Sosyal Medya

Edis konserinden çıkıp Arabistan’a mı gitsinler?

Doğrusu bu ya Deniz Çakır’ın bir grup başörtülü kıza bir kafede hakaret etmesi üzerine gelişen tartışmalar hakkında hiç yazasım yoktu. İki sebebim vardı bunun için.



Ä°SMAÄ°L KILIÇARSLAN / YENÄ° ÅžAFAK

Ä°lk sebebim ÅŸu: “Zaten Türker Ä°nanoÄŸlu piyangosu vurmuÅŸ Deniz Çakır’a, Türkiye’nin en çok izlenen dizisinden buharlaşıvermiÅŸ; bir de benden bulmasın” dedim. Ä°kincisi ise, son derece adi bir durum vardı ortada. Alkolün yol açtığı o cesaretten söz ediyorum evet “adi durum” derken. O cesaretle “o aslan buraya gelecek” diyen tavÅŸanın bile affedilmesi gerekir.

Peki ama niçin yazıyorum? Åžundan: ÇarÅŸamba günü, olayın tarafı olan isimlerden birinden, Zeynep Yılmaz’dan mail olarak bir açıklama aldım. “Yakın zamanda medyaya da yansımış olan baÅŸörtülü kızlara yapılmış haksızlığın muhatapları olarak kamuoyunu bilgilendirmeye yönelik bir açıklama yapmak istedik” cümlesiyle baÅŸlayan açıklamanın altında olayın taraf altı kiÅŸinin daha ismi vardı.
 
Bu açıklama ve açıklamada anlatılan olay üzerinden biraz sosyoloji konuÅŸmayı denemek istiyorum baÅŸarabilirsem. Açıklamada anlatılanların bütünüyle doÄŸru olup olmadığına elbette hukuk karar verecek ancak ben “bir veri olarak” açıklamayı doÄŸru kabul edip öylece yazdığımı belirtmek isterim.
 
Açıklamanın beni ilgilendiren ve sizi de ilgilendireceÄŸini düÅŸündüÄŸüm bölümlerini aktarayım öncelikle: “…30.12.2018 pazar günü dokuz kız arkadaÅŸ olarak Zorlu PSM’de gerçekleÅŸen Edis konserine katıldık. Ä°ki arkadaşımız konserden erken çıkarak yine Zorlu AVM’de bulunan nezih bir cafe olan “Vakkorama Cafe”ye geçmesi üzerine kalan yedi arkadaÅŸ konser bitiminde diÄŸer iki arkadaÅŸla aynı cafeye gelmek için haberleÅŸti. DiÄŸer yedimiz de cafeye gelerek büyük bir masaya oturduktan kısa bir süre sonra Deniz Çakır ve koluna girmiÅŸ bir arkadaşı cafeye giriÅŸ yaptı ve bizim masamızın yanından geçerken Deniz Çakır “Euzü besmele” çekerek masamızın yanında durdu ve bir süre bize bakarak arkadaşına söylendi. Biz kendisinin alkollü olduÄŸunu anladık ve bu sebeple de herhangi bir tepki vermedik. Arkadaşı onu oturttuktan bir müddet sonra da telefonunu çıkararak bizim videomuzu çekmeye çalıştı. Kendisine rızamız olmadan videomuzu çekemeyeceÄŸini söylediÄŸimizde ise tepkisi “çekerim, beni herkes çekiyor” ÅŸeklinde oldu. Sonrasında ise herkesin duyabileceÄŸi ÅŸekilde ve masamıza yönelik sözlü tacizlerine baÅŸladı. Bir saat kadar oturduk ve o süre boyunca Deniz Çakır birkaç kez görüntümüzü almaya çalıştı ve farklı zamanlarda defalarca “bu türbanlıların burada ne iÅŸi var, Atatürkçüyüm ben, Atatürk var, Arabistan’a gidin, Ä°ran’a gidin, türbanlıları buraya nasıl alıyorsunuz, burası Türkiye” ÅŸeklinde ifadeleriyle herkesin duyabileceÄŸi bir ÅŸekilde bizim masamıza yönelik tacizde bulundu…”
 
Açıklama böyle. Bence son derece sıradan bir ezberle konuÅŸan tacizkâr ve sarhoÅŸ bir hanımın haddini fersah fersah aÅŸması söz konusu… Yine bence “sarhoÅŸtur, olur öyle” deyip orada kapatılması gerekirdi meselenin. Fakat tabii ki bu konuda karar verici olanlar bu olayda kendini maÄŸdur gören hanımefendiler ki onların arzusu hukuk önünde hak aramak yönünde. Haklarıdır.
 
Benim derdim ÅŸudur: Edis konserinden çıkıp Vakkorama Cafe’ye oturan kızlara karşı kurulan “Arabistan’a gidin” cümlesindeki “ezber bozukluÄŸu” cidden çok yorucu olmaya baÅŸladı. Burası bütün anlamlarıyla yeni Türkiye yahu! Hep birlikte Edis ÅŸarkıları dinleyerek bulmaya çabalıyoruz yolumuzu. “Türkiye’nin yönü” konusunda bizim kafamızda hiçbir soru iÅŸareti kalmamışken Deniz Çakır ve benzeri ezbercilerin “Arabistan’a gidin, Ä°ran’a gidin” çıkışları komik bile deÄŸil bu manada.
 
Kaldı ki mesela son yılbaşında Ä°ranlılar akın akın Van’da kapattıkları mekânlara hücum edip sabahlara kadar eÄŸlendiler. Arabistan’ın aldığı “sekülerleÅŸme virajı” ise daha çok taze. Yani Deniz Çakır ve benzeri ezberciler bizim kızları “Türkiye olmak isteyen” ülkelere göndermek istiyorlar, iyi mi?
 
Bir yanlış anlaşılmaya imkân vermemek için sarahaten belirtmek isterim. “BaÅŸörtülü kızların Edis konserinde ne iÅŸleri var?” falan demiyorum, sakın öyle anlaşılmasın. Sadece, anladığım kadarıyla gayet iyi üniversitelerde okuyan bu kızlarımızın Edis düzeyinden daha yüksek bir müzik zevklerinin olmasını dilerdim, o kadar. Yoksa kimin ne giydiÄŸi, kimin hangi konsere gittiÄŸi falan beni “bir çeÅŸit anlama merakı” dışında zerre kadar alakadar etmez. Deniz Çakır’ın ne içtiÄŸi, hangi kafayı yaÅŸadığı falan da öyle… Ahlak zabıtası da deÄŸilim, ÅŸeriat polisi de…
 
Sadece anlamaya çalışıyor ve ÅŸunu diyorum: Edis konserinden çıkan baÅŸörtülü kızlar, Türkiye’nin toplumsal mozaiÄŸinin daha uzun süre böyle kalacağının, hatta sekülerleÅŸme bakımından Deniz Çakır’ın ve benzerlerinin tam da arzu ettiÄŸi yöne doÄŸru ilerleyeceÄŸinin bir göstergesidir. EndiÅŸeye mahal yoktur. Günün sonunda Türker Ä°nanoÄŸlu’nun öfkesi geçecektir, Deniz Çakır da yeniden dizilerde baÅŸrol olacaktır, biz de milletçe kendisini izleyip “ya bu ÅŸey deÄŸil miydi, hani ÅŸu dizide de oynamıştı ya” diyerek hatırlamaya çalışacağızdır kendisini nitekim.
 
Sakin olalım yani. Hatta sükûnetimizi Edis’in bence söylemeyi baÅŸarabildiÄŸi tek ÅŸarkı olan “Buz Kırağı” dinleyerek perçinleyelim.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.