Güncel
2018 yılında Suriye ve 2019 yılından beklentiler
Follow @dusuncemektebi2
Oytun Orhan- ORSAM
2018 yılı Suriye iç savaşında çatışmaların seviyesinin azaldığı, çatışan aktörler arasındaki askeri güç dengesinin ve fiili sınırların büyük oranda oturduÄŸu, siyasi çözüm açısından ilerleme saÄŸlanamasa da diplomatik çabaların yoÄŸunlaÅŸtığı, IŞİD ile mücadelenin büyük oranda tamamlandığı, Türkiye-Rusya iÅŸbirliÄŸinin Suriye’de askeri ve siyasi geliÅŸmelerin seyrini büyük ölçüde belirlediÄŸi bir yıl olmuÅŸtur. 2018 yılı sonu itibarıyla Suriye krizi henüz sonlanmamış olsa da iç savaşın son aÅŸamasına geçildiÄŸi söylenebilir.
2018 senesi içinde Suriye askeri sahasına bakıldığında Suriye rejiminin muhalifler, ABD ve yerel müttefiki YPG’nin IŞİD, Türkiye ve muhaliflerin YPG karşısında ilerleme kaydettiÄŸi, alan kazandığı bir yıl olmuÅŸtur. Türkiye-Rusya ve Ä°ran garantörlüÄŸünde yürütülen Astana Süreci kapsamında 2017 yılında Suriye’de dört çatışmasızlık bölgesi oluÅŸturulmuÅŸtur. Suriye rejimi ve müttefikleri 2018 yılı içinde sırasıyla doÄŸu Ä°dlib, Hama, Humus, DoÄŸu Guta ve Dera’da muhaliflere dönük operasyonlar gerçekleÅŸtirmiÅŸ ve Ä°dlib dışındaki muhalif bölgeler Åžam’ın kontrolüne geçmiÅŸtir. Suriye ordusu bu operasyonlarında kuÅŸatma ve muhalifleri/sivil halkı barışa zorlama taktiÄŸi izlemiÅŸtir. Uluslararası toplum ve Körfez ülkelerinin Suriye’ye ilgisini büyük ölçüde kaybettiÄŸi bir ortamda direnme gücü olmayan muhalifler ateÅŸkes anlaÅŸmaları yaparak bu bölgelerden çıkarak Türkiye’nin kontrolü altındaki Fırat Kalkanı ya da Ä°dlib çatışmasızlık bölgesine geçmiÅŸtir.
Bu süreçte Türkiye Suriye’deki birinci önceliÄŸi haline gelen YPG terörüyle mücadele konusunda elini güçlendirecek adımlar atmıştır. Türkiye, Astana sürecinin parçası olarak Ä°dlib çatışmasızlık bölgesinin sınırlarında askeri gözlem noktaları kurmaya baÅŸlamıştır. Ä°lki Ekim 2017’de kurulan ve toplamda 12’ye ulaÅŸan noktalarının inÅŸası Mayıs 2018 tarihi itibarıyla tamamlanmıştır. Böylece Ä°dlib fiilen Türk nüfuz alanının bir parçası haline gelmiÅŸtir. Türkiye gözlem noktalarını kurmaya devam ettiÄŸi süreçte Zeytin Dalı Harekatı’nı gerçekleÅŸtirerek Afrin ilçesinin tamamını YPG’den temizleyerek kontrolü ele geçirmiÅŸtir. Afrin operasyonu ile Fırat Kalkanı ile Ä°dlib arasında coÄŸrafi baÄŸlantı saÄŸlanmış ve en nihayetinde Ä°dlib’in batı ve güney kırsalından baÅŸlayarak Afrin, Azaz, el-Bab ve Cerablus yerleÅŸimlerimi içine alarak Fırat Nehri’ne kadar uzanan alanda Suriyeli muhaliflerin kontrolünde Türkiye nüfuz alanı ortaya çıkmıştır. Suriye askeri sahasında yaÅŸanan bu geliÅŸmeler neticesinde rejim Suriye’nin orta bölümlerinde kontrolü tamamen ele geçirmiÅŸ Suriyeli muhalifler Türkiye’nin güvenlik garantisi altında Ä°dlib, Afrin ve Fırat Kalkanı bölgesine sıkışırken, ABD’nin IŞİD aleyhine ilerlemesi neticesinde de Fırat Nehri’nin doÄŸusunda YPG kontrolünde bir alan ortaya çıkmıştır. Böylece 2018 yılı sonu itibarıyla Suriye’de üçlü bir yapı oluÅŸmuÅŸ ve ülke içindeki fiili sınırlar netleÅŸmiÅŸtir.
