Sosyal Medya

Güncel

'Luther King yaptı şimdi sıra bizde'

New York Times gazetesi köşe yazarı Michelle Alexander bu hafta köşesine Filistin'i taşıdı. Alexander, ''M.Luther King cesurca Vietnam Savaşı hakkında konuşmuştu, şimdi sıra bizde, Filistin'e uygulanan ağır haksızlığa karşı konuşmalıyız'' ifadesini kullandı.



''Luther King yaptı şimdi sıra bizde!''

4 Nisan 1967'de suikasttan tam olarak bir yıl önce, Rev. Dr. Martin Luther King Jr., Manhattan'daki Riverside Kilisesi'ndeki kürsüye çıktı. ABD iki yıl boyunca Vietnam'da aktif bir mücadele içindeydi ve yaklaşık 10.000 Amerikan askeri de dahil olmak üzere on binlerce insan öldürüldü. Siyaset tamamı ile savaşı destekliyordu ve 400.000'den fazla Amerikan servis üyesi Vietnam'da yaÅŸamlarını sürdürüyordu.

Martin Luther King'in en güçlü müttefikleri çoÄŸu onu savaÅŸ konusunda sessiz kalmaya ya da en azından herhangi bir eleÅŸtiriyi hafifletmeye çağırdı. Adaletsiz ve feci savaÅŸ hakkında tüm gerçeÄŸi söylemesi durumunda, Komünist olarak etiketleneceÄŸini, misilleme ve ÅŸiddetli bir geri tepme yaÅŸayacağını, destekçileri yabancılaÅŸtıracağını ve sivil haklar hareketinin kırılgan ilerlemesini saÄŸlayacağını biliyorlardı.

King, iyi niyetli tavsiyelerin tümünü reddetti ve “Bu gece bu muhteÅŸem ibadethaneye geldim, çünkü vicdanım bana baÅŸka seçenek bırakmadı” dedi. Yaptığı açıklamada, “Bir zaman geliyor sessizlik ihanet ettiÄŸi zaman ”ve“ Vietnam ile ilgili olarak o zaman bizim için geldi ”dedi.

Yalnız, ahlaki bir duruÅŸdu. Ve ona pahalıya mal oldu. Ancak, kriz zamanlarında en derin deÄŸerlerimizi onurlandırmak istiyorsak, sessizliÄŸin kiÅŸisel çıkarlarımıza ya da toplumlarda daha iyi hizmet edeceÄŸimiz durumlarda ve neden en deÄŸerli olduÄŸumuzda bile, bize gerekeni gösteren bir örnek ortaya koydu. Bu, zamanımızın en büyük ahlaki zorluklarından biri üzerinde büyük ölçüde sessiz kalmamı saÄŸlayan mazeretler ve rasyonalizasyonların üzerinden geçerken düÅŸündüÄŸüm ÅŸey: Ä°srail-Filistin'deki kriz.

Kongre'nin tamamı iÅŸgal altındaki bölgelerde ortaya çıkan insan hakları kabusu karşısında sessiz kaldı. Ä°srail'in siyasi lobisinin iyi belgelenmiÅŸ bir güce sahip olduÄŸu siyasi bir ortamda faaliyet gösteren seçilmiÅŸ temsilcilerimiz, Filistin topraklarının iÅŸgalinin geniÅŸlediÄŸinden bahsetmedi ve  Ä°srail Devleti'nin eleÅŸtirisini tutarlı bir ÅŸekilde en aza indirdi ve saptırdı.

Filistin halkı için endiÅŸe veya sempati duymadıkları için deÄŸil, temellerden gelen fonların kaybedilmesinden ve sahte antisemitizm suçundan korktukları için pek çok sivil hak aktivisti ve örgütü de Filistin'e sessiz kaldı. Bir zamanlar olduÄŸu gibi, önemli sosyal adalet çalışmalarının karalama kampanyaları tarafından tehlikeye atılacağından ya da itibarsızlaÅŸtırılmasından korktu.

Benzer ÅŸekilde, birçok öÄŸrenci, Ä°srail'e karşı boykotları desteklemeye cesaret edenleri, istihdam umutlarını ve gelecekteki kariyerlerini tehlikeye düÅŸürenleri kara listeye alan Karayolları Misyonu gibi gizli örgütlerin McCarthyit taktikleri nedeniyle Filistin haklarına destek vermekten korkuyor.

King'in 50 yıldan fazla bir süredir Riverside'daki konuÅŸmasını okuyarak, öÄŸretilerinin ve mesajının, risklere raÄŸmen Ä°srail-Filistin'deki insan hakları krizine karşı tutkuyla konuÅŸmamızı gerektirdiÄŸinden ÅŸüphem kalmadı. King, Vietnam'dan bahsederken, “eldeki meseleler bu korkunç çatışma durumunda sık sık yaptıkları gibi kafa karıştırıcı gibi görünse bile” belirsizlikten dolayı ÅŸaşırtılmamamız gerektiÄŸini savundu. “Sınırlı vizyonumuza uygun tüm alçakgönüllülükle konuÅŸmalıyız, ama konuÅŸmalıyız.”

