkarmış? Anlaşıldığına göre hiçbiri deÄŸil. Kendi arkadaÅŸları “öteki mahallenin çocuklarıyla oynadığı için” kızıyorlar kendisine… Bu kadar çocukça… Bu kadar ilkel…
 
Arkadaşının söylediklerinde yanlış bir ÅŸey olduÄŸunu düÅŸünüyorsan kızarsın, eleÅŸtirirsin, hatta yerden yere vurursun tabii ama “onlarla niye konuÅŸuyorsun” diye eleÅŸtiri mi olur?
 
“Ä°nsanlığın çocukluk çağı”ndan bugüne bir arpa boyu yol alınamamış gibi…

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.