Kürsü
Kültür emperyalizmi ile nasıl mücadele edilmeli?
Follow @dusuncemektebi2
Zekeriya Erdim- FÄ°KRÄ°YAT
CumhurbaÅŸkanımız Recep Tayyip ErdoÄŸan, Kültür ve Turizm Bakanlığı Özel Ödülleri töreninde, kültür ve sanatın "beka meselesi" olduÄŸunu söyledi. Ä°ktidarları döneminde, kültür ve sanat hizmetlerine özel önem verdiklerini hatırlatarak "Buna raÄŸmen, kültür ve sanat alanında yeteri kadar mesafe katedememiÅŸ olmamızdan dolayı hep hayıflanırım, iç geçiririm." dedi.
En yüksek makamdan her fırsatta tekrar edilen bu tespit, dinleyenler ve anlayanlar için ikaz ve iÅŸaret anlamına gelir. Sorumluluk sahibi her kiÅŸinin ve kurumun, vaziyetten vazife çıkarıp bulunduÄŸu noktadan harekete geçerek bir ÅŸeyler yapması gerekir.
Bir konuda, yukarıdakiler "dız" demiÅŸler, hatta bunu tekrar edip "dız, dız, dız"a dönüÅŸtürmüÅŸlerse aÅŸağıdakilere, arı gibi çalışarak "bal" yapmak düÅŸer. Hele hele bunun "beka meselesi" olduÄŸu ilan edilmiÅŸse olaÄŸan gündemlerin önüne, ötesine geçer.
Onun içindir ki biz de meselenin bir ucundan tutma gereÄŸi duyuyoruz. Bu vesileyle kiÅŸisel, kurumsal, toplumsal sorumluluklarımızı kuÅŸanarak elimizle, dilimizle, gönlümüzle harekete geçmeyi umuyoruz.
KÜLTÜRÜMÜZ MÜLTÜR OLDU
Kültür tanımının içinde tarih ve medeniyet serüvenimiz boyunca, ürettiÄŸimiz maddi ve manevi deÄŸerlerin tamamı var. Bu deÄŸerler ki toplumsal kimliÄŸimizi oluÅŸturur, bizi diÄŸer toplumlardan farklı ve özel kılar.
Dilimiz, dinimiz, geleneklerimiz, göreneklerimiz, giyim-kuÅŸam tarzımız, yemeklerimiz, mimarimiz, sanat eserlerimiz, fıkralarımız, atasözlerimiz, masallarımız, hikâyelerimiz, düÅŸünce kalıplarımız, davranma biçimlerimiz ve daha pek çok ÅŸey bu cümledendir. Uygulayıp hayata dönüÅŸtürebildiÄŸimiz ölçüde medeniyet olur, yeni nesillere intikal ettirebildiÄŸimiz oranda sürdürülebilir hale gelir.
Emperyalist güçler, bir ülkeyi ve toplumu sömürgeleÅŸtirmek ya da iÅŸgal etmek için önce temel deÄŸerlerinden uzaklaÅŸtırırlar. Kültürünü ve sanatını deÄŸiÅŸtirip dönüÅŸtürerek kendi kendilerine yabancılaÅŸtırırlar.
GeçmiÅŸinden kopan ya da koparılan toplumların gelecekleri de ipotek altına girer, kolayca ele geçirilir. Bilge devlet adamı Aliya Ä°zzetbegoviç'in tabiriyle, "SavaÅŸ, ölünce deÄŸil, düÅŸmana benzeyince kaybedilir.".
Asırlardır amansız bir kültür ve medeniyet savaşı ile bizi esir almaya, sömürgeleÅŸtirmeye çalışan emperyalist güçler, ÅŸeytanın amellerini süslü göstermesine benzer bir metot ve usulle temel deÄŸerlerimizi unutturdular. Adına "moda" yahut "medenileÅŸme" dedikleri operasyonlarla kitleleri avuttular, uyuttular.
Kitle iletiÅŸim araçlarının geliÅŸmesi, yoÄŸun ve yaygın kullanılır hale gelmesiyle daha fazla etki altına alındık ve deÄŸiÅŸtirildik. O kadar ki aynı zaman dilimi içinde ve birlikte yaÅŸayan üç kuÅŸak, birbirimizi dinleyemeyecek ve anlayamayacak hale geldik.
Hafızalarımızı, hatıralarımızı, hayallerimizi, ideallerimizi, zevklerimizi, renklerimizi, gözlerimizi, gönüllerimizi çaldılar. Ömürlerimizi ömürlerine adadığımız evlatlarımızı cebren ve hile ile elimizden aldılar.
SEFERBERLÄ°K ÇAÄžIRISI
Bu açıdan bakıldığında CumhurbaÅŸkanımızın hayıflanması, aslında bir "seferberlik" çağırısıdır. Ä°ç ve dış güvenliÄŸimizi teminat altına almak amacıyla yapılan sınır ötesi operasyonlar gibi artık bir "beka meselesi" haline gelen milli kültürümüzü korumak ve kurtarmak için, "hazır olun ve harekete geçin" uyarısıdır.
BilindiÄŸi gibi, özellikle yetiÅŸme çağındaki çocukların ve gençlerin; örnek alıp özenebilecekleri "rol model" insanlara ihtiyaçları var. Sinema, televizyon, sosyal medya mecraları hangi kahramanları önceleyip öne çıkarırlarsa doÄŸal olarak, onlara benzemeye çalışıyorlar.
O halde, atılması gereken birinci adım, kendi kültür ve medeniyet dünyamızın örnek ve öncü isimleriyle eserlerini görünür, bilinir hale getirmektir. Ä°kincisi ise sınırlarımızdan sızıp malımıza ve canımıza kasteden teröristlerle mücadele eder gibi emperyalist güçlerin kültür ve sanat kisvesine bürünmüÅŸ salvolarını, saldırılarını engellemektir.
Bunun için, devletin yerli ve milli kültürü ve sanatı desteklemesi yetmez, aynı zamanda planlayıcısı ve uygulayıcısı olmalıdır. Ayrıca bu varlık-yokluk mücadelesinde, özel sektör temsilcileri ve sivil toplum kuruluÅŸları da yerlerini almalıdır.
Yerel seçim sürecindeki vaatler arasında kültür ve sanat projeleri de yer alabilir. Yeni dönemin yerel yöneticileri, dönem başında kalıcı yatırımlar yaparlarsa dönem sonuna kadar meyvelerini verebilir.
Mademki, kültür ve sanat cephesi, en az sınır güvenliÄŸi kadar önemli, devlet ve millet olarak Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı operasyonlarında olduÄŸu gibi önem ve özen gösterelim. Kültürün ve sanatın ajanlarının, provokatörlerinin, sabotajcılarının, teröristlerinin takipçisi olalım, gerekirse inlerine kadar girelim.
Müfredat programlarımız bu bakış açısı ile elden geçirilsin. Okullarımızda, öÄŸrencilerimize kadim kültür ve medeniyet deÄŸerlerimizin ÅŸifreleri verilsin.
Henüz yorum yapılmamış.