2018 yılı içinde Suriye krizinin siyasi çözümü konusunda kritik bir ilerleme saÄŸlanamamıştır. Ancak yine de Suriye’de güç dengesinin oturmaya baÅŸlaması ile taraflar arasında siyasi çözüm arayışları artmıştır. Suriye’de siyasi çözüm adına yürütülen iki süreçten birincisi ve daha geniÅŸ kapsamlısı olan Cenevre sürecine iliÅŸkin olarak 2018 yılında neredeyse hiçbir ilerleme kaydedilememiÅŸtir. DiÄŸer bir süreç olan Astana’nın 9, 10 ve 11. toplantıları Kazakistan’ın baÅŸkenti Astana’da düzenlenmiÅŸtir. Astana toplantılarının neticesinde çatışmasızlık bölgelerinin korunması, insani yardımların ulaÅŸtırılması, mültecilerin ve ülke içinde yerinden edilmiÅŸ kiÅŸilerin geri dönüÅŸü için gerekli koÅŸulların saÄŸlanması, IŞİD, Nusra Cephesi ve BMGK’nın terör listesindeki baÄŸlantılı kiÅŸi ve gruplarla mücadeleye devam edilmesi, Suriye’nin siyasi birliÄŸi ve toprak bütünlüÄŸüne kasteden ve komÅŸu ülkelerin milli güvenlikleri için tehdit oluÅŸturan grupların ayrılıkçı gündemlerine karşı durulmasının önemi ve son olarak Suriye’nin yeni anayasasının hazırlaması için komitenin kurulması kararları alınmıştır. Ancak alınan bu kararlara raÄŸmen rejim ve müttefikleri Ä°dlib dışındaki üç çatışmasızlık bölgesine operasyon gerçekleÅŸtirerek kontrolü ele geçirmiÅŸtir.
Suriye rejiminin Rusya ve Ä°ran desteÄŸi altında Ä°dlib’e operasyon düzenlemesinin kaçınılmaz olduÄŸunun düÅŸünüldüÄŸü bir ortamda, Türkiye ve Rusya inisiyatifi ile ateÅŸkes durumunun devamını öngören Soçi mutabakatı hayata geçirilmiÅŸtir. Bu anlaÅŸma ile özellikle Türkiye tarafı, belli bir takvime baÄŸlanmış ve uygulanması son derece zor sorumluluklar üstlenmiÅŸtir. Mutabakatın en temel maddesine göre Ä°dlib çatışmasızlık bölgesi sınırlarında, 20 km. derinliÄŸe sahip bir alanda silahsızlandırılmış bölge oluÅŸturulması öngörülmüÅŸtür. Bu bölgedeki güvenliÄŸin TSK tarafından saÄŸlanmasına karar verilmiÅŸtir. Bu kapsamda Türkiye’nin Ä°dlib çevresinde daha önce oluÅŸturduÄŸu 12 gözlem noktasındaki askeri varlığı süreç içinde artırılmıştır. Türkiye Ekim 2018 ayı içinde ağır silahların bölgeden geri çekilmesini saÄŸlamış ancak HTÅž ve onunla baÄŸlantılı grupların bölgeden tamamen çekilmesi, belirlenen zaman dilimi içinde gerçekleÅŸmemiÅŸtir. Buna karşın Suriye rejimi güçleri de batı Halep ve kuzey Hama’daki muhalif bölgeleri hedef alarak onlarca ihlal gerçekleÅŸtirmiÅŸtir. Sahada rejim ve muhalifler arasında gerginlikler yaÅŸansa da tepede Türkiye-Rusya iÅŸbirliÄŸinin devam ediyor olması, gerginliÄŸin büyümeden düÅŸürülmesini saÄŸlamıştır
