Eylemi DEAŞ üstlendi de DEAŞ’ı kim üstlenecek?
Follow @dusuncemektebi2
Terör bir politikanın değiştirilmesi ya da başka bir politika uygulanması için yapılan baskıdır. Saldırı yapan her terör örgütü, muhatabını kendisiyle mücadeleye davet eder. Böylece terör bazen hedefindeki ülkeyi bir batağa, çıkmaza ya da zor duruma sokacak işler yapmaya teşvik eder, bazen de bir ülkeye ya da bölgeye müdahale etme gerekçesi sunar.
Beril DedeoÄŸlu / Star
Münbiç’teki terör saldırısının Trump’ın çekilme kararıyla ilgili olduÄŸuna ÅŸüphe yok. Ancak eylem karar açıklanır açıklanmaz deÄŸil, güvenli bölge kurulacağı ilan edildikten sonra yapıldı. Demek ki terör saldırısını yapanlar açısından sorunun bir kısmı ABD’nin çekilmesiyse, öteki kısmı güvenli bölgeyle ilgili.
Çekilmeden Trump ve Türkiye dışında kimsenin ve hiçbir devletin memnuniyet duymadığını hatırlatmak gerekiyor. Rusya, ABD varlığını kendisine gerekçe olarak kullanıyor, Ä°ran mücadelesinin haklılığını ABD’yi ÅŸeytanlaÅŸtırarak gösterebiliyor, Rejim “emperyalist iÅŸgalciler” diyebiliyor, PYD/YPG de büyük destek saÄŸlayabiliyor. Yani ABD kalsa, çok sayıda oyuncu rahat edecek. Ancak bu eylem ABD’nin çekilmesini durdurmayacak, dolayısıyla sorumluluÄŸu DEAÅž dışındaki oyuncularda aramak yanıltıcı olabilir.
DEAÅž, “ABD kalsın” demiyor
DEAÅž, ABD bölgeye girmeden önce de vardı ve yapılanmasını ABD varlığı üzerine inÅŸa etmemiÅŸti. Tam tersine ABD’nin Suriye’deki varlığına meÅŸruiyet saÄŸlayan DEAÅž oldu.
ABD’nin çekilme kararında DEAÅž’ı rahatsız eden “yenilmiÅŸ” olma halinin ortaya atılmasıydı; bu eylemle yenilmediÄŸini kanıtlamak istemiÅŸ olabilir. Ancak bu olay hem Trump’ın çıkmaktan vazgeçmesi için yeterli büyüklükte deÄŸil hem de ÅŸimdi çekilme durursa bu sefer DEAÅž zafer ilan eder; ki Trump bu riske giremez.
Trump’ın DEAÅž’a karşı mücadelenin Türkiye’ye bırakılacağını açıklaması ile bu eylemi birlikte düÅŸünmek gerekiyor. Güvenli bölge ve DEAÅž’la mücadele konularının birlikte ele alınmasını saÄŸlayan bu eylem, aynı zamanda hem ABD ile Türkiye’yi daha fazla birlikte çalışmaya zorluyor, hem de Türkiye’yi bölgede askeri olarak daha etkili olmaya davet ediyor.
Bu durumun en fazla YPG aleyhine bir ortam yarattığı söylenebilir. Zira Türkiye-ABD yakınlaÅŸması ve Türkiye denetimindeki güvenli bölge, silahlı Kürt hareketinin strateji ve hedef deÄŸiÅŸtirmesini zorunlu kılıyor.
İşbirliğini gerekli kılıyor
Trump’ın muhalifleri tarafından ağır eleÅŸtirilere uÄŸramasına yol açacak olsa da, eylemin esas hedefinin ABD’yi kararından geri adım atmaya deÄŸil, tam tersine ısrarcı olmaya zorladığı söylenebilir.
Bu DEAÅž ne menem bir ÅŸeyse, her eylemi öncelikle kendisiyle mücadele ettiÄŸini savunanların elini güçlendiriyor. Bugün DEAÅž’la mücadele konusunun en sancılı baÅŸlığı, ABD ile YPG’nin mi, yoksa ABD ile Türkiye’nin mi iÅŸbirliÄŸini artıracakları konusu. Gelinen aÅŸamada Trump’ın ağırlığı Türkiye’ye vereceÄŸi anlaşılıyor ve tam bu sırada bir saldırı gerçekleÅŸiyor.
Bu durumda DEAÅž’ın, ya ABD’ye YPG/PYD’yi terk etmeme baskısı yaptığını ya da Türkiye’nin kendisiyle mücadele ettiÄŸini ispat etmesi için bir imkan sunduÄŸunu ileri sürmek mümkün.
Suriye’de örgütler üzerinden yapılan mücadelede kimsenin kazanmadığı bir durum ortaya çıkmış vaziyette. Devletlerin müdahil olduÄŸu yeniden yapılanma süreçleri görüÅŸülürken tekrar DEAÅž’la YPG mücadele etsin mealinden bir yere dönülmesi kolay deÄŸil; konjonktür deÄŸiÅŸti. Dolayısıyla DEAÅž’ın niyeti bu mudur bilinmez ama eylemlerinin Türkiye-ABD iÅŸbirliÄŸini ve Türkiye’nin kendisiyle daha fazla mücadele etmesini teÅŸvik ettiÄŸini söylemek mümkün. Ayrıca, DEAÅž bir silahsa onu tutan elin de artık ortaya döküleceÄŸi zaman yakın gibi gözüküyor.
Henüz yorum yapılmamış.