Sosyal Medya

Özel / Analiz Haber

Sarı Saltuk'a adını savaşta yendiği Alyon adlı bir düşmanı vermiştir

Osmanlıların Rumeli’yi fethetmesiyle Babadağı Osmanlı sultanlarının, vezirlerinin, emekli askerlerin ve memurların ziyaret ettikleri, oturdukları bir yer haline gelmiştir.Babadağı’nın oldukça elverişli bir konumda bulunması nedeniyle Kanuni Sultan Süleyman bir sefere giderken burada 4 gün kalmış, Sultan IV. (Avcı) Mehmed Babadağı’na gelip 1672-1674 yıllarında devleti buradan yönetmiştir.



Babadağı, Osmanlı Müslüman toplumunun Rumeli’de

yeni bir yurt edinme ve millet olma çabasının bir parçasıdır.

Babadağı Kuzey Dobruca’da yani Romanya sınırları içinde bulunan Tuna Nehri’nin Karadeniz kavÅŸağına 35 km (kuÅŸ uçuÅŸu 10 km) mesafededir. Babadağı’nıTürkiye’deki herhangi bir kasabadan ayıran bazı özellikleri bulunmaktadır.Babadağı Türkmenlerin Avrupa’ya ilk yerleÅŸtikleri yerdir. Osmanlı Rumeli’ye 1354 yılında geçmiÅŸken Sarı Saltuk ve 12 bin çadır Türkmeni Rumeli’ye 1262-1263 yıllarında geçmiÅŸ ve Babadağı kasabasını kurmuÅŸlardır. Yani Rumeli’ye geçiÅŸ Osmanlı Türklerinden tam 100 sene önce baÅŸlamıştır.

Babadağı kasabası farklı bölgelerde Baba Sultan, Baba Kasabası, Saltuk Baba gibi isimlerle bilinir.  Bu isimlerle anılmasının nedeni 13.-14. yüzyılda Balkanlara gelen “Babalar” yani derviÅŸlerden biri olan Sarı Saltuk’tan gelmektedir.

Sarı Saltuk’un ilk gayretlerinin Osmanlı desteÄŸi olmadan yürütüldüÄŸünü düÅŸünmek doÄŸru bir çıkarım olacaktır. Ama Sarı Saltuk’a doÄŸrudan doÄŸruya destek veren askeri bir güç vardı ki o da Altın Ordu’dur. Cengiz Han’ın torunlarından Berke Han’ın 1260 yılında Müslüman olması DoÄŸu Avrupa’da Ä°slam’ın yayılmasını kolaylaÅŸtırmıştır. Bu sayede Babadağı kuruluÅŸundan yani 1262-1263 yılından 1880’lere kadar ezici çoÄŸunluÄŸu Türk-Müslüman olan bir nüfusa sahip olmuÅŸtur.

Osmanlıların Rumeli’yi fethetmesiyle Babadağı Osmanlı sultanlarının, vezirlerinin, emekli askerlerin ve memurların ziyaret ettikleri, oturdukları bir yer haline gelmiÅŸtir.Babadağı’nın oldukça elveriÅŸli bir konumda bulunması nedeniyle Kanuni Sultan Süleyman bir sefere giderken burada 4 gün kalmış, Sultan IV. (Avcı) Mehmed Babadağı’na gelip 1672-1674 yıllarında devleti buradan yönetmiÅŸtir.

Babadağı’nın ihyası ve Türk ve Müslüman kimliÄŸinin canlanması ve bu arada Sarı Saltuk türbesinin bulunması ve kasabanın kimliÄŸinin damgalanması II. Beyazıd tarafından saÄŸlanmıştır. II. Beyazıd rüyasında Sarı Saltuk’u görür, Saltuk Baba ona Kili ve Akkerman’ı fethedeceÄŸini müjdeler ve II. Beyazıd 1484 yılında bu önemli iki yeri almayı baÅŸarır. Bu rüyanın ardından Babadağı dini ve kültürel bir merkez haline getirilmiÅŸtir.

Osmanlı Ä°mparatorluÄŸu’nun yükseliÅŸ döneminde bulunduÄŸu konum ile fetihlerde bir üs konumunda olan Babadağı Osmanlı’nın gerileme döneminde ise yine bulunduÄŸu konum nedeniyle sık sık iÅŸgal tehlikesi yaÅŸamıştır. Özellikle Osmanlı-Rus savaşından sonra Ä°stanbul’a giden ana yolun Babadağı’ndan geçmesi nedeniyle bölge Ruslar tarafından iÅŸgal edilmiÅŸ, camiler, medreseler, türbeler çok ciddi zararlar görmüÅŸtür.

Babadağı kasabasının tarihi önemine deÄŸindikten sonra burayı Türk ve Ä°slam yurdu yapan Sarı Saltuk’a da deÄŸinmek istiyorum: Sarı Saltuk, Anadolu ve Rumeli’nin fethi esnasında gazalara katılan, kahramanlığı ve velayeti ile daha yaÅŸarken efsanevi bir ÅŸahsiyet haline gelen bir Türk kahramanıdır. Tarihi kaynaklarda yer alan Sarı Saltuk ile ilgili bilgiler Sarı Saltuk’un gerçek hayatını maalesef ortaya koyacak nitelikte deÄŸildir. Bu büyük adamın gerçek hayatı ve sonrasında menkıbelerle ağızdan ağıza dolaÅŸan hayatı birbirine karışmıştır.