Türkiye Ä°dlib sorununu en azından ertelemeyi baÅŸardıktan sonra dikkatini Fırat’ın doÄŸusuna doÄŸru yönlendirmiÅŸtir. Türkiye 28 Ekim 2018 tarihinden itibaren Fırat’ın doÄŸusu üzerindeki baskısını artırmaya baÅŸlamış ve bu kapsamda zaman zaman Ayn al Arap (Kobane), Tel Abyad, Derbesiye yerleÅŸimlerini top atışları ile hedef almıştır. Bu arada TSK ve ABD ordusu 2018 yılı son aylarında üç kez Münbiç’te ortak devriye görevi icra etmiÅŸtir. TSK ve ABD askerlerinin Münbiç’te ortak devriye yürüttüÄŸü sırada ABD ordusuna baÄŸlı asker ve zırhlı araçlar Ayn al Arap, Tel Abyad, Derbesiye’de YPG unsurları ile birlikte devriye gerçekleÅŸtirmiÅŸtir. Türkiye’nin Fırat’ın doÄŸusunda artan askeri baskısı ABD’yi yeni önlemler almaya itmiÅŸ ve bu kapsamda ABD ordusu Suriye’nin Türkiye sınırına ait gözlem noktaları kurmaya baÅŸlamıştır. Bu konuda son olarak CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan 12 Aralık 2018 tarihinde katıldığı Savunma Sanayi Zirvesi’nde Fırat’ın doÄŸusuna harekatın baÅŸlayacağını duyurmuÅŸtur. Türkiye’nin bu açıklamasını takiben ABD’den sürpriz bir hamle gelmiÅŸtir. ABD BaÅŸkanı Trump ülkesinin en geç 100 gün içinde Suriye’deki bütün askerlerini geri çekeceÄŸini açıklamıştır. BaÅŸkanlık kampanyasından bu yana Suriye’den çekilme niyetinin olduÄŸunu belirten Trump BaÅŸkan seçildikten sonra da bunu bir kez dile getirmiÅŸtir. Ancak o dönemde ABD Savunma Bakanlığı ve ordusu Trump’ı Suriye’den çekilmemeye ikna etmiÅŸtir. Türkiye’nin Fırat’ın doÄŸusuna operasyon düzenleyeceÄŸinin anlaşılması ile Suriye’den çekilme niyetini hayata geçiren Trump ABD içindeki karar alıcıları da ÅŸaÅŸkına çeviren kararını ilan etmiÅŸtir. Trump’ın açıklamasını takiben ABD Savunma Bakanı “Trump ile görüÅŸ ayrılıkları içinde olduÄŸu” gerekçesi ile istifa etmiÅŸtir. ABD’nin bu adımı 2018 yılının sonuna ortaya çıkan en kritik geliÅŸme olmuÅŸtur. Zira bu geliÅŸme hayata geçtiÄŸinde Suriye’nin doÄŸusunda önemli bir güç boÅŸluÄŸu oluÅŸacak ve Türkiye, Rusya, Suriye ve Ä°ran gibi aktörler bu boÅŸluÄŸu doldurmak için rekabete ya da paylaşıma dayalı bir iÅŸbirliÄŸine gireceklerdir. Ancak ABD’nin aldığı kararın en yakın ve somut etkisi Türkiye’nin Fırat’ın doÄŸusuna operasyonu konusunda elinin daha güçlenmesi olmuÅŸtur.