Ve eÄŸer Kral'ın mesajını onurlandırmak istiyorsak ve sadece insanı onurlandırmayacaksak, Ä°srail'in eylemlerini kınamalıyız: uluslararası hukuk ihlallerini sınırlandırmak, Batı Åžeria, DoÄŸu Kudüs ve Gazze, ev yıkımları ve toprak el koymalarına devam etmek. Filistinlilerin kontrol noktalarındaki muamelelerinde, evlerinin rutin aramalarında ve hareketlerinde kısıtlamaların yapılmasında ve birçoÄŸunun yüz yüze kaldığı konutlara, okullara, yiyeceklere, hastanelere ve suya ciddi ÅŸekilde sınırlı eriÅŸimine tepki göstermeliyiz.

Filistinli mültecilerin BirleÅŸmiÅŸ Milletler kararları tarafından öngörüldüÄŸü gibi evlerine dönme haklarını tartışmakla bile Ä°srail'in reddetmesine tahammül etmemeliyiz. ABD hükümeti 38 milyar dolar gibi Ä°srail'e askeri destek sözü verdi.

Ve son olarak, toplayabildiÄŸimiz kadar cesaret ve inançla Ä°srail'in Arap Azınlık Hakları Hukuk Merkezi'nden Adalah'a göre tamamlanan bir sistemle Ä°srail'de varolan yasal ayrımcılık sistemine karşı konuÅŸmalıyız. Filistinlilere ayırımcılığa uÄŸrayan 50'den fazla yasa gibi. Neydi o yasa? açıkça söylemek gerekirse, yalnızca Yahudi Ä°sraillilerin, nüfusun yüzde 21'ini oluÅŸturan Arap azınlığının haklarını göz ardı ederek Ä°srail'de kendi kaderini tayin hakkı olduÄŸunu söylüyor.

Elbette, King'in bugün Ä°srail-Filistin ile ilgili ne yapacağını veya düÅŸüneceÄŸini kesin olarak bilemeyeceÄŸimizi söyleyenler olacak. Bu doÄŸru. Kral'ın Ä°srail'le ilgili görüÅŸlerine iliÅŸkin kanıtlar karmaşık ve çeliÅŸkili.

ÖÄŸrenci Åžiddetsiz Koordinasyon Komitesi, Ä°srail'in Filistinlilere yönelik eylemlerini kınadıysa da, King kendisini çeliÅŸkili buldu. Zamanın birçok siyah liderinde olduÄŸu gibi, Avrupa Yahudilerini, kendi uluslarını kurmaya çalışan, zulüm gören, ezilen ve evsiz bir insan olarak tanıdı ve sivil toplumda çok önemli bir müttefiki olan Yahudi cemaati ile dayanışma göstermek istedi.

Nihayetinde, King Ä°srail'in Batı Åžeria'yı ele geçirmesinin ardından 1967'de Ä°srail'e hac ziyaretini iptal etti. Danışmanlarıyla yapılan ziyaret hakkında yapılan bir telefon görüÅŸmesi sırasında, “Ben sadece gidersem, Arap dünyasını ve tabii ki bu konuda Afrika ve Asya'yı, Ä°srail'in yaptığı her ÅŸeyi onaylayan olarak yorumlayacağımı düÅŸünüyorum. ÅŸüpheli sorularınız var. ” dedi.

Ä°srail'in var olma hakkını desteklemeye devam etti, ancak ulusal televizyonda Ä°srail'in fethedilen topraklarının bir bölümünü gerçek barış ve güvenlik saÄŸlamak ve çatışmayı ÅŸiddetlendirmekten kaçınmak için gerekli olduÄŸunu söyledi. King'in 1967 savaşından sonra ortaya çıkanlarla, her yerde,  tüm insanlar için ÅŸiddetsizlik ve adalet konusundaki taahhüdünü açıkça uzlaÅŸtırması mümkün deÄŸildi.

Bugün, yalnızca King'in nerede duracağı hakkında spekülasyonlar yapabiliriz. Yine de kendimi tarihçi Robin D.G. King'in ÅŸu anki durumu inceleme fırsatı bulduÄŸu gibi Vietnam'ı da incelemiÅŸ olduÄŸu sonucuna varan Kelley, “ÅŸiddete, sömürgeciliÄŸe, ırkçılığa ve militarizme açık bir ÅŸekilde karşı çıkması, onu Ä°srail'in mevcut politikalarının belirleyici bir eleÅŸtirisi haline getireceÄŸini” söyledi.

Gerçekten de, King'in görüÅŸleri, siyasi Siyonizm olarak gördüklerine inancını terk etmesinin nedenleri hakkında açıkça konuÅŸulan Haham Brian Walt gibi, diÄŸer ruhsal temelli düÅŸünürlerin yanı sıra geliÅŸmiÅŸtir.

Bu yeni yılda, baÅŸta hükümetimiz tarafından finanse edilenler olmak üzere, sınırlarımızın ötesindeki adaletsizlikler hakkında daha fazla cesaret ve mahkumiyetle konuÅŸmayı ve demokrasi ve özgürlük mücadelesiyle dayanışma içinde olmayı amaçlıyorum. Vicdanım bana baÅŸka seçenek bırakmadı.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.