Cem Sultan 1475 yılında bir sefer nedeniyle kışı Dobruca’da geçirmiÅŸtir. (Dobruca’nın stratejik konumundan yukarıda bahsetmiÅŸtim.)  Cem Sultan uzun kış geceleri boyunca dinlediÄŸi Sarı Saltuk hikâyelerini çok beÄŸenmiÅŸ ve Ebü’l Hayr-ı Rumi’ye bütün hikâyeleri bir kitapta toplamasını emretmiÅŸtir. Bunun üzerine Anadolu’yu ve Rumeli’yi karış karış dolaÅŸan yazar yedi yıllık titiz bir araÅŸtırmadan sonra üç ciltten oluÅŸan “Saltukname” adlı eserini tamamlamıştır.

Saltukname’ye göre Sarı Saltuk’un asıl adı Åžerif Hızır’dır. Åžerif Hızır at binmesi ve kılıç kuÅŸanması ile Türk destanlarındaki alp tipinin bir örneÄŸidir. Kahramanımıza Saltuk adını savaÅŸta yendiÄŸi Alyon adlı bir düÅŸmanı vermiÅŸtir. Müslüman olan Alyon’a da Saltuk “Ä°lyas” adını vermiÅŸtir. Bu ad alıp-verme geleneÄŸi köklü bir Türk geleneÄŸidir.

Sarı Saltuk ile ilgili baÅŸka çarpıcı bilgileri Evliya Çelebi’nin Seyahatname isimli eserinde de görüyoruz. Çelebi’ye göre Sarı Saltuk’un asıl adı Muhammed Buhari’dir. Buhari, Ahmet Yesevi’nin halefidir. Ahmet Yesevi Buhari’yi Hacı BeÅŸtaÅŸ-ı Veli’ye göndermiÅŸ ve Anadolu ile Rumeli’nin Ä°slamlaÅŸmasına katkıda bulunmasını istemiÅŸtir. Dobruca’ya yetmiÅŸ adamıyla gelen Muhammed Buhari’nin Kaligra maÄŸarasındaki ejderi öldürmesiyle Dobruca Kralı ve halkı Müslümanlığı kabul etmiÅŸtir. Muhammed Buhari bölgede Sarı Saltuk ismiyle bilinen papazla tanışmış onunla sohbet edip onu tanıdıktan sonra papazı öldürmüÅŸtür. Ardından Sarı Saltuk ismiyle bölgede dolaÅŸan Muhammed Buhari insanlarla konuÅŸarak onları Ä°slam’a davet etmiÅŸtir.

Sarı Saltuk’la ve Babadağı hakkında yabancı seyyahlar tarafından da elimizde bazı önemli bilgiler bulunmaktadır. ÖrneÄŸin; Ä°bn-i Battuta’nın Orhan Gazi zamanında Babadağı’nı ziyaret edip Saltuk Baba’dan söz etmesi burada Müslümanların hâkim olduÄŸunun bir göstergesidir.

Ayrıca 1640 yıllarında Katolik Papaz Petru Bogdan Beksiç’in notlarında da Sarı Saltuk ve Babadağı ile ilgili çok önemli bilgiler bulunmaktadır.  Bogdan Beksiç’in notlarında Babadağı kasabasında Katolikliklerin ve Ermeni Ortodoksların yaÅŸadığını belirtmesi bu kasabanın her dine ve mezhebe açık olduÄŸunun bir göstergesidir. Bogdan’ın notlarında ayrıca Sarı Saltuk’la ilgili önemli bilgiler de bulunmaktadır. Ona göre Türkler bir cami –türbe- içinde bulunan bir kabre çok büyük saygı göstererek bu kabirde yatan evliyanın kasabaya “Baba” ismini verdiÄŸini söyler. Ayrıca bazı Hıristiyanlar tarafından Sarı Saltuk’un aziz ilan edilerek ziyaret edildiÄŸini de belirtmektedir.

SONUÇ

  • Eser, Sarı Saltuk veya Baba Saltuk’un Rumeli’de Ä°slam’ın yayılmasını Osmanlı’dan evvel nasıl saÄŸlamaya çalıştığını ve ne derece büyük baÅŸarılara ulaÅŸtığını bizlere anlatmaktadır.
  • Eser, Sarı Saltuk ve beraberindeki Türkmenlerin Rumeli’yi nasıl yurt edindikleri ve Babadağı kasabasının 1262-1880 yılları arasında nasıl Türk- Ä°slam mayasıyla yoÄŸurulduÄŸunu anlatmaktadır.
  • Eser, Saltukname adlı eserin halk Türkçesi ile kaleme alınması ve bu tarihsel birikim ile Cumhuriyet devrimleri arasında olan baÄŸlantıyı son derece iyi bir ÅŸekilde aktarmaktadır.
  • Eser, küçük bir kasaba olan Babadağı’nın Türk- Ä°slam tarihi açısından gerek dini gerek fetihlere bir üs niteliÄŸi ile stratejik açıdan ne derecede önem arz ettiÄŸini çok titiz bir çalışma ile ortaya çıkarmıştır.

YoÄŸun emekleriyle ve titiz çalışmasıyla bizlere bu deÄŸerli eseri kazandıran Sayın Prof. Dr. Kemal H. Karpat’a sonsuz teÅŸekkürlerimizi sunarız.

SARI SALTUK VE BABADAÄžI

Samet Åžahin 

KÄ°TABA ULAÅžMAK Ä°ÇÄ°N TIKLAYINIZ

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.