2018 yılı içinde Suriye krizinin siyasi çözümü için geliÅŸtirilen mekanizmaların büyük ölçüde sonuç vermediÄŸi bir ortamda Türkiye’nin giriÅŸimi ve Rusya, Almanya, Fransa’nın katılımı ile 27 Ekim 2018 tarihinde Ä°stanbul’da Suriye konulu dörtlü bir zirve gerçekleÅŸtirilmiÅŸtir. Zirvede döt ülke Soçi Mutabakatı sonrası Ä°dlib’de oluÅŸan statükonun korunması, Suriye için Anayasa Komisyonu’nun 2018 yılı sonuna kadar oluÅŸturulması, Suriyeli mülteciler için uluslararası konferans düzenlenmesi yönünde kararlar alınmıştır. Dörtlü zirvenin tek başına bir mekanizma olmaktan ziyade Suriye’de siyasi çözüm için geliÅŸtirilen Astana’nın kazanımlarının Cenevre’ye taşınması açısından rol oynamıştır. 2019 yılı içinde dörtlü zirvenin devamının yapılması planlanmaktadır.
Son olarak, Suriye’de 2018 yılı içinde öne çıkan diÄŸer konu insani krizin geçmiÅŸ yıllara göre hafiflemesine raÄŸmen devam ediyor olmasıdır. 2018 yılı içinde Suriye’den dış göçün büyük ölçüde azaldığı hatta kısmen de olsa Lübnan, Ürdün ve Türkiye’den Suriye’ye geri dönüÅŸlerin yaÅŸandığı görülmüÅŸtür. Dış göçte yaÅŸanan kısmi iyileÅŸmeye raÄŸmen Suriye rejiminin Rusya ve Ä°ran destekli Hama, Humus, DoÄŸu Guta ve Dera operasyonları neticesinde yüzbinlerce Suriyeli Türkiye’nin kontrolü veya etkisi altındaki Fırat Kalkanı ya da Ä°dlib’e göç etmek durumunda kalmıştır. Bunun neticesinde Ä°dlib’de sivil insan sayısı 4 milyona ve bölgenin bu sayı için küçük olması nedeniyle de nüfus yoÄŸunluÄŸu kritik seviyeye ulaÅŸmıştır.
2019 yılı içinde askeri çatışmaların seviyesinin daha da azalması beklenebilir. Zira artık Suriye iç savaşında vekiller vasıtası ile yürütülen güç mücadelesinden ziyade bundan sonra devletlerin doÄŸrudan karşı karşıya geleceÄŸi yeni bir aÅŸamaya geçilmektedir. Bu da çatışmaları aşırı maliyetli hale getireceÄŸi için diplomasi öne çıkabilir. Buna karşın Suriye’de 2019 yılında çatışmaların sona ereceÄŸi ve ülkede istikrar saÄŸlanacağını söylemek mümkün deÄŸildir. 2019 yılı içinde birkaç çatışma dinamiÄŸinin ortaya çıkması beklenebilir. Bunlar sırasıyla; rejim ve muhalifler arasında Ä°dlib çevresinde yaÅŸanması beklenen çatışmalar, Ä°dlib’de radikal ve ılımlı unsurlar arasında baÅŸ göstermesi olası iç çatışmalar, PKK/YPG ve IŞİD terör örgütlerinin alan kaybetmelerine paralel olarak Afrin, Fırat Kalkanı ve DoÄŸu Suriye’de gerçekleÅŸtirmesi muhtemel terör eylemleri, Türkiye’nin Kuzey Suriye’de YPG/PKK’ya dönük askeri hamleleri, Rusya/Ä°ran/Rejim ittifakı ile YPG arasında Suriye’nin doÄŸusunda yeni bir çatışma dinamiÄŸinin ortaya çıkması ve son olarak Ä°ran’ın Suriye’de ABD ve Ä°srail ile karşı karşıya gelmesidir. Siyasi çözüm alanında ise Suriye Anayasa Komitesi’nin kurulması ve Cenevre sürecinde nispeten ilerleme saÄŸlanması beklenebilir. Zira Suriye’de güç dağılımının oturmaya baÅŸlaması ile beraber 2019 yılında siyasi çözüm ve diplomatik çabalar öne çıkacaktır.
Henüz yorum yapılmamış.