Prof. Dr. Mehmet Görmez: Biz hayâyı da zayıflattık. Hayat, hayâdan geliyor
Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi’nin (ESAM) geleneksel hale gelen Çarşamba Konferansları’nın bu haftaki konuğu ‘Görsel İdrakin Egemenliği ve Ahlak’ konusu ile Diyanet İşleri eski Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez oldu.
ADALET VE Ä°DARE SÄ°STEMÄ° KURULDU
Ä°slam’ın ilk günlerini anlatarak konuÅŸmasına baÅŸlayan Görmez, o dönemin bilgi üreten bir toplum olmadığını belirterek, “Ä°slam’ın yayıldığı dönemde yazılı bir kitapları dahi yoktu. O dönemde sadece ceylan derilerine yahut hayvan basküllere yazılan birkaç yazılı eser vardı. Onun dışında yazılı bir kültür dahi yoktu. Müslümanlar Kur’an-ı Kerim ile tanıştılar. Kur’an-ı Kerim ilk kitapları oldu. Peygamber Efendimiz bunu bir hayata dönüÅŸtürdü. Bu ÅŸekilde baÅŸladı. Özellikle Ä°slamiyet’in ilk yayıldığı dönem büyük bir mucizedir. Bu dünyadan baÅŸka dünyalara yayılması da bir mucizedir. Müslümanlar fethettikleri bölgelerde kalıcı oldu. Müslümanların burada kalması adalet ve idare sistemiyle oldu” diye konuÅŸtu.
CÄ°DDÄ° BÄ°R KIRILMA NOKTASIDIR
Matbaanın icat edilmesiyle dinlerde birçok deÄŸiÅŸimin yaÅŸandığına dikkat çeken Görmez, bu durumdan en çok Hıristiyanlığın etkilendiÄŸini kaydetti. Görmez, kitapların artmasıyla da tartışmaların ortaya çıktığını belirterek, ÅŸöyle devam etti: “Bu tartışmalar yaÅŸanırken bir ‘iletiÅŸim devrimi’ yaÅŸandı. Ä°nternetin hayatımıza girmesi yeni bir durumu ortaya çıkardı. Müslüman âlimler bu durum karşısında behemehal yeni bir durum deÄŸerlendirmesi yapması gerekiyor. Ä°nternetle birlikte yeni sorunlar oluÅŸtu. Ä°nternetteki bilginin yüzde 80’ini hatalı bilgidir. Yazılı olarak deÄŸil, bir de bu görsel olarak anlatılmaya baÅŸlandı. Bu da çok büyük sorun oluÅŸturdu. Bu, tarihimiz içerisinde ciddi bir kırılma noktasıdır. Bütün ilim adamlarının ‘doÄŸru bilgi nasıl inÅŸa edilir’ konusuna eÄŸilmesi gerekiyor. Ä°slam’da pek çok ihtilaf buradan kaynaklanıyor.”
DÜNYA SADECE EKRAN MEDENÄ°YETÄ°NE DÖNÜÅžMEDÄ°
Görmez, bugün bütün insanların hastalıklara maruz kaldığının altını çizerek, “Artık herkes seyrediyor. Dünya bir ekran medeniyetine dönüÅŸtü. Bütün insanlar bu ekran medeniyetinin seyircileri oldu. Suret hakikatin yerini aldı. Ä°maj gerçekliÄŸin yerine geçti. Åžimdi Kâbe’de fotoÄŸraf çekenlerin yüzünden tavaf edemiyorsunuz. Görsel idrakin hastalığı artıyor. Åžimdi herkesin elinde bir ekran var. O ekranda ne kadar hakikatin olduÄŸunu düÅŸünüyorsunuz. DiÄŸer büyük hastalık tecessüs hastalığıdır. BaÅŸkasının özeline giriliyor. BaÅŸkasını takip etmektir. ‘Acaba falan en yapıyordur’ üzerinde yürümektir. Dünya sadece ekran medeniyetine dönüÅŸmedi. Ayrıca kamera medeniyetine dönüÅŸtü. Nedeni güvenlik. Sadece bu mu? Bu görsel idrakin insanlara bulaÅŸtırdığı ikinci büyük hastalıktır. Bunun yerine yeni bir anlayışa ihtiyaç var. Üçüncü büyük hastalık seyretme hastalığıdır. Dünyanın en çirkin iÅŸini yapıyor ve bunu paylaşıyor. Bizim neslimizin düÅŸünemeyeceÄŸi olaylar yaÅŸanıyor” deÄŸerlendirmesinde bulundu.
ESARETÄ°N KURTULUÅžU HAYâDAN GEÇÄ°YOR
“Bu esaretten kurtuluÅŸ ahlakın en başı hayâdan geçiyor” diye vurgulayan Görmez, “Biz hayâyı da zayıflattık. Hayat, hayâdan geliyor. Ä°nsanın yeniden hayat bulması için hayâyı bulması gerekiyor. Her dinin temelinde ahlak vardır. Bizim dinimizin temeli hayâdır. Hayâ bir hayat tarzıdır. Bir hayâ isyanına ihtiyacımız var. Hayâyı dörde ayırabiliriz. Allah’tan, insandan, meleklerden ve kendimizden hayâ etmeliyiz. Kaynağı iman olan hayâyı yeniden güçlendirmek gerekiyor. Böylelikle görsel idrake karşı çıkabiliriz” dedi.
Kaynak : Milli Gazete
Henüz yorum yapılmamış.